Bisiklet hırsızları ve Umberto D. tek başına yetiyor işte onları sevmemek zor biraz.Ama yine yeni gerçekçi güzel filmler de var bunlar dışında.Mesela şu Accattone filmi var Pasolini'nin.Çok ilginç bir yaşam hikayesi.Sonradan aklıma gelince mesaja ekledim ama geç kalmışım.Neorealizmo akımı sadece İtalyan yönetmenleri yetiştirmekle kalmayıp, tüm dünya sinemasını etkilediği için çok değerli. En sevdiklerimden.
Sinema Dünyası Sohbet, Haber ve Tartışma
- Konbuyu başlatan Solid Snake
- Başlangıç tarihi
Kamerayı sokağa çevirip, yaşamı tüm gerçekçiliği ile yansıtarak zaten sinemada devrim yarattılar. Cannes'da Altın Palmiye alan ilk yönetmenimiz Yılmaz Güney'in olgun dönem eserlerinde çok ciddi Neorealizmo etkisi görülür mesela. Daha sonraları Fransızlar birçok özelliğinden esin alarak Yeni Dalga'yı oluşturdular. Günümüzde İran Yeni Dalga bile bu akımın etkilerini taşıyor. Hatta biraz zorlarsak Almanlar'ın Dışavurumcu sineması da Italyanların gerçekçi sinemasına karşı duruş olarak çıkmış diyebiliriz. Kimisi sevdi, kimisi nefret etti, kimisi Düşmanlık sergiledi ama sonuç olarak sinemayı kesinlikle etkiledikleri Şüphe götürmez.
Pasolini, Yeni Gerçekçiliğinin en farklı yönetmeni. Bazı filmleri inanılmaz rahatsız edici. Ben genel olarak severim ama Haneke'nin dediği gibi, cehennemi sahneye taşıdığı filmleri de yok değil.
Yeni Dalga gerçekten güzel zihin açılıyor o filmleri izlerken.Dediğin gibi Yılmaz Güney etkilenmiş iyi de olmuş.İran sineması da çok etkilenmiş zaten.Keşke bizim sinemamız da o düzeyde olsa.Hep o tatta filmleri yeni gerçekçiliği hala sürdürüyorlar bir nevi.
Almanların o asıl dışavurumculuk dönemi çok eskide kalma.İkinci dünya savaşı öncelerine birinci dünya savaşı sonralarına gidiyor.Dr.Caligari muazzam mesela. Çok garip bir dil ve atmosfere sahip filmler çekmişler sonra o dönem kapanmış.Pasolinin Salo filmi çok şok edici yahu izleyince kendine gelemiyorsun bir süre.Adamı boşuna öldürmemişler onu anlıyorsun. :/
Güncel sinemamız pek iyi durumda değil. Ayrık olarak çok iyi yönetmenlerimiz var ancak belli bir ekol oluşturabilmiş değiliz maalesef. Bir ara Yeni Sinema akımı başlayacak oldu, tarihin gördüğü en sönük akımlardan birisiydi.
Pasolini normal değil. Haneke'nin kendi anlattığına göre Salo filmini izledikten sonra 1 hafta hasta yatmış. Izleyince hemen hemen aynı etkiyi bırakıyor herkeste. Marjinal bir hayat Yaşadı, marjinal bir şekilde de öldü ne yazık ki.
Komedi filmi çekmeyi bıraksalar birşeyler olacak aslında ama anca küfürlü komedi filmleri çekip duruyorlar...
Yeşilçam dönemi çok daha iyiymiş bence.
O dediğini duymuştum baya etkilendim diye yazıyordu hasta yatma kısmını da senden duyuyorum.İlgini çekerse şunları oku derim bir süre önce konuya yazmıştım.
Grom var misal filmde ama benim gibi şahin gözün yoksa arada gidiyor
Unknown
Öff nasıl canım çekiyor filmi.Grom var misal filmde ama benim gibi şahin gözün yoksa arada gidiyor
Dikkat ederim tahminen, ama saydıklarımın yeri farklı benim için. Okudum hepsini, güzel sözler var. Bogeey'in sözleri yine en iyiler.
Sinema ülkemizde %99 oranında para kazanma aracı, %1 oranında sanat. Sinema kültürü edinmek Dünya'daki diğer alt kültürlere oranla öğrenmesi en kolay olanı ancak Türkiye'de sinema kültürü sahibi pek insan yok. Arz-talep meselesi biraz. Seyirci Recep İvedik istiyor, sistem de onlara Recep İvedik veriyor. NBC, Kış Uykusu ile Palme dOr kazandığında Recep İvedik'le aynı dönemde vizyondaydı. Biz salonda 7 kişiydik, yan salonda millet utanmasa merdivende oturacaktı.
Film izleme sitelerinde Yorumları okumanı öneririm,Türk insanını o kadar güzel özetliyorlar ki... Bergman'a boş adam diyen mi dersin, NBC'ye Cannes'da torpil geçilmiş diyen mi dersin, Kurosawa aksiyondan anlamıyor diyen mi dersin... Kimse acaba ben bunları anlamayacak kadar aptal mıyım diye sormuyor. Herkes her şeyi bildiğine cahilce emin, Bergman'ın-Kurosawa'yı eleştirebilecek kapasiteyi kendisinde görecek kadar da küstah... Bu Yüzden kimse kendini geliştirmeye çalışmıyor, sinema da gelişmiyor.
Şimdi onların sebebi alışık olmamaktan kaynaklı tamamen.Tabii bazılarının da kafa yormak istememesinden.Günümüzdeki hollywood filmlerindeki standart sahnelere,senaryolara,klişelere alışınca haliyle diğerleri anlamsız geliyor insanlara.Biraz da izleyip geçeyim hızlıca aksın sonunda da güzel final olup herşey sonuca bağlansın istiyor insanlar.Onun dışındaki filmler doğal olarak sıkıcı ve anlamsız geliyor.Onun için ülke ve yönetmen sinemalarına açılıp vizyonu genişletmek gerek.Tabii yapım yılı olarakta.Eh bunu da kimse yapmıyor adama sorsan 2000 öncesi yada 90 öncesi filme eski diyip izlemez ama sinema çok geniş bir mecra sadece bunlardan ve hollywooddan ibaret değil.Okudum hepsini, güzel sözler var. Bogeey'in sözleri yine en iyiler.
Sinema ülkemizde %99 oranında para kazanma aracı, %1 oranında sanat. Sinema kültürü edinmek Dünya'daki diğer alt kültürlere oranla öğrenmesi en kolay olanı ancak Türkiye'de sinema kültürü sahibi pek insan yok. Arz-talep meselesi biraz. Seyirci Recep İvedik istiyor, sistem de onlara Recep İvedik veriyor. NBC, Kış Uykusu ile Palme dOr kazandığında Recep İvedik'le aynı dönemde vizyondaydı. Biz salonda 7 kişiydik, yan salonda millet utanmasa merdivende oturacaktı.
Film izleme sitelerinde Yorumları okumanı öneririm,Türk insanını o kadar güzel özetliyorlar ki... Bergman'a boş adam diyen mi dersin, NBC'ye Cannes'da torpil geçilmiş diyen mi dersin, Kurosawa aksiyondan anlamıyor diyen mi dersin... Kimse acaba ben bunları anlamayacak kadar aptal mıyım diye sormuyor. Herkes her şeyi bildiğine cahilce emin, Bergman'ın-Kurosawa'yı eleştirebilecek kapasiteyi kendisinde görecek kadar da küstah... Bu Yüzden kimse kendini geliştirmeye çalışmıyor, sinema da gelişmiyor.
Örneğin geçenlerde bu forumda dahi Psycho'ya sıkıcı film diyenler vardı. Şimdi "filmi izlerken sıkıldım" demekle, "çok sıkıcı bir film" demek Arasında büyük bir fark var. Birinci cümle her insanın kurma Hakkı bulunan ve gayet doğal bir düşünce belirtme durumu iken, ikinci cümlenin her Tarafından cahilce bir küstahlık akıyor. Toplumun en büyük sorunu bu işte, asla cahil olduğunu kabul etmeme ve kendi bilmediği şeyleri kötüleme huyu...
Ben klasik müzikten pek anlamam mesela. Bazı Parçalar Hoşuma gider, bazıları gitmez. Her insan gibi "ben Bach'ın 3. Senfonisinden hoşlanmadım" diyebilme özgürlüğüne sahibim, ama "Bach'ın 3. Senfonisi çok saçma, gıy gıy o ne!" demek sadece küstahlık olurdu. Arada bariz fark var.
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
