Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Kendi Evrenini ve Karakterini Oluştur

Şuan aklıma geldi ve unutmadan buraya yazmak istedim.
Evren: Günümüz dünyası gibi normal bir dünyada geçiyor. Ancak nazar denen lanet gibi bir şey var. Nazar değen insanlar değen nazarın gücüne göre basit hastalıktan canavara dönüşmeye kadar bir çok yere gidiyor. Canavara dönüşen insanlar bir daha eski hallerine dönemiyor. Ayrıca direk nazarın vücut bulmuş hali olan yaratıklar da var. Ve bunları engelleyen kişilerde var tabi. Bu kişiler ise Afsun denen bir gücü kullanarak nazarları durdurmaya çalışıyor.
Güç unsurları:
Nazar ve efsun yukarıda açıkladım zaten. Bunun yanı sıra fiziksel güç var ancak aşırı abartı değil. Ayrıca özel afsun yetenekleri de var ama genetik bunlar.
Karakterler:
Murat: Az bir afsun gücüne sahip olmasına rağmen oldukça gayretli ve etkili yeteneklere sahip biri.
Selin: Aşırı güçlü bir afsuna sahip olmasına rağmen işe yaramaz bir genetik yeteneği vardır ve çok tembeldir.
Tunahan: Afsunuyla normal insanlara şaka yapıp korkutmayı sever. Gevşek biridir.
Merih: Yarı nazara dönüşmüşken güçlü bir afsun ustası tarafından kurtarılmıştır. Sağ kolu nazardır ve güçlü bir afsunu olmasına rağmen çoğunu onu baskılamak için kullanır.
Hikaye: Bir oğlan çocuğu doğarken annesi güçlü bir afsun kullanıcısı tarafından yardım almıştır ve afsun kullanıcısı çocuk doğunca ağıza tükürme denen bir ritüel yaparak aşırı güçlü afsun ve bir çok yetenek kazanmasına vesile olmuştur. Ancak küçük vücudu bunu kaldıramadığı için mühürlenmiştir ve sadece zor durumda kaldığında bu güçleri kullanabilmesine neden olmuştur. Çocuğumuz ne kadar afsuncu olmak istese de bu özellik nedeniyle bir türlü sınavları geçememiştir. Tam ümidini kestiği sırada nazarla savaşan genç bir kız görür ve ona yardım etmeye çalışır. Mührü fark eden kız ona güçlerini kullanmayı öğretmesi karşılığında kendi özel afsun ekibine katılmasını teklif eder.
Üzerinde en az düşündüğüm evren olmasına rağmen son zamanlarda benzer manga ve filmlerle zaman geçirdiğim için bu evren üzerine çok güzel hikayeler ve karakterler geliyor aklıma. Birde üzerine düşünmediğim için karakterler ve hikaye basit oluyor ve yazıya çok iyi aktarılabiliyor. Yine şöyle güzel iki karakter yazmak istedim. Ana karakter ve ana kötü tasarladım. Bir de ana karakterin aamcı olmadığını fark ettim ve hikayeye ek bir kısım yazmak istedim.

Korkan: Ana karakterimizdir ve yukarıda yazdığım gibi çok güçlü yetenekler ve afsuna sahiptir. Yeteneklerinin güçlü olmasına rağmen kişilik olarak zayıftır. Korkaktır ama zor durumda gördüğü kişilere yardım etmeden duramaz, vücudu istemsizce hareket eder böyle durumlarda. İnsanlarla konuşmayı beceremez. Çok farklı bir düşünce şekli vardır ve kendisiyle direk değil örtülü anlamda konuşursanız farklı şeyler anlar. Aslında sizin demek istediğinizi de anlamaktadır ancak farklı düşünce yapısı nedeniyle söylenen şeylerden birden fazla sonuç çıkarır ve buda aklını karıştırarak kendi düşünce yapısına uygun olanı istemsizce söylenmesine neden olur. Çok zekidir ancak düşüncelerini kelimeye dökemediği için aptal zannedilmektedir. Adıyla sürekli dalga geçilmektedir. Çünkü adı kor ve kan kelimelerinin birleşmesinden gelmesine rağmen korkak olduğu için kendisiyle uyumlu direk korkan kişi anlamında kullanılmaktadır.

Azna Han: Kendisi ana kötüdür. Geçmişte en güçlü afsun kullanıcılarından biri olarak anılmaktadır ancak güce açtır. Bunun üzerine fesat nazarına yakalanır. Normalde afsun kullanıcılarına nazar değmemesine rağmen nazarı bilerek vücuduna alarak güç kazanmaya çalışır. Bunun sonucunda ne nazar ne de insan olarak kalabilmiştir. Tamamen akılsız ve en güçlü olma içgüdüsüne sahip bir yaratık olarak dünyayı gezmektedir. Canı sıkıldığında etrafı dağıtmaya ve insan öldürmeye başlar. Bazen kendinden güçlü olabilecek yeteneğe ve potansiyele sahip çocukları hisseder ve bu çocukları içgüdüsel olarak yok etmeye çalışır. Genelde bu çocukları yok etmesine rağmen bazıları saklanmayı başarır.

Hikaye ek: Ana karakterimiz ritüele maruz kaldığı sırada ilk defa korku hisseden Azna Han kahramanımızı öldürmeye yola koyulur ama mühür vurulunca baskılanan gücü hissedemez ve öldüğünü düşünür. Ana karakterimiz mührü Selin tarafından gevşetilince tekrar hissetmeye başlar. Bunun üzerine yıllardır çıkmadığı mağarasından çıkmaya karar verir ve ana karakterimizi kovalamaya başlar. Ana karakteri yakalayıp ölümün eşiğine getirdiği sırada en güçlüler arasında bulunan 13 afsun savaşçısı öldürmeye çalıştığı çocuktan gerçekten korktuğunu fark ederler ve onu durdurmak için ellerinden geleni yaparlar. Bu savaş sırasında afsun kullanıcılarından 8 tanesi ölür ve Azna Han yaralanır. Yaralanan Azna Han kaçar ve kalan 5 afsun kullanıcı ana karakteri ve olduğu ekibi eğitip saklamaya karar verirler. Bunun üzerine ana karaktere güçlerini belli bir seviyenin üstüne çıkarmadığı sürece hissedilmesini engelleyecek bir mühür koyarlar. Dışarda nazar avlayarak tecrübe kazanması ve insanları koruması gereken ana karakter hem Azna Han'dan kaçınmak hem de kendini eğitmek için zorlu yolculuğuna başlar. Bunun üzerine kendisini eğitmek için karar veren 5 afsun kullanıcısının hepsi iyi niyetli değildir.
 
Bu tarz kurgusal şeylerde taslak olarak bazı şeyler yazıldıktan sonra bi köşeye koyup unutup belli bir zaman sonra tekrar bakmak iyi oluyor. O an ki heyecanınızla çok güzel gelen şeyin daha sonra o kadar da iyi olmadığını görüyorsunuz. Hevesli ve ciddi olanlar varsa tavsiye ederim.
 
Bu tarz kurgusal şeylerde taslak olarak bazı şeyler yazıldıktan sonra bi köşeye koyup unutup belli bir zaman sonra tekrar bakmak iyi oluyor. O an ki heyecanınızla çok güzel gelen şeyin daha sonra o kadar da iyi olmadığını görüyorsunuz. Hevesli ve ciddi olanlar varsa tavsiye ederim.
Buna katılıyorum. Bir çok hikayemi tekrar okuyunca kurgusal bozukluk buldum ve aklımda bir çok şeyi düzelttim. Hatta o kadar dikkatimi çekti ki yeni evrenler oluştururken çoğu kusuru direk fark edip düzeltmeye başladım. Hatta şuan aklımda çok güzel bir evren var ama 2 haftadır kurguluyorum buraya yazmaya hazır değil diyorum. Sürekli bir açığını buluyorum. Buna rağmen buraya yazınca yine açığı çıkacak biliyorum.
 
Buna katılıyorum. Bir çok hikayemi tekrar okuyunca kurgusal bozukluk buldum ve aklımda bir çok şeyi düzelttim. Hatta o kadar dikkatimi çekti ki yeni evrenler oluştururken çoğu kusuru direk fark edip düzeltmeye başladım. Hatta şuan aklımda çok güzel bir evren var ama 2 haftadır kurguluyorum buraya yazmaya hazır değil diyorum. Sürekli bir açığını buluyorum. Buna rağmen buraya yazınca yine açığı çıkacak biliyorum.
Konuda gördüğüm kadarıyla evren kurgulama işini seviyorsun. Peki kurguladığı evrenleri ciddi bir biçimde yazıya döküyor musun yoksa öylece tasarlayıp bırakıyor musun?
 
Konuda gördüğüm kadarıyla evren kurgulama işini seviyorsun. Peki kurguladığı evrenleri ciddi bir biçimde yazıya döküyor musun yoksa öylece tasarlayıp bırakıyor musun?
Hikayesel olarak değil ama evren olarak kurgulamayı çok seviyorum. Evrendeki karakterler falan. Yazıya genelde burada döküyorum ama kağıt kalemle pek yazmadım. Şu son evreni epey bir yazmayı planlıyorum, evren ve hikaye dahil. Hem kağıt kalemle hem de worlddan yazmayı düşünüyorum. Ciddi şekilde kurgulama fikri ise şöyle; aklımdan aylarca kurguluyorum her detayına kadar ama yazıya dökmüyorum/dökecek fırsatım olmuyor.
 
Bu kıta tasarımı üstüne güzel güç unsurları ile dolu bir evren yazmak istedim.
Evren:
Farklı yer şekillerine sahip farklı bir dünyadaki bir kıtamızda geçiyor. Orta çağımsı dönemleri yaşayan bu kıta sürekli savaş halindedir ama 277 yıl önce bir kral tarafından fethedilerek bir araya getiriliyor. Ardından 177 yıl sonra günümüzden 100 yıl önce büyük bir isyan ile 7 farklı krallığa bölünüyor. Bu krallıklar sırasıyla 3 kral tarafından yönetilen ve en geniş topraklara sahip olan Byzan, ticaretin kralları ve kıtadaki paranın gerçek hükümdarları Memlyon, sanat ve inşanın ustaları Acrhabien, ormanın çocukları Finzy, soylu saltanatının en hat safhada olduğu Oxsyn, kuzeyin işgalcileri Stryan ve doğunun yerleşmiş paralı asker klanları topluluğu Kryzan krallıklarıdır. (Byzan imparatorluktur.) Kıtanın adı Karsania'dır.
Güç Unsurları:
Akai:
(Bu kelime bilinmezlik anlamına gelen bir kelimeden türediği için güçlere bu ismi vermeyi çok seviyorum.) Elementsel, fiziksel ve zihinsel olmak üzere üçe ayrılır. Elementler adından anlaşılacağı üzere doğadaki ateş, su ve yıldırım tarzı doğal şeyleri kontrol eder. Fiziksel hayvan dönüşümü, hayvansal güç veya benzeri fiziksel yetenekleri temsil eder. Zihinsel olanlar özel ve en nadiridir. Zihin kontrol, alan kontrol, zihin okuma gibi uçuk yeteneklerdir. Tabi her yeteneğin zayıflığı vardır. Akai kendi başına bir enerji değildir. Sadece yetenek olarak vücuda etki gösterir. Akai kullanıcıları çok nadir görülür. Öyle ki neredeyse hepsi soylu ailelerdendir ve bu ailelerde binde bir akai kullanıcısı çıkarır.
Harhangyum: Normalde taştan daha dayanaklı olmayan bu metal akai yeteneği ile temas ettiği anda dünyanın en dayanıklı metaline döner. Çelikten binlerce kat sağlam hale gelir. Ancak sadece plazmatik veya akışkan bir elementsel akai yeteneği ile aktif edilebilir. Çünkü akai enerjisi vücudun dışına çıkarılamayan, yetenek dışı bir faktör değildir. Örneğin ağaçları kontrol etmeye yarayan bir elementsel akai harhangyumu etkin kılamaz. Bunun için ateş ve yıldırım gibi plazmatik veya su ve buz gibi akai ile oluşturulmuş yetenekler harhangyumu aktifleştirebilir. Nadir bir metaldir ancak çok fazla değil. Günümüzdeki altın gibi düşünün. Değerlidir ama sıradan biri bir kaç gram alabilir. Tabi düzgün bir silah veya zırh için birkaç kilo gerekmektedir. Bu yüzden soylular dışında pek kullanan göremezsiniz.
Oltu Taşı/Kara Taş: Bu taş çok ama çok nadirdir. 100 gramı ile küçük bir kale alınabilir. Asıl özelliği plazma veya akışkan olan elementsel akaiyi depolayabilmeleridir. 10 gramlık oltu taşından yapılan bir yüzük bile 1000 gün boyunca aralıksız kullanılabilecek kadar akai depolar. Üstelik ömürleri de uzundur. 10 gramlık taş on bin yıldan fazla kullanılabilir. Harhangyum zırhların üstüne akai dodlurulmuş bir miktar taş tozu serpilerek zırh aktif hale getirilebilir. Taş tenine temas ettiği kişinin zihin dalgalarını anlayarak istemsizce çalışmasını önler.
Kehribar taşları: Bu taşlar akaiden bağımsız şekilde doğal olarak elementsel güç barındırırlar. Akai den güç olarak farkları ise kalitelerine göre güç seviyelerinin değişmesidir. Oltu taşı kadarda güçlü değildirler ama bu güçsüz oldukları anlamına gelmez. Oltu taşına yüklenmiş akai aksine doğal bir seleksiyon içinde oldukları için yüzük gibi kullanılamazlar, bunun yerine asa yapılarak büyücü misali kullanılabilirler. Tene temas ederse yakabilir. Ancak oltu taşı tozu ile kaplı harhangyum asaların ucuna takılarak zihinsel olarak kontrol edilebilirler.
Fiziksel güç: İyi bir genetikle doğup bunu yeterince çalışma ile taçlandırırsan bir ayı kadar güçlü bir çita kadar hızlı olabilirsin. Bir kaç tonluk ağırlığı kaldırabilirsin.

HİKAYE:
Ana karakterimiz karısı ve kızı ile bir sınır şehrinde yaşayan izci bir askerdir. Daha 18 yaşında evlenen karakterimiz karısını ve kızını korumak için akai yeteneğini saklayarak muazzam fiziksel gücü ile 22 yaşındayken garnizonda bir yüzbaşı olmayı başarmıştır. Bu nedenle ikinci çocuğu doğmaya yakınken önemli bir rapor gelir ve şehrin arkasındaki sıradağları araştırmak için 2 haftalık bir göreve gönderilir. Dağlarda Oltu taşı madeni bulan ana karakterimiz daha rapor vermek için dönmeye hazırlanamadan komşu krallığın da bu madeni keşfettiği ve maden için saldırmaya hazırlandıklarını öğrenir. İlk hedefleri şehir olan düşman ordusundan karısını ve kızını kurtarmak, şehre haber vermek için tüm gücüyle koşmaya başlar ama şehrin yerinde küller bulur. Şehre yetişmek için akaisini kullanmayan ana karakter kendini suçlar ve imparatorun saldırı ordusuna katılıp intikam almak için başkente doğru yola çıkar.
 
Bu kıta tasarımı üstüne güzel güç unsurları ile dolu bir evren yazmak istedim.
Evren:
Farklı yer şekillerine sahip farklı bir dünyadaki bir kıtamızda geçiyor. Orta çağımsı dönemleri yaşayan bu kıta sürekli savaş halindedir ama 277 yıl önce bir kral tarafından fethedilerek bir araya getiriliyor. Ardından 177 yıl sonra günümüzden 100 yıl önce büyük bir isyan ile 7 farklı krallığa bölünüyor. Bu krallıklar sırasıyla 3 kral tarafından yönetilen ve en geniş topraklara sahip olan Byzan, ticaretin kralları ve kıtadaki paranın gerçek hükümdarları Memlyon, sanat ve inşanın ustaları Acrhabien, ormanın çocukları Finzy, soylu saltanatının en hat safhada olduğu Oxsyn, kuzeyin işgalcileri Stryan ve doğunun yerleşmiş paralı asker klanları topluluğu Kryzan krallıklarıdır. (Byzan imparatorluktur.) Kıtanın adı Karsania'dır.
Güç Unsurları:
Akai:
(Bu kelime bilinmezlik anlamına gelen bir kelimeden türediği için güçlere bu ismi vermeyi çok seviyorum.) Elementsel, fiziksel ve zihinsel olmak üzere üçe ayrılır. Elementler adından anlaşılacağı üzere doğadaki ateş, su ve yıldırım tarzı doğal şeyleri kontrol eder. Fiziksel hayvan dönüşümü, hayvansal güç veya benzeri fiziksel yetenekleri temsil eder. Zihinsel olanlar özel ve en nadiridir. Zihin kontrol, alan kontrol, zihin okuma gibi uçuk yeteneklerdir. Tabi her yeteneğin zayıflığı vardır. Akai kendi başına bir enerji değildir. Sadece yetenek olarak vücuda etki gösterir. Akai kullanıcıları çok nadir görülür. Öyle ki neredeyse hepsi soylu ailelerdendir ve bu ailelerde binde bir akai kullanıcısı çıkarır.
Harhangyum: Normalde taştan daha dayanaklı olmayan bu metal akai yeteneği ile temas ettiği anda dünyanın en dayanıklı metaline döner. Çelikten binlerce kat sağlam hale gelir. Ancak sadece plazmatik veya akışkan bir elementsel akai yeteneği ile aktif edilebilir. Çünkü akai enerjisi vücudun dışına çıkarılamayan, yetenek dışı bir faktör değildir. Örneğin ağaçları kontrol etmeye yarayan bir elementsel akai harhangyumu etkin kılamaz. Bunun için ateş ve yıldırım gibi plazmatik veya su ve buz gibi akai ile oluşturulmuş yetenekler harhangyumu aktifleştirebilir. Nadir bir metaldir ancak çok fazla değil. Günümüzdeki altın gibi düşünün. Değerlidir ama sıradan biri bir kaç gram alabilir. Tabi düzgün bir silah veya zırh için birkaç kilo gerekmektedir. Bu yüzden soylular dışında pek kullanan göremezsiniz.
Oltu Taşı/Kara Taş: Bu taş çok ama çok nadirdir. 100 gramı ile küçük bir kale alınabilir. Asıl özelliği plazma veya akışkan olan elementsel akaiyi depolayabilmeleridir. 10 gramlık oltu taşından yapılan bir yüzük bile 1000 gün boyunca aralıksız kullanılabilecek kadar akai depolar. Üstelik ömürleri de uzundur. 10 gramlık taş on bin yıldan fazla kullanılabilir. Harhangyum zırhların üstüne akai dodlurulmuş bir miktar taş tozu serpilerek zırh aktif hale getirilebilir. Taş tenine temas ettiği kişinin zihin dalgalarını anlayarak istemsizce çalışmasını önler.
Kehribar taşları: Bu taşlar akaiden bağımsız şekilde doğal olarak elementsel güç barındırırlar. Akai den güç olarak farkları ise kalitelerine göre güç seviyelerinin değişmesidir. Oltu taşı kadarda güçlü değildirler ama bu güçsüz oldukları anlamına gelmez. Oltu taşına yüklenmiş akai aksine doğal bir seleksiyon içinde oldukları için yüzük gibi kullanılamazlar, bunun yerine asa yapılarak büyücü misali kullanılabilirler. Tene temas ederse yakabilir. Ancak oltu taşı tozu ile kaplı harhangyum asaların ucuna takılarak zihinsel olarak kontrol edilebilirler.
Fiziksel güç: İyi bir genetikle doğup bunu yeterince çalışma ile taçlandırırsan bir ayı kadar güçlü bir çita kadar hızlı olabilirsin. Bir kaç tonluk ağırlığı kaldırabilirsin.

HİKAYE:
Ana karakterimiz karısı ve kızı ile bir sınır şehrinde yaşayan izci bir askerdir. Daha 18 yaşında evlenen karakterimiz karısını ve kızını korumak için akai yeteneğini saklayarak muazzam fiziksel gücü ile 22 yaşındayken garnizonda bir yüzbaşı olmayı başarmıştır. Bu nedenle ikinci çocuğu doğmaya yakınken önemli bir rapor gelir ve şehrin arkasındaki sıradağları araştırmak için 2 haftalık bir göreve gönderilir. Dağlarda Oltu taşı madeni bulan ana karakterimiz daha rapor vermek için dönmeye hazırlanamadan komşu krallığın da bu madeni keşfettiği ve maden için saldırmaya hazırlandıklarını öğrenir. İlk hedefleri şehir olan düşman ordusundan karısını ve kızını kurtarmak, şehre haber vermek için tüm gücüyle koşmaya başlar ama şehrin yerinde küller bulur. Şehre yetişmek için akaisini kullanmayan ana karakter kendini suçlar ve imparatorun saldırı ordusuna katılıp intikam almak için başkente doğru yola çıkar.
 
Bu kıta tasarımı üstüne güzel güç unsurları ile dolu bir evren yazmak istedim.
Evren:
Farklı yer şekillerine sahip farklı bir dünyadaki bir kıtamızda geçiyor. Orta çağımsı dönemleri yaşayan bu kıta sürekli savaş halindedir ama 277 yıl önce bir kral tarafından fethedilerek bir araya getiriliyor. Ardından 177 yıl sonra günümüzden 100 yıl önce büyük bir isyan ile 7 farklı krallığa bölünüyor. Bu krallıklar sırasıyla 3 kral tarafından yönetilen ve en geniş topraklara sahip olan Byzan, ticaretin kralları ve kıtadaki paranın gerçek hükümdarları Memlyon, sanat ve inşanın ustaları Acrhabien, ormanın çocukları Finzy, soylu saltanatının en hat safhada olduğu Oxsyn, kuzeyin işgalcileri Stryan ve doğunun yerleşmiş paralı asker klanları topluluğu Kryzan krallıklarıdır. (Byzan imparatorluktur.) Kıtanın adı Karsania'dır.
Güç Unsurları:
Akai:
(Bu kelime bilinmezlik anlamına gelen bir kelimeden türediği için güçlere bu ismi vermeyi çok seviyorum.) Elementsel, fiziksel ve zihinsel olmak üzere üçe ayrılır. Elementler adından anlaşılacağı üzere doğadaki ateş, su ve yıldırım tarzı doğal şeyleri kontrol eder. Fiziksel hayvan dönüşümü, hayvansal güç veya benzeri fiziksel yetenekleri temsil eder. Zihinsel olanlar özel ve en nadiridir. Zihin kontrol, alan kontrol, zihin okuma gibi uçuk yeteneklerdir. Tabi her yeteneğin zayıflığı vardır. Akai kendi başına bir enerji değildir. Sadece yetenek olarak vücuda etki gösterir. Akai kullanıcıları çok nadir görülür. Öyle ki neredeyse hepsi soylu ailelerdendir ve bu ailelerde binde bir akai kullanıcısı çıkarır.
Harhangyum: Normalde taştan daha dayanaklı olmayan bu metal akai yeteneği ile temas ettiği anda dünyanın en dayanıklı metaline döner. Çelikten binlerce kat sağlam hale gelir. Ancak sadece plazmatik veya akışkan bir elementsel akai yeteneği ile aktif edilebilir. Çünkü akai enerjisi vücudun dışına çıkarılamayan, yetenek dışı bir faktör değildir. Örneğin ağaçları kontrol etmeye yarayan bir elementsel akai harhangyumu etkin kılamaz. Bunun için ateş ve yıldırım gibi plazmatik veya su ve buz gibi akai ile oluşturulmuş yetenekler harhangyumu aktifleştirebilir. Nadir bir metaldir ancak çok fazla değil. Günümüzdeki altın gibi düşünün. Değerlidir ama sıradan biri bir kaç gram alabilir. Tabi düzgün bir silah veya zırh için birkaç kilo gerekmektedir. Bu yüzden soylular dışında pek kullanan göremezsiniz.
Oltu Taşı/Kara Taş: Bu taş çok ama çok nadirdir. 100 gramı ile küçük bir kale alınabilir. Asıl özelliği plazma veya akışkan olan elementsel akaiyi depolayabilmeleridir. 10 gramlık oltu taşından yapılan bir yüzük bile 1000 gün boyunca aralıksız kullanılabilecek kadar akai depolar. Üstelik ömürleri de uzundur. 10 gramlık taş on bin yıldan fazla kullanılabilir. Harhangyum zırhların üstüne akai dodlurulmuş bir miktar taş tozu serpilerek zırh aktif hale getirilebilir. Taş tenine temas ettiği kişinin zihin dalgalarını anlayarak istemsizce çalışmasını önler.
Kehribar taşları: Bu taşlar akaiden bağımsız şekilde doğal olarak elementsel güç barındırırlar. Akai den güç olarak farkları ise kalitelerine göre güç seviyelerinin değişmesidir. Oltu taşı kadarda güçlü değildirler ama bu güçsüz oldukları anlamına gelmez. Oltu taşına yüklenmiş akai aksine doğal bir seleksiyon içinde oldukları için yüzük gibi kullanılamazlar, bunun yerine asa yapılarak büyücü misali kullanılabilirler. Tene temas ederse yakabilir. Ancak oltu taşı tozu ile kaplı harhangyum asaların ucuna takılarak zihinsel olarak kontrol edilebilirler.
Fiziksel güç: İyi bir genetikle doğup bunu yeterince çalışma ile taçlandırırsan bir ayı kadar güçlü bir çita kadar hızlı olabilirsin. Bir kaç tonluk ağırlığı kaldırabilirsin.

HİKAYE:
Ana karakterimiz karısı ve kızı ile bir sınır şehrinde yaşayan izci bir askerdir. Daha 18 yaşında evlenen karakterimiz karısını ve kızını korumak için akai yeteneğini saklayarak muazzam fiziksel gücü ile 22 yaşındayken garnizonda bir yüzbaşı olmayı başarmıştır. Bu nedenle ikinci çocuğu doğmaya yakınken önemli bir rapor gelir ve şehrin arkasındaki sıradağları araştırmak için 2 haftalık bir göreve gönderilir. Dağlarda Oltu taşı madeni bulan ana karakterimiz daha rapor vermek için dönmeye hazırlanamadan komşu krallığın da bu madeni keşfettiği ve maden için saldırmaya hazırlandıklarını öğrenir. İlk hedefleri şehir olan düşman ordusundan karısını ve kızını kurtarmak, şehre haber vermek için tüm gücüyle koşmaya başlar ama şehrin yerinde küller bulur. Şehre yetişmek için akaisini kullanmayan ana karakter kendini suçlar ve imparatorun saldırı ordusuna katılıp intikam almak için başkente doğru yola çıkar.
@Kenshiro ile yaptığımız eklemeler./Notlar
Yazmayı/çizmeyi planladığımız manganın evreni.

2 yeni ırk eklemesi:
Deniz insanları:
Bunlar balık adam aksine yunuslar gibi karadan nefes alıp denizaltında saatlerce dolaşabilen varlıklar olacak. Hafif insanımsı ama yüzmek için ek yüzgeç benzeri uzuvlara sahip varlıklar. Genelde su altı mağaralarında yaşayacaklar. Azınlık konumundalar. Bağımsızlar.
Cinler: Bunlar uzun tavşanımsı kulaklı ama tüysüz canlılar. Biraz kısa boylu ve fiziksel olarak güçlüler. Zekiler ama insan kadar değil. Genelde köle olarak kullanılırlar. Byzan içinde küçük bir özerk bölgede vasal olarak yaşarlar ve savaşlara adam yollayarak büyük başarılar ve ödüller alırlar. Pek zeki olmadıklarından geçimlerini savaş gelirlerinden sağlarlar. Byzan İmpartoluğunun kölesi olarak bilinirler.
Ekleme: Devler: Bunlar akıllı ama pek zeki olmayan canlılardır. Boyutları 10-15 metre arası olabilir. İnsanların kuzeni gibi kabul edilebilirler. Ancak tamamen farklı bir şekilde evrimleşmişlerdir. Genelde insanlar tarafından savaş silahı olarak kullanılırlar.

Canavarlar: Boyut olarak abartı büyük değildirler. Normal yaratıklar 4-5 metre boyundadırlar. Zeki değildirler ve bizim dünyamızdaki hayvanlar gibi görülmediktedirler. Büyük olan titanımsı yaratıklarda vardır. 300-400metre civarı olup insanları pek umursamazlar. İnsanlar onların yaşam alanına girmediği veya onlar insanların yaşam alanlarına müdahil olmadığı sürece aralarında bir çatışma olmaz.

Teknoloji:
Silah:
Orta çağın çıkışına biraz yakın gibidir. Silah olarak bilyeli tüfek gibi ve az menzilli silahlar dışında pek teknolojik silah yoktur. Genelde kılıç kullanılır. Toplar ihtiyaç olmadığı için savaş gemileri dışında kullanılmaz. Silah teknolojileri genel olarak kehribar taşları üzerine kuruludur.
Araç: Krallıkların uçabilen gemileri vardır ancak bunlara kaptan ve kehribar taşı bulmak zor olduğu için pek fazla yoktur. En büyük krallık olan imparatorluğun bile 4-5 adet uçan gemisi vardır. Bu gemiler kehribar taşları sayesinde uçar ve o taşları çalıştırmaya uygun yeteneği olan kaptanlar tarafından uçurulurlar. Savaşlarda çok büyük farklar yaratabilirler. Bunlar dışında normal gemiler ve kara taşımacılığı için hayvanlar vardır.

Yeteneklerin genişletilmiş açıklaması:
Elmentsel akai:
Bunlar adından da anlaşılacağı gibi elementleri kontrol edebilen akai kullanıcılarıdır. Yıldırım ve ateş gibi plazmatik veya ağaçları ve kayaları kontrol etmek gibi maddesel olanlar vardır. İnsanlar kendi akailerinin elementlerini oluşturabilirler. (BKNZ: Ateş kullanmak için illa etrafta ateş olmasına gerek yok.) Ama etraftaki elementsel faktörleri de kontrol edebilirler.(bknz: Yıldrım akaisi bulutlu ortamlarda yıldırım indirebilir veya bulutların içinde hareket edebilir.) Doğal bir seleksiyon içindedirler yani uygun ortamda hareket edebilir veya doğal olarak karşıt güçlerden etkilenirler.(bknz: ateş suyla söner gibi.)
Dönüşümsel akai: Bunlar bildiğiniz vücut dönüşümleri. Yeteneğin olan hayvana parça parça dönüşmeni sağlar. Yeteneğin üzerindeki kontrolün ne kadar artarsa o hayvana o kadar benzer bir dönüşüm geçirir ve hayvanın özelliklerini o kadar çok alırsın(bknz: keçi gücü olan biri önce keçinin boynuzlarını çıkarır ve hafif çevikleşir, zamanla bacaklarını dönüştürüp zıplama ve çevikliğini iyice arttırmaya kadar gider.). Hayvana göre dönüşümü melez halde yada tam dönüşmüş halde kullanabilirsin ancak bunu sadece profesyoneller yapabilir. (bknz: keçi melez halde daha güçlüyken ejder tipi biri isteğe göre melez yada tam dönüşüm kullanabilir.)
Zihinsel akai: Bunlar aşırı derecede nadirdirler. Hepsi aşırı güçlü yeteneklerdir ancak hepsinin zayıflığı/yan etkisi vardır (bknz: Savaş alanını 6.his seklinde görmeni sağlayan bir yetenek çok fazla baş ağrısına sebep olur veya zihin okumayı sağlayan bir yetenek için fiziksel temas gereklidir gibi.).



Aklıma geldikçe ekleme yaparım...
 
@senpaii Bir evren oluşturmak,onlarca karakter oluşturmak ve o evrende bir hikaye yazmak cidden kolay bir şey değil ama böyle şeyler görmek beni sevindiriyor.Aynı manga yazan @Leomnia gibi sizi de destekliyorum :sapkali:

Not:Bir kralın fethedip krallıkları birleştirmesi Fatih Aegon'u andırıyor.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık