Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Roman Okuma Kulübü

@Seastone kayıkçı hakkındaki ikinci yorumun beni epey etkilediğini belirtmeliyim. Özellikle Beatrice'in Axl'dan ayrılmak istemesi aklımdan hiç geçmemişti.
Tüm yorumları ilk mesajda toplamayı ben de düşündüm ancak telefondan girdiğimde(hep telden giriyorum) 'düzenle' kısımlarında beni zorlar.
@Nigrum Cygnum yorum için teşekkür ederim. Axl'ın kendini Beatrice kadar saf hissetmemesi güzel düşünce.
@Tilqi_Gin ve @zipzipfasulye eklendiniz. Katılınız için teşekkür ederim. Şu an okunacak romanın adı ve süresi ilk sayfada.
 
Ben daha sonraki romanlarda katılabilirim ancak şu aralar final dönemim de, tam bilgim de yok işleyiş hakkında iyice bi işleyişi okuyayım kulübün, ondan sonra katılacağım
 
Kitapla ilgili kısa kısa yazdığım için genel bir yorum yapmayı düşünmüyordum ama çok uzun olmamak kaydıyla bir kaç cümle yazayım.

Kitabın gizemli havasını çok sevdim. Her ne kadar tarihini tam bilmesekte Sakson-Briton çatışması iyi yansıtılmış. Sis olayı çok iyiydi. Beatrice dışındaki karakterleri sevdim. Ahiretlik sorular sorması ve sürekli kocam kocam demesine gıcık oldum resmen. Lord Brennus karakterini de görmek isterdim şahsen. Sonu ne mutlu ne mutsuz bitti gibi. Tam ortada kaldı biraz.

Çok fazla kitap okumadığım için fazla edebi bir kafaya sahip değilim ne yazık ki. Yazdıklarım biraz kısa oldu ama uzun uzun yazan arkadaşlar var zaten. Onlar benim anlatmak ve yazmak istediklerimi baya baya yazmışlar sağ olsunlar. O yüzden kısa yazdığım için kusura bakmayın :sapkali:
 
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde bitti. Kitabı okumadan önce herhangi bir tanıtım yazısı okumadığım için daha şaşırtıcı oldu.
Gerçekçi bir roman beklerken sonunda bilim kurguya bağlaması epey şaşırttı beni. Hikaye akışındaki gizemlerin açıklaması bundan daha iyi ve tatmin edici bir şekilde verilebilir miydi hiç emin değilim.
 
Son düzenleme:
Axl’ın sonunda kayığa binmediğini düşünüyorum. Bence bu da Arthur’un savaşı sona erdirme planının, Genç Axl’ın romantik planına tercih edilmesinin doğru olduğunu gösteriyor. Çünkü Axl’ın kendisi bile eski kırgınlıkların, karşılıklı işlenmiş suçların üstesinden gelemiyorken, o iki millet nasıl gelsin.

Betimlemeler azdı, ama böyle olması kitabın genel atmosferi ve üslübu ile örtüşmesinden dolayı daha iyiydi diye düşünüyorum. Bir aşçı,her türlü yemeğe, her türlü baharatı fazla fazla koymaz ki canım.

Karakterleri beğendim. Özellikle daha derin olarak işlenen Sir Gawain’i diğerlerinden daha çok beğendim.

Diyebileceğim pek çok şey daha önce de belirtildiği için daha fazla uzatmaya gerek duymuyor ve yorumumu burada bitiriyorum.

Ah, son olarak da bu hoş kitabı öneren @Kuroro'ya teşekkür ediyorum.



 
Son düzenleme:
Jekyll'ı bitirdim. Bendeki kopyanın yarısı kitabın baştan İngilizce versiyonuymuş. O yüzden beni şaşırtarak yarısında erken bitti kitap.

Daha önceden bir film uyarlamasını izlediğimden Hyde'ın nereden geldiğini biliyordum. O yüzden gizem unsuru güçlü değildi benim için kitapta. Ama kitabın atmosferi uyarlamadakinden farklı, sevdiğim bir atmosferdi, Scotlandyard ve eski Londra ortamları falan. O yüzden sıkılmadan okudum.

Uyarlamalardan gördüğümüz bu hikâyenin orijinali beklediğimden sadeydi. Belki Hyde'ın oluşturduğu problemi yansıtmak için ona daha çok suç işletilebilirdi diye düşünüyorum. Ama bilmiyorum belki yazar anlatmak istediği şeyin vuruculuğunu korumak için ayrıntıları güçlendirerek hikâyeyi çok süslemek istememiş de olabilir.

Kitabın kısalığından mıdır bilmem karakterlere ısınama fırsatım olmadı. Jekyll'ın sonlara doğru yansıtılan çaresizliği dışında da genel olarak kitabı okurken herhangi bir duygu hissetmedim ben. Yine de kitabın kesinlikle kütüphanelerde olması ve bilinmesi gerektiğini, birçok sıradan hikâyeden farklı bir hikâyesi olduğunu düşünüyorum.

Son olarak iyi ve kötünün ayrılabilirliği hakkında kendi düşüncelerimi paylaşayım. Davranışlar belki tanımlara göre iyi ve kötü diye ayrılabilse de bu ikisinin de kaynağı bana birmiş gibi gelir. Burada Albert Camus'nün iyi niyetin özgürlükten geldiğiyle ilgili düşüncesi aklıma geliyor. Bir çeşme benzetmesiyle daha net anlatılabilir sanırım. Özgürlüğü kısarsan su (davranış) kötü akıyor, özgürlüğü açarsan su iyi akıyor. Ama ikisinin de kaynağı aynı yer. Bu sebeple ben üreticilerinin ayrılabilirliğine inanmıyorum.
 
Kitabın başına oturmamla bitirmem bir oldu. İlginç bir hikayeydi (evet romandan çok hikaye gibiydi). Daha erken (yani daha az uykulu olduğum) bir saatte kitap hakkında yazmaya çalışırım.
 
Bitti. Güzel bir kitaptı. Daha önce de dediğim gibi karakteri bir kaç filmden tanıdığım için olayları az çok biliyordum. Ama yine de okuması zevkliydi.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık