Sanmam.Öyle olsa Luffy Zounun homurtularını anlayamazdı.Keza deniz krallarını da.Sonucta bu yaratıklar kendi dillerinde konuşuyordur.Yoksa herkes anlardı konuşmaları .Her şeyin sesini duyma olayı Poneglifler için işe yaramıyormuş, bu bölümde onu öğrendik. Bunu bize uyarlayacak olursak; yabancı dildeki bir şarkıyı duymamızı ve onu anlamamızı örnek verebiliriz. Tam olarak aynı şey.
Roger zaten Deniz Kralları'nı anlamıyordu sanırım. Sadece konuştuklarını duyuyordu.Sanmam.Öyle olsa Luffy Zounun homurtularını anlayamazdı.Keza deniz krallarını da.Sonucta bu yaratıklar kendi dillerinde konuşuyordur.Yoksa herkes anlardı konuşmaları .
Rogerın yanına Odeni alma sebebi muhtemelen duyduklarından bir şey çıkaramamasından.Reylih diyordu Robine sonuçta biz korsaniz bilgin değiliz diye.
Ben şöyle düşünüyorum. Roger'ın taşları duyuyor olması üzerine yazılı olanları anlaması anlamına gelmez. Taşın dile gelip konuştuğunu düşünelim üzerine cizilen çizgileri kimin çizdiğini söyleyebilir en fazla, tarif edebilir şahit olduğu şeyleri kısmen anlatabilir en fazla. Ama üzerine yazılan yazının anlamını anlatamaz çünkü o dili bilmiyor taş. Yani Roger taşları anlasa da taşlar üzerlerinde yazılanları anlamıyor. Ben bu şekilde düşünerek Oden'e ihtiyaç duyacağını söylemiştim.Sanmam.Öyle olsa Luffy Zounun homurtularını anlayamazdı.Keza deniz krallarını da.Sonucta bu yaratıklar kendi dillerinde konuşuyordur.Yoksa herkes anlardı konuşmaları .
Rogerın yanına Odeni alma sebebi muhtemelen duyduklarından bir şey çıkaramamasından.Reylih diyordu Robine sonuçta biz korsaniz bilgin değiliz diye.
Tekrar bakmak lazım bölümlere ama hatırladığım kadarı ile Zouyu anlıyordu Luffy.Roger zaten Deniz Kralları'nı anlamıyordu sanırım. Sadece konuştuklarını duyuyordu.
Her şeyin sesini duyma baştan saçmalik zaten.Tas nasıl konuşsun.Hadi konuştu üzerine yazılanı mi söyleyecek yoksa zaman boyunca gördüklerini mi.Sen de iyi bir noktaya degindin buraya.Canli varlıkları hadi anladı diyelim ama cansız varlıklar ile nasıl bir iletişim kurulur ki.Ben şöyle düşünüyorum. Roger'ın taşları duyuyor olması üzerine yazılı olanları anlaması anlamına gelmez. Taşın dile gelip konuştuğunu düşünelim üzerine cizilen çizgileri kimin çizdiğini söyleyebilir en fazla, tarif edebilir şahit olduğu şeyleri kısmen anlatabilir en fazla. Ama üzerine yazılan yazının anlamını anlatamaz çünkü o dili bilmiyor taş. Yani Roger taşları anlasa da taşlar üzerlerinde yazılanları anlamıyor. Ben bu şekilde düşünerek Oden'e ihtiyaç duyacağını söylemiştim.
Tabi dediğin gibi anlatılanları daha detaylı anlamak, doğru yorumlamak için de olabilir.
WB'nin Sengoku'nun karakter arcı tamamlandı. Görmemiz gerekmiyor. Marco Wano'ya geldiğinde emin ol isimli saldırı göreceğiz. Sürekli MF'yi referans alıp duruyoruz ama Oda'nın en yüzeysel geçtiği arc olabilir. O yüzden hikaye genelindeki karakterlere ve Oda'nın vs işleme şekline bakmak gerek. Oda dövüşlerini ideal veya karakter çatışması üzerine kuran bir mangaka. Mihawk'ın hikaye arcı henüz "conflict" evresinde değil. O evreye yaklaştık ama. Hikayeye bir şekilde dahil olacak. Mihawk'ı hep kayıtsız, umursamaz biri olarak gördük. Ancak gerçekten duygusal anlamda onun için önemli birşey üzerine dövüştüğünde, bize gücünü de gösterecek Oda. Bunu illa ki göreceğiz. Shanks'la dostlukları hikayede süs olsun diye değil. Daha onların bağı işlenmedi. Ben o zamanı bekliyorum. Mihawk sadece Zoro'ya rakip diye çizilmiş olsaydı, Shanks'la hiç alaka kurmasına gerek yoktu Oda'nın. Boşu boşuna Shanks'la ilişkilendirilmiş olamaz. Bu kurguya, hikaye anlatımına ters.Çok yanlış açıdan bakıyorsun. ''tek bir tane isimli saldırı'' görmemize gerek yok, WB'nin tek bir isimli saldırısını görmedik, ve muhtemelen halen görmeyeceğiz. MF savaşında bir tane bile isimli saldırı kullanmadı, haliyle buradan bir çıkarım yapmak büyük yanlış. Bazı karakterler isimli saldırı kullanmayı tercih etmiyor, bir başka örnek Sengoku, en kritik yerlerde yaptığı saldırıların ismi yok. Marco'da isimli saldırı yapmadı mesela. Bu onların yaptığı saldırıların zayıf saldırılar olduğunu göstermez.
Ben sana neden Amiral olmadığını söyleyeyim; Zoro bu adamın seviyesini kesin kez geçecek. Bu kesin diyebiliriz, haliyle Zoro asla Amiral üzeri seviyesinde bir karakter olmaz, Sanji'de olmaz. E.Oda belki de tayfadaki elemanların gücünü abartmamak için bu bölüm Prime Ray'in gücünü kıstı, en iyi ihtimalle Amiral seviyesi diyelim. Zoro ve Sanji'de Mihawk'ı geçip Amiral seviyesine çıkarlar. Amiral seviyesi > Mihawk normaldir.
Böyle bir hikaye anlatımını Oda'da görmene imkan yok. Amatörce bile diyemem. Karakter arcı böyle işlenmez. Hele de şu anki OP dünyasında çok önemli bir karakter olan Shanks'la yakından ilişkili bir karakterin arcının MF'de tamamlandığını düşünmek...Yani, Zoro bir süre sonra geçmiş olacak ama kağıt üstünde halen mihawk en güçlü olarak kalacak çünkü gidip dövüşüp ünvanını almamış. Bize mihawk'ın gücünü gösterdi Yonko seviyesi değildi, gerisi önemli değil.