Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Kendi Evrenini ve Karakterini Oluştur

Benden başka kimse yazmayınca, kendi çalıp kendi oynayan deliler gibi hissettim. Neyse ben yazayım yine aklımdakini.
Evren
Tabi ki klasik ortaçağımsı temamı burada da bozmuyorum. Ancak bu sefer krallıkların yanı sıra kendi bölgelerine hükmeden krallıkla anlaşmalı bir sürü klan, mezhep, tarikat, lonca ve savaşçı eğiten okullar var. Bu bahsettiğim tüm elementler kavrama gücü denilen şeyin üstüne kurulu. Kavrama gücü evrendeki ana güç unsuru ancak tek değil. Evrende büyü, ki, dövüş sanatları, dönüşümcüler ve bir sürü farklı güç unsuruna sahip insanlar var. Kavrama gücü yaptığın şeyi ne kadar iyi yaptığını belirleyen bir unsur. Örnek olarak insan bedeninin gerçeğini kavrarsan aşırı güçlü bir bedene sahip olursun. Büyünün temellerini kavrarsan büyü gücün ve büyülerinin gücü inanılmaz derecede artar. Ancak kavramak tek güç artış yolu değildir ve insan kavradıktan sonrada o konuda gücünü artırmaya devam edebilir. Kavramak diğer tüm güçlerden farklıdır. Örnek olarak bir ateş büyücüsü büyü gücünü ateş topuna dönüştürebilir. Ancak ateşi kavramış biri ateşi başka bir şeyden dönüştüremez. Sadece etrafındaki ateşi kullanabilir. Ancak kavranmış bir ateşin gücü bir büyücününkinden 10 kat güçlüdür. Ayrıca hem ateş hem havayı kavramayı başarmış biri havayı ateşe dönüştürebilir ve bunun gibi suyu kavramış biri havayı da kavrarsa suyu havaya dönüştürebilir. Ancak toprak kavramış biri havayı toprağa dönüştüremez. Kısaca kavrama işi doğa kurallarına göre çalışır. Kavrama her şeyde olabilir. Bir insan kılıcıda kavrayabilir vücudunu da. Kılıcı kavramış insan çok daha iyi kılıç kullanabilir. Vücudunu kavramış biriyse çok daha fazla fiziksel güce sahiptir gibi onlarca şey. Ancak bir kişi daha önce bilgi sahibi olmadığı veya antrenmanını yapmadığı şeyi kavrayamaz. Kavrama her an olabilir ve çok nadirdir. Bir savaş sırasında kendi kullandığı gücü kavrayan biri ani bir power up alabilir. Yada inzivadaki bir güç kullanıcısı yıllarca düşünerek bir mantrayı kavrayarak gücüne güç katabilir. Kavrayan insan aynı şeyi birden fazla kavrayabilir. Örneğin ilkinde ateşi kıvılcım olarak kavrayıp gücünü artırırken ikincisinde köz olarak kavrayıp gücüne önceki artışından 10 kat fazla artırabilir. Ayrıca aslında her gücün kullanılması için önce kavranması gerektiğinden güç kullanıcıları azınlık konumundadır. Mesela dönüşüm klanında liderle beraber on kişi bu yeteneği kullanabiliyordur ancak klanda 20bin üye vardır(örnektir, hikayeyle alakası yoktur) gibi. Bu nedenle savaşlar normal orta çağ savaşları gibidir ve sadece rütbeli komutanlar kavrama gücü sahibidirler.

Hikaye
Bir köylü çocuğu, dahi olarak bilinen daha 10 yaşındayken anne ve babasının gücünü kavramayı başarmış Ateş ve Dönüşüm klanlarının liderlerinin torunu ile savaşır ve onu yenmeyi başarır. 18 yaşlarına yeni gelmek üzere olan bu iki gencin savaşını duyan iki ailenin lideri torunlarının kara lekesini silmeyi ve klanlarına tehdit oluşturabilecek bu köylü çocuğunu öldürmek için bizzat teşrif ederler. Bu sırada kralın aylak olarak bilinen kardeşi de o konumdadır ve infaz edilecek çocuğu merak ettiği için olay yerine yaklaşır. İnfaz sırasında köylü çocuğunun aşırı nadir olan insan vücudu kavrama yetisine üst düzeyde hakim olduğunu görür. Aylak olarak bilinen bu adam sonunda aradığı öğrenciyi bulduğunu söyler ve çocuğu almaya çalışır. Klan liderleri işe yaramaz olarak gördükleri bu adamı öldürmeye ve cesedini yok etmeye karar verirler. Tam adam saldırdıkları sırada tek bir saldırı yiyerek ikisi de nakavt olur. Buna sinirlenen aylak adam klanlarının kefareti olarak torunlarını da alacağını söyler. Hiçbir çaresi olmayan klanlar bunu kabul etmese de adam köylü çocuğunu ve ve klan liderlerinin torununu alarak uzaklaşır. Çocuklara onları eğiterek krallığın gelecekteki korumaları olmalarını sağlayacağını söyler.

Ulan hiç hikaye yazamıyorum haa.
Eğer evrenlerimi okuyorsanız en beğendiğinizi ve düzeltmem gereken kısımları söylerseniz sevinirim. Bir manga çizmek için kendimi eğitiyorum da bunlardan hangisini yapsam bilemedim.
Evrenin konusu klişe olmasına rağmen güzel yazmışsın eline sağlık.
 
Evet kısa bir aradan sonra gene muhteşem yaratıcılığımı konuşturarak harika bir hikaye yazdım. Bunda biraz daha karakterler üzerine yoğunlaştığım için evren kısmına çok bir şey yazamadım. Zaten genel olarak komedi üzerine kurulu. Neyse hadi başlayalım.

Evren
Masallar alemi diyebileceğimiz bir evrende geçiyor. Ama sadece masal ögelerini içermiyor. Aynı zamanda başka mitolojilerden karakterler ve mekanlar var. Mesela İskandinav mitolojisinden Valhalla var. Bir başka olarak samuray ve ninjalar da var. Köyler ve krallıklar mevcut. Köylerde sıklıkla insanların istediği işler oluyor. Kahramanları genelde bu işlere yardım edip para topluyorlar. Tabi arada zor işlerde oluyor. Krallıkların işleri ise daha büyük oluyor. Daha büyük görevler. Ejderha kesmek gibi.

Hikaye
Stalyos isminde bir kahramanımız vardır. Bir gün ormanda yürürken taşın üzerinde bir kılıç görür. Taşın üzerinde ''Zerot'' yazmaktadır. Kılıcın adı budur. Kılıca dokunduğunda yaşlı bir adam belirir. Kılıcı sadece layık olan kişinin kayadan çıkarabileceğini söyler. Bizimki kılıcı kayadan çekmeyi dener ve yapamaz. Daha sonra kılıcın olduğu kayayı topraktan çıkarır. Ve kılıcı tutarak sert bir şekilde yanındaki büyük bir kayaya vuru. Taş kırılır ve kılıç tamamen gözükür. Doğal olarak kılıcın yeni sahibi Stalyos'tur. O günden sonra kılıcı alarak daha büyük hedeflere çıkar.

Ana Karakterler

Stalyos:

25 yaşındadır. Hafif uzun gri saçları vardır. Boyu 1.93'tür. Kaslı bir yapısı vardır. Acayip derecede güçlüdür. Çok olmasa da bencil birisidir. Sadece işine gelen ve yapabileceği görevleri kabul eder. Aksi takdirde hiç birini kabul etmez. Genede insanlara yardım edince sevinir. Çünkü bir işe yaradığını düşünür. Sıkça millet ile dalga geçer. İşine yarayacak arkadaşlar seçer. Eğer bir savaşa girdiğinde sinirlenirse sonuç ne olursa olsun kazanmak için elinden geleni ardına koymaz. Duşa donla girmek, yaşlı kadınlardan para yerine ev yemeği almak, bir kız kendisine çıkma teklif ettiğinde yüzünü ekşitmek gibi huyları vardır.

Blue:
14 yaşındadır. Kısa mavi saçları vardır. Boyu 1.50'dir. Stalyos ile ilk tanışan kişidir. Kılıcın sahibi olmasına hayran kalıp onu izlemiştir. İlk yaptığı iş sadece kılıcı taşımak olmuştur. Ondan sonra kılıç için bir kılıf yapmıştır. Daha sonra çeşitli işlerde Stalyos'a yardım etmiştir. Peri güçleri vardır fakat bunu bilmez. Çoğu olaya aşırı tepki verir. Stalyos'u farkında olmadan bir tane ejderha yumurtası yiyecekken sırtına atlamıştır. Kulağına korkutucu bir şekilde ''Boynunu kırarım.'' demiştir. Arkadaşlarına çok önem verir. Yardımcı olmak için elinden geleni yapar. Günün sonunda çok övgü alır. Ama eline geçen tek ödül dondurmadır.

Solo:
20 yaşındadır. Kısa siyah saçları vardır. Boyu 1.78'dir. Stalyos onu yanına kendisi hakkında şarkı yazması için almıştır. Çünkü işi kahramanlara şarkı yazmaktır. Çok yaratıcı değildir. Stalyos'a hakkındaki ilk şarkısı ''Toss a butter to your Stalyos'' tur. Stalyos'un dövüşlerinin çoğunu kaçırdığı için hakkında pek özgün şarkı yazamaz. Şarkı işleri dışında sıkça Stalyos'a sataşır. Ucu kendisine değmeyen bir işe bakmaz. Tepki bile vermez. Efsane kumar oynar. Ama ortaya hiç bir şey koymaz. Yeni tanıştığı insanlara genellikle sıcak yaklaşır.

Bu kadar. Daha fazla şey yazardım ama üşendim.
 
Son düzenleme:
Evet kısa bir aradan sonra gene muhteşem yaratıcılığımı konuşturarak harika bir hikaye yazdım. Bunda biraz daha karakterler üzerine yoğunlaştığım için evren kısmına çok bir şey yazamadım. Zaten genel olarak komedi üzerine kurulu. Neyse hadi başlayalım.

Evren
Masallar alemi diyebileceğimiz bir evrende geçiyor. Ama sadece masal ögelerini içermiyor. Aynı zamanda başka mitolojilerden karakterler ve mekanlar var. Mesela İskandinav mitolojisinden Valhalla var. Bir başka olarak samuray ve ninjalar da var. Köyler ve krallıklar mevcut. Köylerde sıklıkla insanların istediği işler oluyor. Kahramanları genelde bu işlere yardım edip para topluyorlar. Tabi arada zor işlerde oluyor. Krallıkların işleri ise daha büyük oluyor. Daha büyük görevler. Ejderha kesmek gibi.

Hikaye
Stalyos isminde bir kahramanımız vardır. Bir gün ormanda yürürken taşın üzerinde bir kılıç görür. Taşın üzerinde ''Zerot'' yazmaktadır. Kılıcın adı budur. Kılıca dokunduğunda yaşlı bir adam belirir. Kılıcı sadece laik olan kişinin kayadan çıkarabileceğini söyler. Bizimki kılıcı kayadan çekmeyi dener ve yapamaz. Daha sonra kılıcın olduğu kayayı topraktan çıkarır. Ve kılıcı tutarak sert bir şekilde yanındaki büyük bir kayaya vuru. Taş kırılır ve kılıç tamamen gözükür. Doğal olarak kılıcın yeni sahibi Stalyos'tur. O günden sonra kılıcı alarak daha büyük hedeflere çıkar.

Ana Karakterler

Stalyos:

25 yaşındadır. Hafif uzun gri saçları vardır. Boyu 1.93'tür. Kaslı bir yapısı vardır. Acayip derecede güçlüdür. Çok olmasa da bencil birisidir. Sadece işine gelen ve yapabileceği görevleri kabul eder. Aksi takdirde hiç birini kabul etmez. Genede insanlara yardım edince sevinir. Çünkü bir işe yaradığını düşünür. Sıkça millet ile dalga geçer. İşine yarayacak arkadaşlar seçer. Eğer bir savaşa girdiğinde sinirlenirse sonuç ne olursa olsun kazanmak için elinden geleni ardına koymaz. Duşa donla girmek, yaşlı kadınlardan para yerine ev yemeği almak, bir kız kendisine çıkma teklif ettiğinde yüzünü ekşitmek gibi huyları vardır.

Blue:
14 yaşındadır. Kısa mavi saçları vardır. Boyu 1.50'dir. Stalyos ile ilk tanışan kişidir. Kılıcın sahibi olmasına hayran kalıp onu izlemiştir. İlk yaptığı iş sadece kılıcı taşımak olmuştur. Ondan sonra kılıç için bir kılıf yapmıştır. Daha sonra çeşitli işlerde Stalyos'a yardım etmiştir. Peri güçleri vardır fakat bunu bilmez. Çoğu olaya aşırı tepki verir. Stalyos'u farkında olmadan bir tane ejderha yumurtası yiyecekken sırtına atlamıştır. Kulağına korkutucu bir şekilde ''Boynunu kırarım.'' demiştir. Arkadaşlarına çok önem verir. Yardımcı olmak için elinden geleni yapar. Günün sonunda çok övgü alır. Ama eline geçen tek ödül dondurmadır.

Solo:
20 yaşındadır. Kısa siyah saçları vardır. Boyu 1.78'dir. Stalyos onu yanına kendisi hakkında şarkı yazması için almıştır. Çünkü işi kahramanlara şarkı yazmaktır. Çok yaratıcı değildir. Stalyos'a hakkındaki ilk şarkısı ''Toss a butter to your Stalyos'' tur. Stalyos'un dövüşlerinin çoğunu kaçırdığı için hakkında pek özgün şarkı yazamaz. Şarkı işleri dışında sıkça Stalyos'a sataşır. Ucu kendisine değmeyen bir işe bakmaz. Tepki bile vermez. Efsane kumar oynar. Ama ortaya hiç bir şey koymaz. Yeni tanıştığı insanlara genellikle sıcak yaklaşır.

Bu kadar. Daha fazla şey yazardım ama üşendim.
Ben bunu neden görmemişim. Efsaneymiş bu ama baya Gintama esintisi hissettim. Kılıcı kayayı kırarak çıkarma olayına bayıldım. Güzel komedi unsurları var. Keşke zamanında görseymişim de üstüne doya doya yazsaymışım sıcakken.
 
Ben bunu neden görmemişim. Efsaneymiş bu ama baya Gintama esintisi hissettim. Kılıcı kayayı kırarak çıkarma olayına bayıldım. Güzel komedi unsurları var. Keşke zamanında görseymişim de üstüne doya doya yazsaymışım sıcakken.
Ben hiç gintama'ya benzetemedim. Çünkü içinde mutlaka kas olacak. Üzerine daha fazla şey yazardım ama dediğim üzere üşeniyorum. Bir kaç kötü adam fikride vardı.
 
Ben hiç gintama'ya benzetemedim. Çünkü içinde mutlaka kas olacak. Üzerine daha fazla şey yazardım ama dediğim üzere üşeniyorum. Bir kaç kötü adam fikride vardı.
Bende Gintama izlemedim aslında. Sadece ufak kesitler gördüm sosyal medya youtube falan. İki aydır çizim çalışmıyorum tekrar başlıyıcam ve ilk işim buna benzer bir one-shot komedi çizmeye çalışmak olacak. Unutmazsam buraya da atarım. Sonra çaldın diye kızma. :oleyo2::sapkali:
 
Stalyos isminde bir kahramanımız vardır. Bir gün ormanda yürürken taşın üzerinde bir kılıç görür. Taşın üzerinde ''Zerot'' yazmaktadır. Kılıcın adı budur. Kılıca dokunduğunda yaşlı bir adam belirir. Kılıcı sadece laik olan kişinin kayadan çıkarabileceğini söyler. Bizimki kılıcı kayadan çekmeyi dener ve yapamaz. Daha sonra kılıcın olduğu kayayı topraktan çıkarır. Ve kılıcı tutarak sert bir şekilde yanındaki büyük bir kayaya vuru. Taş kırılır ve kılıç tamamen gözükür. Doğal olarak kılıcın yeni sahibi Stalyos'tur.
Şu kısım harika.
 
Bende Gintama izlemedim aslında. Sadece ufak kesitler gördüm sosyal medya youtube falan. İki aydır çizim çalışmıyorum tekrar başlıyıcam ve ilk işim buna benzer bir one-shot komedi çizmeye çalışmak olacak. Unutmazsam buraya da atarım. Sonra çaldın diye kızma. :oleyo2::sapkali:
Bende bu yaz çizimimi biraz geliştirmek istiyorum. Çöp adamdan normal adamlara geçiş yapmaya çalışıcam.
 
Bende bu yaz çizimimi biraz geliştirmek istiyorum. Çöp adamdan normal adamlara geçiş yapmaya çalışıcam.
Çok zaman ve alıştırma istiyor. Günde 3-4 saat ayırman lazım en az. Birde teknikleri öğrenmek için sağlam kişilerden videolar izlemen lazım. Benim en büyük hatam yanlış kişilerden videolar izlemek oldu. Gerçi düzgün öğreten birini de hala bulamadım ama.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık