Bak bu hususu tartışabiliriz ama gelip bunlar yüzde yüz böyledir aksini sen ispatla diyemezsin ben kendi argümanlarımla bir şey anlatıyorum. Sen kendi argümanlarınla. Birbirimizin görüşüne katılırız katılmayız o ayrı. Ayrıca dediğim gibi benim hala ne anlatmak istediğimi anladığını düşünmüyorum o ayrı mesele. Ama benim için seninle bu tartışma burada bitti.Ben MF'deki haliyle en güçlü değildi dedim. Hastalığı ne zaman nüksetti bilemem. Ancak o kutucuktaki bilgiyi bize gösterildiği vakitte doğru kabul ederim. Ta ki o bilginin artık doğru olmadığı/değiştiği mangada açık ve net gösterilene kadar.
Bana göre MF'de hastalığının ilerlediğini Marco yoluyla anladık. O saatten sonra en güçlü olamaz.
Ona rağmen:
Kılıç yemeden MF'deki en güçlü kişiydi.
Kılıç yedikten sonra, hastalığı nüksedene kadar Aka ile denkti.
Kalbi tekledikten sonra ise malesef... Yenilirdi. O da insan en nihayetinde.
İspat yükümlülüğünü bu konuda tartışacak değilim. Ben hukukçuyum bana ders verme manasında da bir şey demedim. Benim kastettiğim sen orada o cümleyi kurarken karşındakini tanımadan etmeden anlattığın şeyi bilmiyormuş gibi açıklama yapmana yorum yaptım. Orada hukuk ve felsweeden girdiğin için bir hukukçu olarak konuyu bildiğimi kastettim ama sonra çıkıp bu mesajındaki gibi bir yorum yapmak başka 100k da hukukçu oluyor demek başka bir şey.Yahu ispat yükümlülüğü esasen felsefi bir terimdir. Ben hukukçuyum bana ders verme demek ne alaka. Ben felfese okumuş olsam bu beni haklı yapmayacağı gibi, hukukçusun diye senin daha iyi bildiğin anlamına gelmez.
Ayrıca evet sırf hukukçuyum diye daha iyi bileceğim anlamına gelmez ama daha iyi bildiğime dair güçlü bir karine oluşturur. Zaten ülkede liyakat anlayışın çökmesine çok güzel örnek verdin aslında. Herkes her şeyi bilir hatta işin uzmanından bile iyi bilirler. İlla o konuda eğitim aldı diye neden o daha iyi bilecek mantığı. Bu son kısmı seninle ilgili değil üstüne alınma. Ama bu mantık ister istemez bu kapıya çıkar.