Dizi, film, kitap... Bunlar ders vermek zorunda değildir. Herhangi bir suç ögesi de içerebilir. Suç dediğiniz şey eğer fiil varsa suç olur. Düşünerek suç işlenmez. Bu filmi de fragmanı da izlemedim ama izlediğim pek çok filmde tonla suç unsuru vardı. Adam öldürmeden tecavüze, uyuşturucudan işkenceye aklına ne gelirse hepsi vardı. Hiçbirinde bu suç ögesini gerçekten yapmadıkları için hiçbiri suç değildir. Bu nedenle hepsi de yayınlanıyor izleniyor.
Hangi suçun izin verilebilir hangisinin verilemez olduğu ise kanunlara bakarak belirlenmiyor çünkü ona göre hepsi suç. Burada devreye kültürel ahlak kavramı giriyor. Her kültürde bazı suçların değeri düşükken bazılarının yüksek. Çocuğa cinsel istismar (tecacüz değil) hukuken adam öldürmekten daha düşük görünmesine rağmen toplum açısından daha iğrenç ve daha büyük ceza gerektiren bir durum. Bu nedenle bazı konularda toplumlar daha sert tepki veriyor.
Kendi görüşüme gelirsek gerçek olmayan bir şeyde suça teşvik var diye eleştirmek saçma. İster iyiliğe teşvik eder ister kötülüğe. Kaldı ki bazen öyle filmler olur ki senaristin anlatmak istediği ile izleyicinin anladığı tam tersi bile olabilir. Filmler, üreticisinin tasarrufudur. Tekrar söylüyorum, ders kitabı değildir. Esas sorun suça yönelmek için bahane arayan toplum düzeninin oluşmasıdır.