Dave The Diver
Yönetmen: Jaeho Hwang
Tür: Macera, Rol Yapma, Simülasyon
Çıkış Yılı: 2023
Platform: Playstation, Windows, Switch
Yayınlayan/Geliştiren: MINTROCKET, Nexon
İnceleme
Oyunda Dave adında midesine son derece düşkün, şişman bir dalgıcı yönetiyoruz. Dave bir gün eski dostu Cobra’dan bir telefon alır, arkadaşının yeni bir suşi lokantası açtığını öğrenir ve balıkların tadına bakmak için ilk uçakla kendini onun yanına atar. Ama gelin görün ki suşi yemek istiyorsa önce o koca göbeğini kaldırıp balıkları bizzat tutması gerekmektedir. Böylece daha ne olduğunu bile anlamadan kendisini lokantanın dalgıcı olarak işe başlamış bulur.
Öncelikle oyunu oynadıkça oyunları tutkuyla yapmanın ne demek olduğunu görüyorsunuz. Temelde çok basit bir oynanış üzerine kurulu. Sabah ve öğlen Dave ile dalış yapıp balık yakalıyor, akşamları ise bunu suşi restoranımızda gelen müşterilere servis ediyoruz. Ancak bu temel mekanikleri o kadar güzel ele almışlar ki oyun bir bağımlılığa dönüşmeye başlıyor.
Gündüzleri dalgıçlık yapıp balık avladığımız, geceleri ise bir suşi lokantasında garsonluk yaptığımız tuhaf ve eğlenceli bir macera oyunu var karşımızda. Uçuk kaçık karakterleri, rengarenk denizaltı manzaraları ve mini oyunlarıyla sizi saatlerce kendine bağlamayı başarıyor.
Oyunun ana hikayesi suşi mekanını para kazanır hale getirmek olsa da bu macerada hikaye oldukça farklı ve ilgi çekici noktalara gidiyor. Temposu müthiş ayarlanmış. Oyun sunduğu mekanikleri, farklı dinamikleri oyunun başında size fırlatmayarak hikayeye çok güzel bir şekilde yediriyor. Böylelikle oyun sürenizin sonlarında bile hâlâ karşınıza yeni mekanikler çıkabiliyor. Bu da sizi sürekli oyunda tutmasını sağlıyor.
Balık tutma kısmını ele alalım. Balık tutarken farklı derinliklerde, farklı alanlarda bir sürü değişik olayla karşılaşıyorsunuz bu da oyuncuyu sürekli keşfetmeye itiyor. Suşi satışından kazandığınız gelir ile dalgıç kıyafetinizin daha derinliklere dayanmasını sağlayabiliyor, oksijen tüpünüzü, zıpkınını geliştirip daha büyük avlara yönelebiliyorsunuz. Bir süre sonra balık çiftliği, tarla vs işin içine girip pasif malzeme kazanımı da sağlıyorsunuz. Ayrıca dalışlarda kullanabileceğiniz su altı silahları craft edebiliyor, bunları geliştirip, element etkileri ekleyebiliyorsunuz.
Oyundaki ana meşgalelerimizden biri bu. Her gün iki kez mavi sulara dalıp zıpkınımızla 100’den fazla balık çeşidini avlamak. İlk başta sadece küçük balıkları avlayabiliyor, belirli bir derinliğe kadar dalabiliyoruz. Fakat ilerledikçe para kazanıp daha iyi dalış ekipmanları satın alıyor, iyice derin ve karanlık sulara kulaç atıyoruz. Ne kadar aşağı inersek o kadar büyük ve değişik balıklar çıkmaya başlıyor karşımıza.
Hatta bir yerden sonra köpekbalığı, müren ve aslan balığı gibi tehlikeli türlerin saldırısına bile uğrayabiliyoruz. O zaman da devreye sadık bıçağımız ya da su altında bulduğumuz diğer silahlar giriyor ve kendimizi korumaya çalışıyoruz. Ama bakmayın böyle anlattığıma, oyunda ölmek yok. Sadece oksijeniniz bitiyor ve tekneye geri dönüyorsunuz. İşin kötüsü seçtiğiniz bir tanesi dışında topladığınız, avladığınız her şeyi kaybediyorsunuz.
Balık avlama faslı bittikten sonra akşamlar suşi lokantasına gidiyor ve müşterilere garsonluk yapıyoruz. Suşi işletme kısmında ise sizde garson olarak çalışırken bir yandan da yeni garsonlar, aşçı yardımcıları kiralayıp onları eğitiyor, menüye karar veriyor ve menüdeki ürünleri geliştirebiliyorsunuz. Restoran seviye atladıkça yeni özelliklerde açılıyor. Buna ek olarak personel özelliklerini yükseltebiliyor ve dekorasyonda değişiklik yapabiliyorsunuz.
Üç gün öncesinden telefonunuza bildirim geliyor ve tuna balığı, kılıç balığı, deniz anası gibi canlıları yemek isteyen bir grubun partileyeceğini söylüyor. Görevleri ilerletirken bir yandan da parti için hazırlık yapıyorsunuz. Restoran satış kısmı her gün akşam vakti oluyor ve servis yapıp, bardakları doldurup, kirlileri topluyorsunuz. Balık ve materyal çeşitliliği gayet iyi seviyede. Ayrıca instagram benzeri Cooksta uygulaması ile takipçi kasıp daha da ünlenmeye çalışıyorsunuz. Mekanın şefi Morpheus kılıklı Bancho ise size en iyi yemekleri hazırlıyor.
Oyun ilerledikçe yeni karakterler, bu karakterlerin beklentileri, beklentilerine karşılık gelen sonuçları görmek çok keyifli olmuş. Oyun kesinlikle yormuyor, gereksiz zor değil ve chill takılmak isteyen herkesin keyif alacağı şekilde tasarlanmış. Oyundaki bossların çok büyük bir çoğunluğu kolay alt edilebiliyor, bunun sebebinin hedeflenen şeyin boss savaşları değil deniz altında balık yakalamanın keyfine odaklanmak olduğunu düşünüyorum. Bu yine de boss savaşlarının kötü olduğu anlamına gelmiyor. Özelikle görse olarak gayet tatmin edici bosslar olduğunu söyleyebilirim.
Oyunda mini oyunlarımızda bulunmakta. Örneğin balık tutma oyununda bir çeşit taiko gibi Japon idol grubunu destekleyen başka bir abinin hareketlerini yönetiyor ve idol grubu şarkı söylerken eldeki ışıklarla destek oluyorsunuz. Böyle envai çeşit farklı etkinlikler mevcut.
Bütün oyun bundan ibaret galiba derken Dave The Diver durmadan üstünüze yeni yeni aktiviteler atıyor. Fotoğraf çekmek, lokantanın sosyal medya hesabını yönetmek, özel davetler için özel balıklar tutmak, mini oyunlar, gece dalışları, bilimsel araştırmalar ve uçuk kaçık yan karakterler derken ''Bu kadar küçük bir bağımsız oyunda daha ne kadar içerik olabilir ki?” diye düşünmeye başlıyorsunuz.
Çok detaya girmek istemiyorum çünkü oyunu oynadıkça karşınıza çıkan şeyler oldukça güzel ve büyüsünü bozmak istemiyorum. Ancak anlattığım kısımda bile oyunun ne kadar içerik dolu olduğunu anlamışsınızdır diye düşünüyorum.
Oyun görsel olarak çok tatlı bir piksel art stili kullanıyor. Su altı, detaylar, suşi restoranı, karakterler çok tarz gözüküyor. Hele ki yemekleri ve silahları geliştirme, VIP müşterilerde çıkan piksel art ara sahneler muazzam. İşte bu sahneler oyunun tutkusunu daha da belli ediyor. Dümdüz silah geliştirildi yazıp geçmek yerine sizi gördüğünüzde keyiflendirecek sahnelerle dolu bu kısımlar.
Oyunun müzikleri oldukça başarılı ve dolu dolu. Gizemli, rahatlatıcı ve aksiyon dolu bir çizgide. Oyun, müzikleri bulduğunuzda telefonunuzda çalmanıza olanak tanıyor. Her ritme ve temaya bağımlı olacaksınız diyebilirim. Ses tasarımı kısmı suda hareket etme sesi, zıpkın kancanızın sesi, NPC'lerin saçma sapan konuşurken komik gevezelikleri nedeniyle oyunun parladığı bir alan daha oluyor.
Toparlarsak oyun oynadığım en iyi bağımsız oyunlardan biri olmayı başardı. Gerçekten tutku ve emek ile yapıldığını hissettiğiniz, sizi kolay kolay sıkmayacak tatlı bir oyun ortaya çıkmış. Bu güzide oyunu türü seven herkese tavsiye ederek incelemeyi burada noktalıyorum.