Roman Okuma Kulübü

[Seastone]

Benim kafama takılan kısım Kayıkçı. Neden çiftlerin birlikte geçmelerine o karar veriyor. Sıradan insan gibi davranıyor, hatta son bölümde onun düşüncelerini okuyoruz ancak yetkisi insanüstü gibi. Bu yüzden ölülerin kayıkçısı demek istiyorum; bu sefer de bu adamın sıradan insan gibi davranışlarını hatırlıyorum. Hem ölülerin kayıkçısıysa Beatrice'in ve Axl'ın öldükleri anlamına mı gelir?

Kayıkçı bence Axl ve Beatrice'in ayrılma korkusunu güçlendirmek için güçlü. Başta kayıkçının ayrıcı gücü onların ayrılmak istemediklerini göstermek için destek sağladı. Sonda ise ayrılmak istemelerini sonuçlandıran bir platform yarattı. Kısaca yazarın düşünceleri sembolize etmek için kullandığı ve bunun için üstün yetki verdiği bir karakter olduğunu düşünüyorum. Ve sonda bence ölmediler sadece hatırladıkları şeyler nedeniyle yolları ayrıldı.

Bu arada Maettrake142 adlı üye 27. sayfada kitap hakkında yorumunu yazmış, onu eklemeyi unutmuşsun yapılan yorumlara. Bir de bunları ilk mesajda toplasan daha iyi olabilir.

 

[Nigrum Cygnum]

Öhöm...
Öncelikle okuduğum ilk fantastik romandı.Genelde tercih etmiyorum ama bu klüp sayesinde okudum.
Kitapta ki nezaket fazlası ile hoşuma gitti.Efendim,beyim,hanımım,prensesim gibi tabirler kitapta en çok okumayı sevdiğim kısım oldu.Hatta keşke gerçek hayatta da öyle olsaydı dediğim de oldu.

Kral Arthur'un geçici çözümü,Briton ile Saksonlar arasında ki sürtüşmeyi gayet güzel anlatması,betimlemelerin az oluşu,kitapta ilerledikçe gizemin de sis gibi dağılması kitabın hoşuma giden kısımları oldu.

Hoşuma gitmeyen kısımları ise Wistan'ın Sir Gawain ile dövüşü ve Querig'i öldürmesi kısaydı.Tatmin etmedi beni.Ha bir de Sir Gawain'i Don Kişot'a benzettiğimi söylemiştim.Don Kişot geveze olmasının yanı sıra güldürüyordu.Ancak Sir Gawain hem gevezeydi hem de güldürmüyordu.O yüzden sevmedim bu karakteri.

Bir de kitabın adı Gömülü Dev ancak sadece bir kere bahsi geçti.Bence Gömülü Devden kasıt gün yüzüne çıkmamış ihtiras ve hatırlamak istemeyeceğimiz geçmişimiz.Ancak ne oluyor her ne kadar derine gömülürse gömülsün yine de kaçamıyoruz...

Kitabın sonunu herkes farklı yorumlamış sanırım.Ben ise Axl ile Beatrice 'in hiç bir zaman o ada da beraber olamayacağı fikrine kapıldım.Axl kitabın sonunda kendini Beatrice gibi saf görmediği ve ona layık olmadığını düşündüğü için çekip gitti bence.

Eveeet benim naçizane yorumum bu.Forum sayesinde kitaplar hakkında değerlendirme yazısı yazmayı da öğreneceğim sanırım

 

[muslu]

ben okumayı geçtim başlayamadım bile

 

[Seastone]

Yeniden düşündüm de kayıkçı ve sondaki olayla ile ilgili fikrimi değiştirdim. Sembolizasyondan, soyutluktan daha basit bir açıklama yapmak istiyorum. Son bölümü, "Beatrice'in Axl'den ayrılmak istediği ama Axl'in ayrılmak istemediği" fikriyle yeniden okudum ve bazı belirsizlikler daha netleşti.

Kayıkçının iki işi var. Birincisi taşımacılık, ikincisi birinden ayrılmak isteyen kişiye yardım etmek. Taşımacılıktan kastım cidden ayrılmak istemeyenleri sağ sağlim taşımak ama ikinci işi de ayrılmak isteyeni ayrılmak istediğinden ayırmak. Kayıkçı taşımadan önce iki kişiye soru soruyor ve iki kişinin birbirinden ayrılmak isteyip istemediğini anlıyor. Haklı ya da haksız yargıya varıyor ve ayrılmak isteyeni önce karşıya geçiyor ve bundan önce de ayrılmak istemeyene her şeyin iyi, yerinde olduğu ile ilgili yalan söylüyor. Beatrice sonda karşıya geçecek ilk kişiydi ve konuşmalarından, kayıkçıyla bir olup Axl'i kıyıda kalmak için ikna etmeye çalışmasından ayrılmak isteyenin o olduğunu düşünüyorum. Kitap boyu aman Axl ayrılmayalım diyen, aman Axl orada mısın, neredesin, burada mısın sorularını soran o Beatrice sonda bir şey olmaz ya moduna geçiyor. Yine kayıkçının, Axl'i, sorulardan sonra her şey formalite diyerek avuttuğunu görüyoruz ki burada kayıkçının yalan söylediğini düşünüyorum. Ama bu teorim biraz zorlama zira kayıkçının Beatrice ile olan sorgulama konuşması teorim doğruysa yazar tarafından çok örtülmüş oluyor. Teorimi destekleyen bir şey de kayıkçı ile başta konuşmaya başlamaya ve konuşmaya devam etmeye can atanın Beatrice olması ve adaya gitmeyi de Axl'den çok istediği gibi -ki bu ayrılmalarını sağlayacak ona göre ve bana göre- kayıkçıya sorgu formalitesini bilerek hatırlatan da Beatrice. Kayıkçı ilk örneklerde hep erkekleri karşıya geçirip kadınları karşıya geçirmiyordu ki kadınların ayrılmak istemediği daha sonradan perişanlıklarından ve arayışlarından anlaşılıyor. Ama ilk örneklerde erkeklerin gerçekten ayrılmak isteyip istemediğini bilemiyoruz çünkü onların ağzından bir şey duymadık sadece geride kalan kadınların bakış açısı var elimizde. O yüzden teorimin bir kısmı da tahmine dayanıyor. Ama bu açıklamayı Axl'in de ayrılmak istediği versiyondan daha anlamlı görüyorum. Axl hatırladığı ne varsa buna rağmen ayrılmak istemese de sonda Beatrice'in ayrılmak istediğini anlıyor ve bu nedenle o da pes ediyor.

 

[amaneden]

Ben okumuştum. Pas mı geçsem?

Okumayacaktım da son birkaç kitaptır Einstein ile ilgili bir şeyler okuyunca kafam dağılsın deyip okudum ama bir yorum yapmayı düşünmüyorum.
Birinci belli ikinci kim?

 

[Nigrum Cygnum]

Okumayacaktım da son birkaç kitaptır Einstein ile ilgili bir şeyler okuyunca kafam dağılsın deyip okudum ama bir yorum yapmayı düşünmüyorum.
Birinci belli ikinci kim?

Haydaaa \:

 

[amaneden]

Haydaaa \:

 

[Nigrum Cygnum]

:[

 

[Kaido_93]

Okumayacaktım da son birkaç kitaptır Einstein ile ilgili bir şeyler okuyunca kafam dağılsın deyip okudum ama bir yorum yapmayı düşünmüyorum.
Birinci belli ikinci kim?

Senden hızlısı mezarda. Tebrik ederim

 

[amaneden]

Senden hızlısı mezarda. Tebrik ederim