"Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!" "Peki, sen ne görüyorsun bakalım?" "İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan."
ona aşık olamayacağıma inandığım için korkusuzca leyla hanım'a yüreğimi açmıştım. ama korkusuzca yüreğimi açabildiğim tek kadın olduğu için de hemen ona aşık oldum.
hiçbir zaman inandıramadım seni kahramansız bir dünyaya neden inandığıma. hiçbir zaman inandıramadım seni o kahramanları uyduran zavallı yazarların neden kahraman olamadıklarına. hiçbir zaman inandıramadım seni o dergilerde resimleri çıkanların bizden başka bir soydan olduğuna. hiçbir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine.
hiçbir zaman inandıramadım seni, o sıradan hayatta benim de bir yerim olması gerektiğine.
bir başkasının belleğini ağır ağır edinmekten başka neydi ki okumak?
"İnsanlıktan ümit kesmedim, fakat insana güvenmiyorum. Bir kere bağları çözüldü mü; o kadar değişiyor, o kadar kurulmuş makine oluyor ki... Bir de bakıyorsun ki, o sağır ve duygusuz tabiat kuvvetlerine benzemiş..."
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Huzur' adlı romanı (sayfa 100).