Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] 967: Roger'ın Macerası

Bölüm nasıldı?


  • Kullanılan toplam oy
    273
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Teach veya dünya hükümeti aklıma geliyor kayıp taş için ama, sürpriz başka bir şey de çıkabilir
Kayıp kitabeyi Teach aldıysa bu iki yıllık dönemde almış olma hatta Beyazsakal Tayfası ile yaptıkları İntikam Savaşından sonra almış olma ihtimali yüksek. Dünya Hükümeti bakımından ise madem aldılar diğer kitabeye niye dokunmadılar. Bu ayrıca bir soru işareti. Üçüncü bir sürpriz kişi de çıkarsa güzel olabilir ama.
 
Son sayfada şöyle bir detay var bence;

Roger ve tayfası bazı konularda farklı düşüncelere sahip oldular. Örneğin Oden'in tayfaya alınışında Roger ok verirken tüm tayfa Oden'e karşı bir duruş sergilemişti. Ancak son sayfada, One Piece'in tamamlanması için gereken yılı gösteriyor ve Roger'In bu kadar zamanı olmaması ile alakalı olsaydı bu duruma sanırım sadece Roger gülerdi ve tayfa ufak bir donukluk yaşayabilirdi. "Wtf" gibi.

Gördüğümüz kadarı ile tayfa da Roger ile aynı doğrultuda düşünüyor ve kahkahaları basıyorlar. Roger'ın mizacı gerçekten sürekli pozitif ve çevresine enerji yayıyor gibi. Joy Boy ile aynı çağda yaşamak istemesi onun gerçekten komik bir durumu bu kadar dramatize edebilmesinde yatıyor. Diğer bir deyiş ile Joy Boy bunu tamamen eğlencesine yapmıştır.

We had learned about everything in the world.

We learned about the "void century".
We learned about the "meaning of the D. name".
We learned about the "ancient weapons".

But do you want to know what Gol D. Roger, king of the pirates, did when the treasure he sought was placed in front of his very eyes?

HE LAUGHED.

İnanılmaz bir akış var son sayfada. Çizimlerdeki detay, anlatımdaki yalınlığın, gururun ve kasvetin bir arada verilmesi.

Roger...

Gücün, azmin, çalışmanın ve hiç yılmamanın vücut bulmuş hali. Defalarca kez açılmış denize. Tanımadığı, bırak tanımamayı, yakınlık ilişkisi kurmadığı önemli insan yokmuş gibi adeta. Ne uğruna mı yapıyor?

TUTKU!

Dünya'da bazı insanlar vardır, tutkuları o kadar fazladır ki dışarı taşar, beyni ve kalbi artık kontrol edemeyeceği seviyeye gelir, böylece tutkuya göre en iyi şekilde hareket eylemini gerçekleştirir. Böyle insanları biz gerçek hayatta da tanıyoruz;

Atatürk, M. Jordan, Bryant, LeBron, Schumacher, Senna, Federer, Marquez, Phelps, Bach, Mozart, Mimar Sinan, Piri Reis, Bolt, Muhammed Ali vb...

Bu kişileri biz yaptıkları ile ünlendiklerini biliyoruz ancak içlerindeki bu taşan tutku ile her ne yaparlarsa yapsınlar yine de bir şekilde onları bilecektik veya bilmesek dahi yaptıkları işlerde en iyisi olacaklardır. Federer'in balık tutmaya karşı bir tutkusu olsaydı muhtemelen bilmesek bile dünyadaki sayılı balıkçılardan olacaktı. Veya Mimar Sinan; tutkusu bir cam şişe tasarlamak olsaydı muhtemelen dünyadaki en iyi cam şişeleri de tasarlayabilirdi. Konu becerileri değil, elbette o da önemli ancak esas konu tutku. Ne kadar başarısız olduğu, onu yapamadığında ne kadar üzüleceği onlar için önemli olmuyor o noktada. Tutkusu için yapıyor ve her saniyesinden keyif alıyor, kaybettiğinde de... Yapmaya devam ettikçe, daha iyi olduğunu fark ettiğinde tutkusu dinmektense daha da büyüyor çünkü yaptığı her ne ise daha da iyi oluyor ve sonunun olmadığını fark ediyor.

Kısacası One Piece'e geri dönersem, Roger'ın her şeyi duyabilmesi ondaki amansız tutkuyu gösteriyor. Oden'in de ona benzer bir özelliğinin olması onun da amansız bir tutkuya sahip olduğunu gösteriyor. Ray-san'ı dikkate alın. Roger'In sağ kolu ancak bir tutkuya sahip değil. İlk tanıştıklarındaki Roger'ın heyecanı karşısında nasıl da gamsız vari oturuyordu öylece. Sonrasında Roger'daki tutkuya kapıldı ve ona hizmet etmeye başladı. Oden, Roger ve Luffy bu şekilde değiller. İçten yanmalı motor gibi muazzam tutkuya sahipler. Luffy'nin amacı tutkusunu gerçekleştirmek, sonlandırmak değil. Onu yaşamak. Gerçek olup olmadığı bile umrunda değil. Belki de bomboş, aslında safsata olan bir şey uğruna bunca savaşı veriyor. Önemli değil ki onun için. O süreçte yaşadığı her an tutkusunu besliyor. Hiç duramıyor yerinde bile farkında mısınız? Asla.

Hatırlayın, bir anime (düzeltildi.) sayısında can sıkıntısından Robin'in okuduğu kitabı merak etmiş ve hakkında sorular sormaya başlamıştı. Tüm tayfa şoktaydı. "Sonrasında ada göründü!" sesiyle doğrudan dışarıya fırlamıştı. Duramıyor abi adam yerinde.
 
Son düzenleme:
Son sayfada şöyle bir detay var bence;

Roger ve tayfası bazı konularda farklı düşüncelere sahip oldular. Örneğin Oden'in tayfaya alınışında Roger ok verirken tüm tayfa Oden'e karşı bir duruş sergilemişti. Ancak son sayfada, One Piece'in tamamlanması için gereken yılı gösteriyor ve Roger'In bu kadar zamanı olmaması ile alakalı olsaydı bu duruma sanırım sadece Roger gülerdi ve tayfa ufak bir donukluk yaşayabilirdi. "Wtf" gibi.

Gördüğümüz kadarı ile tayfa da Roger ile aynı doğrultuda düşünüyor ve kahkahaları basıyorlar. Roger'ın mizacı gerçekten sürekli pozitif ve çevresine enerji yayıyor gibi. Joy Boy ile aynı çağda yaşamak istemesi onun gerçekten komik bir durumu bu kadar dramatize edebilmesinde yatıyor. Diğer bir deyiş ile Joy Boy bunu tamamen eğlencesine yapmıştır.

We had learned about everything in the world.

We learned about the "void century".
We learned about the "meaning of the D. name".
We learned about the "ancient weapons".

But do you want to know what Gol D. Roger, king of the pirates, did when the treasure he sought was placed in front of his very eyes?

HE LAUGHED.

İnanılmaz bir akış var son sayfada. Çizimlerdeki detay, anlatımdaki yalınlığın, gururun ve kasvetin bir arada verilmesi.

Roger...

Gücün, azmin, çalışmanın ve hiç yılmamanın vücut bulmuş hali. Defalarca kez açılmış denize. Tanımadığı, bırak tanımamayı, yakınlık ilişkisi kurmadığı önemli insan yokmuş gibi adeta. Ne uğruna mı yapıyor?

TUTKU!

Dünya'da bazı insanlar vardır, tutkuları o kadar fazladır ki dışarı taşar, beyni ve kalbi artık kontrol edemeyeceği seviyeye gelir, böylece tutkuya göre en iyi şekilde hareket eylemini gerçekleştirir. Böyle insanları biz gerçek hayatta da tanıyoruz;

Atatürk, M. Jordan, Bryant, LeBron, Schumacher, Senna, Federer, Marquez, Phelps, Bach, Mozart, Mimar Sinan, Piri Reis, Bolt, Muhammed Ali vb...

Bu kişileri biz yaptıkları ile ünlendiklerini biliyoruz ancak içlerindeki bu taşan tutku ile her ne yaparlarsa yapsınlar yine de bir şekilde onları bilecektik veya bilmesek dahi yaptıkları işlerde en iyisi olacaklardır. Federer'in balık tutmaya karşı bir tutkusu olsaydı muhtemelen bilmesek bile dünyadaki sayılı balıkçılardan olacaktı. Veya Mimar Sinan; tutkusu bir cam şişe tasarlamak olsaydı muhtemelen dünyadaki en iyi cam şişeleri de tasarlayabilirdi. Konu becerileri değil, elbette o da önemli ancak esas konu tutku. Ne kadar başarısız olduğu, onu yapamadığında ne kadar üzüleceği onlar için önemli olmuyor o noktada. Tutkusu için yapıyor ve her saniyesinden keyif alıyor, kaybettiğinde de... Yapmaya devam ettikçe, daha iyi olduğunu fark ettiğinde tutkusu dinmektense daha da büyüyor çünkü yaptığı her ne ise daha da iyi oluyor ve sonunun olmadığını fark ediyor.

Kısacası One Piece'e geri dönersem, Roger'ın her şeyi duyabilmesi ondaki amansız tutkuyu gösteriyor. Oden'in de ona benzer bir özelliğinin olması onun da amansız bir tutkuya sahip olduğunu gösteriyor. Ray-san'ı dikkate alın. Roger'In sağ kolu ancak bir tutkuya sahip değil. İlk tanıştıklarındaki Roger'ın heyecanı karşısında nasıl da gamsız vari oturuyordu öylece. Sonrasında Roger'daki tutkuya kapıldı ve ona hizmet etmeye başladı. Oden, Roger ve Luffy bu şekilde değiller. İçten yanmalı motor gibi muazzam tutkuya sahipler. Luffy'nin amacı tutkusunu gerçekleştirmek, sonlandırmak değil. Onu yaşamak. Gerçek olup olmadığı bile umrunda değil. Belki de bomboş, aslında safsata olan bir şey uğruna bunca savaşı veriyor. Önemli değil ki onun için. O süreçte yaşadığı her an tutkusunu besliyor. Hiç duramıyor yerinde bile farkında mısınız? Asla.

Hatırlayın, bir manga sayısında can sıkıntısından Robin'in okuduğu kitabı merak etmiş ve hakkında sorular sormaya başlamıştı. Tüm tayfa şoktaydı. "Sonrasında ada göründü!" sesiyle doğrudan dışarıya fırlamıştı. Duramıyor abi adam yerinde.
Manga sayısında demeyeydin iyiydi. O sahne sadece animede var çünkü, filler oralar.
 
Son sayfada şöyle bir detay var bence;

Roger ve tayfası bazı konularda farklı düşüncelere sahip oldular. Örneğin Oden'in tayfaya alınışında Roger ok verirken tüm tayfa Oden'e karşı bir duruş sergilemişti. Ancak son sayfada, One Piece'in tamamlanması için gereken yılı gösteriyor ve Roger'In bu kadar zamanı olmaması ile alakalı olsaydı bu duruma sanırım sadece Roger gülerdi ve tayfa ufak bir donukluk yaşayabilirdi. "Wtf" gibi.

Gördüğümüz kadarı ile tayfa da Roger ile aynı doğrultuda düşünüyor ve kahkahaları basıyorlar. Roger'ın mizacı gerçekten sürekli pozitif ve çevresine enerji yayıyor gibi. Joy Boy ile aynı çağda yaşamak istemesi onun gerçekten komik bir durumu bu kadar dramatize edebilmesinde yatıyor. Diğer bir deyiş ile Joy Boy bunu tamamen eğlencesine yapmıştır.

We had learned about everything in the world.

We learned about the "void century".
We learned about the "meaning of the D. name".
We learned about the "ancient weapons".

But do you want to know what Gol D. Roger, king of the pirates, did when the treasure he sought was placed in front of his very eyes?

HE LAUGHED.

İnanılmaz bir akış var son sayfada. Çizimlerdeki detay, anlatımdaki yalınlığın, gururun ve kasvetin bir arada verilmesi.

Roger...

Gücün, azmin, çalışmanın ve hiç yılmamanın vücut bulmuş hali. Defalarca kez açılmış denize. Tanımadığı, bırak tanımamayı, yakınlık ilişkisi kurmadığı önemli insan yokmuş gibi adeta. Ne uğruna mı yapıyor?

TUTKU!

Dünya'da bazı insanlar vardır, tutkuları o kadar fazladır ki dışarı taşar, beyni ve kalbi artık kontrol edemeyeceği seviyeye gelir, böylece tutkuya göre en iyi şekilde hareket eylemini gerçekleştirir. Böyle insanları biz gerçek hayatta da tanıyoruz;

Atatürk, M. Jordan, Bryant, LeBron, Schumacher, Senna, Federer, Marquez, Phelps, Bach, Mozart, Mimar Sinan, Piri Reis, Bolt, Muhammed Ali vb...

Bu kişileri biz yaptıkları ile ünlendiklerini biliyoruz ancak içlerindeki bu taşan tutku ile her ne yaparlarsa yapsınlar yine de bir şekilde onları bilecektik veya bilmesek dahi yaptıkları işlerde en iyisi olacaklardır. Federer'in balık tutmaya karşı bir tutkusu olsaydı muhtemelen bilmesek bile dünyadaki sayılı balıkçılardan olacaktı. Veya Mimar Sinan; tutkusu bir cam şişe tasarlamak olsaydı muhtemelen dünyadaki en iyi cam şişeleri de tasarlayabilirdi. Konu becerileri değil, elbette o da önemli ancak esas konu tutku. Ne kadar başarısız olduğu, onu yapamadığında ne kadar üzüleceği onlar için önemli olmuyor o noktada. Tutkusu için yapıyor ve her saniyesinden keyif alıyor, kaybettiğinde de... Yapmaya devam ettikçe, daha iyi olduğunu fark ettiğinde tutkusu dinmektense daha da büyüyor çünkü yaptığı her ne ise daha da iyi oluyor ve sonunun olmadığını fark ediyor.

Kısacası One Piece'e geri dönersem, Roger'ın her şeyi duyabilmesi ondaki amansız tutkuyu gösteriyor. Oden'in de ona benzer bir özelliğinin olması onun da amansız bir tutkuya sahip olduğunu gösteriyor. Ray-san'ı dikkate alın. Roger'In sağ kolu ancak bir tutkuya sahip değil. İlk tanıştıklarındaki Roger'ın heyecanı karşısında nasıl da gamsız vari oturuyordu öylece. Sonrasında Roger'daki tutkuya kapıldı ve ona hizmet etmeye başladı. Oden, Roger ve Luffy bu şekilde değiller. İçten yanmalı motor gibi muazzam tutkuya sahipler. Luffy'nin amacı tutkusunu gerçekleştirmek, sonlandırmak değil. Onu yaşamak. Gerçek olup olmadığı bile umrunda değil. Belki de bomboş, aslında safsata olan bir şey uğruna bunca savaşı veriyor. Önemli değil ki onun için. O süreçte yaşadığı her an tutkusunu besliyor. Hiç duramıyor yerinde bile farkında mısınız? Asla.

Hatırlayın, bir manga sayısında can sıkıntısından Robin'in okuduğu kitabı merak etmiş ve hakkında sorular sormaya başlamıştı. Tüm tayfa şoktaydı. "Sonrasında ada göründü!" sesiyle doğrudan dışarıya fırlamıştı. Duramıyor abi adam yerinde.
böyle önemli bi mesaja çok uzun zamandır rastlamamıştım forumda, sürekli küçük çocuklar gibi bu bunu döver bu bunu döver benim babam senin babandan güçlü muhabbetlerinden ,
insanı insan yapan en önemli değerlerden bazıları hayal, tutku gibi şeylerdir.
Büyük bir alimin meşhur sözü '' İnsanın kiymetini tayin eden , mahiyetidir. Mahiyetin değeri ise himmeti nisbetindedir. Himmeti ise hedef ittihaz ettiği maksadın derece-i ehemmiyetine bakar.''
 
Tamamdır sağol :good: Fazla ayrıntılı bölüm çıkınca bazı şeyler gözden kaçıyor. Bu arada Roger'ın BM'nin poneglyph'ini çaldığı zaman günümüz zamanından 39 yıl öncesine tekabül ediyor. Yani Rocks'ın inişinden 1 yıl sonra. BM ne çabuk kendi tayfasını kurmuş da adasına yerleşmiş de poneglyph ele geçirmiş :bilmem:
BMnin ponesini bu bölüm alıyor yahu ne 39 yılı, Rockstan sonra 13 yıl geçti 1 yıl değil. :)
 
Manga sayısında demeyeydin iyiydi. O sahne sadece animede var çünkü, filler oralar.
Bilgilendirme için çok teşekkür ederim. Düzelttim.

böyle önemli bi mesaja çok uzun zamandır rastlamamıştım forumda, sürekli küçük çocuklar gibi bu bunu döver bu bunu döver benim babam senin babandan güçlü muhabbetlerinden ,
insanı insan yapan en önemli değerlerden bazıları hayal, tutku gibi şeylerdir.
Büyük bir alimin meşhur sözü '' İnsanın kiymetini tayin eden , mahiyetidir. Mahiyetin değeri ise himmeti nisbetindedir. Himmeti ise hedef ittihaz ettiği maksadın derece-i ehemmiyetine bakar.''
Yorumun ve katkın için çok teşekkür ederim.

Sözü çok beğendim. Söz içerisinde Roger'ı konumlandırdığımızda cuk oturuyor. Tutkusunun ne kadar önemli olduğu, onu ne denli istediği, onun için ne yaptığı ve nasıl hareket ettiği. Kesinlikle nadir bir karakter. Korsanlar kralı olmadan ölseydi bile bir an dahi üzüleceğini düşünmüyorum.
 
Son düzenleme:
Son sayfada şöyle bir detay var bence;

Roger ve tayfası bazı konularda farklı düşüncelere sahip oldular. Örneğin Oden'in tayfaya alınışında Roger ok verirken tüm tayfa Oden'e karşı bir duruş sergilemişti. Ancak son sayfada, One Piece'in tamamlanması için gereken yılı gösteriyor ve Roger'In bu kadar zamanı olmaması ile alakalı olsaydı bu duruma sanırım sadece Roger gülerdi ve tayfa ufak bir donukluk yaşayabilirdi. "Wtf" gibi.

Gördüğümüz kadarı ile tayfa da Roger ile aynı doğrultuda düşünüyor ve kahkahaları basıyorlar. Roger'ın mizacı gerçekten sürekli pozitif ve çevresine enerji yayıyor gibi. Joy Boy ile aynı çağda yaşamak istemesi onun gerçekten komik bir durumu bu kadar dramatize edebilmesinde yatıyor. Diğer bir deyiş ile Joy Boy bunu tamamen eğlencesine yapmıştır.

We had learned about everything in the world.

We learned about the "void century".
We learned about the "meaning of the D. name".
We learned about the "ancient weapons".

But do you want to know what Gol D. Roger, king of the pirates, did when the treasure he sought was placed in front of his very eyes?

HE LAUGHED.

İnanılmaz bir akış var son sayfada. Çizimlerdeki detay, anlatımdaki yalınlığın, gururun ve kasvetin bir arada verilmesi.

Roger...

Gücün, azmin, çalışmanın ve hiç yılmamanın vücut bulmuş hali. Defalarca kez açılmış denize. Tanımadığı, bırak tanımamayı, yakınlık ilişkisi kurmadığı önemli insan yokmuş gibi adeta. Ne uğruna mı yapıyor?

TUTKU!

Dünya'da bazı insanlar vardır, tutkuları o kadar fazladır ki dışarı taşar, beyni ve kalbi artık kontrol edemeyeceği seviyeye gelir, böylece tutkuya göre en iyi şekilde hareket eylemini gerçekleştirir. Böyle insanları biz gerçek hayatta da tanıyoruz;

Atatürk, M. Jordan, Bryant, LeBron, Schumacher, Senna, Federer, Marquez, Phelps, Bach, Mozart, Mimar Sinan, Piri Reis, Bolt, Muhammed Ali vb...

Bu kişileri biz yaptıkları ile ünlendiklerini biliyoruz ancak içlerindeki bu taşan tutku ile her ne yaparlarsa yapsınlar yine de bir şekilde onları bilecektik veya bilmesek dahi yaptıkları işlerde en iyisi olacaklardır. Federer'in balık tutmaya karşı bir tutkusu olsaydı muhtemelen bilmesek bile dünyadaki sayılı balıkçılardan olacaktı. Veya Mimar Sinan; tutkusu bir cam şişe tasarlamak olsaydı muhtemelen dünyadaki en iyi cam şişeleri de tasarlayabilirdi. Konu becerileri değil, elbette o da önemli ancak esas konu tutku. Ne kadar başarısız olduğu, onu yapamadığında ne kadar üzüleceği onlar için önemli olmuyor o noktada. Tutkusu için yapıyor ve her saniyesinden keyif alıyor, kaybettiğinde de... Yapmaya devam ettikçe, daha iyi olduğunu fark ettiğinde tutkusu dinmektense daha da büyüyor çünkü yaptığı her ne ise daha da iyi oluyor ve sonunun olmadığını fark ediyor.

Kısacası One Piece'e geri dönersem, Roger'ın her şeyi duyabilmesi ondaki amansız tutkuyu gösteriyor. Oden'in de ona benzer bir özelliğinin olması onun da amansız bir tutkuya sahip olduğunu gösteriyor. Ray-san'ı dikkate alın. Roger'In sağ kolu ancak bir tutkuya sahip değil. İlk tanıştıklarındaki Roger'ın heyecanı karşısında nasıl da gamsız vari oturuyordu öylece. Sonrasında Roger'daki tutkuya kapıldı ve ona hizmet etmeye başladı. Oden, Roger ve Luffy bu şekilde değiller. İçten yanmalı motor gibi muazzam tutkuya sahipler. Luffy'nin amacı tutkusunu gerçekleştirmek, sonlandırmak değil. Onu yaşamak. Gerçek olup olmadığı bile umrunda değil. Belki de bomboş, aslında safsata olan bir şey uğruna bunca savaşı veriyor. Önemli değil ki onun için. O süreçte yaşadığı her an tutkusunu besliyor. Hiç duramıyor yerinde bile farkında mısınız? Asla.

Hatırlayın, bir anime (düzeltildi.) sayısında can sıkıntısından Robin'in okuduğu kitabı merak etmiş ve hakkında sorular sormaya başlamıştı. Tüm tayfa şoktaydı. "Sonrasında ada göründü!" sesiyle doğrudan dışarıya fırlamıştı. Duramıyor abi adam yerinde.
Çok değerli bir yorum daha sık yorum yapın kalite katıyor foruma böyle yorumlar.
 
BMnin ponesini bu bölüm alıyor yahu ne 39 yılı, Rockstan sonra 13 yıl geçti 1 yıl değil. :)
Şurada Roger 13 sene öncesinde ele geçirdiği kitabeden bahsediyor.
Bu bölümün sonlarında Oden ile olan ilk yolculuklarına Gökyüzü adası ile başlıyorlar. Oradaki kitabe yol kitabesi değil, Poseidon hakkında bilgi veren kitabe.

Sonraki bölümün ilk sayfalarında Gökyüzü Adası'ndan sonra direkt Water Seven'a geçiyorlar.
Bu sayfa içerisinde de Koca Ana'dan kopyaladıkları kitabeden bahsediyor, bir önceki sayıda bahsedilen 13 sene önce ele geçirilen kitabe... Oden ile birlikte Koca Ana'nın mekanına gitmedikleri net, adım adım nerelere gittiklerini gösteriyor çünkü.
BAA => Wano => Zou => Laugh Tale
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 10)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık