Bu yasadan güç bulan vicdansızın biri yavru bir kedinin kafasını kesip atmış bizim okulun kampüsünde. Hayvan düşmanlığına devam.
Burada bahsettiği kampüste çok değil 4-5 yıl önce:
gece geç saate kadar kütüphanede çalışanlar kütüphaneden çıkıp kütüphanenin yakınındaki yurda geçerken çok korkuyorlardı. kütüphanenin önündeki köpek sürüsünden biri havlar da diğerleri de bana saldırır mı diye endişeleniyorlardı çünkü kütüphanenin yanında yatan 10-11 köpek oluyordu. Gündüz tatlı tatlı takılıyordu hayvanlar ama gece örgütlenip terör estiriyorlardı. korkan arkadaşlar da sesini çıkartamıyordu linç yer diye. vize ya da final dönemlerinde sabaha kadar çalışan gececiler, sabaha karşı birbirlerini göz ucuyla kontrol ederdi biri yurda gidiyorsa ben de çıkayım da yalnız dönmeyeyim diye :s
aynı kampüste, okulun diğer kampüslerinin aksine nadiren kedi görülüyordu çünkü köpekler ara ara spor olsun diye kedileri boğuyorlardı :s sadece benim 2 kere köpek tarafından boğulup kenara atılmış kedi görmüşlüğüm var.
favorim işe şu: milletin çantalarını ısıran, şemsiye görünce parçalayana kadar bırakmayan sorunlu bir köpek vardı. Hayvanın belli ki bir travması vardı ama o köpeği bile kampüsten çıkartamamıştı okul ortalık ayağa kalkmıştı almaya kalktıklarında. En sonunda öğrencilerden biri köpeği bildiğiniz kaçırmıştı. bir süre evinde baktıktan sonra ortalık yatışınca kampüse geri bırakmıştı :s hala orada bir yerlerde şemsiye görünce saldırıyor mudur bilmem. Galiba en son öğrencilere yalvara yakara köpeği terapiye almaya başarabilmişler. Sonrasında düzelmiş de olabilir.
