Valla ben izlerken zevk aldım.İlk bölümlerden sonra bir süre rutinleşse de 10. bölüm sonrası gelişmeler yaşanmaya başlıyor.Aslında çok hızlı aktığı için tekrardan da izlenebilecek bir seri.
Üç bölüm zor dayandım o seriye evet çizimleri farklı ama bana göre güzel olmayı bırak izlenilebilir bile değildi hani. Çok övülüyor diye başlamıştım birde
Steins Gate, özelleştirilmiş bir mikrodalga cihazıyla kendi geçmişlerine mesaj gönderebilen bir grup arkadaş hakkındadır. Pek çok farklı deney yapmaktadırlar. SERN isimli organizasyon ise kendi zaman yolculuğu araştırmalarını yapmaktadır. Karakterler bir yol bulup yakalanmamak zorundadır.
Bir animede her karakter mi sağlam olur yahu Çok güzeldi. Konu olarak zaten diyecek yoktu. Başta anlamadığım bazı noktalar vardı zaman boyutları konusunda ama sonlara doğru her şey çözüldü. Kurisu da çok iyiydi ^^ Baştaki birkaç bölüm sıkıcı gelse de izlememiş olanlara tavsiye ederim. 10/10
Hellsing Ultimate
Alucard yakalandıktan sonra deneysel olarak güçlendirilmiş olağanüstü
bir vampirdir en büyük amacı gücünü tam anlamıyla sınayabileceği asıl
''ölümsüz olan''ı bulmaktır., Seras Victoria sonradan Alucard
tarafından vampire dönüştürülmüş bir polis memurudur. İkisi beraber
merkezi Britanya da olan ve gecenin yaratıklarına savaş açmış tarihi
Hellsing organizasyonunun birer parçasıdırlar. Bu organizasyonun Lideri
ve sahibi Sir Integra Wingates Fairbrooks van Hellsing'dir.Sadık
yardımcısı Walter C. ''Shinigami'' Dornez'in de yardımıyla insanlığı
tehdit eden karanlık güçlerle savaş halindedirler.
Alucard, Seras ve Integra karakterleri gerçekten çok iyiydi. Sadece bu karakterler için bile izlenilebilir bir seri. Konusu çok güzeldi, bölümlerin 40-50 dakika olması da yerinde olmuş bu anime için. Tek eksik bulduğum şey bölüm sayısı. Onun haricinde mükemmeldi. 9/10
Steins Gate, özelleştirilmiş bir mikrodalga cihazıyla kendi geçmişlerine mesaj gönderebilen bir grup arkadaş hakkındadır. Pek çok farklı deney yapmaktadırlar. SERN isimli organizasyon ise kendi zaman yolculuğu araştırmalarını yapmaktadır. Karakterler bir yol bulup yakalanmamak zorundadır.
Bir animede her karakter mi sağlam olur yahu Çok güzeldi. Konu olarak zaten diyecek yoktu. Başta anlamadığım bazı noktalar vardı zaman boyutları konusunda ama sonlara doğru her şey çözüldü. Kurisu da çok iyiydi ^^ Baştaki birkaç bölüm sıkıcı gelse de izlememiş olanlara tavsiye ederim. 10/10
Hikayenin Japonya'da bir kasabada, genelde okul içinde geçmektedir. Okazaki Tomoya derslerini ciddiye almayan bir üçüncü sınıf öğrencisidir. Derse devamlı geç kalmaktadır ve koleje giriş sınavları için hazırlanan diğer sınıf arkadaşları olarak ayak bağı olarak görülmektedir. Doğal olarak pek fazla yakın arkadaşı da yoktur.
Tomoya bütün bunlara da aldırış etmemektedir Bir gün Furukawa Nagisa adında okulda tanıdığı herkes mezun olmuş ve yalnız kalmış bir kızla tanışana kadar. İlk başlarda ''Ne beceriksiz bir kız'' diye düşünür. Fakat sonrasında onu yalnız bırakamaz, ona yardım ederken, okuldan birkaç kızla daha tanışır. Onlarada ilk başta çoğu konuda olduğu gibi aldırış etmesede, bir süre sonra kendini onlara açar ve birbirlerini daha yakından tanımaya başlarlar...
1-2 yıl kadar önce 4 bölüm izleyip bırakmıştım geçenlerde bu seriyle alakalı bir şey gördükten sonra tekrar başlama isteği uyandı ve bu şekilde bitirmiştim oldum. Açıkçası daha çok dramatik bir şey bekliyordum ama onu bu sezonda pek bulamadım, vardı ama çok hissettirmedi gibi bir şey. Daha çok komedi vardı ve orası da seslendirmeler falan derken güzeldi. Eğlenceliydi.
Clannad: After Story
After Story'deki olaylar Clannad'ın bitiminden hemen sonrasında başlıyor ve sonraki 10 yıldaki olayları kapsıyor. Tomoya ve Nagisa'nın artık birlikte bir aile gibi yaşadığı zamanları...
Clannad hakkında ne zaman bir şey görsem hep çok hüzünlüydü, çok ağlattı gibi yorumlar vardı. Şimdi anlamış oldum o yorumları yapan kişileri, ayrıca ilk defa bir şeye bu kadar çok üzülüp ağladım sanırım. Cidden bu anime en kalpsiz adamı bile ağlatır orada şüphe yok. Aslında Nagisa'nın ölümünü falan katmasalardı da yine sadece Tomoya, Ushio ve Nagisa'yı anlatsalardı yine de güzel ve eğlenceli olurdu. Gerçi sonu biraz rahatlatıcıydı ama karışık yaptıkları için başından beri, tam istediğim gibi olmadı. Ona rağmen müthişti. Bununla birlikte bir de sanırım çok övülen bir seriyi tam manasıyla izlemeden bırakmamam gerektiğini anladım.
Hanada ailesinin yaramaz erkek çocuğu olan İchiro ailesinden renkli televizyon istemektedir. Ailesinden olumsuz cevap alınca da
yaramazlık dozunu arttırmakdır. Yine bir gün yaramazlık yaptığı sırada annesi tarafıdan kovalanır, o sırada yoldan geçmekte olan
kamyon aniden yola çıkan İchiro'ya çarpar ve İchiro hastaneye kaldırılır. Kazayı kafasında 9 dikişle atlatır ama yanlış giden
bir şeyler vardır. İchiro artık hayaletleri görebilmektedir. Hayaletleri görmeye başlamasıyla İchiro'nun hayaletler ile olan
macerasıda başlar.
Anime 25 bölüm ve 2002 yılı Madhouse yapımı. Açılış ve kapanış müzikleri 25 bölüm boyunca değişmiyor ama ikiside benim çok hoşuma gitti. Açılış müziği Backstreet Boys'un The One ve kapanış müziği ise yine Backstreet Boys'un Drowning şarkıları.
İchiro'nun hayaletlerle ve çevresiyle olan diyalogları beni çok güldürdü. Başka söylenecek bir şey yok. İzlemenizi tavsiye ederim.