Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Kitap Tavsiye

Günümüzde ülkelerin neden fakir olduğuyla ilgili kitap okumak isteyenler için,
Öncelikle Tüfek, Mikrop ve Çelik daha sonra Ulusların Düşüşü.
TMÇ sebebi coğrafya olarak görür fakat UD bunu kurumlara bağlar.

Bilinçaltıyla ilgili kitap okumak isteyenlere önerim: Incognito. Özellikle 5. Bölümden sonra epey sarmaya başlıyor.

Sabahattin Ali'nin KMM ve İçimizdeki Şeytan'ını okudum ve vasat buldum. Dönemindeki şanı neticesinde hâlâ TE'nın zirvesinde görüldüğünü düşünüyorum.
TE'nin zirvesine ben çıktım da bilen yok işte...
 
Günümüzde ülkelerin neden fakir olduğuyla ilgili kitap okumak isteyenler için,
Öncelikle Tüfek, Mikrop ve Çelik daha sonra Ulusların Düşüşü.
TMÇ sebebi coğrafya olarak görür fakat UD bunu kurumlara bağlar.

Bilinçaltıyla ilgili kitap okumak isteyenlere önerim: Incognito. Özellikle 5. Bölümden sonra epey sarmaya başlıyor.

Sabahattin Ali'nin KMM ve İçimizdeki Şeytan'ını okudum ve vasat buldum. Dönemindeki şanı neticesinde hâlâ TE'nın zirvesinde görüldüğünü düşünüyorum.
KMM, Içimizdeki Seytana Gore daha iyi oldugunu dusunuyorum. Belki o donemin dili seni pek tatminkar etmemiş olabilir. Sabahattin Ali zaten şiir ve oykuleriyle taninmis biri. Siir ve oykulerinden okudun mu acaba?

Bende zaten böyle bir tavsiye bekliyordum.:D
Kitap hakkında yorumlarınızı bekliyorum bitirdiğiniz zaman. Iyi okumalar.
 
@amaneden
Korkuyu Beklerken biraz ağır geldi ama altından kalktım. Suan "Ne Evet ne Hayır" hikayesindeyim. Bu hikayede gazeteci olarak kendisi kahraman olarak karşımıza cıkiyor diye dusunuyorum. Herkese farklı gelen soylemleri yuzunden, insanlar tarafindan dalga gecilen ve elestirilen bir karekter ve Oğuz'un hayatina baktigimiz zaman gayet bağdasıyor. Sen dusundun mu boyle bir sey?

Bu arada "Unutulan" ve ustteki Paragrafta yazdigim hikayeyi daha cok sevdim. "Korkuyi Beklerken" ve "Beyaz Mantolu Adam" çok ağır geldi biraz :S Bu yüzden en dikkat ceken hikayeleri sevemedim :S

Bu arada bu konuda fazla alıntiliyorum seni eğer rahatsiz oluyorsan kusura bakma fazla zevk aldığim bir konulardan biri o yuzden :D Keske aklinda kalsa da biraz hikayeleri tartissaydik :D
 
Son düzenleme:
@amaneden
Korkuyu Beklerken biraz ağır geldi ama altından kalktım. Suan "Ne Evet ne Hayır" hikayesindeyim. Bu hikayede gazeteci olarak kendisi kahraman olarak karşımıza cıkiyor diye dusunuyorum. Herkese farklı gelen soylemleri yuzunden, insanlar tarafindan dalga gecilen ve elestirilen bir karekter ve Oğuz'un hayatina baktigimiz zaman gayet bağdasıyor. Sen dusundun mu boyle bir sey?

Bu arada "Unutulan" ve ustteki Paragrafta yazdigim hikayeyi daha cok sevdim. "Korkuyi Beklerken" ve "Beyaz Mantolu Adam" çok ağır geldi biraz :S Bu yüzden en dikkat ceken hikayeleri sevemedim :S

Bu arada bu konuda fazla alıntiliyorum seni eğer rahatsiz oluyorsan kusura bakma fazla zevk aldığim bir konulardan biri o yuzden :D Keske aklinda kalsa da biraz hikayeleri tartissak :D
Yazıyor olman sorun değil de cevap veremiyor olmam sorun, şimdi gidip okuyacağım, o olacak he. :oleyo2:

Oğuz Atay'ın kafasını kendime benzetiyordum ben. Mesela şimdi indirip açtım dosyayı. Ekşi'den gördüğüm bir yere baktım, şurası: "Kahroldum aşağılık kompleksine kapıldım (rica ederim, burada bu kompleksin ne işi var?) Tabii jilet bıçakla (neden tabii? ayrıca ne demek 'jilet bıçak?')"

Şu parantez içi konuşmayı bile ben günlük hayatımda kullanıyorum ya. :D Bana kalırsa Oğuz Atay'a dair ne okursan oku ondan izler bulacaksın. Aslında her yazar için böyledir muhtemelen ama Oğuz Atay için daha bir böyledir.

Ben henüz Oğuz Atay'ın hayatını okumadım lakin aşağıdaki kitap evde duruyor. Bir gün okuyacağım da henüz zamanının geldiğini düşünmüyorum.


Pek bir cevap veremediğim için kusura bakma. :(

Not: "Herkese farklı gelen soylemleri yuzunden, insanlar tarafindan dalga gecilen ve elestirilen bir karekter ve Oğuz'un hayatina baktigimiz zaman gayet bağdasıyor. Sen dusundun mu boyle bir sey?" şu soruyu Oğuz Atay'a sorsaydın vereceği cevap şu olurdu: Ne evet ne hayır.

Biliyorum, çünkü ben de öyle verirdim.
 
Yazıyor olman sorun değil de cevap veremiyor olmam sorun, şimdi gidip okuyacağım, o olacak he. :oleyo2:

Oğuz Atay'ın kafasını kendime benzetiyordum ben. Mesela şimdi indirip açtım dosyayı. Ekşi'den gördüğüm bir yere baktım, şurası: "Kahroldum aşağılık kompleksine kapıldım (rica ederim, burada bu kompleksin ne işi var?) Tabii jilet bıçakla (neden tabii? ayrıca ne demek 'jilet bıçak?')"

Şu parantez içi konuşmayı bile ben günlük hayatımda kullanıyorum ya. :D Bana kalırsa Oğuz Atay'a dair ne okursan oku ondan izler bulacaksın. Aslında her yazar için böyledir muhtemelen ama Oğuz Atay için daha bir böyledir.

Ben henüz Oğuz Atay'ın hayatını okumadım lakin aşağıdaki kitap evde duruyor. Bir gün okuyacağım da henüz zamanının geldiğini düşünmüyorum.


Pek bir cevap veremediğim için kusura bakma. :(

Not: "Herkese farklı gelen soylemleri yuzunden, insanlar tarafindan dalga gecilen ve elestirilen bir karekter ve Oğuz'un hayatina baktigimiz zaman gayet bağdasıyor. Sen dusundun mu boyle bir sey?" şu soruyu Oğuz Atay'a sorsaydın vereceği cevap şu olurdu: Ne evet ne hayır.

Biliyorum, çünkü ben de öyle verirdim.
Kesin cevap vermen önemli degil ya aklından kalanları söylemen yeterli benim icin. Okumana gerek yok yahu ben böyle tur postmodernist eserlerin yabancısıyım o yuzden birisine danışmam gerekiyor bu gibi konularda.
Not ve ondan sonraki cevabın güzel bir cevap olmuş.

Seni yakalamışken bir sey sorayım Orhan Pamuk okudun mu? Okuduysan fazla ağır gelmeyen bir kitap onerisi rica etsem? Beyaz Kale,Kara Kitap ve Masumiyet Muzesi arasinda kaldim :/
 
@Wbrggrdrlfy mesele dönemin dili değil sadece abartıldığı kadar iyi olduğunu düşünmüyorum.
Ayrıca Orhan Pamuk romanlarından Kara Kitap ile Sessiz Ev epey hoşuma gider. Masumiyet Müzesi iyi başlar ama sıkıyor bir süre sonra. Hazır okumuşken cevaplayayım dedim.

@amaneden bir gün belki... kendini geliştirmen lazım ki bunu sen de biliyorsundur. Bence farklı üsluplara bakıver. Faulkner, Woolf, Pamuk, Bernhard ve Saramago bunların romanlarını okumanı tavsiye ederim.
 
@Wbrggrdrlfy mesele dönemin dili değil sadece abartıldığı kadar iyi olduğunu düşünmüyorum.
Ayrıca Orhan Pamuk romanlarından Kara Kitap ile Sessiz Ev epey hoşuma gider. Masumiyet Müzesi iyi başlar ama sıkıyor bir süre sonra. Hazır okumuşken cevaplayayım dedim.
Kara Kitap Pamuğ'un zirve kitabı olarak goruluyor. Birde yorumlara baktığım zaman kitabın her bolumu agir dikkat gerektiriyor denildigini duydum. Ve "kitabı 2 3ayda bitirdim ağırlığından dolayı" diyenlerden mevcut. Konu bakımindan çok ilgi cekici buldum ama Kirmizi Sacli Kadin'i(bu kitabi cok basit buldum) okumus biri olarak yazara karsi cekinceliyim. Ne diyebilirsin Kara Kitap hakkinda?

2.paragrafa ithafen Saramago'nun "İtik Ada'nın hikayesi" adlı kitabindan baslamasini oneririm. Ben "Körluk" ten baslayip yazara karsi yabancilasimin yuzunden tam olarak Zirve kitabından pek iyi haz alamadıgimi dusunuyorum.
 
Kara Kitap Pamuğ'un zirve kitabı olarak goruluyor. Birde yorumlara baktığım zaman kitabın her bolumu agir dikkat gerektiriyor denildigini duydum. Ve "kitabı 2 3ayda bitirdim ağırlığından dolayı" diyenlerden mevcut. Konu bakımindan çok ilgi cekici buldum ama Kirmizi Sacli Kadin'i(bu kitabi cok basit buldum) okumus biri olarak yazara karsi cekinceliyim. Ne diyebilirsin Kara Kitap hakkinda?

2.paragrafa ithafen Saramago'nun "İtik Ada'nın hikayesi" adlı kitabindan baslamasini oneririm. Ben "Körluk" ten baslayip yazara karsi yabancilasimin yuzunden tam olarak Zirve kitabından pek iyi haz alamadıgimi dusunuyorum.
'Ağır dikkat gerektirme' ya da 'kitap ağır yavaş okunmalı, herkes anlamaz' mevzuları bana kusma isteği getirir. Hiçbir roman herkes için yazılmaz. Bir kişi romanı okuduğunda ne anladıysa o. Bu durum o kişiyi aptal yapmaz sadece ona yazılmadığını gösterir o kadar.
İnsanlar yazarın adıyla her zaman beklentilerini yükselttikleri gibi hikayenin okuduklarından daha derin olduğunu düşünüp öküz altında buzağı aramaya yeltenirler. Kara Kitap'taki makaleler için öyle şeyler söylenmiş olabilir fakat kitabın özel baskılı halini okumuş biri olarak Pamuk'un hiç de böyle bir şeye yeltenmediği nettir. O an aklına geleni veya hoşuna gideceğini düşündüğü şeyleri yazmış gibi gelir bana.
Bir romanı okurken oradaki ayrıntıyı fark ediyorsan o sana yazılmıştır, fark etmediyse sana yazılmamıştır ve üzerine uzun uzun düşünmeye gerek yok. Oku geç. Eğlenmene bak.
Bir roman yazsam ve şöyle bir cümle geçse 'aşk duvara arkanı yaslamaktır' millet bunu twitler falan. Oysaki tuvalette aklıma gelip hiçbir halta benzetmediğim bir cümleden ibaret olabilir.
David Lynch gibileri bu yüzden sevmem. Yoksa bende bol sıfatlı eşyalar kullanıp 'hadi ne dedim burada' derim de fakat ne gerek var.
Yazdıklarım sana yönelik değil bu mevzu açılmışken yazayım dedim.

Saramago tuhaf bir üslupta yazar, dikkatli okuma gerektirir. Haklısın.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 7)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık