La 3. Kez baktım. Tantana nerede?
Önceki çeviri dediğin ingilizce çeviri mi, ben Türkçe'den okudum linktekine çok benzer ve senin dediğin gibi konuşmuyor.
"Get out. Your lives are barganing cnips."
"If you refuse Trafalgar Law will choose to come for my life... And that include yours."
"The threats of a man who includes no hope in his future plans are just as dangerous as they seem."
"Sorry captain. We screwed"
"This three lives are yours. Now you are fully released"
"Does this meet your demands Trafalgar?"
Dedikleri bu kadar. Çevirisi de şu;
"Çıkın. Sizler pazarlık kozlarısınız."
"Eğer kabul etmezseniz Trafalgar Law benim canım için gelir (bu 'beni öldürür' anlamında bir deyim.) ve bu sizin için de geçerli.
"Gelecek planları için hiç umut taşımayan (bu nasıl bir resmi çeviri) bir adamdan gelen tehdit kendisi kadar ürkütücü oluyor."
"Üzgünüz kaptan. Batırdık." (bu tayfanın sözü tabi.)
"Bu üç can sizin. Şimdi tamamen serbestsiniz."
"Taleplerini karşıladım mı Trafalgar?"
Bu kadar. Senin dediğin gibi ölümüne savaşır falan yok. Resmi çeviri Türkçesiyle uyuşuyor.
İngizlice ya da Türkçe, ikiside öncesinde benzer ifadelere sahipti. Ancak son çeviride durum farklı.
"Get out. Your lives are barganing cnips."
Kaybolun. Sizin hayatlarınız pazarlık içindi.
(Yani diyor ki giderseniz alışveriş gerçekleşecek.)
"If you refuse Trafalgar Law will choose to come for my life... And that include yours."
Eğer bunu kabul etmezseniz Trao bana hayatım için gelecek ve tabi bu hayata siz de dahilsiniz.
(Yani diyor ki alışveriş gerçekleşmez ise Trao ile ölümüne savaşacağım ve beni öldürmek için sizi öldürmek zorunda kalacak. Gidin bence tabi ama yine de siz bilirsiniz.)
Buradan sonrası gereksiz ama yinede senin için çevireceğim. İngilizcem gelişir üstelik sayende.
"The threats of a man who includes no hope in his future plans are just as dangerous as they seem."
Umut dolu gelecek planları olmayan bir adamdan gelen tehdit öyle görünüyor ki gerçekten tehlikeli oluyormuş.
(Yani diyor ki aman şimdi her şeyi ile saldırırsa hiç uğraşamayacağım.)
"Sorry captain. We screwed"
Kusura kalma kaptan. Vidaladık.
(Yani diyor ki kusura kalmayacan artık kaptan yerin dibine girdik.)
"This three lives are yours. Now you are fully released"
Alın üçünüzün canları. Artık tamamen özgürsünüz.
(Yani diyor ki gönlünüz rahat olsun, gidebilirsiniz.)
"Does this meet your demands Trafalgar?"
İhtiyacın görüldü mü Trao?
(Yani diyor ki tamam mıyız?)