Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Kızıl Göz

Başkaraktere pek ısınamadım seri zaten kaderime karşı koyacağım olayından sonra berserk'e benzettim baş karakterde Gutts gibi olsa iyi olurdu ama geçmişteki hali yani nam-ı değer Kızıl Göz'ü psikopat biri bekliyorum umarım öyle olur :/
Öyle olacak gibi zaten bu kadar korktuklarına göre.

Bir de Kalenin 6. birliği olayını sevmedim keşke öyle sıralamasaydın.

Onun dışında güzel beğendim :/
 
Başkaraktere pek ısınamadım seri zaten kaderime karşı koyacağım olayından sonra berserk'e benzettim baş karakterde Gutts gibi olsa iyi olurdu ama geçmişteki hali yani nam-ı değer Kızıl Göz'ü psikopat biri bekliyorum umarım öyle olur :/
Öyle olacak gibi zaten bu kadar korktuklarına göre.

Bir de Kalenin 6. birliği olayını sevmedim keşke öyle sıralamasaydın.

Onun dışında güzel beğendim :/
Berserkin ilk birkaç bölümünü izledim sonrasına fırsatım olmadı.

Kızıl göz olayı ile ilgili değişik bir kaç fikrim var ama biri ağır basıyor. İleride işleyiş değişirse fikrim değişebilir.


6. Olarak sıralandırma biraz gücünü göstermek içindi.
 

Alpamis

Berserkin ilk birkaç bölümünü izledim sonrasına fırsatım olmadı.

Kızıl göz olayı ile ilgili değişik bir kaç fikrim var ama biri ağır basıyor. İleride işleyiş değişirse fikrim değişebilir.


6. Olarak sıralandırma biraz gücünü göstermek içindi.
Doğaüstü olsun Kızıl göz olayı :D
 
Bu arada elimde hikayenin geçtiği evreni çizdiğim bir harita var. Daha doğrusu taslak diyelim. Bunu canlı bir görsele dönüştürebileceğim bir program var mı bildiğiniz. (Kullanması basit olsa iyi olur. :))
 
‘’Bazı şeyleri anlaman için sana geçmişten de söz etmem gerekecek çocuk.’’ Dedi ihtiyar, öksürerek boğazını temizledi. ‘’Efsaneye göre, yaklaşık on dört asır önce Kızıl Uçurum’da bölgeye adını da veren büyük bir savaş yaşandı. Güneyde küçük bir şehrin kralı olan 2.Derian şehrini savunmak için günlerce tanrılara yalvarmıştı ama şehrin düşmesine engel olamadı. Ortadan kaybolan kral üç asır sonra yeniden ortaya çıktı, lanetlenmiş bir şekilde. Eski yakışıklı kralın yerinde artık bambaşka biri vardı, ölüm saçan bir canavar…

Krallığını kaybettiği uçurumda Sonsuz Dağların güneyindeki bütün krallarının birleşerek oluşturduğu ordunun karşısına dört askeriyle yani dört canavarıyla birlikte çıktı.’’

‘’Sonuç?’’ diye sordu Kayra. Nefreti dinmiş, merakla ihtiyarı dinliyordu.

‘’Katliam, krallıkların çöküşü ve canavar kralın yeniden ortadan kayboluşu.’’

‘’Bunun Kayra ile ne alakası var babalık.’’ Dedi Hike, Kayra’nın aksine baltasını sallamaya devam ediyordu.

İhtiyar, derin bir gürültüyle öksürdü. Ağzını kapattığı eli kana bulanmıştı. ‘’Bu olaylar tamamen unutulup, efsaneye dönüşmüştü ki asırlar önce kızıla boyanan uçurumda geziye çıkan Arkal İmparatoru Meruem, kundağa sarılmış büyüleyici gözleri olan tatlı bir erkek çocuğu buldu. Doğalı birkaç gün olduğunu düşünmüş, onu yanına almıştı. Bebek saraya girdiğinde ona bir isim vermek istedi günlerce düşündü. Sonra bir kitapta okuduğu eski tanrılardan birinin adını verdi: Kayra.’’

Kayra, duydukları karşısında şoka uğramıştı adeta. Bir şeyler söylemek istedi ama ağzından çıkacak kelimeleri seçemedi. Ne diyeceğini bilmiyordu. Onun sessizliğini bozan ihtiyarın ani öksürüğü ve yüzünden akan soğuk kanlara bulaşan, tükürükle karışık kırmızı damlaydı. ‘’Meruem…’’ diyebildi sadece hissettiklerini kelimelere dökemiyordu.

‘’Lakin imparatorun kendi çocuğuna verdiği sevgiden çok daha fazlasını alan Kayra, saraya girdikten sonra bereketli ve yemyeşil Arkal topraklarını eşi görülmemiş bir kuraklık ele geçirdi. Çocuk bir yaşına geldiğinde halk isyan etti. Meruem tek çareyi çocuğu alıp kaçmakta buldu.’’

‘’Sonra ne oldu?’’ Kayra’nın sormak istediği kelimeler ağzından çıkamadan Zelos onun yerine sormuştu.

‘’Başaramadı daha sınırlardan çıkamadan yakalandı.’’

Kayra, sonunda konuşabilmeyi başarmıştı, ‘’Çocuğa ne oldu?’’

‘’Ortadan kayboldu ta ki Meruem’in yerine geçen oğlu Selame, Kızıl Uçurum’da dolaşmak isteyinceye kadar. O çocuk yine aynı yerdeydi. Aradan geçen yıllarda çocuk büyümüştü. Yine aynı şey oldu, tarih tekerrür etti. Selame, çocuğun karşısında büyülendi. Yanına aldı, bunu gerçekten isteyerek mi yaptı yoksa içgüdüsel olarak mı bilmiyorum ama yine de yaptı.’’

Sanki soruları sırayla soruyor gibiydiler. Hike’daydı sıra. ‘’Selame yanına alıp ne yaptı ihtiyar?’’

‘’Bir şey yapmadı. Sadece günlerce aynı odada kaldı onunla birlikte. Krallık çöküyordu, Meruem’in başlattığı düşüş, Selame’yle devam ediyordu. Çocuk beş yaşına girdiğinde onlar geldi.’’ İhtiyar duraksadı derin bir nefes aldı. Öksürmemek için kendini tuttu. ‘’Kutsal Orman’ın Savaşçıları…’’

Kayra düşünmeye başladı. ‘’Az önce benim yok ettiği söylediğin kabile.’’ Dedi.

‘’Evet, onlar. Arkal İmparatorluğu çöküşte olsa bile kolay yıkılamazdı ama binlerce kişi aynı anda başkente saldırdılar. Çok kan döküldü. Ordusu savaşırken Selame içeride çocukla beraber oynuyordu.’’

Kayra, Zelos’tan önce davranıp sırayı bozdu, ‘’Oyun mu oynuyordu?’’ Geçmişini öğrenmenin zevkini yaşıyordu.

İhtiyar tam konuşmaya başlıyordu ki öksürük krizi tuttu yine. Beş dakika boyunca sadece öksürük sesi duyuluyordu meydanda. Herkes ihtiyarın söyleyeceklerini bekliyordu. Öksürüklerini kesmeyi başaran ihtiyar sesi titreyerek konuştu. ‘’Kaybetti, oynadıkları satranç maçını çocuk kazandı. Dışarıdaki savaşı da Kutsal Orman’ın Savaşçıları… Genç imparator taşlarını yerlerine koymaya başladığı sırada içeri –kapıyı kırarak- Kutsal Tarikat’a bağlı yirmi kadar şövalye girdi. Yerdeki kılıcını eline alan Selame, düşmanlarına haykırdı, ‘Bu çocuğu canım pahasına koruyacağım.’ Çocuk hiçbir şeyi anlayamadan, sevdiği oyun arkadaşının kılıcına hayranlıkla bakıyordu. Daha önce fark etmemişti muhtemelen. ‘’

İhtiyar tekrar durdu. Bulanıklaşan gözlerini, Kayra’nın kızıl gözlerine odaklamaya çalıştı. ‘’Selame öldü. Onu kanlar içinde yatarken gören çocuk Sonsuz Dağlarda yankılanan bir çığlık kopardı. Karşısındaki savaşçılar daha ne olduğunu anlamadan kimsenin akıl sır erdiremediği bir şey oldu. Çocuk çıldırdı ve ortadan kayboldu. Saraya girenler şok olmuşlardı, çocuğun odası kana bulanmıştı. Kutsal Orman’ın Savaşçıları yoktu ortalıkta sadece kan, dışarı çıkartılmış ve üst üste konulmuş artık atmayan kalpler vardı. Ve son bir şey, duvarda bir yazı, ‘O kendisine nasıl davranılırsa öyle karşılık verir.’ Yazıyordu. Çocuk tekrar ortaya çıktığında Meruem’in hücresinde kırmızı boyaya batırılmış gibiydi. Onunla beraber uyuyordu, mutluluğu yüzünden okunuyordu.

Birkaç gün sonra bir haber gelmişti. O gün av için köy dışında olanlar dışında bütün Kutsal Orman Savaşçıları katledilmişti.’’
 
aa birileri hikaye yazıyor forumda. Okuyayım bir ara bunu kızılı görünce shanks sandım geldim oysa :D
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık