Haydi Sor Sor

Bana göre bunun bir kaç nedeni var:
ilk olarak insanların düşünce ve duygularını (bundan sonra buna sadece düşünce diyeceğim) karşı tarafa iletirken kullandıkları iletişim araçlarının -mesela dil- aslında pekte mükemmel olmamasından kaynaklı.Yani daha iletişime başlarken kullanmayı seçtiğimiz araçtan dolayı en ideal şartlarda bile yaşanacak bir ileti kaybı var. Tabi bildiğimiz en iyi iletişim aracı dil olduğunu ve bu söz konusu iletişim aracının mükemmel olmadığını söylesem de bu gelecekte daha iyi bir iletişim aracı bulamayacağımız anlamına da gelmez.
İdeal şartlarda bile bir kayıp olduğunu söyledik ama iş burada da bitmiyor.İşin bir de "dili (veya düşüncelerini anlatmak için artık hangi iletişim aracını kullanıyorsan) kullanabilme becerisi" kısmı da var ki bu iki tarafta da olması gerek. Hem iletmek istediğin düşünce mümkün olduğunca dışarı senin istediğin şekilde çıkmalı hem de bu iletiyi karşı taraf doğru şekilde anlaması gerek.Burada da farklı durumlar devreye giriyor.
Aynı dili konuşan iki insanın sözlük anlamını aynı şekilde bildiği bir kelimede bile kafalarında aynı duygu ve düşünce oluşmayabiliyor. Kaldı ki kelimelerin anlamlarını bağlamlarda öğrendiğimiz ve bir kelimeyi bile birçok insan farklı bağlamlar içinde anlamını öğrendiği için doğal olarak her kelime her insan için aynı şeyleri ifade etmiyor. Bu söylediklerimden "düşündüklerimizi karşı tarafa aktaramıyor" sonucu çıkarılmamalı. Nihayetinde karşımızdakine ulaşan bir düşünce var ama en iyi ihtimalle mümkün olan en benzer anlamlarda bildiğimiz kelimelerden oluşan düşüncelerimiz, kelimelerdeki lokal olan bu ufak anlam sapmaları nedeniyle uzun vadede birbirine eklenip katlanarak artmasıyla bizim zihnimizdekinden bazı farkları olan bir düşünce olarak karşı zihinde yeniden oluşuyor.Tabi bu kadar yazdıktan sonra fark ettim de ilk paragraftan sonra söylediklerim, ilk paragraftakinden ayrı bir şey olmaktan çok orada anlatılanı açıklayan bir şey oldu gibi ama neyse :d

Bazen düşüncelerimizi doğru ifade edememizin bir başka nedeni kolaya kaçmak veya zamandan tasarruf etmek için düşüncelerimizi oldukça kısa ifade etmemizdir. Evet, çok uzun konuşmak bahsettiğim nedenlerden dolayı düşüncelerimizi doğru ifade etmeyi ıskalamamıza sebep olduğu gibi gereğinden kısa konuşmak da doğru ifade edebilmeyi engelleyen bir şey.Çünkü bazen düşüncelerimizi ifade etmek için kullandığımız kelimeler aslında karşı tarafın zihninde o kadar farklı bir anlama geliyor ki bizim kurduğumuz cümleyi karşı taraf hiç tahmin etmediğimiz bir şekilde anlayabiliyor. Bu da çoğunlukla karşımızdaki kişiyi tam olarak tanımadan iletişim kurduğumuzda gerçekleşen bir şey.

Bunun şimdilik yazacağım son nedeni ise ön yargıdır. Her ne kadar ön yargılar bazen hayatımızda gerekli olsa da zaman zaman iletişimi olumsuz etkiliyor. Bazen karşımızdaki kişiye düşüncelerimizi mümkün olan en iyi şekilde iletsek ve karşıdaki de en benzer şekilde anlasa bile nihayetinde karşımızdaki kişinin söylediklerimizi anlamlandırmadan önce ilettiğimiz düşünceyi geçirdiği son süzgeç olan ön yargı yine düşüncemizin çok farklı anlaşılmasına sebebiyet veriyor.Her ne kadar bu karşı tarafın ön yargısı nedeniyle olsa bile nihayetinde bu durum duygu ve düşüncemizi karşı tarafa doğru şekilde anlatamadığımız anlamına geliyor.