Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Tartışma] İyiler ve Kötüler

Hangisi Daha Kötü?


  • Kullanılan toplam oy
    75
Şimdi dur bir saniye, kayıkçı doğası gereği kızı karşıya götürmek zorunda, lakin kız doğası gereği yapmak zorunda değil çünkü işi değil? İş dediğin edinilen bir şey, kız da gayet soyunarak seks,sanat... işçisi olabilir. Kayıkçının enerjiyi nasıl sağladığının ne önemi var? Sen adamı resmen köleliğe mahkum kılıyorsun niteliğinden dolayı. Adamın kendi bedeni ve kendi kararı, istediğini yapabilir. Başkalarının istekleri için kimseye kölelik yapmak zorunda değil. Adam kızı soyundurarak ona zarar veriyor lakin, durumunun ne olduğunu bilmediğimiz kayıkçı kıza çalışarak zarar görmüyor mu? Bu varsayımlar nereden geliyor orasını anlamadım. Kayıkçı kızı bir adadan başka bir adaya götürürken enerji harcıyor, denize açılarak risk alıyor ve zamanını tüketiyor.
Kayıkçının birini bir yerden başka bir yere mizacından dolayı götürmek zorunda olduğunu iddia etmek, bir kadının tüm erkeklerin, ortamda tek bir kadın olduğu için cinsel isteklerini/cinsiyetsel zorunlulukları tatmin etmek zorunda olduğunu söylemekten ne farkı var?
Yazdıklarımı okumadan cevap veriyorsun herhalde. Yoksa bu kadar saçmalamazdın be kral. Aynı şeyleri yazdırıyorsun bana. Kayıkçı kıza çalışarak zarar görmüyor mu diyorsun. Bende diyorum ki zaten çalışmak zorunda değil. Bırakır işi bu kadar basit. Ama sadece istediğim şey karşılığında götürürüm diyemez. Bu onun tek başına verebileceği bir karar değildir. Çünkü kayık bulunmuştur ve o karşı adaya gitmek kızın hakkıdır. Günümüz için düşünüldüğünde bu da bilimin en güzel yanı oluyor. Bir şey bulunduğunda o artık kişisel olamaz. Bulunan şey bütün insanlığa mal olmalıdır. Bilimin mülkiyeti olmaz. Bu yüzden toplumca belirlenen karşılığı ödeyip (bu da para oluyor) karşıya gitme hakkına sahiptir. Adam köleliğe falan mahkum kalmıyor abi bırakır işi bu kadar basit. Hem bu işi sadece ben yapacağım hem de benim kurallarım geçerli demek diğer insanların hakkına yapılan bir gasptır. Böyle bir karar alamazsın. Toplum bunun karşılığını belirlemişken zaten senin kendin için başka bir şey istemen ve bunun karşı tarafı zor duruma düşüreceğini bildiğin halde yapman ayıptır. O zaman insanlarla beraber yaşamayacaksın. Beraber yaşayabilmemizin belirli şartları var. İyi veya kötü bu böyle. İster kabul et ister etme. Bu sayede bu kadar geliştik insanların sürekli olarak eleştirdiği göz ardı ettiği o kurallar sayesinde bu günlere geldik. Kimse bunların ideal olduğunu söylemiyor. Sürekli olarak değişip, gelişiyor. Her geçen gün etik ilkeler, normlar tartışılıyor. Niye sanıyorsun klavyede anarşistlik yapmak kolay. Ama gerçek hayatta bu o kadar kolay değil. Hayatı boyunca bir fiske yememiş insanlar burada o da onu ister, oda şunu ister, o onun en doğal hakkıdır, o onu istiyorsa o da onu ister. Kimse kötü değildir, altında şu nedenler yatar falan filan ... Geçin bu işleri baba ya sen şu an evinde hiç kimse hakkına gasp etmeden takılıp, edebiliyorsan bu kurallar sayesinde götünü kollayan hukuk sayesinde. 5 lira hakkın yense 3 gün uyayamazsın en küçük şey de hakkını aramak için denemediğin baş vurmadığın şey kalmazken burada çok normal kayıkçı da canının istediği şeyi ister diyebiliyorsun. Sana son kez bir soru soracağım farazi bir örnek dahada uzamasın tartışma yemek yicem. Annenin hastalıktan öleceğini düşün dürüst ol ama bana laf ebeliği yapma adam gibi cevap ver. Piyasada da bunun ilacı bulunmuş olsun. Adam sana gelip diyor ki veririm ancak annen iyileştikten sonra benimle yatacak. Sende diyorsun ki abi bak gözünü sevim varımı yoğumu veririm gözünü seveyim diyorsun yok diyor benim şartım bu ilacı ben buldum ben istediğim şekilde veririm ancak. Eğer sen dersen ki abi adam isteyebilir çok normal ilaç onun o da ilacı yaparken çok yoruldu tek karşılığı da bu, bu da onu kötü yapmaz de ben de samimi olarak söylüyorum yanıldığımı kabul edeceğim. İnsanlar yanılır yanlış bir şey değil bu . Yanlış düşünüyorumdur demek ki hata yapmışımdır.
 
Yazdıklarımı okumadan cevap veriyorsun herhalde. Yoksa bu kadar saçmalamazdın be kral. Aynı şeyleri yazdırıyorsun bana. Kayıkçı kıza çalışarak zarar görmüyor mu diyorsun. Bende diyorum ki zaten çalışmak zorunda değil. Bırakır işi bu kadar basit. Ama sadece istediğim şey karşılığında götürürüm diyemez. Bu onun tek başına verebileceği bir karar değildir. Çünkü kayık bulunmuştur ve o karşı adaya gitmek kızın hakkıdır.(1) Günümüz için düşünüldüğünde bu da bilimin en güzel yanı oluyor. Bir şey bulunduğunda o artık kişisel olamaz. Bulunan şey bütün insanlığa mal olmalıdır. Bilimin mülkiyeti olmaz. Bu yüzden toplumca belirlenen karşılığı ödeyip (bu da para oluyor) karşıya gitme hakkına sahiptir.(2) Adam köleliğe falan mahkum kalmıyor abi bırakır işi bu kadar basit. Hem bu işi sadece ben yapacağım hem de benim kurallarım geçerli demek diğer insanların hakkına yapılan bir gasptır. Böyle bir karar alamazsın. Toplum bunun karşılığını belirlemişken zaten senin kendin için başka bir şey istemen ve bunun karşı tarafı zor duruma düşüreceğini bildiğin halde yapman ayıptır. O zaman insanlarla beraber yaşamayacaksın. Beraber yaşayabilmemizin belirli şartları var. İyi veya kötü bu böyle. İster kabul et ister etme. Bu sayede bu kadar geliştik insanların sürekli olarak eleştirdiği göz ardı ettiği o kurallar sayesinde bu günlere geldik. Kimse bunların ideal olduğunu söylemiyor. Sürekli olarak değişip, gelişiyor. Her geçen gün etik ilkeler, normlar tartışılıyor. Niye sanıyorsun klavyede anarşistlik yapmak kolay. Ama gerçek hayatta bu o kadar kolay değil. Hayatı boyunca bir fiske yememiş insanlar burada o da onu ister, oda şunu ister, o onun en doğal hakkıdır, o onu istiyorsa o da onu ister. Kimse kötü değildir, altında şu nedenler yatar falan filan(3) ... Geçin bu işleri baba ya sen şu an evinde hiç kimse hakkına gasp etmeden takılıp, edebiliyorsan bu kurallar sayesinde götünü kollayan hukuk sayesinde. 5 lira hakkın yense 3 gün uyayamazsın en küçük şey de hakkını aramak için denemediğin baş vurmadığın şey kalmazken burada çok normal kayıkçı da canının istediği şeyi ister diyebiliyorsun. Sana son kez bir soru soracağım farazi bir örnek dahada uzamasın tartışma yemek yicem. Annenin hastalıktan öleceğini düşün dürüst ol ama bana laf ebeliği yapma adam gibi cevap ver. Piyasada da bunun ilacı bulunmuş olsun. Adam sana gelip diyor ki veririm ancak annen iyileştikten sonra benimle yatacak. Sende diyorsun ki abi bak gözünü sevim varımı yoğumu veririm gözünü seveyim diyorsun yok diyor benim şartım bu ilacı ben buldum ben istediğim şekilde veririm ancak. Eğer sen dersen ki abi adam isteyebilir çok normal ilaç onun o da ilacı yaparken çok yoruldu tek karşılığı da bu, bu da onu kötü yapmaz de ben de samimi olarak söylüyorum yanıldığımı kabul edeceğim. İnsanlar yanılır yanlış bir şey değil bu . Yanlış düşünüyorumdur demek ki hata yapmışımdır.
(1)Ha? Kayık bulunmuştur ve o kızın hakkı mıdır? Nereden geliyor bu hak? Kayığı kayıkçının bizzat kendi elleriyle yapmadığını nereden biliyorsun? Yaptığı kayığın denizdeki yıpranma payını işin içine katıyor musun, kayıkçıyın o kayığı sürekli cilalayarak harcadığı emeği katıyor musun? Yok. Kasıtlı olarak aşırı baside indirgiyorsun, hem de ya kasıtlı ya da kasıtsız olarak bir çok soru işaretine cevap vermeyerek.(4)

(2)Bir şey bulunduğunda kişisel olamaz lakin yaptığın analojisinde ağır mantık aldatmacası var. Kadının gidip kendine kayık yapmasıdır bulunan bir şeyin kullanılması. Sen gidip elin yaptığı eşyayı kullanamazsın bu artık insanlığın diye, lakin ondan ilham alıp ona benzer bir şey yapabilirsin. Ben evine dalıp kendine özgü çorba tarifini "ARTIK BU İNSANLIĞIN, BEN DE İÇECEĞİM" diyebilir miyim? Diyemem tabii.

(3) Evrensel hukuğa bakalım istersen, şu anki medeniyetin üzerine kurulduğu hukuka
İnsan hakları Sözleşmesi 17. maddesi:

  1. Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.
2. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez

Sen bir şahsın, başka birinin keyfi ihtiyacından dolayı malından,mülkünden, işinden mahrum bırakılmasını zorunlu bırakılmasını makul buluyorsun. Bu konuda ağır fikir ayrılığına sahipiz.

(4) Bu sorunun cevabı önceki şıkta saklı. Sen daha keyfi istekle kamu sağlığı arasındaki farkı kavrayamamışsın.
Birinin aşk için başka bir adaya gitmesi ile birinin ölüm kalım durumunda kalması arasındaki farkı beynindeki biraz hücreyi kullan da kavrayıver.
Benimle böyle laf "ebeliği yapma" "saçmalama" diye cart curt konuşursan aynı seviyeye keyifiyle inerim. Hem de çok güzel inerim bilirsin.
 
Ben bu medeni adam olayını netleştiremedim.Bilgiler net değil.Tecavüze yada vahşiye engel olmuyor mu yoksa olay bittikten sonra yapabileceği birşey zaten yok mu ? Kız çıplak kabul ettikten sonra başına bunun geldiğini görmesiyle kızın suçlu olduğunu düşünebilir.Bilmiyorsa mağdur bıraktı denebilir ama buda kayıkçı ve bilge kadar kötü değil bence.Kız ise %100 hatalı ama en kötü denemez tabii.Tecavüz eden kayıkçı da olabilirdi o açıdan büyük bir hata.
 
(1)Ha? Kayık bulunmuştur ve o kızın hakkı mıdır? Nereden geliyor bu hak? Kayığı kayıkçının bizzat kendi elleriyle yapmadığını nereden biliyorsun? Yaptığı kayığın denizdeki yıpranma payını işin içine katıyor musun, kayıkçıyın o kayığı sürekli cilalayarak harcadığı emeği katıyor musun? Yok. Kasıtlı olarak aşırı baside indirgiyorsun, hem de ya kasıtlı ya da kasıtsız olarak bir çok soru işaretine cevap vermeyerek.(4)

(2)Bir şey bulunduğunda kişisel olamaz lakin yaptığın analojisinde ağır mantık aldatmacası var. Kadının gidip kendine kayık yapmasıdır bulunan bir şeyin kullanılması. Sen gidip elin yaptığı eşyayı kullanamazsın bu artık insanlığın diye, lakin ondan ilham alıp ona benzer bir şey yapabilirsin. Ben evine dalıp kendine özgü çorba tarifini "ARTIK BU İNSANLIĞIN, BEN DE İÇECEĞİM" diyebilir miyim? Diyemem tabii.

(3) Evrensel hukuğa bakalım istersen, şu anki medeniyetin üzerine kurulduğu hukuka
İnsan hakları Sözleşmesi 17. maddesi:

  1. Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.
2. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez

Sen bir şahsın, başka birinin keyfi ihtiyacından dolayı malından,mülkünden, işinden mahrum bırakılmasını zorunlu bırakılmasını makul buluyorsun. Bu konuda ağır fikir ayrılığına sahipiz.
Dediklerinde haklısın. Ama ödeme olarak illa kıza çıplak gelmesini dayatması savunulabilir mi sence?
Ne yani kayığına binen herkese "Para istemiyorum. Çıplak binin." diyen biri mi?
Öyleyse bu onu sapığın teki yapmaz mı?
Ki sapıksa ve bir şeyleri dayatıyorsa bu kötülük değil de nedir?
 
(1)Ha? Kayık bulunmuştur ve o kızın hakkı mıdır? Nereden geliyor bu hak? Kayığı kayıkçının bizzat kendi elleriyle yapmadığını nereden biliyorsun? Yaptığı kayığın denizdeki yıpranma payını işin içine katıyor musun, kayıkçıyın o kayığı sürekli cilalayarak harcadığı emeği katıyor musun? Yok. Kasıtlı olarak aşırı baside indirgiyorsun, hem de ya kasıtlı ya da kasıtsız olarak bir çok soru işaretine cevap vermeyerek.(4)

(2)Bir şey bulunduğunda kişisel olamaz lakin yaptığın analojisinde ağır mantık aldatmacası var. Kadının gidip kendine kayık yapmasıdır bulunan bir şeyin kullanılması. Sen gidip elin yaptığı eşyayı kullanamazsın bu artık insanlığın diye, lakin ondan ilham alıp ona benzer bir şey yapabilirsin. Ben evine dalıp kendine özgü çorba tarifini "ARTIK BU İNSANLIĞIN, BEN DE İÇECEĞİM" diyebilir miyim? Diyemem tabii.

(3) Evrensel hukuğa bakalım istersen, şu anki medeniyetin üzerine kurulduğu hukuka
İnsan hakları Sözleşmesi 17. maddesi:

  1. Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.
2. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez

Sen bir şahsın, başka birinin keyfi ihtiyacından dolayı malından,mülkünden, işinden mahrum bırakılmasını zorunlu bırakılmasını makul buluyorsun. Bu konuda ağır fikir ayrılığına sahipiz.

(4) Bu sorunun cevabı önceki şıkta saklı. Sen daha keyfi istekle kamu sağlığı arasındaki farkı kavrayamamışsın.
Birinin aşk için başka bir adaya gitmesi ile birinin ölüm kalım durumunda kalması arasındaki farkı beynindeki biraz hücreyi kullan da kavrayıver.
Benimle böyle laf "ebeliği yapma" "saçmalama" diye cart curt konuşursan aynı seviyeye keyifiyle inerim. Hem de çok güzel inerim bilirsin.

Hiçbir soruma cevap vermiyorsun. Kendi sorularını sürekli tekrar ediyorsun. Bu da seni ne yazık ki haklı yapmıyor. Hem sakin ol ilk defamı tartışıyorsun herkes senin gibi düşünmek zorunda değil. Triplere girme hemen.

Aaa özür dilerim bütün hipotez kayıkçının o kayığı cilalaması üzerine kurulmuştu haklısın. Bunu nasıl göz ardı edebildim.

O kadar alakasız şeylerden bahsediyorsun ki gerçekten bilerek mi yapıyorsun bilmiyorum ama bir insanı valla çileden çıkartırsın herhal de bu şekil de haklı olmaya çalışıyorsun. Sevdiğim bir şey değil ama.

Attığın şeye bir bakar mısın ya ben ne yazmışım sen ne atmışsın.. Herhalde bilale anlatır gibi anlatmam gerekiyor anlaman için. Kimsenin elinden bir şeyini almıyoruz. Kişisel malını da. Buna tabi ki de hakkımız yok. Fakat kayıkçılık mesleği yani karşıdan karşıya geçirme hiçbir kişinin şahsına ait olan bir şey değil. Kayık onun olabilir. Fakat artık karşıdan karşıya geçilebileceği biliniyorsa o artık herkesindir ve yapılmak zorundadır. Sen şartlarını sunarsın kabul ederlerse o işi yaparsın etmezlerse başkası yapar. Bu bu kadar basittir. E:mc2 bütün insalığındır. Einstein buldu diye sadece o mu kullanacak burada onu bahsettim. Fakat sen yine de alakasız şeylerden bahsediyorsun. Her yazdığın cevap bir öncekinden alakasız.

Çünkü tartışmıyorsun tek yaptığın konuşmayı manipüle etmek. Verdiğin cevaplar o kadar alakasız ki okuyan arkadaşlarda bence farkındalardır. Ve ben diğerleri gibi değilim kimseye eyvallahım olmaz. Öyle bana göz dağı verme bu forumda herkesin yeri geldiğinde nasıl konuştuğunu çok iyi biliyorum. Yani alışıkdırsın sen buna iyi bilirsin kendinden. Burada saatlerce tartışamam çünkü sorumluluklarım var o yüzden daha fazla yazmayacağım bu son mesajım. Eğer gerçekten tartışacaksak Ankaraya yolun düşerse söyle özelden bana boş olursam bir yere gider uzunca konuşuruz. Böyle olmuyor buradan konuşulmuyor.
 
Hiçbir soruma cevap vermiyorsun. Kendi sorularını sürekli tekrar ediyorsun. Bu da seni ne yazık ki haklı yapmıyor. Hem sakin ol ilk defamı tartışıyorsun herkes senin gibi düşünmek zorunda değil. Triplere girme hemen.

Aaa özür dilerim bütün hipotez kayıkçının o kayığı cilalaması üzerine kurulmuştu haklısın. Bunu nasıl göz ardı edebildim.

O kadar alakasız şeylerden bahsediyorsun ki gerçekten bilerek mi yapıyorsun bilmiyorum ama bir insanı valla çileden çıkartırsın herhal de bu şekil de haklı olmaya çalışıyorsun. Sevdiğim bir şey değil ama.

Attığın şeye bir bakar mısın ya ben ne yazmışım sen ne atmışsın.. Herhalde bilale anlatır gibi anlatmam gerekiyor anlaman için. Kimsenin elinden bir şeyini almıyoruz. Kişisel malını da. Buna tabi ki de hakkımız yok. Fakat kayıkçılık mesleği yani karşıdan karşıya geçirme hiçbir kişinin şahsına ait olan bir şey değil. Kayık onun olabilir. Fakat artık karşıdan karşıya geçilebileceği biliniyorsa o artık herkesindir ve yapılmak zorundadır. Sen şartlarını sunarsın kabul ederlerse o işi yaparsın etmezlerse başkası yapar. Bu bu kadar basittir. E:mc2 bütün insalığındır. Einstein buldu diye sadece o mu kullanacak burada onu bahsettim. Fakat sen yine de alakasız şeylerden bahsediyorsun. Her yazdığın cevap bir öncekinden alakasız.

