Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Roman Okuma Kulübü

Kitabın 3. bölümündeyim :) Çok güzel ilerliyor.

Ejderha ve devler kısmında aklıma istemsizce Kaido geldi.
 
Hikâyeyi okurken dev/ejderha gibi ögeleri unutuyorum sonra bir anda bir şeyi ejderhaya bağlıyorlar, aa ejderha vardı değil mi oluyorum.

6 bitti yeni. Bu arada 5'te Tanrı unutursa insan unutur olayı Berkeley'in felsefesiydi galiba. Gerçi çok girmedi o konulara.

Ben kitaptan yüksek oranda gri bir ton alıyorum. Her şey puslu sisli bir ortamda geçiyormuş gibi. 6. Bölümdeki manastır ortamı tam böyleydi. 5'te ama güneşli bir hava hayal ettim, Gawain'in gönül bolluğundan olsa gerek. Yine 6'da Wistan'ın Axl'a manastır arazisinde belli bir bölgeyi gösterirken söylediği peşin intikamla ilgili sözlerini ilginç buldum diyebilirim.

Keşiş muhabbetleri genelde on numara oluyor (kitaplarda (gerçek keşiş bilmiyorum)) ama bu kitaptaki çok yobaz çıktı, amaneden'in alıntıladığı (aşağıda) yine iyiydi. Ama kitap kahramanı olarak tüm zamanlar keşiş favorim Karamazov Kardeşler'deki keşiş.

"Alınmak pek tatlı gelir bazen."

“Peki ama hanımefendi, bu sisten kurtulmak istediğinizden bu kadar emin misiniz? Bazı şeylerin zihnimize görünmeyip gizli kalması daha iyi değil mi?”
 
Son düzenleme:
Birinci kısım bitti. Aheste ama güzel gidiyor. Yaşlı çiftin muhabbetleri baya hoş oluyor.

Orda mısın Axl?
Burdayım prensesim.
 
Birinci kısım bitti. Aheste ama güzel gidiyor. Yaşlı çiftin muhabbetleri baya hoş oluyor.

Orda mısın Axl?
Burdayım prensesim.
O diyalog benim de hoşuma gitti.

@amaneden teşekkür ederim. :sapkali:

Bu arada ikinci bölümü gece bitirdim.
Şu yaşlı kadını başta Cadı falan sandım. Hatta bir ara bıçakla üzerlerine atlayıp deli gibi çığlık atacağını düşündüm.
Ayrıca kitabın atmosferiyle üslubunu uyumlu buldum.
Şimdilik her şey güzel gidiyor.
 
3. bölüm bitti. 4'e geçeceğim bugün.

Axl ve Beatrice'in yaşlı kadın ve kayıkçıyla olan muhabbetleri güzeldi. Konuşurlarken gizemli ve korkunç bir hikayeye giriş yapacakmışız gibi oluyor ama bölümün sonuna doğru o hava birden kayboluyor. O çiftlerin gittiği adayı da çok merak ettim. Bakalım ilerleyen bölümlerde oralara bağlanacak mı?

Köylülerin barbarlık ve batıl inançları arasında gidip gelen ruh hali çok güzel bir şekilde işlenmiş. Ivor karakteri ve anlattıkları da çok iyiydi. Genç savaşçı Wistan'ın Axl'ı derin derin süzmesi ve ona sorular sorması, bana onu birine benzettiği yada hatırladığı biri olduğunu düşündürdü. Küçük çocuğun da hikayede ne gibi bir katkısı olacak merak ediyorum.

Kitapta çok fazla gizemli muhabbet ve hava var ancak bölüm sonlarına doğru o hava bir anda dağılıp normale dönüyor. Tam bilmiyorum ama sanırım buna metafor diyorsunuz.
 
3. bölüm bitti. 4'e geçeceğim bugün.

Axl ve Beatrice'in yaşlı kadın ve kayıkçıyla olan muhabbetleri güzeldi. Konuşurlarken gizemli ve korkunç bir hikayeye giriş yapacakmışız gibi oluyor ama bölümün sonuna doğru o hava birden kayboluyor. O çiftlerin gittiği adayı da çok merak ettim. Bakalım ilerleyen bölümlerde oralara bağlanacak mı?

Köylülerin barbarlık ve batıl inançları arasında gidip gelen ruh hali çok güzel bir şekilde işlenmiş. Ivor karakteri ve anlattıkları da çok iyiydi. Genç savaşçı Wistan'ın Axl'ı derin derin süzmesi ve ona sorular sorması, bana onu birine benzettiği yada hatırladığı biri olduğunu düşündürdü. Küçük çocuğun da hikayede ne gibi bir katkısı olacak merak ediyorum.

Kitapta çok fazla gizemli muhabbet ve hava var ancak bölüm sonlarına doğru o hava bir anda dağılıp normale dönüyor. Tam bilmiyorum ama sanırım buna metafor diyorsunuz.
Hemingway'in bir hikâyesi var Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler diye. İki kişi arasında geçen sıradan bir hikâye anlatılıyor gibi gözükse de alt metinde kürtajla alakalı bir durum söz konusu. Mesela kadın uzaktaki tepelere bakıp onları fillere benzetirken adam öyle bir şey göremiyor. Tepe aynı zamanda karnındaki "tepeyi" anlatan bir metafordur. Adam uzakları göremez, yakındaki sorunlarla ilgilenir vs. İnternetten bulduğum bir başka örneği vereyim. Bu daha iyi anlaşılır.

“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!”
“Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal”

Mehmet Akif ERSOY

Al sancak ve Hilal kelimeleriyle Türk Bayrağı anlatılmak istenmiştir yani burada bir Metafor vardır.
 
Hemingway'in bir hikâyesi var Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler diye. İki kişi arasında geçen sıradan bir hikâye anlatılıyor gibi gözükse de alt metinde kürtajla alakalı bir durum söz konusu. Mesela kadın uzaktaki tepelere bakıp onları fillere benzetirken adam öyle bir şey göremiyor. Tepe aynı zamanda karnındaki "tepeyi" anlatan bir metafordur. Adam uzakları göremez, yakındaki sorunlarla ilgilenir vs. İnternetten bulduğum bir başka örneği vereyim. Bu daha iyi anlaşılır.
Hikaye güzelmiş. Anladım şimdi. Teşekkürler :good:

Peki olanı olduğundan daha abartılı göstermeye ne deniyor? Kitapta birazda öyle bir hava sanırım.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık