Yazıyor olman sorun değil de cevap veremiyor olmam sorun, şimdi gidip okuyacağım, o olacak he.
Oğuz Atay'ın kafasını kendime benzetiyordum ben. Mesela şimdi indirip açtım dosyayı. Ekşi'den gördüğüm bir yere baktım, şurası: "Kahroldum aşağılık kompleksine kapıldım (rica ederim, burada bu kompleksin ne işi var?) Tabii jilet bıçakla (neden tabii? ayrıca ne demek 'jilet bıçak?')"
Şu parantez içi konuşmayı bile ben günlük hayatımda kullanıyorum ya.
Bana kalırsa Oğuz Atay'a dair ne okursan oku ondan izler bulacaksın. Aslında her yazar için böyledir muhtemelen ama Oğuz Atay için daha bir böyledir.
Ben henüz Oğuz Atay'ın hayatını okumadım lakin aşağıdaki kitap evde duruyor. Bir gün okuyacağım da henüz zamanının geldiğini düşünmüyorum.
Pek bir cevap veremediğim için kusura bakma.
Not: "Herkese farklı gelen soylemleri yuzunden, insanlar tarafindan dalga gecilen ve elestirilen bir karekter ve Oğuz'un hayatina baktigimiz zaman gayet bağdasıyor. Sen dusundun mu boyle bir sey?" şu soruyu Oğuz Atay'a sorsaydın vereceği cevap şu olurdu: Ne evet ne hayır.
Biliyorum, çünkü ben de öyle verirdim.