Geçenlerde "Türkü" konusunda Neşet Ertaş ve kuğu haberini paylaşmıştık. Haber şöyleydi:
"İki Ankaralının bir araya gelince Neşet Ertaş dinlemesi âdettendir. Ancak bu geleneğin Kuğulu Park'a taşınması, bir hayvanseverin tepkisini çekti.
"Kuğular Ankaralı değil, Avrupalı... Onlara Neşet Ertaş dinletmeyin" diyen vatandaşın astığı pankart, tartışmaları beraberinde getirdi. Şimdi Ankaralılar birbirine soruyor: "Neşet Ertaş dinleyen kuğular hüzünleniyormuş, doğru mu?
Ankara'nın nur topu gibi yeni bir tartışma konusu oldu! Duyanların yüzünü güldüren tartışmanın kahramanı kuğular... Şehrin sembollerinden olan Kuğulu Park'ta buluşan Ankaralıların sürekli Neşet Ertaş türküsü dinlemesine tepki gösteren bir hayvansever 'Kuğulara Neşet Ertaş dinletmeyin' diyerek pankart astı. O vatandaş bunun nedenini de şöyle açıkladı: "Bu kuşlar Avusturyalıdır. Bach sever. Halbuki az ileride güvercinler var. Hatta onların bazısı Haymanalı. Dert seviyorlar, gidin onlara dinletin." Bu açıklama yeni bir tartışmanın kıvılcımını ateşledi: Neşet Ertaş türküleri kuğuları hüzünlendirir mi?"
Kaynak: Sabah Gazetesi.
Hayvanların müzik tarzı var mıdır? Hayvanlar da bizim gibi belli müzik türlerinden etkilenir mi? Bu soru kuğu, güvercin, kedi, köpek, papağan, tavşan vs. fark etmez. Hayvanlar bu şekilde dertlenebilir mi? Şimdilik yazacağım kısım da bu kadar. Bir sonraki yazıda küçük bir not düşebilirim. Yalnız, sağdaki pankart pek ilginç. Bir taraftan pankartta yazılandan gülesi geliyor insanın. Ama dertlenmek başka...
Dün yukarıdaki haberde denildiği gibi kuğular için "Neşet Ertaş çalmayın" eylemi vardı. Hayvan ve müzik ilişkisi üzerine sorular sormuştuk ve bunun üzerine diyeceğim hayvanlar dertlenir. Örnek olarak şu ciğeri dağlanmış, patisi yorgun düşmüş dertli bir kediyi paylaşayım. Gözlerini açamıyor miyavcağız. Demek ki Neşet Ertaş dertlendiriyor:
Neşet Ertaş ve kuğu ilişkisinden sonra yukarıda görüldüğü gibi dertlenen kedi paylaşmıştım. Şimdi de klarnetten dertlenen köpek paylaşıyorum:
Not: Bir tane daha kedi buldum. Bu da içi daralmış.
Bu videolara göre hayvanlar dertleniyormuş. Hoş, hayvanlar dertleniyorsa normaldir. Bana da böyle şeyler çalsalar ben de kötü olurum. İnsanın içi bayılıyor. Ruh hâlini alıp koparıyor. O yüzden onlar da haklılar. Hayvan ve müzik ilişkisi videolar bakışından böyle. Türkü kısmında konu sona ermiştir. Herkese iyi günler.
Asıl konuya gelelim:
Hayvanlar müzikten dertlenir mi? Daha öz soru, hayvanlar müziği algılar mı?
Bu başlıktaki soruyla ilgili şöyle bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum:
"Son zamanlarda bilimsel araştırmalar, balina ve kuşların çıkardıkları seslerin müzikal ezgi olarak kabul edilip edilemeyeceği tartışmaları üzerine yoğunlaşmıştır. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki seslerin, müzikalitenin benzerliklerini inceleyen bilim dalına günümüzde "biyomüzikoloji" denmektedir.
Yapılan araştırmalar, insanlar gibi hayvanların da estetik sesleri müzikale çevirme yetileri olduğunu göstermektedir. Cornell Üniversitesi'nde nörobiyoloji ve davranış profesörü olan Ron Hoy'un söylediğine göre 1960’lı yıllarda hippiler balina sesleri dinleyerek kulaklarını geliştirmişlerdir. Benzer şekilde, araştırmalar insanların atalarının da müzik aletleri üzerinde emek harcadığını ve bazı diğer hayvanlar da kendi müzikal kreasyonları için emek harcadığını göstermektedir. Kambur balinalar zamanının ve enerjisinin önemli bir kısmını müzik yapmak için harcarlar. Tabii bu seslerin gerçekten estetik ve müzikal bir kaygı güdüp gütmediği, tartışmaların odağında olan soru işaretidir. Hoy, bazı bilim insanlarının “hayvanlarca oluşturulan sözde müzikal seslerin yalnızca biyolojik bir işleve hizmet amaçlı olduğunu” düşündüklerini söylemiştir ve “hayvanların müzikal deneyimlerinden bizlerin de duyabildiğimiz ve hissedebildiğimiz kadarıyla yararlanmamız gerektiğini” vurgulamıştır. Bunun yanında hayvanların çoğu bilişsel süreçlerinin henüz tam olarak açıklanamadığını da söylemiştir. Dolayısıyla bu seslerin çıkarılması sırasında estetik bir kaygı güdülüp güdülmediği bilinmemektedir. Fakat türümüzün evrimi sırasında neredeyse hiçbir zaman temasa geçmediği türlerin çıkardığı sesleri bile estetik olarak algılayabilmesi, estetik algısının türümüze özgü olmayan, daha evrensel bir olgu olduğunu düşündürmektedir.
Görebileceğiniz gibi, müzik sadece insana ait bir dil değildir. Balinaların, sadece estetik bir ses çıkarma becerisi haricinde, insanlardakine benzer bir ritim algısına ve müzikalite yeteneğine sahip oldukları tespit edilmiştir. Benzer şekilde, kuşlar da yalnızca şarkılarında sadece vokalleri değil, çalı çırpıları kullanarak perküsyonları bile kullanabilirler. Durum, atalarımızda ve kuzenlerimizde de farksızdır. Atema tarafından ele alınan Cro-magnon (en eski
Homo sapiens bireyleri) ve Neandertaller'de de müzik kültürüne dair izler tespit edilmiştir. Tahminlere ve eldeki verilere göre müzik, çok büyük ihtimalle insanlardan çok daha önce doğada kullanılan bir iletişim biçimidir."
Bunlar söylenirken "
Hayvanlar ne tarz müzikler dinler?" sorusu da ele alınmış:
Birçok evcil hayvan sahibi, kedi ve köpeklerin bütün gün evde bıraktıkları zaman radyoyu da açık bırakmayı tercih ederler. Charles Snowdon tarafından yapılan araştırmalarda, hayvanların müzikal tercihleri üzerinde insanların çok kritik etkisi olduğu gösterilmiştir. Şöyle söylüyor:
"Bir köpeğin sahibi Mozart seviyorsa, kendisi de Mozart sevecektir. Sahibi rock müzik seven insanların köpekleri de rock müziği tercih ediyor."
Müziğin bugüne kadar her ne kadar eşsiz bir insan fenomeni olduğu varsayılsa da, her geçen gün yapılan yeni araştırmalar hayvanlarla aslında ortak ve benzer bir müzikal kapasiteye sahip olduğumuzu göstermektedir. Snowdon, Wisconsin-Madison Üniversitesi'nde bir hayvan psikologudur. Yaptığı araştırmalarda müziğe bağlı olarak hayvanların tamamen farklı tempolarda yürüyüşler sergilediğini göstermiştir. Ayrıca her hayvanın kendine ait ve türüne özgü müzik zevkine sahip olduğunu düşündüren verilere ulaşmıştır."
Kaynak: Evrim Ağacı.
Hayvanların müzikle doğrudan olumlu ilişkileri vardır. Bu ilişki hayvandan sağlıklı besin alan çiftçiler için de önem arz eder. Süt, yumurta vs. alınan hayvanlarda doğru müzikle hayvanın stresini azaltıp ona huzurlu ortam sağlayarak da koşulları kaliteleştirilir.
Bu hatta bitkiler için de geçerlidir. Ancak bu müzikten çok doğru ses ve frekansla alakalıdır. Söyleyeceklerim bu kadar. Bir dahaki yazıda görüşmek üzere...