Bunu anlamazlar. Luffy'nin bu şekilde en güçlü mü olacak diye sorgulayan adamlar zaten gelişim denen şeyin de gerçekte böyle olduğunu anlamayan arkadaşlardır. İşin yardım kısmı olsaydı olmasaydı gibi tartışmaların bir önemi yok. O gelişim aşaması ne kadar yolunda ve diğer karakterlerin gücüne haksızlık edilmeden yansıtılıyor önemli olan bu.Luffy'nin rakipleri anormal derecede güçlü oluyor her seferinde. Mangaka da aman diğer shounenlere benzemesin, aman ana karakter hemencecik rakibinin işini bitirmesin diye kendi karakterini süründürdükçe süründürüyor. Olay bundan ibaret. Boss'ların zayıf görülmesinden nefret ettiğini söyleyen bir adamdan bahsediyoruz burada. Verdikçe veriyor işte.
Mesela son dövüş olan Kata dövüşü. Ne yaptı mangaka? Luffy'yi kaçırttırdı resmen, güzel bir yenilgi tattırdı ona. Sonra ise tekrar karşısına çıkarttı ve hayatının dayağını yedirtti. Sebep? K.haki p-up'ı almak o kadar kolay değil dedi. Hele hele korsan dünyasının mihenk taşlarından olan sağ kollardan birisini yenerek o seviyeye gelmek ise hiç kolay değil dedi.
Sonuç mu? Hem sağ kol seviyesinin önemini ve ağırlığını anlamış olduk hem de müthiş bir savaş izlemiş olduk. Luffy de bu sayede müthiş bir sıçrama yaparak devler ligine adımını atmış oldu.
İçimde saklı güç vardır uyanır bir getsuga tenshou atarım sonra biraz daha evrilim hepimiz fairy tailiz gibi şeyler yerine bu tarz bir anlatım daha çok hoşuma gidiyor.
Evet belki de Brulee o ayna dünyası içerisinde olmasaydı Luffy ölecekti. Ama bu Luffy'nin sonrasında gelişip Katakuri'yi yenmesini etkileyen bir şey değil. Eşit durumlarda gerçekleşsin diyorsan Luffy'nin de 49 yaşına kadar yaşayıp Big Mom altında gelişmiş olmasını söyleyeceksin. Ama Zoro'nun da dediği gibi dünya seni beklemez. Bahanelere gerek yok. Bir şekilde savaşıp gelişeceksin. Şansın da olacak elbet. Moriah'ın yendikten hemen sonrasında o vaziyettken karşılarına Kuma çıkmıştı. Hatırladığım kadarıyla orda söylenmiş bir sözdü bu.
Luffy'nin rakipleri Mihawk'ın Zoro'yu beklediği gibi onu beklemiyor. Mihawk gibi Luffy'nin rakipleri istediğin zaman gel ben burda seni bekleyeceğim diye bir seçenekte sunmuyor. Luffy'nin bu şekilde kendinden güçlü rakiplerle savaşıp bir şekilde onları aşması bazılarını tatmin etmiyor ama Katakuri'nin de lafıyla her zaman senden daha güçlüsü aşılmaz diye gördüğün bir duvar karşına çıkacaktır. İşte Luffy şu an bu durumları tecrübe ediyor. Zirveye çıkmanın o kadar kolay olmadığı vurgulanıyor. Zoro'nun elinde kendinden emin olduğu sıra gidip rakibiyle savaşabileceği gibi bir seçenek var. Kendisi Mihawk'ın yüzüne seni şu an yenebileceğimi düşünecek kadar aptal değilim diyor. Luffy ise Katakuri'nin en başta yenilmez olduğunu düşündüğü halde zorunda kalmasından sebep onunla savaşa girişiyor. İşte bu tam da Zoro ile Luffy arasındaki fark. O yüzden bu iki karakterin şu an aynı oranda gelişmiş olduğunu iddia etmek çok saçma kaçacaktır.
One Piece'in en güzel tarafı da bu. 20 yıldır karakterin sıfırdan zirveye doğru çıkışını okuyoruz. Kalkmalar düşmeler hepsini gördük. OP'ta çoğu şey aceleye gelmedi. Zamana yayılarak Luffy'nin ve tayfanın gelişimi çok güzel yansıtılmış. Bazı tartışılan karakterler var Crocodile gibi. Belki de hakılıdırlar. Ama bunu da serinin bu kadar uzun olmasına vermek lazım.
Yonkou'ların Amiral'lerin güçleri yani serinin zirvesi diyebileceğimiz adamların güçlerini adam akıllı hiçbir zaman resmetmesi Oda'nın elini baya esnetiyor. Serinin 10 yılda bitebilecek bir seri olduğunu düşündüğünüz de Alabasta arc'tan sonra belki de karşımıza çıkacak Yonkou gücü şuan ki Doflamingo seviyesinde olacaktı. Genel anlamda OP her zaman çizgisini korumuştur. Anlık saçma derecede güç sıçrayışları yaşandı diyebileceğin bir nokta yok.
Bleach'e bakıyorsun daha yeni yola çıkmış İchigo 2. gününden Kaptanlarla ile savaşabilecek güce ulaşıyordu. Sonra ne oldu? Mangaka'nın sıvaması gerekti. Kenpachi gücünü saklıyormuşa getirdi. Diğer kaptanlar bariz level aldı seri ilerledikçe.
Son düzenleme: