Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Kendi Evrenini ve Karakterini Oluştur

Evren
Dünyamız insan popülasyonu ve teknolojinin savaşlar yoluyla verdiği zarara dayanamamış ve yok oluşa sürüklenmiştir. Dünya yok olmadan önce devletler fiziksel ve zihinsel olarak en üst seviye insanlar seçerek yeni bir gezegen arayışına yollamışlardır ancak bu yolculuğun ortasında dünya yok olmuş ve gönderilen insanlar çaresiz kalmıştır. Bu çaresizliğin ortasında uzayda sürüklenirken kendileri gibi 7 farklı ırkla karşılaşırlar. Bu ırklarla savaş çıkacağını ve yok olacaklarını düşündükleri sırada ırklar bir teklif gönderir ve daha önce buldukları dünyamızın 33 kat büyüklüğünde bir gezegen bulduklarını söylerler. Ancak bu gezegen de düşünebilen bir canlı organizma olmadığını ve yaşayan canlılarında çok vahşi ve güçlü olduğunu, bu canlıları baskılayacak nüfuz yada güce sahip olmadıkları için ortaklık kurarak gezegeni paylaşmayı ve koloni kurmayı önerirler. Başka hayatta kalma şansları olmadığını bilen insanlar bazıları isteyerek bazıları da istemeyerek te olsa kabul ederler ve gezegene 8 ırk kolonisi kurulur.(Buraya kadar evrenin temeli, hikaye mantıksızlığa uğramasın diye bu kısma yazdım. Evreni devamında anlatıyorum.) Koloni kurulduktan sonra ırklar fiziksel yapıda birbirine benzediği için ırklar arası aşk başlar ve üreme hücrelerinin uyumlu olduğu fark edilir. Yıllar boyunca süren birliktelikler sonucu safkan ırk kalmaz ve yeni ırka ''Yamu'' adı verilir. Bu 7 safkan ırk kendi özel güçlerine sahiptir. Bazıları dönüşüm bazıları element kontrolü vb. Bu ırklar birleşince yeteneklerde birleşir ve evrilir. Ancak sonradan Yamu olarak doğan bireyler sadece tek güçle doğarlar. Nadiren birden fazla güçle doğan kişilerde vardır tabii. Bu güç iki farklı gücün birleşiminden evrilmiş yeni bir güç veya temel bir güç olabilir. İnsanlar büyüdükçe daha fazla güç uyandırıp kontrol edebilirler. Bu güçler insanların iş hayatına da şekil verir. Bir kişi bir işte çalışmak için o işe uygun yeteneğe sahip olması gerekmez ama sahipse diğerlerinden bir adım öndedir. Tabi o iş için belirli bir özel güç gerekiyorsa tamamen yeteneklere göre alım yapılıyordur. Ayrıca gezegende aşırı güçlü yaratıklar mevcuttur ve el yapımı silahlar bu yaratıkları öldürebilecek kadar güçlü değildir. Bu iş için sadece en güçlü yeteneklere sahip özel askerlere bel bağlanabilir. Ayrıca koloni döneminden bu yana 10.000 yıl geçtiği için yüzlerce farklı ülke kurulmuştur. Ve her ülkenin kendine ait orduları vardır. Bu ülkeler hem yaratık akınlarıyla hem de birbirleriyle çatışma içerisindedir. Ortaçağımsı bir teknoloji hakimdir ancak bunun sebebi teknolojinin gelişmemesi değil ihtiyaç duyulmamasıdır.

Hikaye
Arza basit bir köylü çocuğu olarak olarak Traproz Krallığı'nda doğmuştur. Bu krallık askeri konuda aşırı güçlü olmayan ancak coğrafi konumu nedeniyle diğer ülkeler tarafından işgal edilemeyecek bir konumda olduğu için sadece canavar akınları tarafından tehdit edilen bir krallıktır. Buna rağmen kafası pek rahat bir krallık değildir, etrafını çevreleyen ormanda gezgendeki en güçlü yaratıklardan biri hüküm sürmektedir ve onun altında da bir sürü güçlü yaratık bulunmaktadır. Arza'nın köyü de bir gün bu yaratıklar tarafından saldırıya uğrar ve askerler tarafından kurtarılan tek kişi kendisidir. Arza sevdiği insanları koruyamayacak kadar güçsüz olduğunu fark eder ve sadece en güçlü insanların olabileceği ''AV GENERALİ'' olmaya karar verir. Amma ve lakin karşısında büyük bir problem vardır, Arza'nın hiç bir yeteneği yoktur. Arza kendi için bir umut ışığı ararken 10bin yıllık ölüm tanrısının tapınağına gitmeye karar verir. Bu tapınaktan daha önce giren kimse sağ çıkmamıştır. Ancak efsane çıkabilen kişinin çok büyük bir güç elde edeceğini söylemektedir. Bu tapınakta çok büyük badireler atlatan Arza ölüm tanrısının mezarını bulur. Mezarın yanında anlamadığı yazıları okumaya çalışan Arza yanlışlıkla bir mekanizmayı çalıştırır ve mezar ışıldamaya başlar. Ölün tanrısı gözlerini açar ve bilmediği bir dilde Arza'ya bir şeyler söyler. Korkudan kafayı yemek üzere olan Arza kaçmaya çalışırken ölüm tanrısının tek darbesiyle bayılır. Uyandığında ölün tanrısı kendi dilini konuşmaya başlamıştır ve Arza'ya onu kurtardığı için kendisinden bir şey isteyebileceğini söyler. Arza ölün tanrısına önce başından geçenleri anlatır ve ondan güç ister. Ölün tanrısı Arza'ya garip bir kılıç verir ve kendisinin tanrı değil bir insan olduğunu söyler. Arza'nın gözleri açılır ve safkan diye bağırır. Gülen ölüm tanrısı Arza'ya ani bir hareketle bir iğne sokar ve içindekini enjekte eder. Arza öyle bir acı içinde bağırıp ve yere çöker ki tapınağın dışındaki hayvanlar bile sesten ürküp kaçmıştır. O acıyla bayılan Arza uyandığında tapınakta boş mezar ve kendinden başka bir şey olmadığını görür. Takvimli cep saatine bakınca bir ay geçtiğini fark eden Arza şaşırır. Vücudunun değişmeye başladığını ve içinde patlayan bir gücün dolaştığını hisseder. Muhteşem bir fiziksel güce kavuşan genç oğlanın kazandığı yeteneklerin bunlardan ibaret olmadığını anlaması uzun sürmez. Artık av generali olabileceğinin farkına varan Arza gücünün hala yetersiz olduğunun farkında olarak kendini eğitmek yaşamak için en yakın şehire doğru yol alır. Bir yandan av generali olup bir yandan ölüm tanrısını bulup ona şükranlarını ve gücünü sormak isteyen Arza'nın yolculuğu başlar.

Ana Karakter
Henüz 16 yaşındaki genç çocuk 183cm boya sahip ortalama bir gençtir. Gözleri mavi olan gencin güç kazandıktan sonra sol gözü kırmızıya dönmüştür. Geniş omuzlu uzun bacaklı fit görünüşlü biridir. Bembeyaz saçları aralarındaki kırmızı tellerle renklenmektedir. İyi mizaçlı sevecen biridir ancak gerektiği takdirde acımasız bir ölüm makinesine dönüşmekten çekinmez. Asıl özelliği sakinliğidir. Doğuştan bu yana gelen yegane özelliği korku, heyecan, umutsuzluk gibi insanı yanlış düşünmeye iten duyguları hissetmeye başladığı anda sakinleşip düşünme yetisini arttırma kabiliyetidir. Gülmeyi sevmez, mutluluğunu güzel ve samimi tebessümüyle ifade eder.

Not: Aslında en iyi hikayem bu ama aşırı uzun olduğundan kısa yazınca en kötüsü bu gibi durdu sanırım. Ama normal çünkü tam aklımdakini yazsam sadece evren kısmı bu yazının 5 katı uzunluğundan fazla olacaktı.
 
Benim Warhammer esintili Grimdark türünde serimde galaksinin keşfini başlatan Ollanius Pius adında efsanevi bir kişilik vardı.Sende yarı gerçek yarı efsanevi bir karakter oluşturabilirsin.
Abi şöyle güzel isimleri nasıl buluyorsunuz yahu? Benim aklıma gelmiyor hiç. Bana da öğretin şunu. Ana karakterlere bile isim veremiyorum resmen.
 
Abi şöyle güzel isimleri nasıl buluyorsunuz yahu? Benim aklıma gelmiyor hiç. Bana da öğretin şunu. Ana karakterlere bile isim veremiyorum resmen.
Ollanius Pius ismini Warhammer evreninde İmparatorluk Muhafızlarının azizinden esinlendim.Serideki bir diğer karakter Sargon'u ise Asur kralı II. Sargon ismine gönderme.
 
Benden başka kimse yazmayınca, kendi çalıp kendi oynayan deliler gibi hissettim. Neyse ben yazayım yine aklımdakini.
Evren
Tabi ki klasik ortaçağımsı temamı burada da bozmuyorum. Ancak bu sefer krallıkların yanı sıra kendi bölgelerine hükmeden krallıkla anlaşmalı bir sürü klan, mezhep, tarikat, lonca ve savaşçı eğiten okullar var. Bu bahsettiğim tüm elementler kavrama gücü denilen şeyin üstüne kurulu. Kavrama gücü evrendeki ana güç unsuru ancak tek değil. Evrende büyü, ki, dövüş sanatları, dönüşümcüler ve bir sürü farklı güç unsuruna sahip insanlar var. Kavrama gücü yaptığın şeyi ne kadar iyi yaptığını belirleyen bir unsur. Örnek olarak insan bedeninin gerçeğini kavrarsan aşırı güçlü bir bedene sahip olursun. Büyünün temellerini kavrarsan büyü gücün ve büyülerinin gücü inanılmaz derecede artar. Ancak kavramak tek güç artış yolu değildir ve insan kavradıktan sonrada o konuda gücünü artırmaya devam edebilir. Kavramak diğer tüm güçlerden farklıdır. Örnek olarak bir ateş büyücüsü büyü gücünü ateş topuna dönüştürebilir. Ancak ateşi kavramış biri ateşi başka bir şeyden dönüştüremez. Sadece etrafındaki ateşi kullanabilir. Ancak kavranmış bir ateşin gücü bir büyücününkinden 10 kat güçlüdür. Ayrıca hem ateş hem havayı kavramayı başarmış biri havayı ateşe dönüştürebilir ve bunun gibi suyu kavramış biri havayı da kavrarsa suyu havaya dönüştürebilir. Ancak toprak kavramış biri havayı toprağa dönüştüremez. Kısaca kavrama işi doğa kurallarına göre çalışır. Kavrama her şeyde olabilir. Bir insan kılıcıda kavrayabilir vücudunu da. Kılıcı kavramış insan çok daha iyi kılıç kullanabilir. Vücudunu kavramış biriyse çok daha fazla fiziksel güce sahiptir gibi onlarca şey. Ancak bir kişi daha önce bilgi sahibi olmadığı veya antrenmanını yapmadığı şeyi kavrayamaz. Kavrama her an olabilir ve çok nadirdir. Bir savaş sırasında kendi kullandığı gücü kavrayan biri ani bir power up alabilir. Yada inzivadaki bir güç kullanıcısı yıllarca düşünerek bir mantrayı kavrayarak gücüne güç katabilir. Kavrayan insan aynı şeyi birden fazla kavrayabilir. Örneğin ilkinde ateşi kıvılcım olarak kavrayıp gücünü artırırken ikincisinde köz olarak kavrayıp gücüne önceki artışından 10 kat fazla artırabilir. Ayrıca aslında her gücün kullanılması için önce kavranması gerektiğinden güç kullanıcıları azınlık konumundadır. Mesela dönüşüm klanında liderle beraber on kişi bu yeteneği kullanabiliyordur ancak klanda 20bin üye vardır(örnektir, hikayeyle alakası yoktur) gibi. Bu nedenle savaşlar normal orta çağ savaşları gibidir ve sadece rütbeli komutanlar kavrama gücü sahibidirler.

Hikaye
Bir köylü çocuğu, dahi olarak bilinen daha 10 yaşındayken anne ve babasının gücünü kavramayı başarmış Ateş ve Dönüşüm klanlarının liderlerinin torunu ile savaşır ve onu yenmeyi başarır. 18 yaşlarına yeni gelmek üzere olan bu iki gencin savaşını duyan iki ailenin lideri torunlarının kara lekesini silmeyi ve klanlarına tehdit oluşturabilecek bu köylü çocuğunu öldürmek için bizzat teşrif ederler. Bu sırada kralın aylak olarak bilinen kardeşi de o konumdadır ve infaz edilecek çocuğu merak ettiği için olay yerine yaklaşır. İnfaz sırasında köylü çocuğunun aşırı nadir olan insan vücudu kavrama yetisine üst düzeyde hakim olduğunu görür. Aylak olarak bilinen bu adam sonunda aradığı öğrenciyi bulduğunu söyler ve çocuğu almaya çalışır. Klan liderleri işe yaramaz olarak gördükleri bu adamı öldürmeye ve cesedini yok etmeye karar verirler. Tam adam saldırdıkları sırada tek bir saldırı yiyerek ikisi de nakavt olur. Buna sinirlenen aylak adam klanlarının kefareti olarak torunlarını da alacağını söyler. Hiçbir çaresi olmayan klanlar bunu kabul etmese de adam köylü çocuğunu ve ve klan liderlerinin torununu alarak uzaklaşır. Çocuklara onları eğiterek krallığın gelecekteki korumaları olmalarını sağlayacağını söyler.

Ulan hiç hikaye yazamıyorum haa.
Eğer evrenlerimi okuyorsanız en beğendiğinizi ve düzeltmem gereken kısımları söylerseniz sevinirim. Bir manga çizmek için kendimi eğitiyorum da bunlardan hangisini yapsam bilemedim.
 
Benden başka kimse yazmayınca, kendi çalıp kendi oynayan deliler gibi hissettim. Neyse ben yazayım yine aklımdakini.
Evren
Tabi ki klasik ortaçağımsı temamı burada da bozmuyorum. Ancak bu sefer krallıkların yanı sıra kendi bölgelerine hükmeden krallıkla anlaşmalı bir sürü klan, mezhep, tarikat, lonca ve savaşçı eğiten okullar var. Bu bahsettiğim tüm elementler kavrama gücü denilen şeyin üstüne kurulu. Kavrama gücü evrendeki ana güç unsuru ancak tek değil. Evrende büyü, ki, dövüş sanatları, dönüşümcüler ve bir sürü farklı güç unsuruna sahip insanlar var. Kavrama gücü yaptığın şeyi ne kadar iyi yaptığını belirleyen bir unsur. Örnek olarak insan bedeninin gerçeğini kavrarsan aşırı güçlü bir bedene sahip olursun. Büyünün temellerini kavrarsan büyü gücün ve büyülerinin gücü inanılmaz derecede artar. Ancak kavramak tek güç artış yolu değildir ve insan kavradıktan sonrada o konuda gücünü artırmaya devam edebilir. Kavramak diğer tüm güçlerden farklıdır. Örnek olarak bir ateş büyücüsü büyü gücünü ateş topuna dönüştürebilir. Ancak ateşi kavramış biri ateşi başka bir şeyden dönüştüremez. Sadece etrafındaki ateşi kullanabilir. Ancak kavranmış bir ateşin gücü bir büyücününkinden 10 kat güçlüdür. Ayrıca hem ateş hem havayı kavramayı başarmış biri havayı ateşe dönüştürebilir ve bunun gibi suyu kavramış biri havayı da kavrarsa suyu havaya dönüştürebilir. Ancak toprak kavramış biri havayı toprağa dönüştüremez. Kısaca kavrama işi doğa kurallarına göre çalışır. Kavrama her şeyde olabilir. Bir insan kılıcıda kavrayabilir vücudunu da. Kılıcı kavramış insan çok daha iyi kılıç kullanabilir. Vücudunu kavramış biriyse çok daha fazla fiziksel güce sahiptir gibi onlarca şey. Ancak bir kişi daha önce bilgi sahibi olmadığı veya antrenmanını yapmadığı şeyi kavrayamaz. Kavrama her an olabilir ve çok nadirdir. Bir savaş sırasında kendi kullandığı gücü kavrayan biri ani bir power up alabilir. Yada inzivadaki bir güç kullanıcısı yıllarca düşünerek bir mantrayı kavrayarak gücüne güç katabilir. Kavrayan insan aynı şeyi birden fazla kavrayabilir. Örneğin ilkinde ateşi kıvılcım olarak kavrayıp gücünü artırırken ikincisinde köz olarak kavrayıp gücüne önceki artışından 10 kat fazla artırabilir. Ayrıca aslında her gücün kullanılması için önce kavranması gerektiğinden güç kullanıcıları azınlık konumundadır. Mesela dönüşüm klanında liderle beraber on kişi bu yeteneği kullanabiliyordur ancak klanda 20bin üye vardır(örnektir, hikayeyle alakası yoktur) gibi. Bu nedenle savaşlar normal orta çağ savaşları gibidir ve sadece rütbeli komutanlar kavrama gücü sahibidirler.

Hikaye
Bir köylü çocuğu, dahi olarak bilinen daha 10 yaşındayken anne ve babasının gücünü kavramayı başarmış Ateş ve Dönüşüm klanlarının liderlerinin torunu ile savaşır ve onu yenmeyi başarır. 18 yaşlarına yeni gelmek üzere olan bu iki gencin savaşını duyan iki ailenin lideri torunlarının kara lekesini silmeyi ve klanlarına tehdit oluşturabilecek bu köylü çocuğunu öldürmek için bizzat teşrif ederler. Bu sırada kralın aylak olarak bilinen kardeşi de o konumdadır ve infaz edilecek çocuğu merak ettiği için olay yerine yaklaşır. İnfaz sırasında köylü çocuğunun aşırı nadir olan insan vücudu kavrama yetisine üst düzeyde hakim olduğunu görür. Aylak olarak bilinen bu adam sonunda aradığı öğrenciyi bulduğunu söyler ve çocuğu almaya çalışır. Klan liderleri işe yaramaz olarak gördükleri bu adamı öldürmeye ve cesedini yok etmeye karar verirler. Tam adam saldırdıkları sırada tek bir saldırı yiyerek ikisi de nakavt olur. Buna sinirlenen aylak adam klanlarının kefareti olarak torunlarını da alacağını söyler. Hiçbir çaresi olmayan klanlar bunu kabul etmese de adam köylü çocuğunu ve ve klan liderlerinin torununu alarak uzaklaşır. Çocuklara onları eğiterek krallığın gelecekteki korumaları olmalarını sağlayacağını söyler.

Ulan hiç hikaye yazamıyorum haa.
Eğer evrenlerimi okuyorsanız en beğendiğinizi ve düzeltmem gereken kısımları söylerseniz sevinirim. Bir manga çizmek için kendimi eğitiyorum da bunlardan hangisini yapsam bilemedim.
Evren biraz klişe gelse de gücü kavrama olayı hoşuma gitti.
 
Evren biraz klişe gelse de gücü kavrama olayı hoşuma gitti.
Zaten olayı onun üstüne kurdum. Burada tam anlatılamıyor aklında ki. En azından ben beceremiyorum. Ama aklımdaki çok güzel aslında. Hikayeye yedirince mükemmel olacak bir şey. Bu hikayeyi, hikaye kısmı boş kalmasın diye yazdım. Güzel bir hikaye üstüne mükemmel bir uyarlama planlıyorum aklımda. Tabi bu evreni mi başka evreni mi çizmeye karar veririm bilmiyorum. Büyük hepsinin orta noktasında devasa bir evren oluşturmakta aklıma yatmıyor değil aslında.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 4)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık