Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Buz ve Ateşin Şarkısı Serisi Kitap Tartışma

Valyria yıkımından kurtulan başka hane olmaması kesin bilgi mi? George Martin açık kapı bırakmış gibi. Hem ejderhalara sahip hanelerden hem de ejderhası olmayıp da nüfuzlu olan hanelerden bahsediyorum.
Aslında bir sürü öyle aile var.


Genel çerçeve şöyle, şehirde Westeros'un komşusu olam özgür şehirler var ya 9 tane

İşte onların hepsi(Braavos hariç, onu kaçan köleler kuruyor) Valyria kolonisi. Bunu da 3 5 Valyrialı yerleşti gerisi köle diye düşünme. Valyria'dan çok ciddi Valyrialo nüfus da yerleşti oralara. Ayrıca bunların arasında Valyria kökenli asil aileler de mevcut. Hatta Volantis kendini doğrudan Valyrianın mirasçısı olarak görmekte. Oradaki Valyria kökenli asiller Targaryenler gibi ensest gelenekleri devam ettiriyorlar.

Dolayısıyla seri içinde aslında bir sürü gümüş saçlı tip görmek mümkün. Mesela dizide bit korssn vardı hani. Zenci olan. Adını hatırlayamadım ama Cersei'ye tecavüz edecem falan diyordu Davos aracılığıyla Stannis'e iş yapıyordu. O mesela gerçekte kendisinde Valyria kanı olduğu söylenen gümüş saçlı bir eleman.
 
Valyria yıkımından kurtulan başka hane olmaması kesin bilgi mi? George Martin açık kapı bırakmış gibi. Hem ejderhalara sahip hanelerden hem de ejderhası olmayıp da nüfuzlu olan hanelerden bahsediyorum.
Aenar kendi hanesi Targaryenları dışında kölelerini ve başka hanelerden üyeleri de almıştı. Hatta iddia hatta doğru hatırlıyorsam gerçek şu ki onlardan biri de bir Baratheon kadını. Fatih Aegon'un piç kardeşi Orys Baratheon (Baratheon hanesinin Westerostaki kurucusu) da bu kadının oğlu. Baratheon Valyria'da yaşamış bir hane olabilir ama ejdersiz. Ha belki de Valyria'da öyle bir hane yoktur ama Baratheonların soyu Valyria'dan geliyor bildiğim kadarıyla. Sadece o zamanlar çok alt bir hane.
 
Dedikodu bu, tayfasındaki herkesin dilini kestiği için de anlatacak kimse yok, ama yüksek ihtimal doğru olabilir. Bunu bir an sinirlendiği için mi attı, yoksa gerçekten de büyük planının parçasımı onu bilemiyoruz.

Stannis'te de yumurta olabilir bu arada. Kendisinde de az da olsa Targ kanı var,ama binici olamaz büyük ihtimal.
Denize ejder yumurtası attığı doğru mu peki? :d


Bir büyücüye yumurtayı kırdırmak için süre vermişti ama büyücü başaramamamıştı. Büycünün ya dilini kesmişti ya da boğazını. Yumurta içinde Karanlık anlarımdan birinde denize attım demişti. Aklının bulanık olduğu zamanlar muhtemelen.
 
"Yazılanlara göre sekiz yüz kilometre çap içindeki her tepe ortadan ikiye yarılıp havayı kül ve duman ile doldurmuş. Yükselen alevlerin sıcaklığı o kadar yüksekmiş ki, gökyüzündeki ejderhalar bile bu alevler tarafından yutulmuş. Yeryüzünde açılan çatlaklar, tapınakları hatta köyleri bile içine çekmiş. Göller kaynayıp asite dönüşmüş, su pınarları kilometrelerce yukarıya erimiş taşları püskürtmüş, gökyüzündeki kızıl bulutlardan aşağı ejdercamları yağmış. Kuzey tarafında ise yer yarılıp içine çökmüş, çöken yere ise asitleşen sular dolmuş."

Adaya gidip dönen tek bir kişi var. Aerea Targaryen var. Kızcağızın vücudu içten yanıyor, öldüğünde içinden ateş solucanlarına benzeyen yaratıklar çıkıyor. Gitmesi çok zor, gidip de dönen yok, dönenin de sonu böyle oluyor:




"Dünyaya Prenses Aerea'nın yüksek ateşten öldüğünü söyledik ve bu genel olarak doğru ama bu daha önce görmediğim, bir daha da görmemeyi umduğum bir ateşti. Kızcağız yanıyordu. Cildi kıpkırmızı kesilmişti ve ne kadar yandığını görmek için elimi alnına dayadığımda elimi kaynayan bir kazana sokmuş gibi hissettim. O kadar aç kalmış, o kadar çökmüştü ki kemiklerinin üzerinde eti kalmamıştı ama görebildiğimiz... bazı şişkinlikler oluyordu ve bunlar derisinin altında yükselip iniyorlardı, sanki... hayır, sanki değil çünkü bu gerçekti... içinde bir şeyler vardı, canlı şeyler, hareket edip dönenen, belki de bir çıkış yolu arayan ve kıza haşhaş sütünün bile rahatlık sağlayamadığı bir acı yaşatan şeyler. Annesi geldiğinde ona da söyleyeceğimiz gibi krala da Aerea'nın hiç konuşmadığını söyledik ama bu da yalandı. Çatlak ve kanayan dudaklarından bize fısıldadığı korkunç şeylerin bir kısmını yakında unutmak için dua ediyorum. Ölmek için ne kadar yalvardığını unutamam.

"Üstadın sanatları bu ateş için faydasızdı, elbette bu korku dolu şeye bu kadar gündelik bir isim verebilirsek. Bunu en basit, kızın içten piştiğini söyleyerek açıklayabilirim. Vücudu karardıkça karardı ve sonra çatlamaya başladı ta ki, Yedi korusun, ateşte pişirilmekten çatlamış bir domuza benzeyene kadar. İnce ince dumanlar ağzından, burnundan ve ayıptır söylemesi, aşağı dudaklarından yükselmeye başladı. İçindeki şeyler hareket etmeye devam etseler de artık konuşmayı kesmişti. Gözleri kafatasının içinde piştiler ve sonunda kaynayan suda uzun süre kalmış yumurtalar gibi patladılar.

"Bunun hayatımda görüp görebileceğim en iğrenç şey olduğunu düşünmüştüm ama çok geçmeden bu düşüncemde yanıldığımı anladım zira daha da korkunç şeyler beni bekliyordu. Bunu, Benifer'le birlikte kızcağızı küvete yerleştirip üzerini buzla kapladığımızda gördük. Soğuk suya dalmasıyla kalbi de durdu, kendimi böyle teselli ediyorum... eğer gerçekten böyleyse, bu onun için bir merhamet sayılabilir çünkü içindeki şeyler o zaman dışarı çıktılar...

"O şeyler... Anne bana merhamet etsin, onları nasıl anlatacağımı bilmiyorum... onlar... yüzleri olan solucanlar... elleri olan yılanlar... kıvranan, kaygan, vücudunu delerek çıktıklarında debelenen, katlanan, bükülen, dile getirilmeyecek şeyler. Kimileri serçe parmağımdan daha büyük değildi ama bir tanesi en az kolum kadar uzundu... ah, Savaşçı beni korusun, çıkardıkları o sesler...

"Ama öldüler. Bunu unutmamalıyım, buna tutunmalıyım. Ne olurlarsa olsun, onlar ateşin ve sıcağın yaratıklarıydı ve buzdan hiç hoşlanmadılar, hayır. Teker teker debelendiler, kıvrandılar ve Yedi'ye şükürler olsun, gözlerimin önünde öldüler. Onlara birer isim vermek istemiyorum... onlar korkunç şeylerdi."






Başka kurtulan haneler var, ama onlar da zamanla yok oluyor.

"Targaryenlar dışında, bazı ejderlordlarının da Kıyamet’ten kurtulduğu söylenir. Anlatılanlara göre Tyrosh ve Lys’teki bazı ejderlordları Kıyamet’ten kurtulur ancak yaşanan yıkımın büyüklüğü görüldükten sonra o lordlar ve ejderhaları Özgür Şehir halkı tarafından öldürülür. Qohor tarihinde yazılanlara göre, Aurion isimli bir ejderlordu, Qohorik’teki koloniden asker toplar ve kendini Valyria İmparatoru ilan eder. Kendisi ejderha üzerinde, arkasındaki otuz bin kişilik ordu ise yaya olarak Valyria’dan 31 geriye kalanları ele geçirip imparatorluğu tekrar kurmak için yola çıkar. Ancak o vakitten sonra ne İmparator Aurion’ı ne de ordusunu gören olur."
Burada anlatılan Aerea olayı hangi kitapta geçiyor alacam onu.
 
5. kitaba başladım. Aşırı keyifli ilerliyor şu an. Baya merak ediyorum hikayenin ne tarafa sürükleneceğini.

İlk Theon kısmını okudum. Elemana feci acıdım ya. Canlı canlı fare yiyordu açlıktan ve Ramsay öğrenecek diye kafayı yiyecekti korkudan. Ayrıca diziye göre daha detaylı olduğu için baya acımasız davranmış adama. Yok parmak derisini kesmeden önce yüzmeler, acı çeksin diye iltihaplanmasını beklemesi falan.
 
5. kitaba başladım. Aşırı keyifli ilerliyor şu an. Baya merak ediyorum hikayenin ne tarafa sürükleneceğini.

İlk Theon kısmını okudum. Elemana feci acıdım ya. Canlı canlı fare yiyordu açlıktan ve Ramsay öğrenecek diye kafayı yiyecekti korkudan. Ayrıca diziye göre daha detaylı olduğu için baya acımasız davranmış adama. Yok parmak derisini kesmeden önce yüzmeler, acı çeksin diye iltihaplanmasını beklemesi falan.
Ejderhaların Dansı'ndaki Theon bölümleri cidden baya iyi. Okurken en keyif aldığım povlara sahipti.
 
Ejderhaların Dansı'ndaki Theon bölümleri cidden baya iyi. Okurken en keyif aldığım povlara sahipti.
Kralların Çarpışması'nda da Theon kısımlarından baya keyif almıştım. Dizi ilk 2 kitabı iyi aktarmış. Theon kısımlarını okuyunca hep hatırladım ne olduğunu ama Theon'un karakterini daha iyi tanımış oldum kitapla.

Kargaların Ziyafeti kitabında da Greyjoy kısımları baya hoşuma gitmişti. Baya keyifli karakterlere sahipler. 4.kitabı Cersei, Jamie ve Greyjoy kısımları taşımış baya. Cersei kısımlarından aşırı keyif aldım hatta. O Taht Oyunları havasını çok iyi verdi. Cersei'yi karakter olarak sevmesem de o mücadelesini okumak çok keyifliydi.
 
Cersei'den sonra en sevdiğim POV'lar leş theonundu. İkisinin de ortak özelliği açıkça psikolojik problemleri olması, sanırım bu problemlerle cebelleşirken onları okumak keyifli olan.

Bir büyücüye yumurtayı kırdırmak için süre vermişti ama büyücü başaramamamıştı. Büycünün ya dilini kesmişti ya da boğazını. Yumurta içinde Karanlık anlarımdan birinde denize attım demişti. Aklının bulanık olduğu zamanlar muhtemelen.
Ben Eurona güvenmiyorum ya, kesin kolpa atıyodur.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık