Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Tower of God

Ha Jinsung'u Kurtarma Operasyonu Nasıl Sonuçlanır?


  • Kullanılan toplam oy
    116
Rak mı? Siz lanet kaplumbağalar Rak'ın adını ağzınıza alırken üç kez düşünün. Onun tam adı Rak Wraithraiser! ismi bile cool adamın yeah.
 
Seride hemen hemen güncelim. 6-7 bölüm kaldı. Ama güncelin son 5 bölümü türkçe olarak yok sanırım? Neyse 2 haftalık banım bitince güncele gelmeyi bekleyemeden görüşlerimi yazayım dedim.

Ben çok güzel buldum. :) Serinin kendini okutturuyor. Öyle çerezlik de değil forum kurulsa yeridir. Geniş evreni ile One Piece ile yarışabilecek tek seri sanırım benim okuduklarım içinde. Üstelik 134 kat tırmanılmış Zahard tarafından ve bizimkiler 52'de henüz. Yol var bayağı yani.

Önce sevdiğim karakterlerden bahsedeyim. En başta Rak Wraithraiser geliyor tabii. Bu tarz karakterleri sevmişimdir zaten hep ama Rak nedense bir başka. Ona Timsah dendiğinde ben üzülüyorum, o dereceye vardı sevgim. :S Bir kere arkadaşlarına çok değer veriyor ve bu konudaki gözü karalığı ve hatta dikkatsizliği hoşuma gidiyor. Herkese kaplumbağa demesine, Koon ile arasındaki kavgalara hastayım. Ama Koon çok üzerine gidiyor o ayrı. :( Egoda çok yakışıyor. :D Sürekli kendini lider ve Baam'ı av olarak görmesi, gizli katta kendisini çok güçlü görmesinden dolayı aşırı güçlü bir yeminli düşmanı olması yine beni bağlamıştır bu tims.. yani Rak Wraithraiser'a. :D Seride de en çok kendisinin güçlenmesini istiyorum. Koon Eduan'dan öğrendiğimize göre kendisi bir türün son üyesi olabilir. Türünü keşfetmesi ona power up kazandırabilir ama sanırım yakın bir gelecekte olacak gibi değil.

Diğer favorim Rak kadar olmasa da Ship Leesoo. Nedeni ise sıradan olması. :D Anak ve Hatsu ile ilk kez takım olduğunda 2 kat bile tırmanamayacak birisi gibiydi. Hatta bir tane karakter ile Lero Ro'nun testini zar zor geçebilmişti. O an bu görüşüm pekişmişti ama diğer karakter ortalarda gözükmezken kendisi kuleyi tırmanıyor ve kendi ekibinin lideri. Sıradanlığından kastım şu evet zeki ama Koon gibi değil. Pek yakışıklı değil ve ezik olmasa da çok da güçlü değil. Her şeyiyle ortalama bir karakter. Sanırım benim için empati yapması kolay birisi. :D

Androssi de sevdiklerimden. Baam favori karakterim olmasa da Baam ile shipliyorum yine de. Ama ne yazık ki arkadaşlarından başka bir şey düşünmeyen aşk öküzü tipik ana karakter kurbanı olacak. :D

Koon ise nötr olduğum bir karakter. Zeki, güçlü ve önemli bir karakter ama sırf bu özellikleri yüzünden çok sevemiyorum galiba. Aşırı mükemmel. xd

Baam'a gelirsek, Baam bence bir ana karakter olarak serinin kalitesinin altında bir karakter. Mağara gibi bir yerde Rachel adlı kızdan başka birisini tanımadan yaşamış sonra onun ardından kuleye tırmanmış. Bu çok hoş bir hikaye aslında. Ama Baam devamını getirebilmiş değil. Arkadaşlarımı kurtaracağım demek, bir karakteri takip edip onunla konuşmak istemek hemen her ana karakterde olan bir şey. Yine kaçmamak da buna dahil. Ama Baam bu gibi zorlu durumlarda "Potansiyel" denen naneye diğer ana karakterlere oranla daha çok başvuruyor. Onun gideceği yolu çoktan tamamlamış isimlere karşı gelip bir şekilde sıyrılma durumları hatta etkilemesi bir süre sonra merakınızı köreltiyor. Bu durumlar Luffy'nin Aokiji ile ilk karşılaşmasında ona yara vermesi gibi bir şey. Bizim tayfa bu konuda eleştirilir ancak onlar dahi bu kadar boyundan büyük işe kalkışmamıştır herhalde. Abarttım mı lan? :D

Gelelim benim gibi çok insanın nefreni kazanmış Rachel'a. :( Siu'dan en büyük beklentim serinin sonunda aslında Rachel çok iyiydi şu yüzden bunları yaptı aslında melek gibiydi geyiklerine hiç girmemesi. Normalde bu tarz şaşırtmaca denemelerine "Haa öyle miymiş?" der geçerim ama bu sefer kabullenemem. :(

Rachel vüdunun zayıf, yüzünün çok da güzel olmamasının ona istediği hainliği yapabileceği hakkını verdiğini düşünen bir vasıfsızdır. Baam'ı kıskanmış, gerçek bir sevgi duymadan onunla vakit geçirmiştir. Baam onu artık görmek istemediğini söylediğinde sır vereceğinden bahsetmesi ise ego tatmininden başka bir şey değildir. Çünkü bu arkadaşın en büyük özelliği Baam gibi temiz kalpli ve güçlü birinden takip edilmek. Bu ona kendisini iyi hissettiriyor. Baam ile geçmişini çıkarsak bu arkadaştan tek kalan bizimkilerin bir macerasında bir katta karşılarına çıkıp ayar yiyen 5-10 bölümlük bir karakter olur.

Çok uzatmadan serinin artı ve eksilerine değineyim.

En büyük artısı size aksiyon ve geniş bir evren sunması. Bu kaliteli diyebileceğimiz çoğu serinin bile okuyucuya veremeyeceği bir şey. Bir sürü karakter var ve yazar bir bu kadar daha ortaya çıkarırmış gibi görünüyor. Öyle düşünmene neden oluyor en azından. xd

Çok karakter olması seriye sizi daha da bağlayacak karakter bulmanızı kolaylaştırıyor. Benim için önemli bir kriterdir bu.

Dövüşlerin sonu gelmiyor (Her bölüm bir aksiyon oluyor illa ki anlamında, yoksa dövüşler uzatıp okuyucuyu sıkmıyor.) Geçiş bölümü dahi olsa sıkmıyor sizi. Belki ben çok hızlı şekilde güncele geldiğim için böyledir orasını zaman gösterecek. :s

Eksilere geleyim. Ben genelde eksiler üzerinde durmayı daha çok seven biriyim.

Aksiyonu dövüşü bol olsa da belli olmazsa olmaz klişelere sahip olmasıyla dövüşler benim için daha az ilgi çekici hale geliyor. Artık çok tekrar ettiğinden midir nedir
"O çok güçlü"
"Yapma Baam bu seviyenle ona karşı koyamazsın."
"Ama X'i orada bırakamam."
"Sadece şunu yaparak bu kadar güçlü bir saldırı mı yaptı?"
"Bu herif tüylerimi ürpertiyor."
"Shinsoo'su muazzam."
gibi lafları duyunca otomatikman şevkim kaçıyor.

İkinci olarak Siu tabii ki bir yol üzerinde ve az çok ileride neler yazıp çizeceğini bilerek ilerliyordur ama seriyi okumaya başladığımdan beri şu his de var içimde. Sanki bazı şeyleri de son anlarda kararlaştırmış olduğunu düşünüyorum. Siu'nun beyninin içine giremediğim için kesindir diyemem ama şu tarz laflar seri boyunca bana böyle düşündürdü:

"Siz buraya geldiniz ama aslında X burada değil."
"Bu şey aslında bir savaş aleti."

Benim mi çok dikkatimi çekti yoksa seride "Aslında öyle değil böyle" tarzı şaşırtmalar çok mu kullanıldı?

3. eksi
Karakterler çok ve hepsi tasarım bakımından birbirinden ayrı olmasına rağmen kişilik bakımında o kadar çeşitli olmadığını hissediyorum. One Piece bence bu konuda bence çok daha başarılı. Her karakter ayrı bir renkte. Kötü ve gaddar bir karakterlerin bile aslında çok farklı karakterler olduğunu hissettiriyor insana.
Siu ise birkaç özellik belirlemiş ve onları karakterlerine dağıtmış gibi.

1-)Donuk, güçlü herkesin bu adam çok güçlü diye diye ön plana çıkardığı hayvanatlar. Varagarv, Kallavan, Kaiser, Ran, Anak, Hatsu, Jinsung Ha,
2-Özgüveni yerinde, dövüşürken sırıtan, seni kolayca ezerim, böyle de dövüş manyağıyım karakterleri. Beyaz, Yuri, Urek, Baylord Paul, Koon Maschenny Zahard, Koon Eduan
3-Birde yine özgüvenle gülen ama bu sefer gülüşü daha bir hilekarca olan, güçlü olsun olmasın başka yönleri de olan karakterler. Hansung Yu, Rachel, Yura Ha,
4-Sürekli bir şeyleri kaybetme ihtimali olup da kaybetmemeye çalışanlar. Baam, Ja Wangnan

Tabii ki bu tarz karakterler olabilir. (Belki de ben çok benzetiyorum.) Ama mesela One Piece'te Crocodile ile Doflamingo'nun ikisi de kötü, planlı, karizmatik, güçlü ve konuştuğu zaman boş yapmayan karakterlerdir ama yine de farklı hissettirirler.

Bu yukarıda bahsettiğim üçüncü eksi somut bir şeyden hissi bir şey. Bir karakter ilk ortaya çıktığında bakışlarından bile yukarıdaki herhangi bir sınıfa dahil oluyor.

Seriyi hızla okuduğum için böyle düşünüyor olabilirim belki ama ileride daha da oturur herhalde görüşlerim. Seri güzel ve tartışılmayı hak ediyor.

Bir Rak Wraithraiser hayranı.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 13)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık