Bu yoruma parça parça cevap vermek istedim. Şöyle söyleyeyim...Adamın ilk dövüşüne bak. İstese üfleyip Zoro'yu öldürebilirdi. Bunun yerine, önce seviyesini test ediyor. Onu öldürme veya yaralamak yok, dokunmuyor bile. Sadece tekniklerini test ediyor, arada "kılıç ustalığı seviye zayıf", "çok zayıfsın" gibi yorumlar yapıyor. Hançerle sürekli bir test aşamasında. Daha sonra bütün yeteneğini kavrıyor ve hançerle göğsüne ölümcül olmayan bir darbe vuruyor. Buna karşı dahi ne yapacağını merak edip, iradesini test ediyor. "geri çekilmeyecek misin?" "ölmek pahasına olsa bile mi?" Zoro'nun kararlılığını gördükten sonra "ne inanılmaz bir irade/ruh" diye iradesini övüyor. Rakibini her alanda test ediyor. Daha sonra "seni bu kılıçla öldüreceğim öyleyse" diyor ama yine de öldürmek için saldırmıyor, istese ikiye bile bölebilir. Kılıçlarını kırıp, Zoro bedenini siper edince ne yaptığını soruyor, Zoro'dan aldığı cevaba karşılık "olağanüstü" diyor ve göğsünü kesiyor. Bkz; Bu adam dünyanın en iyisi, nasıl saldırırsa yaralar, nasıl saldırırsa öldürür, her şeyin farkında. Buna rağmen her zaman bir temkin halinde, rakibini gözlemliyor, onu öldüreceğim dediği halde öldürmüyor, sadece rakibinin gücünü ve iradesini test ediyor, olay bundan ibaret.
Zoro'ya karşı öyle yapması normal değil mi? Bu karakter karşısında herhangi biri olsa öyle yapar, orada ki Zoro çok toy biri hem de ''toyun toyu'' diyebileceğimiz seviyede biri. Zaten orada karakterin bir olayını görürsen ''kararlılık'' dediğin şeyi görürsün. Mihawk da bunu görüyor ona göre davranıyor sonrasında.
Onun dışında bunu Luffy olayıyla bir tutmak tamamen komedi haline gelir bir durum olur. Neden dersen...Yaptığı her saldırının, rakibine nasıl etki edeceğini biliyor. Bu Vista savaşında da, Luffy'de de, ilk Zoro savaşında da geçerli. Yani, duruma göre rakibini test edip, çok ustaca hareketlerle neyi keseceğini, zayıf noktalarını, öldürüp öldürmeyeceğini, ne kadar yaralayacağını, yani kısacası her şeyin farkında. Demem o ki, Luffy'e "ciddi saldıracağım" dediyse de, Zoro'ya da "seni bu kılıçla öldüreceğim" dedi. Bu adamın temsil ettiği şey ve gayeleri çok ilginç. Birilerini öldürmek yada yaralamakla ilgilenmiyor. Sadece rakibinin dövüşmeye değer olup olmadığını analiz ediyor. Bence özellikle Luffy ile kapışmasının nedeni, en büyük dostu ve rakibi olan Shanks'ın, neden Luffy ile ilgilendiğini önemsemesidir. Bakalım Shanks'ın dediği kadar var mısın ayağına yatıyor yani.
Demem o ki, çöp Zoro'yu öldürmeyen, Luffy'i de aynı sebeplerle öldürmemiştir. Luffy ve Zoro ile yaptığı dövüşler tamamen test amaçlı. Hakikaten çöp Luffy ve Zoro'yu yenemediğini, öldüremeyeceğini düşünüyorsan, bence tartışmayalım. Orada bahsedilen kendini tutmamak sözü ve Mihawk'ın Zoro'ya karşı Yoru'yu çektiği, seni öldüreceğim çektiği zaman arasında hiç bir fark yok. İkisinde de rakibi belirli bir seviyede test etme amacı taşıyor. Umarım anlatabilmişimdir bir şeyler.
1- Luffy Zoro kadar toy halinde değil, ne kadar çaylak olsa da belli noktalarda olaylar yaratmış biri.
2-Mihawk Zoro'yu hiç bir şekilde tanımıyordu. Hatırlatırım ki MF de Daz Bones'ı tanıyıp özellikle keserken adını anan bir Mihawk var sen düşün Zoro'nun o zaman ne kadar toy biri olduğunu...
3- Aynı şekilde Shanks Mihawk'a Luffy'den bahsetmiş biri. Öyle ki Mihawk dediğimiz karakter Zoro'ya senin dediğin gibi saldırılar yapıyor, yani ayarı var. Fakat diğer tarafta Luffy'nin kafasını kesmeye çalışan, başka karakterler araya girmese bedenini doğrudan kesecek ataklar yapan bir Mihawk vardı. Yani olay Zoro olayında ki gibi basit değil anlattığınız gibi.
4- Yine senin dediğinin tam tersi şekilde hareket ediyor adam. ''Birilerini öldürmek ya da yaralamakla ilgilenmiyor'' diyorsun. Oysa dediğin karakter olan Mihawk MF de WB'ye slash atıyor ''Aramızda ki farklı görmek istiyorum'' diye. Karşısına Daz Bones gelince kesiyor anında. Yani olaylar anlattığın kadar basit değil. Denemek olsa Zoro da olduğu gibi davranır geçerdi ''Kendimi tutmayacağım'' deyip Shanks'dan özür dilemezdi. Öldürmeye çalışmadığın biri için niye birinden özür dilersin ki? Olay burada aslında tamamen açığı kavuşuyor ama işte...