Ee sen zoroyu komple yok saydın
Uyarlamalarda birebir uyarlama asla mümkün olamaz. Çünkü bir eserden başka bir esere geçiş yapıldığında bazı elementleri olduğu gibi alacak olursanız gerçekte sırıtır.
Mesela kitap uyarlamaları. Romanlarda karakterlerin iç dünyası sayfalarca anlatılır. Ama karakter belki yapısı gereği bunları dışarıya dökmez. Ama bu kısımları çıkardığınız zaman karakterin motivasyonunu asla anlayamazsınız. Hint dizilerinde ya da animelerde olduğu gibi uzun monologlar da koyamazsınız. O yüzden bu mesele ek diyalog gerekirse ek karakterler ve olaylarla yansıtılmaya çalışılır. Ya da olay örgüsündeki önemli ayrıntılar izleyiciyi sıkacak kadar uzamasına sebep olabilir.
Yani sizin istediğiniz gibi birebir uyarlama her eserde mümkün değil. Ben şimdiye kadar sadece kurguyla ilgili şeylerden bahsettim. Bir de işin maddi boyutu da var. O yüzden illa kesmeler çıkartmalar eklemeler olur. Peki bunlar ne ölçüde olmalıdır? Sınırı nedir?
Bana göre sınır o eserin özüdür. Yani eseri asıl sevdiren, asıl temasını oluşturan şeylerden taviz verilmemesidir. Yani mesela bir sahne düşünün. Bir karakterin bir eşyayı binadan alması gerek. Bunun için tünel kazması veya hızlıxa kapıdan geçmesi fark etmez. Ama söz konusu karakter normalde öldürmeyen birisiyse ve bu da onun için çok önemliyse kaleye girerken katliam yapmaso sorundur.
Şimdi tüm bu anlatımlardan ve örneklerden sonra One Piece'e geri dönelim hatta Zoro'ya. Sizce Zoro'yu Zoro yapan şey yeşil saçları mı? Kaç imsan var acaba 3 kılıç kullamdığını görünce "oha ne muhteşem fikir karaktere aşık oldum" diyen ve bu sebepten dolayı karaktere aşık olmaya devam eden? Yoksa asıl olay çelik gibi iradesi, ağır tavırları, kaptanına duyduğu bağlılık gibi şeyler mi?
Asıl önemli olanlar bu saydığım unsurlar. Bunun dışında animeye eklenirse sırıtacak unsurların temizlenmesinde bir sakınca yok.