1-) Eğer cidden sonraki sene çok iyi işler yapacağınızı düşünmüyorsanız mezuna kalmayın. Mezuna kalmak sizi gerçekten aşırı yıpratan bir şey. Ya bana bir şey olmaz deyip de mezuna kaldığı güne lanet eden çok insan tanıyorum. Ha; sınavda aksilik olmuştur; normal performansınızın çok altında kalmışsınızdır, ya da kendinize gerçekten güveniyorsunuzdur,o zaman mezuna kalın. Mezuna kalıp iyi bir yer kazanan ve kazanmayan tüm insanların ortak noktası psikolojik olarak yıpranmaları. İstisnaları olsa da çoğunluk için geçerli olan bu.
2-) Üniversite eğitimini sallamayın diyen kimseyi sallamayın. İyi üniversitelerde kendinizi geliştirebileceğiniz çok fazla ders vardır. Her gün inek gibi çalışmayın elbette; fakat hiçbir vize/finali son ana da bırakmayın. Son ana bırakarak da geçersiniz ama aklınızda hiçbir şey kalmaz.
3-) İngilizceyi çok iyi öğrenin. Mümkünse de ingilizce eğitim veren bir üniversitede okuyun. Bu sayede mezun olduğunuzda yurt içi/yurt dışı iş bulma şansınız artar. Hatta mümkünse ikinci dil öğrenin; fakat baktınız ikinci dili kafanız almıyor, ingilizceye odaklanın. İngilizceyi şakır şakır konuşan özgüvenli birinin türkiyede bile olsa işsiz kalacağını düşünmüyorum. Özellikle akademi falan filan hedefiniz varsa ingilizce öğrenmek zorundasınız.
4-) Erkekseniz: ''abi üniversite özgürlük yaa.'' moduna girip gece gündüz hunharca içmeyin. Nefes alan her kıza sarkmayın. Sonra ya gecenin bir yarısı odanın içine kusuyorsunuz ya da ortamlarda adınız kötüye çıkıyor. Kadınsanız,anadoludan gelip kötü yolan düşen mihriban davranışlarına girmeyin. Demek istediğim,eğlenin ama cılkını çıkarmayın. En az dört sene üniversitede olacaksınız zaten. Eğlenmek için bol bol vaktiniz olacak. Gözünüzü seveyim görmemişlik yapmayın ilk haftalarda.
5-) Dördüncü maddeye zıt gibi gelebilir ama insani ilişkilere önem verin. Sosyalleşmeye kasın demiyorum ama kendinizi insanlardan dışlamayın. Özellikle büyük üniversitelerde adamcılık vardır. Örneğin boğaziçili bir patron; işe alırken boğaziçili adayı bir tık önde başlatır. ODTÜ'lüsü aynı şekilde Bilkentlisi ya da İTÜ'lüsü aynı şekilde.
6-) Bu maddeyi ciddiye almasanız da olur ama bence Excel'i çok iyi öğrenin.
2-) Üniversite eğitimini sallamayın diyen kimseyi sallamayın. İyi üniversitelerde kendinizi geliştirebileceğiniz çok fazla ders vardır. Her gün inek gibi çalışmayın elbette; fakat hiçbir vize/finali son ana da bırakmayın. Son ana bırakarak da geçersiniz ama aklınızda hiçbir şey kalmaz.
3-) İngilizceyi çok iyi öğrenin. Mümkünse de ingilizce eğitim veren bir üniversitede okuyun. Bu sayede mezun olduğunuzda yurt içi/yurt dışı iş bulma şansınız artar. Hatta mümkünse ikinci dil öğrenin; fakat baktınız ikinci dili kafanız almıyor, ingilizceye odaklanın. İngilizceyi şakır şakır konuşan özgüvenli birinin türkiyede bile olsa işsiz kalacağını düşünmüyorum. Özellikle akademi falan filan hedefiniz varsa ingilizce öğrenmek zorundasınız.
4-) Erkekseniz: ''abi üniversite özgürlük yaa.'' moduna girip gece gündüz hunharca içmeyin. Nefes alan her kıza sarkmayın. Sonra ya gecenin bir yarısı odanın içine kusuyorsunuz ya da ortamlarda adınız kötüye çıkıyor. Kadınsanız,anadoludan gelip kötü yolan düşen mihriban davranışlarına girmeyin. Demek istediğim,eğlenin ama cılkını çıkarmayın. En az dört sene üniversitede olacaksınız zaten. Eğlenmek için bol bol vaktiniz olacak. Gözünüzü seveyim görmemişlik yapmayın ilk haftalarda.
5-) Dördüncü maddeye zıt gibi gelebilir ama insani ilişkilere önem verin. Sosyalleşmeye kasın demiyorum ama kendinizi insanlardan dışlamayın. Özellikle büyük üniversitelerde adamcılık vardır. Örneğin boğaziçili bir patron; işe alırken boğaziçili adayı bir tık önde başlatır. ODTÜ'lüsü aynı şekilde Bilkentlisi ya da İTÜ'lüsü aynı şekilde.
6-) Bu maddeyi ciddiye almasanız da olur ama bence Excel'i çok iyi öğrenin.