One Piece'teki dövüş sahnelerini mantık çerçevesinde eleştirmek hep dediğim gibi anlamsız. Doff > Yonkou diyebilir miyiz? Diyemememiz lazım ama şu bölümdeki Ananın Law'ın kafasına terlikle vurarak üzerinden atamamasına bakarsak Doff > Ana. Böyle yorumlanmıyor işte. Hikayeye bakıp geçelim. Oda çok iyi bir hikaye yazarı, dövüş çizmeyi sevmiyor. Güç dengelerini önemsemiyor.
Size One Piece kalitesini hatırlatıp bu bölümün ekşiliğini damaklarınızdan silecek bir kaç sahne bırakıyorum;
-Nami'nin Luffy'den yardım istediği, Luffy'nin şapkasını verdiği ve o sırada diğer üçlünün hazır bir şekilde beklediği sahne (Müzikle beraber hayal edin)
-Sanji'nin, Kızıl Bacak'ın yiyeceğini çalmak için çuvalını yırtması ve "Ne? Sadece altın mı?" diye yıkılması. Paranın çöp edildiği mükemmel sahne, OP'de favorimdir.
-Luffy'nin önünü ardını düşünmeden Kutsal Ejder'e,sivri burun iskarpinle mahalleli çocukların topuna abanan abi gibi yapıştırması
-Zoro'nun Kuma anlaşması sonrası ölümün eşiğinde dikilirken Sanji'ye "hiçbir şey olmadı" dediği sahne
-Dr. Hiluluk'un: "Bir insan nasıl ölür? Silahla vurulduğunda mı? Hayır. Ölümcül bir hastalığa yakalandığında mı? Hayır. Zehirli bir mantar yediğinde mi? Hayır. İnsan unutulduğu zaman ölür!" Dediği sahne ki zehirli mantarı tanuki yedirmişti.
-Bir numaralı favori sahnem: "Hito no yumei wa, owaranai". Luffy ve Zoro, Luffy'nin Shanks'tan aldığı ders sonunda dayak yiyerek dövüş kazanıyorlar. Kara Sakal konuşulanları duyuyor ve rom şişesini yere vurarak bu cümleyi kuruyor, "İnsanların hayalleri asla ölmez". Devamında kendisini döven adam, bir arkadaşına zarar verdi diye adamın suratına yumruğunun şeklini çıkarıyor Luffy.
-Going Merry yanarken ben ağladım. Kazık kadar adamı tahta yanıyor diye ağlattı Oda.
-Brook'un arkadaşları tek tek düşerken; "Quartet, triplet, duo" şeklinde azalarak çalmaya devam etmeleri ve Brook'un şeytan meyvesi laneti yüzünden solo çalmaya devam etmek zorunda kalması ve Brook'un günümüzde hala solo çalıyor olması.
-Beyaz Sakal'ın hasta yatağından kalkıp, haki bile doğru düzgün kullanamayacak kadar zayıflamış bir şekilde savaşa girip, yüzlerce mermi yiyip ayakta ölmesi
-Usopp'un Sugar+Trebol savaşında beraber savaştığı arkadaşlarını kaybetmesi, bu sırada ne Robin'i ne de Tontattaları hatırlıyor artık, herkes oyuncak oldu, uğruna savaşacağı kimseyi hatırlayamamasına rağmen dönüp savaşması. Wano arcta Sugar Tama'yı, Momo'yu, kınları vs. oyuncağa çevirse Luffy gerçekten Kaido'ya hala saldırır mıydı bilmiyoruz. Motivasyon yok.
-Corazon'un Law'ı korurken can verdiği sahne
-Dünya'nın en güçlülerinden biri olan Garp'ın ağlayan bir anne tarafından hunharca dayak yemesi. O an ne kadar güçlü olduğunun bir öneminin kalmaması.
-Minklerin canları pahasına Raizo diye birini tanımadıklarını söylemeleri ve buna okuyucaların dahi ikna olması
Daha böyle onlarca sahne sayarım. Normalde bir kitap falan okurken böyle kaliteli sahnelerle en fazla 1-2 kere karşılaşırsınız. One Piece'i dövüş mangası gibi yorumlamayı bırakmak lazım. Luffy Croco ile dövüşürken başta su kullanarak vuruyor, dövüşün ilerleyen sahnelerinde yumruğundaki kan sahnesinde vurduğunu düşünüyoruz ama belki de dövüşün gazı ve içinde bulundukları olay örgüsünün dramıyla farkında olmadan haki kullanıyordur. Aynı arc Zoro da haki kullanmaya başladı. Oda bize her şeyi didik didik anlatmıyor. Hikaye bu şekilde akıyor. Yazarın kafasındaki ince ayrıntıları hiçbir zaman bilmiyoruz
Size One Piece kalitesini hatırlatıp bu bölümün ekşiliğini damaklarınızdan silecek bir kaç sahne bırakıyorum;
-Nami'nin Luffy'den yardım istediği, Luffy'nin şapkasını verdiği ve o sırada diğer üçlünün hazır bir şekilde beklediği sahne (Müzikle beraber hayal edin)
-Sanji'nin, Kızıl Bacak'ın yiyeceğini çalmak için çuvalını yırtması ve "Ne? Sadece altın mı?" diye yıkılması. Paranın çöp edildiği mükemmel sahne, OP'de favorimdir.
-Luffy'nin önünü ardını düşünmeden Kutsal Ejder'e,sivri burun iskarpinle mahalleli çocukların topuna abanan abi gibi yapıştırması
-Zoro'nun Kuma anlaşması sonrası ölümün eşiğinde dikilirken Sanji'ye "hiçbir şey olmadı" dediği sahne
-Dr. Hiluluk'un: "Bir insan nasıl ölür? Silahla vurulduğunda mı? Hayır. Ölümcül bir hastalığa yakalandığında mı? Hayır. Zehirli bir mantar yediğinde mi? Hayır. İnsan unutulduğu zaman ölür!" Dediği sahne ki zehirli mantarı tanuki yedirmişti.
-Bir numaralı favori sahnem: "Hito no yumei wa, owaranai". Luffy ve Zoro, Luffy'nin Shanks'tan aldığı ders sonunda dayak yiyerek dövüş kazanıyorlar. Kara Sakal konuşulanları duyuyor ve rom şişesini yere vurarak bu cümleyi kuruyor, "İnsanların hayalleri asla ölmez". Devamında kendisini döven adam, bir arkadaşına zarar verdi diye adamın suratına yumruğunun şeklini çıkarıyor Luffy.
-Going Merry yanarken ben ağladım. Kazık kadar adamı tahta yanıyor diye ağlattı Oda.
-Brook'un arkadaşları tek tek düşerken; "Quartet, triplet, duo" şeklinde azalarak çalmaya devam etmeleri ve Brook'un şeytan meyvesi laneti yüzünden solo çalmaya devam etmek zorunda kalması ve Brook'un günümüzde hala solo çalıyor olması.
-Beyaz Sakal'ın hasta yatağından kalkıp, haki bile doğru düzgün kullanamayacak kadar zayıflamış bir şekilde savaşa girip, yüzlerce mermi yiyip ayakta ölmesi
-Usopp'un Sugar+Trebol savaşında beraber savaştığı arkadaşlarını kaybetmesi, bu sırada ne Robin'i ne de Tontattaları hatırlıyor artık, herkes oyuncak oldu, uğruna savaşacağı kimseyi hatırlayamamasına rağmen dönüp savaşması. Wano arcta Sugar Tama'yı, Momo'yu, kınları vs. oyuncağa çevirse Luffy gerçekten Kaido'ya hala saldırır mıydı bilmiyoruz. Motivasyon yok.
-Corazon'un Law'ı korurken can verdiği sahne
-Dünya'nın en güçlülerinden biri olan Garp'ın ağlayan bir anne tarafından hunharca dayak yemesi. O an ne kadar güçlü olduğunun bir öneminin kalmaması.
-Minklerin canları pahasına Raizo diye birini tanımadıklarını söylemeleri ve buna okuyucaların dahi ikna olması
Daha böyle onlarca sahne sayarım. Normalde bir kitap falan okurken böyle kaliteli sahnelerle en fazla 1-2 kere karşılaşırsınız. One Piece'i dövüş mangası gibi yorumlamayı bırakmak lazım. Luffy Croco ile dövüşürken başta su kullanarak vuruyor, dövüşün ilerleyen sahnelerinde yumruğundaki kan sahnesinde vurduğunu düşünüyoruz ama belki de dövüşün gazı ve içinde bulundukları olay örgüsünün dramıyla farkında olmadan haki kullanıyordur. Aynı arc Zoro da haki kullanmaya başladı. Oda bize her şeyi didik didik anlatmıyor. Hikaye bu şekilde akıyor. Yazarın kafasındaki ince ayrıntıları hiçbir zaman bilmiyoruz