Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Müzik Dünyası Sohbet, Haber ve Tartışma

Çalma listesi projesine katılmak ister misin?

  • Hayır, teşekkürler.

    Kullanılan: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    7
  • Anket kapatılmış .
Genel olarak performansları beğendim.

Lady Gaga, ara ara konserlerinde Fransızca şarkı söylüyordu ama bu sefer variety show tercih etmiş ki kendisine daha çok yakışmış. Sahnede çok güzeldi.

Celine Dion, genelde uluslararası organizasyonların tamamında sahne alıyor ve hep Edith Piaf’ın “Hymne a l’amour”unu söylüyor. O yüzden diğerlerinden çok farklı gelmedi.

Slimane, performansı iyiydi. Bir Johnny Hallyday şarkısı olan “Ma Geule” ile giriş yaptı. Aslında kendi konseptine göre “Que je t’aime” ile başlasaydı seyirciyi daha çok içine alabilirdi.

Lara Fabian, kraliçeler gibiydi. Varlığı bile yeter. Bir parçanın tüm duygularını yüzüne, sahnesine, seyircisine yansıtan çok az sanatçıdan biridir. Aynı şarkıyı defalarca söylese bile birbirinin aynısı şeklinde dinlemezsiniz.

Aya Nakamura, bence solo performanslar içerisinde en canlısı, en eğlencelisiydi. Seyircileri memnun etti.

Genel tema moda ve gösteri dünyası üzerine kuruluydu, bu detaylar çok hoşuma gitti. Mezzo-soprano Marina Viotti ve kontrtenor Jakub Jozef Orlinski’ye hayran oldum.
 
Konuda uzun zaman sonra dinlenilen bir şarkıyı beğendim.

Bu şarkıyı çok seviyorum. Sevmemi sağlayan da ilk kişi annem olmuştur. Küçükken annem temizlik yaptığı vakit televizyonda şarkı açardı. Güzel şarkı olursa sesini de biraz açardı. Türkçe dışında hoşuna giden olursa yabancı da dinlerdi. Bu şarkı da yabancı kanal veya radyoda çıkınca sesini açıp söylerdi. Ben de onunla çok sevdiğim bir şarkı oldu. Aynı zamanda küçükken dinlediğim ilk yabancı şarkılar arasındadır. Bana pozitif zamanlarımı hep hatırlatıyor, o eskilere özlemini onda neşeli hâlde buluyorum.

Modern Talking'in şarkıya yaptığı yeni versiyonu da çok seviyorum, hatta bu ara o versiyonu dinliyorum:


Cover olarak biraz daha synth-pop ve R&B dokunuşlar da katılmış hâlde bu kızcağızın yorumunu beğeniyorum; sadece çok kısa. Bu yüzden bir kere dinlemek doyurmuyor:


Kenşiro'ya teşekkür ederim. Böylece anısını, duygusunu anlatmış oldum.
 
Son düzenleme:
Konuda uzun zaman sonra dinlenilen bir şarkıyı beğendim.

Bu şarkıyı çok seviyorum. Sevmemi sağlayan da ilk kişi annem olmuştur. Küçükken annem temizlik yaptığı vakit televizyonda şarkı açardı. Güzel şarkı olursa sesini de biraz açardı. Türkçe dışında hoşuna giden olursa yabancı da dinlerdi. Bu şarkı da yabancı kanal veya radyoda çıkınca sesini açıp söylerdi. Ben de onunla çok sevdiğim bir şarkı oldu. Aynı zamanda küçükken dinlediğim ilk yabancı şarkılar arasındadır. Bana pozitif zamanlarımı hep hatırlatıyor, o eskilere özlemini onda neşeli hâlde buluyorum.

Modern Talking'in şarkıya yaptığı yeni versiyonu da çok seviyorum, hatta bu ara o versiyonu dinliyorum:


Cover olarak biraz daha synth-pop ve R&B dokunuşlar da katılmış hâlde bu kızcağızın yorumunu beğeniyorum; sadece çok kısa. Bu yüzden bir kere dinlemek doyurmuyor:


Kenşiro'ya teşekkür ederim. Böylece anısını, duygusunu anlatmış oldum.
Ben küçükken arabada giderken radyoda çalardı bu grubun müzikleri. Babamda çok severdi bu grubu. Oradan aklıma yer ettiler.
 
The Weeknd'in yeni albümü hakkında bazı ipuçları gelmeye başladı. Albüm belki bu yıl bitmeden yayınlanabilir.

Albüm, After Hours ve Dawn FM üçlümesinin son bölümü olacak. Sound da önceki iki albümle bağlantılı olmasından synth-pop ve new wave temelinde başka türlerle harmanlanmış şarkılar olması bekleniyor. Tema yine varoluşsal konulardır. After Hours Abel'in normal zamanını, Dawn FM yaşlılık zamanını temsil ederken bu albüm de sosyal medyadaki paylaşımlarından görüldüğü kadarıyla çocukluk zamanını temsil edecek.

Bu paylaşımda iddialara göre albümün açılış şarkısı bu:

The Weeknd'in son paylaşımlarından biri olup kendisinin çocukluk zamanını temsil eden bir dönemin göstergesi:

Bir iddia da albümün The Weeknd ismiyle son albümü olduğu ve Abel'in bundan sonra başka bir isimle devam edeceği konuşuluyor.

Albümle ilgili gelişmelerden gördükçe bildireceğim.
 
Bugün Dünya Nadir Bulunan Müzik Enstrümanları Günü. Kutlu olsun.

Neden Böyle Bir Gün Var?

Dünyada nadir görülen veya kişinin elinden çıkıp belirli alanda varlığını sürdüren müzik enstrümanlarının gerek kültürel değerini vurgulamak gerekse nadirliği ile onların özgünlüğünü kutlamak amacıyla dünyada böyle bir gün ad verilmiştir.

Örnek verecek olursak Türk halk müziği sanatçısı, merhum Özay Gönlüm, "Yâren" adını verdiği bir saz tasarlamıştır. Cafer Açın da bu sazı üretmiştir. Bu saz tambura, bağlama ve cura enstrümanları bir gövde hâline getirilmiş, yeni formuyla âdeta üçleme fonksiyonu kazanmıştır. Bu örnekle Yâren, nadir bulunan enstrümanlardan biri olmuştur. Görüntüsü de şöyledir:



Aşağıdaki videoda Özay Gönlüm, "Yâren" adlı çalgısını tanıtır ve performansını icra eder.



Tabii ki bu sadece yerli bir örnek. Dünyada bir sürü nadir müzik enstrümanları var. Daha önce belirttiğim gibi geçen sene konusunu açtığım "Türküler ve Türkü Paylaşım Platformu" adlı başlıkta da fotoğrafını ekleyebildiğim birçok çalgı, nadir müzik enstrüman örnekleridir; orayı da inceleyebilirsiniz. Sizin aklınıza gelen varsa tanıtın.

Dünya nadir müzik enstrümanlarını, tasarımını yapıp hayata geçiren kişileri anıyorum. Bu, enstrümanların emekçilerin de günü, kutlu olsun. Benim yazım bu kadar.

Teşekkürler ve saygılarla....
 
Bugün Erkin Koray'ın vefatının birinci yıl dönümü. Usta sanatçı nur içinde yatsın. Bugüne özel plak üzerinden onun klasiklerinden bir tanesini buraya bırakıyorum.

 
Madonna'nın bu şarkısının paylaşıldığını görünce geçmişe yolculuk yaptım. Sizlerle de paylaşayım. 10 dakika önce gördüm, o an 12-13 yıl önceye gittim. İlk çalıştığım zaman ve eve dönerken servisle bu şarkıyı dinlediğim zamanlar... O zaman lisenin ortalarındaydım. Bu şarkıyla da o zamanlar tanıştım, MP3 vardı, onunla dinlerdim. Ama dinlediğimde beni hüzün kaplardı, çünkü aynı duyguyu yine şu an aldım. O andaki saflık, toyluk, ilk işte gördüğüm şeyler, ilk olumlu olumsuz tecrübeler, maalesef ki aşağılanmalar aklıma gelir. Şarkı da duygusallık getirmesiyle serviste dinlediğimde o anki olumsuzlukların birikimi aklıma gelip çoğu kez üzülürdüm. Şarkıyla alakası yok ama nesnelere anlam yüklemek gibi bu şarkıya bu anlamı, görevi yüklemiştim. Hâlâ da o anlar canlanır ki şimdi görünce de öyle oldu. İlla hüzün mü oluyordu? Hayır. Bazen de camdan dışarı bakıp önümden geçen ağaçlarla şarkıyı kliplendirirdim. Öyle, denilmesi deyim yerindeyse bir anısı aklıma geldi.

Şarkının, adını doğru biliyorsam, Deadpool & Wolverine ile tekrar parlaması güzel oldu. Yetmişler, seksenler, doksanlar kıymetli eserlerle dolu. Yukarıdaki faktörü haricinde gospel türünde dinlediğim ilk şarkı olup türü sevmemi sağlamıştır.

Teşekkürler.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık