One Piece'in gizemli geçmişini cazip bulan herkese, merhabalar!
Onlarca ırkın yaşadığı dünyada, 1000 yıl ve öncesine dayanan süreçte, insan ırkı yükselişe geçer. Öyle ki birçok insan-krallık kurulur ve diğer ırkları dışlayıcı politikalar izlenir. Ancak başka ırklarla iyi ilişkiler kurmuş, hatta sınırlarında farklı ırkları da barışçıl şekilde yaşatan, bütünleştirici bir yol izleyen, bilimde ileri bir medeniyet vardır: Antik Krallık. Büyük ve saklı savaş başlamadan önce, bu krallığın başındaki insan da Joy Boy’dur.
O zamanlar dünya Red Line ve iki denizden oluşmaktadır. (Grand Line, Calm Belt ve 4 deniz yok.) Bu iki denizi birbirine bağlayan geçiş yolu üzerindeki Balıkadam Adası talana uğramakta, halkı hor görülmektedir. Su yüzüne çıktıklarında ise daha büyük zulümlere maruz kalırlar. Yeryüzündeki farklı ırklar da benzer sorunlarla karşı karşıyadır. Nihayetinde tüm bu ırklar ve onların dostu Antik Krallık ve müttefikleri; bu düzene dur demek için plan yapar ve harekete geçerler.
İlk hedef, Redline’ın BAA kısmını patlatmak ve Balıkadamları yeryüzüne kavuşturmaktır. Ayrıca böylece iki denizin ayrılığına son verilip, ‘All Blue’ oluşturulacaktır. Bu amaçla Antik Krallık Plüton’u icat eder. Balıkadam marangozları da halklarının güvenle yeryüzüne ulaşmaları için Noah’ı inşa eder. Poseidon olarak anılan Denizkızı da Noah’ı çekmeleri için, deniz krallarına emir verme gücünü kullanacaktır. (Teorimin bu kısımları, Endonezyalı One Piece okuyucularının yaptığı şu teoriyle benzerlik göstermektedir.)
Antik Krallık ve müttefiklerinin planını fark eden 20 krallık ve müttefikleri, onlara savaş açar. Savaşın gidişatı Antik Krallığın mağlup olacağı şekilde gerçekleşmektedir. Ancak daha güzel bir dünya için iradesini ortaya koyan Antik Krallık ve müttefiklerini yenilgi durduramayacaktır, B planlarını işleve sokarlar.
Antik Krallık yenilirken, vatandaşlarının bir kısmının gizlice kaçması sağlanır; 20 Krallığın hiddetinden korunmak ve şüphe çekmemek için dünyanın 4 bir yanına dağılırlar. D. ismini alırlar. Bu isim unutmamanın, Antik Krallığın iradesinin, verilen sözün yüzyıllar geçse de nesilden nesile aktarılacağının simgesidir. (D’nin açılımının Descendants, Dawn vs. Olabileceği yönündeki teorilere katılıyorum.)
Antik Krallıkla yakın ilişkiler kurmuş, Wano ülkesinden Kozuki Klanı, Antik Krallığın planı doğrultusunda, yok olmayan taşları, kendileri dışında kimsenin kolay kolay çözemeyeceği dilde yazıtlar, poneglifler haline getirir ve müttefiklerine, bu iradeyi koruyacaklara emanet eder. Burada Alabasta’da Plüton’un ne aradığına dair soru işareti oluşabilir.
Nefertari soyu 20 Krallıktan olsalar da Antik Krallık’ın gizli müttefiki idi. Muhtemelen savaş hakkında uyarıda bulunup, AK’ın planlar yapmasını sağladılar ve Plüton’un koruyuculuğunu üstlendiler.
Peki, müttefikler kendini 20 Krallık’tan nasıl sakınacaktı? Bu ponegliflerin korunması, yanlış ellere geçmemesi nasıl sağlanacaktı? Raftel ne ayaktı? İşte burda Uranüs devreye giriyor.
Antik Krallık ve saz ekibi icat ettikleri Uranüs’ü kullanır ve Grandline, Calm Belt, Reverse dağı ve 4 denizin oluşmasını sağlayıp, dünyaya günümüz şeklini verirler.
Böylece hava şartlarını çetinleştirip adaların manyetizmasını etkileyerek poneglif güzergahı korunur ve Raftele ulaşılması zorlaştırılır.
Raftel’e varış Yol Poneglifleriyle daha da karmaşık hale getirilerek, mirasın yanlış ellere düşmesi engellenir.
Ek olarak Calm Belt’ten yolculuğu imkansızlaştırmak için Poseidon’un son bir hamlesi vardır. Deniz krallarının bir çoğunu, bir dahaki emre kadar , Calm Belt’i korumakla görevlendirir. Bir kısmı da bir süreliğine 20 Krallık’a karşı BAA’nı ve Noah’ı korur.
Tüm bu coğrafi şartlardan dolayı, 20 Krallık ponegliflerin varlığını öğrense de onlara ulaşamaz ve poneglifleri yasaklamakta çareyi bulur. Antik Krallık’ın dünyaya barışı getirmek için başvurduğu yollara da Antik silah diyerek, kendini haklı göstermek niyetindedir. 19’u Grandline’ın merkez noktasında sayılabilecek Mariejois’a yerleşerek denetimi ellerinde tutmaya çalışır. Ve yıllar akıp gider.
D’nin iradesininse yüzyıllar geçse de tüm zorlukları aşacağından şüphe yoktur. Zira D’ler kim olduklarını unutsa bile, Kutsal Ejderler için bile yaşananların çoğu masala dönüşse de Grandline’da, şafağı ve barışı getirecek vaadedilen kişi halen beklenmektedir.
Sonuna kadar okuyan herkese teşekkürler.
@justahuman bu teoriyi sana armağan ediyorum, ne işine yarayacaksa.
Onlarca ırkın yaşadığı dünyada, 1000 yıl ve öncesine dayanan süreçte, insan ırkı yükselişe geçer. Öyle ki birçok insan-krallık kurulur ve diğer ırkları dışlayıcı politikalar izlenir. Ancak başka ırklarla iyi ilişkiler kurmuş, hatta sınırlarında farklı ırkları da barışçıl şekilde yaşatan, bütünleştirici bir yol izleyen, bilimde ileri bir medeniyet vardır: Antik Krallık. Büyük ve saklı savaş başlamadan önce, bu krallığın başındaki insan da Joy Boy’dur.
O zamanlar dünya Red Line ve iki denizden oluşmaktadır. (Grand Line, Calm Belt ve 4 deniz yok.) Bu iki denizi birbirine bağlayan geçiş yolu üzerindeki Balıkadam Adası talana uğramakta, halkı hor görülmektedir. Su yüzüne çıktıklarında ise daha büyük zulümlere maruz kalırlar. Yeryüzündeki farklı ırklar da benzer sorunlarla karşı karşıyadır. Nihayetinde tüm bu ırklar ve onların dostu Antik Krallık ve müttefikleri; bu düzene dur demek için plan yapar ve harekete geçerler.
İlk hedef, Redline’ın BAA kısmını patlatmak ve Balıkadamları yeryüzüne kavuşturmaktır. Ayrıca böylece iki denizin ayrılığına son verilip, ‘All Blue’ oluşturulacaktır. Bu amaçla Antik Krallık Plüton’u icat eder. Balıkadam marangozları da halklarının güvenle yeryüzüne ulaşmaları için Noah’ı inşa eder. Poseidon olarak anılan Denizkızı da Noah’ı çekmeleri için, deniz krallarına emir verme gücünü kullanacaktır. (Teorimin bu kısımları, Endonezyalı One Piece okuyucularının yaptığı şu teoriyle benzerlik göstermektedir.)
Antik Krallık ve müttefiklerinin planını fark eden 20 krallık ve müttefikleri, onlara savaş açar. Savaşın gidişatı Antik Krallığın mağlup olacağı şekilde gerçekleşmektedir. Ancak daha güzel bir dünya için iradesini ortaya koyan Antik Krallık ve müttefiklerini yenilgi durduramayacaktır, B planlarını işleve sokarlar.
Antik Krallık yenilirken, vatandaşlarının bir kısmının gizlice kaçması sağlanır; 20 Krallığın hiddetinden korunmak ve şüphe çekmemek için dünyanın 4 bir yanına dağılırlar. D. ismini alırlar. Bu isim unutmamanın, Antik Krallığın iradesinin, verilen sözün yüzyıllar geçse de nesilden nesile aktarılacağının simgesidir. (D’nin açılımının Descendants, Dawn vs. Olabileceği yönündeki teorilere katılıyorum.)
Antik Krallıkla yakın ilişkiler kurmuş, Wano ülkesinden Kozuki Klanı, Antik Krallığın planı doğrultusunda, yok olmayan taşları, kendileri dışında kimsenin kolay kolay çözemeyeceği dilde yazıtlar, poneglifler haline getirir ve müttefiklerine, bu iradeyi koruyacaklara emanet eder. Burada Alabasta’da Plüton’un ne aradığına dair soru işareti oluşabilir.
Nefertari soyu 20 Krallıktan olsalar da Antik Krallık’ın gizli müttefiki idi. Muhtemelen savaş hakkında uyarıda bulunup, AK’ın planlar yapmasını sağladılar ve Plüton’un koruyuculuğunu üstlendiler.
Peki, müttefikler kendini 20 Krallık’tan nasıl sakınacaktı? Bu ponegliflerin korunması, yanlış ellere geçmemesi nasıl sağlanacaktı? Raftel ne ayaktı? İşte burda Uranüs devreye giriyor.
Antik Krallık ve saz ekibi icat ettikleri Uranüs’ü kullanır ve Grandline, Calm Belt, Reverse dağı ve 4 denizin oluşmasını sağlayıp, dünyaya günümüz şeklini verirler.
Böylece hava şartlarını çetinleştirip adaların manyetizmasını etkileyerek poneglif güzergahı korunur ve Raftele ulaşılması zorlaştırılır.
Raftel’e varış Yol Poneglifleriyle daha da karmaşık hale getirilerek, mirasın yanlış ellere düşmesi engellenir.
Ek olarak Calm Belt’ten yolculuğu imkansızlaştırmak için Poseidon’un son bir hamlesi vardır. Deniz krallarının bir çoğunu, bir dahaki emre kadar , Calm Belt’i korumakla görevlendirir. Bir kısmı da bir süreliğine 20 Krallık’a karşı BAA’nı ve Noah’ı korur.
Tüm bu coğrafi şartlardan dolayı, 20 Krallık ponegliflerin varlığını öğrense de onlara ulaşamaz ve poneglifleri yasaklamakta çareyi bulur. Antik Krallık’ın dünyaya barışı getirmek için başvurduğu yollara da Antik silah diyerek, kendini haklı göstermek niyetindedir. 19’u Grandline’ın merkez noktasında sayılabilecek Mariejois’a yerleşerek denetimi ellerinde tutmaya çalışır. Ve yıllar akıp gider.
D’nin iradesininse yüzyıllar geçse de tüm zorlukları aşacağından şüphe yoktur. Zira D’ler kim olduklarını unutsa bile, Kutsal Ejderler için bile yaşananların çoğu masala dönüşse de Grandline’da, şafağı ve barışı getirecek vaadedilen kişi halen beklenmektedir.
Sonuna kadar okuyan herkese teşekkürler.
@justahuman bu teoriyi sana armağan ediyorum, ne işine yarayacaksa.