“Peki ama hanımefendi, bu sisten kurtulmak istediğinizden bu kadar emin misiniz? Bazı şeylerin zihnimize görünmeyip gizli kalması daha iyi değil mi?”
O diyalog benim de hoşuma gitti.Birinci kısım bitti. Aheste ama güzel gidiyor. Yaşlı çiftin muhabbetleri baya hoş oluyor.
Orda mısın Axl?
Burdayım prensesim.
Hemingway'in bir hikâyesi var Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler diye. İki kişi arasında geçen sıradan bir hikâye anlatılıyor gibi gözükse de alt metinde kürtajla alakalı bir durum söz konusu. Mesela kadın uzaktaki tepelere bakıp onları fillere benzetirken adam öyle bir şey göremiyor. Tepe aynı zamanda karnındaki "tepeyi" anlatan bir metafordur. Adam uzakları göremez, yakındaki sorunlarla ilgilenir vs. İnternetten bulduğum bir başka örneği vereyim. Bu daha iyi anlaşılır.3. bölüm bitti. 4'e geçeceğim bugün.
Axl ve Beatrice'in yaşlı kadın ve kayıkçıyla olan muhabbetleri güzeldi. Konuşurlarken gizemli ve korkunç bir hikayeye giriş yapacakmışız gibi oluyor ama bölümün sonuna doğru o hava birden kayboluyor. O çiftlerin gittiği adayı da çok merak ettim. Bakalım ilerleyen bölümlerde oralara bağlanacak mı?
Köylülerin barbarlık ve batıl inançları arasında gidip gelen ruh hali çok güzel bir şekilde işlenmiş. Ivor karakteri ve anlattıkları da çok iyiydi. Genç savaşçı Wistan'ın Axl'ı derin derin süzmesi ve ona sorular sorması, bana onu birine benzettiği yada hatırladığı biri olduğunu düşündürdü. Küçük çocuğun da hikayede ne gibi bir katkısı olacak merak ediyorum.
Kitapta çok fazla gizemli muhabbet ve hava var ancak bölüm sonlarına doğru o hava bir anda dağılıp normale dönüyor. Tam bilmiyorum ama sanırım buna metafor diyorsunuz.
“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!”
“Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal”
Mehmet Akif ERSOY
Al sancak ve Hilal kelimeleriyle Türk Bayrağı anlatılmak istenmiştir yani burada bir Metafor vardır.
Hikaye güzelmiş. Anladım şimdi. TeşekkürlerHemingway'in bir hikâyesi var Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler diye. İki kişi arasında geçen sıradan bir hikâye anlatılıyor gibi gözükse de alt metinde kürtajla alakalı bir durum söz konusu. Mesela kadın uzaktaki tepelere bakıp onları fillere benzetirken adam öyle bir şey göremiyor. Tepe aynı zamanda karnındaki "tepeyi" anlatan bir metafordur. Adam uzakları göremez, yakındaki sorunlarla ilgilenir vs. İnternetten bulduğum bir başka örneği vereyim. Bu daha iyi anlaşılır.
Mübalağa deniyor sanırım.Hikaye güzelmiş. Anladım şimdi. Teşekkürler
Peki olanı olduğundan daha abartılı göstermeye ne deniyor? Kitapta birazda öyle bir hava sanırım.