Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

İzlediğiniz Son Film

Les Misérables



19. yüzyıl Fransasında geçen film, yıkılan hayaller, kalp kırıklıkları, tutkular ve fedakarlıklar üzerine kurulu. Jean Valjean olarak bilinen 24601 nolu mahkum, hapishaneden salınır. Kendisine yeni bir hayat kurmak ister ama müfettiş Javert'in gölgesi onu daima takip etmektedir. Jean Valjean Fantine'in kızı Cosette ile ilgilenmeyi kabul ettikten sonra ikisinin hayatı da tamamen değişecektir. Fransız Devrimi'nin arifesinde geçen hikaye ihtilalin her iki tarafının da yüzünü gözler önüne serer.

Müzikal bir film. Konuşmaların neredeyse hepsi opera havasındaydı. Arada azda olsa normal konuşsunlar artık dedim. Film yer yer ağır geldi. Gerçi uykum vardı biraz, ondan olabilir. Müzikler güzeldi tabi. Gözümde biraz abartmışım filmi sanırm, o kadar da beğenmedim ben açıkçası. Güzel yorumlar var ama filmle ilgili.
 
Tenkū no Shiro Rapyuta



Sheeta isimli küçük bir kız, uçan bir gemide askerler tarafından esir tutulmuşken, gemi korsanların saldırısına uğrar. Sheeta bu fırsattan yararlanarak kaçmaya kalkar ancak gemiden aşağı düşer. Boynundaki sihirli taş onun hayatını kurtarır ve Pazu adında küçük bir çocuğun kollarına usul bir iniş yapar. Askerler ve korsanlar arasında sıkışıp kalan bu ikili birlikte pek çok maceraya atılacaktır. En önemlisi de Sheeta 'nın boynundaki kolye, Laputa adındaki gizemli uçan bir adanın yerini göstermektedir.

Miyazaki eserlerinden bir tanesi daha. Diğer izlediklerim kadar etkileyiciliği olmasada aynı etkiyi bıraktığını söyleyebilirim. Çünkü izlerken one piece evreniyle filmdeki benzerlikleri görmek çok hoş oldu. Bunu sadece korsanlar açısından söylemiyorum. One piece'deki kayıp yüzyıl ile buradaki öğeler çok benzer. Oda bu yapımdan bence çok ilham almış. Hepsini tek tek sayarsam filmi izlememiş olanlara haksızlık olur. Ancak bir tanesine değinmeden geçemeyeceğim. Luffynin gözünün altındaki yara sanırım buradan esinlenilmiş. Karakterlerden birisi luffyle aynı sese sahip ve kişiliğide çok benziyor.
 

Reversi

Blood and Bone



Ölen arkadaşına verdiği sözü yerine getirmek için bir adamın Los Angeles’da ki dövüşlere katılmasını konu alan aksiyon dolu bir film.
 
The Last of the Mohicans



1757 yılında İngiliz ve Fransız kuvvetleri arasında Amerikan kolonileri kontrol etmek için verilen savaş üçüncü yılına girmektedir. Bu tehlikeli sınırlarda yaşayan, Mohikan Chingachgook'un oğlu olan Hawkeye bir pusuya düşen İngilizleri kurtarır. Bu kişilerin içinde Cora Munro da vardır. Hawkeye bu insanlara güvenli bir yolculuk sağlamak için onlara rehberlik etmeyi kabul eder. Ancak kader bu insanları hayatta kalmak için savaşmaya ve birbirlerine destek olmaya zorlar.

İzlememiş arkadaşlar varsa izlemelerini tavsiye ederim...
 
One Flew Over the Cuckoo's Nest



McMurphy özgürlüğü hayat felsefesi olarak algılayan,deli dolu yaşamayı seven birisidir.Bir çılgınlık yapmak ister ve kendisini deliler hastanesine kabul ettirmek için deli numarası çeker.İsteğine kavuşan McMurphy,burada uyuşturucu ile yatıştırılmış diğer hastaların arasında kendine yer edinmekte ve onları gözlemlemektedir.Aynı zamanda Hemşire Ratched ile de uğraşmak zorunda olan McMurphy ve yanındaki diğer hastaların kaderi bir anda onun eline geçecektir….

İzlememiş arkadaşlar varsa izlemelerini tavsiye ederim...
 
Into to Wild



Christopher McCandless üniversiteden mezun olduktan hemen sonra iş, aile ve sorumluluk gibi ağırlıkları geride bırakıyor. Bütün parasını yakıyor ve Alaska'da doğa ile birebir yaşamak için yola koyuluyor.
McCandless, uzun yolculuğu boyunca bin bir tür macera ve bin bir tür insan ile karşılaşıyor. Grand Canyon'da river rafting yapıyor, doğayı kendine ev ediniyor, orta yaşlı bir hippi çift ve özellikle yaşlı yanlız bir adamla unutulmaz birer ilişki kuruyor.

McCandless, iki yıllık yolculuğu boyunca bir kez bile ebeveynleri ve en önemlisi her şeyden çok sevdiğine inandığımız kız kardeşi ile haberleşmiyor

İyi bir filmdi. Gerçek bi hayat hikayesi olduğu için etkileyici bi sonu vardı diyebilirim.
 
My Last Five Girlfriends



Alain de Botton'ın Essays in Love isimli kitabından uyarlanan, julian kemp'in yönettiği sinema filminin kitaptan en önemli farkı, kitapta tek bir sevgiliden bahsedilirken, filmde, adından da anlaşılacağı üzre, son beş sevgiliden bahsediliyor. Kitaptaki kahramanımızın chloe ile yaşadıkları filmde bu beş kadınla yaşadıklarına paylaştırılmış.

Film sahne geçişleriyle, kullandığı imgelerle, tasvirleriyle ve komedi yönüyle izlenilebilir bi film. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadım. Eğlenceli bi ingiliz komedisi. İlişkiler ve insanoğlunun vazgeçmeyen yapısı üzerine güzel bi film.
 
American Psycho



Babasının Wall Street'teki şirketinde çalışan Patrick Bateman, genç ve iyi görünümlü bir adamdır. Dışardan bakıldığında normal biridir Bateman, fakat gerçekte amaçsızca insan öldürmekte, kadın vücutlarından aldığı parçaları evinde biriktirmektedir.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık