Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[İnceleme] One Piece ve Çizgi Roman Anlatıcılığı

aslında biraz soğumuştum 9 kının düşüşünden sonraki etkiye, oda çatıya çıkan yolda yine minklerin harap halini göstererek biraz o mücadeleyi hatırlatma çabasına girse de bence 9 kının yaşadığı yıkımı tam hissettiremedi. belki de benim beklentim farklıydı, ben biraz daha dramatik, son anda gelme, ölümden kurtarma gibi bekliyordum belki de :S buna son vermem lazım galiba.

analizin çok güzel olmuş. kalitesiyle ilgili galiba, bölümü okurken kontrastı fazla gelmişti ama okuması sağolsun oda basitleştirmiş. öylesine okurken luffynin çatıya açılan kapıyı kırmasını kaçırıyordum mesela ama senin de gösterdiğin gibi luffyi yan paneldeki kapıya doğru baktırması o panele düzgünce bakmamı sağladı.

ayrıca luffy ve kinemon sahnesindeki arka planı çizmemesi de güzeldi, gerçi bi anda çok hızlı bi odaklanma oldu ama olsun. tabi sonra biraz sahneyi sindirince aslında bunun pimi çekilmiş bi bomba olduğunu anlıyorsun, bi anlık luffynin içine dönmesi ve geçmişi hatırlayıp kaidouya yumruğu gömçürmesi ile patlıyor. sonrasında yine senin dediğin gibi o şaşkınlık :d yonkounun sarsılma panelleri cidden hoştu :d

edit: bu arada x güzel olmuş, y hoştu, z iyiymiş yea gibi şeyler söylerken öylesine söylemiyorum. sadece üşendiğim için açıklamasını yazmak zor geliyor :d yoksa mesela o sarsılma olarak bahsettiğin panelin neden benim için hoş olduğunu üç beş paragraf açıklarım ama o zaman biraz şartlanmaya başlıyor, her şeyi açıklama hissiyatını seyrelttim :d zaten anlaşılmak kaygısını iplemediğim için ya ne olacağıdı :d
 
Son düzenleme:
aslında biraz soğumuştum 9 kının düşüşünden sonraki etkiye, oda çatıya çıkan yolda yine minklerin harap halini göstererek biraz o mücadeleyi hatırlatma çabasına girse de bence 9 kının yaşadığı yıkımı tam hissettiremedi. belki de benim beklentim farklıydı, ben biraz daha dramatik, son anda gelme, ölümden kurtarma gibi bekliyordum belki de :S buna son vermem lazım galiba.

analizin çok güzel olmuş. kalitesiyle ilgili galiba, bölümü okurken kontrastı fazla gelmişti ama okuması sağolsun oda basitleştirmiş. öylesine okurken luffynin çatıya açılan kapıyı kırmasını kaçırıyordum mesela ama senin de gösterdiğin gibi luffyi yan paneldeki kapıya doğru baktırması o panele düzgünce bakmamı sağladı.

ayrıca luffy ve kinemon sahnesindeki arka planı çizmemesi de güzeldi, gerçi bi anda çok hızlı bi odaklanma oldu ama olsun. tabi sonra biraz sahneyi sindirince aslında bunun pimi çekilmiş bi bomba olduğunu anlıyorsun, bi anlık luffynin içine dönmesi ve geçmişi hatırlayıp kaidouya yumruğu gömçürmesi ile patlıyor. sonrasında yine senin dediğin gibi o şaşkınlık :d yonkounun sarsılma panelleri cidden hoştu :d
Vakit ayırıp paylaşımlarımı hem okuyorsun hem de kendi yorumunu ekliyorsun, çok teşekkürler bunun için :D Geçen sayıda ben de kınların bu şekilde kenara alınmasından rahatsız olduğumu belirtmiştim. İlgili kısmı şu:
Sayıda hoşuma gitmeyen bir diğer nokta da kınların yenildiğini bu kadar duygusuzca öğrenmemiz oldu. 1000. sayıya girerken, belki de bir Rocks flashback'i öncesi "One Piece" name drop'u yapmak amacıyla son sayfada Linlin ve Kaido'yu yan yana getirip muhabbet ettirmiş. Kaido, kınları çoktan yenmiş, bir de üstüne o dövüşün hem psikolojik hem de fiziksel ağırlığını da üzerinden atmış gibi görünüyor. Burada Oda, kafasındaki kurguyu ideal bir şekilde yansıtamamış gibi geldi. 999. sayının sonuna bu sahneyi yetiştirmek adına kınların kaybettiğini gördüğümüz duygusal bir sahneyi atlamışız gibi görünüyor. Ya da onlar da bir yerde yaralarını sarıp tekrar harekete geçmeyi bekliyorlar, bakalım.
Dediğim gibi geçen sayıda o name-drop'u yapmak için Kaido-Big Mom sahnesi ekleyince kınların yenildiğini çok anticlimactic bir şekilde öğrenmiş olduk. O yüzden bu sayı için de bu konuya ilişkin pek bir beklentim yoktu, zaten çok özenli bir sahne de hazırlamamış onlar için.

Kontrasttan kastın Kaido ve Big Mom'ı bu sayıda fazla basitleştirip aşılması gereken engeller olarak kullanmasıysa onu ben de hissettim ama sayının en başındaki Ace flashback'inden itibaren Luffy'nin o sözleri söylemesi için ilerleyen bir anlatı var. Burada da Kaido'yla Big Mom'a Luffy'nin hayallerine gülen basit varlıklar olma misyonu biniyor. O yüzden çok da takılmadım.
 
Vakit ayırıp paylaşımlarımı hem okuyorsun hem de kendi yorumunu ekliyorsun, çok teşekkürler bunun için :D Geçen sayıda ben de kınların bu şekilde kenara alınmasından rahatsız olduğumu belirtmiştim. İlgili kısmı şu:

Sayıda hoşuma gitmeyen bir diğer nokta da kınların yenildiğini bu kadar duygusuzca öğrenmemiz oldu. 1000. sayıya girerken, belki de bir Rocks flashback'i öncesi "One Piece" name drop'u yapmak amacıyla son sayfada Linlin ve Kaido'yu yan yana getirip muhabbet ettirmiş. Kaido, kınları çoktan yenmiş, bir de üstüne o dövüşün hem psikolojik hem de fiziksel ağırlığını da üzerinden atmış gibi görünüyor. Burada Oda, kafasındaki kurguyu ideal bir şekilde yansıtamamış gibi geldi. 999. sayının sonuna bu sahneyi yetiştirmek adına kınların kaybettiğini gördüğümüz duygusal bir sahneyi atlamışız gibi görünüyor. Ya da onlar da bir yerde yaralarını sarıp tekrar harekete geçmeyi bekliyorlar, bakalım.

Dediğim gibi geçen sayıda o name-drop'u yapmak için Kaido-Big Mom sahnesi ekleyince kınların yenildiğini çok anticlimactic bir şekilde öğrenmiş olduk. O yüzden bu sayı için de bu konuya ilişkin pek bir beklentim yoktu, zaten çok özenli bir sahne de hazırlamamış onlar için.

Kontrasttan kastın Kaido ve Big Mom'ı bu sayıda fazla basitleştirip aşılması gereken engeller olarak kullanmasıysa onu ben de hissettim ama sayının en başındaki Ace flashback'inden itibaren Luffy'nin o sözleri söylemesi için ilerleyen bir anlatı var. Burada da Kaido'yla Big Mom'a Luffy'nin hayallerine gülen basit varlıklar olma misyonu biniyor. O yüzden çok da takılmadım.
:d geçen sayı hakkında yorumunu okumamıştım, şimdi gidip baktım cidden öyleymiş. şuna aynen katılıyorum bu bölümü okuduktan sonra "999. sayının sonuna bu sahneyi yetiştirmek adına kınların kaybettiğini gördüğümüz duygusal bir sahneyi atlamışız gibi görünüyor."

izlenimin kuvvetli :d ağzımda söyleyecek laf kalsın diye kaidou ve linlinin hakkında konuşmak istememiştim :d fakat klasik op düşman-kahraman dövüş planı bu. düşmanla diyaloğa girip tiyatro sahnesiymiş gibi takılmaları hele :d wanoda perde perde işlenirken bence yerinde gibi. biraz beklentiyle ilgili, daha derin ve farklı olmalarını bekliyoruz ama linlin ve kaidou ilk gösterildikleri andan sonra, kare sayıları artıkça zaten böyle oldukları belirginleştirilmişti, çerçeveletilmişti. yani linlin ilk çıktığında aşırı acımsız, kendi adamını yiyen bi cadı diye düşünüyorduk. fakat sakar, işleri aksi giden bi cadı olduğunu pek düşünmemiştik. üstelik bu başına gelenler sadece ana karakterlerle uğraşırken de gerçekleşmiyor, genel bi şanssızlığı var çocukluğundan beri, belki de karma :d

neyse keza kaidou da öyle, daha ilk zamanlar marineford basacak kadar kalın kafalı olduğunu biliyorduk. 10k metreden atlaması başta havalı gelse de, intihar ediyor gibi düşünsek de aslında apoo dan net haber alıp nova ittifakını basması mesela :d gayet kaba saba bi herif, işlerini hep şiddet ile halleden, üstünlük kurmaya çalışan çok da derin olmayan bi karakter şimdilik. şu an olmasa da derinlik katacak doneleri var görüyorum fakat şu an sadece engeller. bağlantıları kuvvetli, tesir güçleri olan, biraz da geçmişte önemli kişilerle, önemli bilgilere erişmiş engeller. karakterleri değil bağlantıları derin sadece. bence tabi, aksini söyleyen vardır elbet. belki bugün benim karakterleri gömesim var :dd ehem neyse gevezelik etmiyim :d
 
1001. sayıya ilişkin notlarımı aşağıdaki mesajdan okuyabilirsiniz:
Sayıyla ilgili hayal kırıklığımı biraz attım ve birkaç not paylaşmaya karar verdim.

Öncelikle bu analizde ne yapıyorum, neden yapıyorum daha iyi anlamak için şu başlığı inceleyebilirsiniz:

İlk olarak aşağıdaki sayfaya değineceğim.
Bu sayfada bir önceki sayıdaki darbenin etkisiyle Luffy, güçlü bir figür, Kaido ise afallamış ve sinsi bir figür olarak resmedilmiş. Sayfa yapısı da yine bununla ilgili olan Kaido'nun iç monologuyla uyumlu durumda. Luffy, low-angle shot bakışıyla çizilmiş. Yani açı, tam karşı hizada değil, biraz daha aşağıdan karaktere yönleniyor. Bu da filmlerden alışık olduğumuz üzere karakteri heybetli göstermek için kullanılan bir yöntem. Kaido ise hem yukarıda hem de aşağıda son derece dar paneller içinde gözüküyor, öyle ki hiçbirinde suratının tamamı dahi sığmamış. Bu da gelecek olan saldırısı için sinsi bir hava yaratıyor.

Bu sayfada Kaido'nun kapladığı alana dikkat çekmek istedim. Kendisi, çizimlerin diğer panellere taştığı bir feature panel şeklinde çizilmese de buna yakın bir etki yakalamak adına içinde bulunduğu orta panel onun yer aldığı kenarlara doğru genişletilmiş.

Bu sayfanın en altında ise Zoro'nun saldırısını hazırlamak için bir nevi zamanla yarışmasını görüyoruz. Fazla vakti yok ve zamanının daraldığını hissettirmek adına içinde olduğu paneller sayfanın sonuna doğru daralıyor ve nihayet saldırısını hazırladığında bir sonraki sayfa için duruşunu alıyor.

Ayrıca bu sayıda Luffy iki kez tam dengesini toparlayamamışken saldırı yiyor. Luffy'nin dengesiz bir pozisyonda yakalanması panellerin çerçevelerine de yansımış. Her ikisi de yamuk şekilde.

Bu sayfada Oda'nın alışılageldik bakış yönleriyle bir çizimi işaret etme tekniğinin iki uygulamasını görüyoruz. Luffy'yi ikinci çizişinde sayfadaki yerinden fazla hareket ettirmemiş ve bakışları yine üst panelde olan olaya yönelmiş durumda. Big Mom da panik halinde yan paneldeki Prometheus'a bakıyor.

Okuduğunuz için teşekkürler :)
 
1003. sayıya ait notlarımı aşağıdaki mesajdan okuyabilirsiniz:
Sayının Teknik Analizi

Öncelikle bu analizde ne yapıyorum, neden yapıyorum daha iyi anlamak için şu başlığı inceleyebilirsiniz:

Üç sayıdır neredeyse tümüyle dövüş içeren sayılar okuyoruz. Bu sayıda CP-0 ile beraber bir Onigashima turu atmış gibi görünsek de adanın diğer noktaları mikrofon tutulmadan bir iki kareyle geçildi. Sadece çatıdaki dövüş gerçekleşirken diğer sahnelerde de biz görmesek de zamanın paralel bir biçimde ilerlediği ve bir şeylerin olmaya devam ettiği verilmiş oldu.

Bu sayıyla ilgili sekiz notum olacak.

Sayımız yukarıdaki paneller dizisiyle açılıyor. Oda genellikle sayıları, establishing shot, yani sahnenin mekansal bir tanımını yapan uzak açılı panellerle açmayı tercih eden bir sanatçı. Bu sayıdaki tercihiyle ise sahnenin modunu Luffy'nin Kaido'ya saldırdığı bir dizi panelle belirliyor. Burada aslında geniş açılı bir panel olmasa da sahnenin duygusal kurulumu söz konusu. Bu panellerin her birinin ses efektleri kendi çerçeveleriyle sınırlandırılmış durumda ve hiçbirinde bir konuşma balonu yok. Yani tempolu bir aksiyondan ziyade kesintili bir panel takibinin olması amaçlanmış. Panelden panele geçiş kategorileri üzerinden ifade edecek olursak eylemden eyleme (action-to-action) değil de görünümden görünüme (aspect-to-aspect) bir akışın olduğunu söyleyebiliriz.

Burada Oda'nın sıkça başvurduğu balon içine ufak resim sıkıştırma tekniğinin bir örneğini görüyoruz. Bunları yapmasındaki temel niyet elbette kimin konuştuğu konusunda kafa karışıklığı olabilecek durumları önlemek. Burada da Kid ve Law'u bu şekilde yerleştirmiş ama bunu yaparken bir de üstüne ikisinin yargılayıcı tavırlarıyla Luffy'yi iki yandan sıkıştırmalarını istemiş.

Burayı Oda'nın çok kullanmadığı bir aksiyon kurgusu olduğu için aldım. Benim de çok hoşuma gitti. Oda genelde bir karakter önemli bir saldırı çıkartırken bunu hazırladığı ve vuruşunu gerçekleştirdiği ardışık panellerde aksiyonun doğal hissettirecek bir devamlılığa sahip olmasına izin vermiyor. Hatta genelde saldırının hazırlandığı panel sayfanın sonunda yer alıyor ve vuruş bir sonraki sayfada gerçekleşiyor. Buradaysa Big Mom'ın yukarıdan aşağıya inen saldırısını doğal hissettiren bir hareket akışıyla vermiş, pek de güzel olmuş. Keşke bunlardan daha fazla görsek.

Bu sahnedeyse iyi bir zoom hissiyatı yaratıldığını düşünüyorum. Aksiyon çizgileri yardımıyla Kaido'ya doğru yaklaşan bir odak var ve Kaido'nun bir anda kafasını çevirmesiyle haddimizden fazla yaklaştığımızı hissediyoruz.

Burada Kaido'nun "Dragon Twister" saldırısını göstermek için dikey bir panel tercih edilmesi hoşuma gitti. Çünkü göklerden yere uzanan devasa hortumların heybeti bu şekilde daha iyi yansımış, Kid ve Killer bu muazzam güce karşı koyamıyorlar.

Bu panelin aşağı doğru genişlemesi de çizimin derinliğini daha iyi yansıtmış. Öne fırlayan Zoro, arkada kalan Kaido'dan daha geniş bir çerçeveye sahip.

Burası da çatıdaki savaşa birkaç sayfalığına bile olsa veda ettiğimiz kısım. Sahne değişmeden önce, aşağıdaki panellerin yine ilk maddede belirttiğim sayıyı açanlara benzer bir yapıya büründüklerini fark edebilirsiniz. Diyalog içermeyen aksiyonlar. Yani "bu epik dövüş de işte böyle sürüp gidiyor" diyebileceğimi şekilde çatıdaki sahnenin modu bir kez daha belirleniyor. Mesela bunun aksine bir konuşma balonuyla, belki bir soruyla bitse sahneye geri döndüğümüzde tam da bıraktığımız noktadan devam etmesini bekleyebilirdik. Ama bu öyle hemen çözüme kavuşacak bir savaş değil, her anı bize yansımasa da dolu dolu devam ediyor. Birkaç sayfa sonra çatıya geri döndüğümüzde beklediğimiz gibi bir şeylerin daha yaşandığını görüyoruz ve Kaido'nun hibrit formuna geçtiğini öğreniyoruz.

Son maddeyi de bu sayfaya ayırmaya karar verdim. Dediğim gibi Onigashima'nın diğer noktalarına mikrofon tutulmuyor, hatta çizimlerin üstünde ses efektleri dahi yok. Bunun yerine bu sahnelerin üzerine yerleştirilmiş bir anlatım var, bu sebeple balonlar da panellerin üzerine binmiş durumda. Ayrıca sayfada aralarındaki karşılıklı çatışmayı net olarak gördüğümüz yalnızca Franky ve Sasaki ikilisi var. Bu da diğer eşleşmelerin henüz kesin olarak tanımlanmadığına işaret ediyor olabilir.

Okuduğunuz için teşekkürler :)
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık