Tesekkurler, netleştirdim.'Ağır dikkat gerektirme' ya da 'kitap ağır yavaş okunmalı, herkes anlamaz' mevzuları bana kusma isteği getirir. Hiçbir roman herkes için yazılmaz. Bir kişi romanı okuduğunda ne anladıysa o. Bu durum o kişiyi aptal yapmaz sadece ona yazılmadığını gösterir o kadar.
İnsanlar yazarın adıyla her zaman beklentilerini yükselttikleri gibi hikayenin okuduklarından daha derin olduğunu düşünüp öküz altında buzağı aramaya yeltenirler. Kara Kitap'taki makaleler için öyle şeyler söylenmiş olabilir fakat kitabın özel baskılı halini okumuş biri olarak Pamuk'un hiç de böyle bir şeye yeltenmediği nettir. O an aklına geleni veya hoşuna gideceğini düşündüğü şeyleri yazmış gibi gelir bana.
Bir romanı okurken oradaki ayrıntıyı fark ediyorsan o sana yazılmıştır, fark etmediyse sana yazılmamıştır ve üzerine uzun uzun düşünmeye gerek yok. Oku geç. Eğlenmene bak.
Bir roman yazsam ve şöyle bir cümle geçse 'aşk duvara arkanı yaslamaktır' millet bunu twitler falan. Oysaki tuvalette aklıma gelip hiçbir halta benzetmediğim bir cümleden ibaret olabilir.
David Lynch gibileri bu yüzden sevmem. Yoksa bende bol sıfatlı eşyalar kullanıp 'hadi ne dedim burada' derim de fakat ne gerek var.
Yazdıklarım sana yönelik değil bu mevzu açılmışken yazayım dedim.
Saramago tuhaf bir üslupta yazar, dikkatli okuma gerektirir. Haklısın.
Saramago'nun virgul ve noktadan başka bir şey kullanmayisi kitabi karmasiklastiriyor. Birde "yazar'a saygıdan" dolayı metne müdahale edilmeyisi...