Çünkü tartışmıyorsun tek yaptığın konuşmayı manipüle etmek. Verdiğin cevaplar o kadar alakasız ki okuyan arkadaşlarda bence farkındalardır. Ve ben diğerleri gibi değilim kimseye eyvallahım olmaz. Öyle bana göz dağı verme bu forumda herkesin yeri geldiğinde nasıl konuştuğunu çok iyi biliyorum. Yani alışıkdırsın sen buna iyi bilirsin kendinden. Burada saatlerce tartışamam çünkü sorumluluklarım var o yüzden daha fazla yazmayacağım bu son mesajım. Eğer gerçekten tartışacaksak Ankaraya yolun düşerse söyle özelden bana boş olursam bir yere gider uzunca konuşuruz. Böyle olmuyor buradan konuşulmuyor.
Bana atlıyor diyorsun sen ekseriyetle yaptığın mantık aldatmacasını parmak basa basa göstermeme rağmen görmezlikten geliyorsun. Samimi değilsin, hatalısın üstüne üstlük bilmişlik taslıyorsun. Ha bu beni eğlendiriyor mu? Eğlendirmez olur mu, bulmuşum lolcowu vuracağım kırbacı :D
Ankara'ya gelirsem ananın çorbasından içerim, sonuç olarak annen bulmuş ve bu insanlığındır değil mi? Annenin çorbasını Hacı Hüseyinden içemem herhalde, Hacı Hüseyin'in çorbası olur o.
Hala mc2 deyip kendini küçük düşürüyorsun. Bak ben tane tane anlatmışım zaten, buradaki Bilal öznesinin sen olduğunu kavrayınca gelirsin yakışıklım: "Sen gidip elin yaptığı eşyayı kullanamazsın bu artık insanlığın diye, lakin ondan ilham alıp ona benzer bir şey yapabilirsin. Ben evine dalıp kendine özgü çorba tarifini "ARTIK BU İNSANLIĞIN, BEN DE İÇECEĞİM" diyebilir miyim? Diyemem tabii."
Sen elin amerikasındaki böbrek yetmezliğinde kullanılan ilacı heriflerin ellerinden alıp kullanamazsın, o formülü kullanır kendin ilaç yaparsın. O bilgi insanlığındır derken kastedilen o'dur.
Ayrıca hala ve hala toplum sağlığı ve kamu iyiliği ile kişisel zevklerin ulaşımınıbir tutarak ne kadar zeki ve akıllı olduğunu tescillendirerek bizi eğlendirdiğin için teşekkür ederim.

Dediklerinde haklısın. Ama ödeme olarak illa kıza çıplak gelmesini dayatması savunulabilir mi sence?
Ne yani kayığına binen herkese "Para istemiyorum. Çıplak binin." diyen biri mi?
Öyleyse bu onu sapığın teki yapmaz mı?
Ki sapıksa ve bir şeyleri dayatıyorsa bu kötülük değil de nedir?
Şimdi sapıklık ve sapkınlık dediğin göreceli bir şey. Pakistan'da el ele tutuşursan sapık/sapkın görülürsün, Suudiler seni taşlar, Amerika'da sevgililer tutmazsa garipsenir. Sallıyorum sen evli bireylerin başka insanlarla birlikte olmasını sapkınlık görürsün, poly bir çift olunmamasının insan doğasına aykırı olduğunu düşünür ve sapkınlık görür. Bu tamamen senin kanatine kalmıştır, saygı duyarım :)
 
Şimdi sapıklık ve sapkınlık dediğin göreceli bir şey. Pakistan'da el ele tutuşursan sapık/sapkın görülürsün, Suudiler seni taşlar, Amerika'da sevgililer tutmazsa garipsenir. Sallıyorum sen evli bireylerin başka insanlarla birlikte olmasını sapkınlık görürsün, poly bir çift olunmamasının insan doğasına aykırı olduğunu düşünür ve sapkınlık görür. Bu tamamen senin kanatine kalmıştır, saygı duyarım :)
İnsanın özel hayatı hakkında atıp tutanlara göre düşüneceksek ohooo-ooo...
Ben birilerine bir şeyleri dayatan, birilerinin durumundan faydalanarak saçma taleplerde bulunanları kast ediyorum.

Mesela o kayıkçı bir erkeğe bunu demiş olsaydı gene bu kadar göreceli görür müydün?

İnsanların hizmetleri için kendi isteklerine göre bir şeyler talep etmeye hakkı vardır. Ama bunun bir sınırının olması gerekmez mi?
Kişisel hakları, mahremiyeti aşmayan sınırlar.
 
Bana atlıyor diyorsun sen ekseriyetle yaptığın mantık aldatmacasını parmak basa basa göstermeme rağmen görmezlikten geliyorsun. Samimi değilsin, hatalısın üstüne üstlük bilmişlik taslıyorsun. Ha bu beni eğlendiriyor mu? Eğlendirmez olur mu, bulmuşum lolcowu vuracağım kırbacı :D
Ankara'ya gelirsem ananın çorbasından içerim, sonuç olarak annen bulmuş ve bu insanlığındır değil mi? Annenin çorbasını Hacı Hüseyinden içemem herhalde, Hacı Hüseyin'in çorbası olur o.
Hala mc2 deyip kendini küçük düşürüyorsun. Bak ben tane tane anlatmışım zaten, buradaki Bilal öznesinin sen olduğunu kavrayınca gelirsin yakışıklım: "Sen gidip elin yaptığı eşyayı kullanamazsın bu artık insanlığın diye, lakin ondan ilham alıp ona benzer bir şey yapabilirsin. Ben evine dalıp kendine özgü çorba tarifini "ARTIK BU İNSANLIĞIN, BEN DE İÇECEĞİM" diyebilir miyim? Diyemem tabii."
Sen elin amerikasındaki böbrek yetmezliğinde kullanılan ilacı heriflerin ellerinden alıp kullanamazsın, o formülü kullanır kendin ilaç yaparsın. O bilgi insanlığındır derken kastedilen o'dur.
Ayrıca hala ve hala toplum sağlığı ve kamu iyiliği ile kişisel zevklerin ulaşımınıbir tutarak ne kadar zeki ve akıllı olduğunu tescillendirerek bizi eğlendirdiğin için teşekkür ederim.


Şimdi sapıklık ve sapkınlık dediğin göreceli bir şey. Pakistan'da el ele tutuşursan sapık/sapkın görülürsün, Suudiler seni taşlar, Amerika'da sevgililer tutmazsa garipsenir. Sallıyorum sen evli bireylerin başka insanlarla birlikte olmasını sapkınlık görürsün, poly bir çift olunmamasının insan doğasına aykırı olduğunu düşünür ve sapkınlık görür. Bu tamamen senin kanatine kalmıştır, saygı duyarım :)
Komik değilsin be kardeşim samimiyetsiz olan sensin kudurmuşsun ama bak hala seninle dalga geçiyorum ayağına giriyorsun. Mesaj atmayacaktım ama ağır hakaret ettiğini düşünüyorum o yüzden yazdım. Ben mesajımda anne derken gerçekten kalabileceğin çok bir zor durumdan bahsetmiştim sen ise bildiğin dalga geçmek için yazmışsın. O yüzden

@Smoker attığımız mesajları okur musun en baştan eğer ben uygunsuz şeyler kullanmışsam beni banlarsın bana normal geliyor şuan da tartışma sırasındayımy a ondan herhal de yarın bi daha bakarım kendi yazdıklarıma. Ama arkadaşın son mesajında kasıtlı ağır hakaret ettiğini düşünüyorum bir incelersen sevinirim.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 4)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık