Yazar olma basamaklarını tırmanan Nick Carraway 1920'lerde eğlence hayatının gözdesi konumuna yükselen New York'a gelir. Kendi Amerikan rüyasının peşindeyken tesadüfen milyoner Jay Gatsby ve onun çevresiyle yolları kesişir. Carraway'nin alkolün su gibi aktığı, göz kamaştırıcı partilerle tanışması fazla zaman almaz. Öte yandan bu büyülü Amerikan rüyasının çöküşü de yaklaşmaktadır. Dışarıdan görkemli görünen bu hayatın örtbas etmeye çalıştığı gerçekler su yüzüne çıkacaktır...
Sinemalar.com'dan alıntıdır.
Blu-ray'i malum ortamlara düştükten sonra çok bekletmeden izleyeyim dedim . Görsel anlamda şahane bir filmdi. Senaryo hoş olsa da kurgu biraz zayıf kalmış. Leonardo DiCaprio'dan En İyi Erkek Oyuncu dalında, Joel Edgerton'dan da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Akademi adaylıkları bekliyorum, ama oscar heykelciklerini kucaklayabilmeleri pek olası değil.
Puanım: 66/100
Asya sinemasının baş tacı olarak kabul edilen Tony Leung, karısının genç ve güzel arkadaşına aşık olan güçlü bir devlet adamıdır. Aralarında yaşanan ilişki, tutku dolu bir aşk ruletine dönüşür. Cinayet ise aşklarını kanıtlamanın tek yolu olacaktır.
Sinemalar.com'dan alıntıdır.
Yönetmenlik anlamında Ang Lee yine farkını ortaya koymuş. Filmin üzerinde çok şey yazılabilecek ve beklenmedik bir gidişatı olan bir senaryosu var, ama spoiler vermeyeyim şimdi .
Puanım: 65/100
ellen adında, ismi duyulmamış bir kadın silahşör, küçük bir kasabaya, sadece kendi bildiği bir sebepten ötürü gelir. gelişinden çok kısa bir süre sonra cort isimli rahip barın kapısından dışarı atılır ve kasaba halkı bir silahlı müsabaka için kayıt olmaya başlarlar. ödül epey yüksek miktarda bir paradır ve tek bir kural vardır: yarışmayı düzenleyen herod'un kuralları. herod aynı zamanda kasabanın sahibi, lideri ve efendisidir. ve tüm bu olanların ardında yatan esrar, çözülmeyi beklemektedir
Sinemalar.com'dan alıntıdır.
Başrollerinde 4 büyük yıldızın olması dışında pek bir özelliği yoktu. Fazla sıradan bir western film olmuş. 51/100
“Moğol” üçlemesinin ilk filmi olan CENGİZ HAN, genç Timuçin’in savaşarak esaretten kurtuluşunu ve dünyanın yarısını ele geçiren uçsuz bucaksız Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu olan Cengiz Han ünvanına sahip oluşunu konu alıyor. Esugei Kağan dokuz yaşındaki oğlu Timuçin ile Moğol bozkırlarında Merkit boyuna gelin seçmeye giderler. Böylece Esugei Kağan Merkitlerle yıllarca süren düşmanlığa bir son verip barış sağlayabilecektir. Ancak Timuçin yolda dinlenmek için durdukları bir kabileden eşini seçer. Bu durum Merkitler ile yapılacak barışa engel olur. Geri dönerken düşmanları tarafından zehirlenen Esugei ölür ve dokuz yaşındaki Timuçin kabilenin başına geçer. Timuçin ve ailesi geniş bozkırlarda
Yorum: [ SPOILER ]
Süper bir filmdi tamamen gerçeklerden mi esinlenmişler bilmiyorum ama acayip güzel bir şekilde işlemişler.
Müthiş ötesi olmuş
Komşum Totoro, orijinal adı Tonari no Totoro (Japonca: となりのトトロ) olan, Hayao Miyazaki tarafından yazılıp yönetilmiş, 1988 Studio Ghibli yapımı bir Japon animasyon (anime) filmdir. İki kız kardeş ve orman ruhları arasındaki ilişkiyi anlatır. Filmin doğaüstü kahramanı Totoro daha sonra Studio Ghibli'nin maskotu olur.
Vikipedi'den alıntıdır.
İzleyene mutluluk aşılayan şahane bir film. Çizimler muazzam. Miyazaki filmleri içinde Spirited Away ile beraber zirveye oturdu benim için.
Puanım: 84/100
Tanrının Kitabı (Orijinal adı: The Book of Eli), Başrollerini Denzel Washington, Gary Oldman ve Mila Kunis'in paylaştığı 2010 yapımı ABD'li filmi.
Film, konusu itibariyle, güneş patlaması sonrası, kavrulmuş dünyada sağ kalanların yaşam mücadelesinde, Eli (Denzel Washington) adlı bir adamın yok olmanın eşiğine gelen insanlığı kurtaracak olan bir kitabı koruma mücadelesini anlatmaktadır.
Yorum;
Geçenlerde TV'de izlediğim film. Açıkçası güzel, izlenmesi gerekir. Sonunda çok ufak bir süpriz var. Dikkatli izleyenler şaşırmaz ancak. Süprizi yaşamanın sebebinde yapımcılarında etkisi büyük.
Filmi çok karizmatik insanları etkileyici bir illüzyonisti anlatmaktadır. Dünya'nın çok tanınmış bir araya toplanmış sihirbazlarına liderlik etmektedir. Sihirbazlar sadece tiyatro sahnesinde değil bankaları ve seyircileri soymak için de kullanmaktadırlar.
Her Çocuk Özeldir filminde, 8 yaşında daha küçücük bir çocuk. Herkes onu aşağılamakta ve onunla çok alay etmektedir. Kelimeleri söyleyemez ve okulda çok zorluk çeker. Disleksi isminde bir bozukluk durumu olan çocuğu herkes farklı görmektedir. O kimsenin beceremediği derinlere inmeyi başarıp doğru şeylere yol alacaktır. Bir gün bir öğretmenle tanışacak ve ondan sonra herşey değişecektir. Bu güzel Amir Khan filmini mutlaka izleyin imdb de kendine yer edinmiş ve 8.3 lük bir puan almış muhteşem bir yapım mutlaka izleyin.
Yorum:
Gözyaşı var dediler izledik, gülmekten gözyaşımız geldi. İlk başta sıkıcıdır ama sonradan eğlenecek,düşüneceksiniz.
Kadın Kokusu (Scent of a Woman) Al Pacino' nun en iyi erkek oyuncu Oscarını kazandığı 1992 yapımı filmdir. Al Pacino bu filmde emekli olmuş kör bir subayı kendi dünyasından izleyicilere sunmaktadır. Film,Oscar Ödülleri'nde en iyi görüntü, düzenleme, en iyi aktör dallarında aday gösterilmiş, en iyi aktör ödülünü Al Pacino ile kazanmıştır.
Ek Bilgi !!!
Al Pacino canlandırdığı karaktere hazırlanmak amacıyla 6 ay körler okulunda yaşamış, film çekimlerinde devamlı sabit bir noktaya baktığı için gözleri zarar görmüş ve gözlük takmaya başlamıştır
Filmle ilgili diyebileceğim tek şey Al Pachino işte bu kadar.
Böyle efsane repliklere sahip ayrıca ,
- bana bir john daniels soyle
- sanirim jack olucakti ?
- kac senelik arkadasimin ismini bana mi ogretiyorsun
-----------------------
Hadi oğlum hoşçakal. Kafan karışırsa becer, tamam mı ? (Frank Slade)
Hayatım boyunca bacakları değil de, elleri boynuma dolanan bir kadın aradım..
Tangoda hata olmaz. Hayat gibi değildir, basittir. Bu yüzden tango harikadır. (Frank Slide)
+Güzel değil mi?..
-Fena değil.
+Bingo! Demek sende hayat var.
Bakmaktan kaçtığımız gün öldüğümüz gündür..
Devir Dostuna ihanet etme devri. Karını aldatma devri. Anneni sadece Anneler Gününde arama devri. Charlie , her şey boktan.. (Frank Slide)
Mimik yapma gerizekalı ben körüm. (Frank Slide)
Eğer takım yenilirse, liderlik ruhu ölür; çünkü liderleri yaratanlar, nasıl liderler yarattıklarına asla dikkat etmiyorlar. (Frank Slide)
Her zaman doğru yolu biliyordum ama asla seçemedim, neden doğru yolu bulamadım biliyor musunuz? Çünkü bu cesaret ister. (Frank Slide)
İran’ın en önemli yönetmenlerinden Abbas Kiarostami, bu filminde intihar etmek isteyen orta yaşlı bir adamın, kendisini gömmek için birisini ararken ki yolculuğunu anlatıyor. Bay Badii yolculuğu esnasında üç farklı kişiden intiharından sonra kendisini gömmesini rica eder: Kürt bir askerden, Afgan bir öğretmenden ve yaşlı Türk bir tahnitçiden. Aralarından sadece biri bu teklifi kabul eder. Ancak Bay Badii bu yolculuğu esnasında bu kişilerden hayat dersi niteliğinde pek çok şey öğrenecektir. Konusu son derece bıçak sırtı olan film, meta-narrative finaliyle de çok konuşulmuştur.
Görüşüm
Mükemmel bir film.Bir adamın hayata,ölüme,insanlara dahil bakış açısını anlatan süper bir film.İran sinemasını sevenler bu filmide çok beğeneceklerdir.Şöyle arada bir şiir var
azizim uçtum gel
dost bağına düştüm gel
yahşi günün kardeşi
yaman güne düştüm gel..