Ben bölümü beğendim. Spoilerda kafama takılan bazı meseleleri de düzeltmiş oldu. Beklediğim şekilde olmuş sahiden de.
Şimdi gelelim bölümün en önemli ilk ismine. Wano'da silüet olarak ilk çıktığı sayıda onu bölüm yıldızı yapanlar bu bölüm gördüklerinden mutludurlar inşallah. Şahsen ben "yapmayın etmeyin" demiş biri olarak memnunum.
Adam hep tipsiz, hem haysiyetsiz.
Adamın içi dışına yansımış. Dahası yetmemiş bir de bunu sözleriyle süslemiş.
Bu sebeple bugünden sonra kendisi en sevdiğim amiraldir. Amirallik müessesesini bütün çıplaklığıyla ortaya saran kutsal ejder iti.
Amiral fanlarına bir eksidir bu. Ama üzgünüm a dostlar. Bu sayı amiral fanlarının yarası kat kat büyük.
Aramaki'den hemen sonra Shanks'ı görüyoruz. Baya yakışıklı, baya karizmatik. Babalık yaramış.
Bu da biz yonkou fanlarının artısıdır.
Kendisi tam da tahmin ettiğim gibi Barto'ya dalma niyeti taşımıyor. Tayfadan biri bişeyler yapalım, adımıza yakışmaz deyince o da yarım ağızla he ya doğru diyor. Ama kendisinin asıl işi One piece.
Tabi ben de bir merak bu adam Wano'nun dibine kadar neden geldi?
Reverie'de olanlar ise spoilerda gördüklerimden daha fena. Ulan ortada iki amiral koca bir ordu var. Devrimciler hortum gibi üstünden geçmiş Marijoe'nun. Yetmemiş Kuma'yı kurtarmışlar. Yetmemiş Sabo bir de ad yapmış kendine.
Reverie dönüşünde de başka adalar da devrimler yapılmış.
Dünya hükümetinin şanı yerlerde. Alt üst oldular.
Vivi'yi de muhtemelen devrimciler kaçırdı sonuçta bu kız hasır şapkaların fahri üyesiydi. Bir gün katılma sözü almıştı. Babasına düzenlenen suikastten sonra Sabo ile Luffy muhabbetinden alaka kurmuştur o.
Bölüm sonunda spoilerın aksine Kızılitten karizmatik değil, çaresiz bir bitiriş cümlesi duyuyoruz. Kendisi savunmada kalmayı tercih ediyor ve ateşe ateşle karşılık vererek statükoyu korumanın yollarını arıyor.
Bu da amiral lobisine bir eksidir.
Yani bölümün özeti
Amiral lobisi: -3
Yonkou lobisi : +1