Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[İnceleme] Oyun İncelemeleri

Bioshock



Yönetmen: Ken Levine
Türü: FPS
Çıktığı Yıl: 21 Ağustos 2007
Yayıncı/Geliştirici: Irrational Games (2K Boston)/2K Games


Konusu
Yıl 1960. Oyunun ana karakteri olan Jack'in bindiği uçak, bir sualtı şehri olan Rapture'a giden denizaltı terminalinin yakınında okyanusa düşer. Kazadan tek kurtulan kişi olan Jack, başka bir yer olmadığından Rapture'a gider ve asıl terör bu andan sonra başlar. Rapture çok zengin bir iş adamı olan Andrew Ryan tarafından inşa edilmiş ve dış dünyadan izole bir topluma ev sahipliği yapması amaçlanmış bir şehirdir. Şehrin kurulmasından bir süre sonra insanlara insanüstü güçler kazandırmak için kullanılabilecek genetik bir materyal olan ADAM maddesinin keşfedilmesi, şehrin düşüşe giden yola girmesine neden olmuştur. Jack şehre girdikten sonra daha ne olduğunu bile anlamadan ADAM bağımlısı düşmanlar ve son derece ölümcül olan Büyük Babacıklar ile savaşmaya ve şehirden kurtulmak için bir yol aramaya başlar. Macerası esnasında geride kalan birkaç aklı başında insanla da uğraşır ve sonunda Rapture'ın sırrını öğrenir.

İnceleme
Yapımında Unreal Engine 2.5 ve Unreal Engine 3'nin bazı özelliklerinin kullanıldığı bir oyundur. Çıktığı yıla göre grafikleri çok iyiydi, hatta günümüzde bile bu grafikler insanı rahatsız etmiyor. Zaten 2018'de grafiklerinin yenilenmiş hali çıkarıldı, oynamak isteyene onu tavsiye ederim.

Bu oyunu benim gözümde çok değerli kılan şey, benzersiz konusu. Jack ile birlikte bu şehre giriyorsunuz ve onunla birlikte neler olduğunu öğreniyorsunuz. Oyunda herhangi bir hikaye anlatıcısı yok. Oyunun içinde bulunan ve farklı kişiler tarafından kaydedilmiş ses kayıtlarını dinleyerek hikayeyi öğreniyorsunuz. Bunun haricinde kafayı yememiş birkaç insan da telsizden sizinle konuşarak bilgiler veriyor. Hikaye çok önemli olduğundan fazla detay vermeyeyim bu konu hakkında.
Oyunun ortamı çok kasvetli ve ürkütücü, aslında bir korku oyunu olmamasına rağmen tekinsiz mekanlar insanı diken üstünde tutuyor. Suyun metrelerce altında, karanlık koridorlardan geçiyor ve sağdan soldan gelen tuhaf sesler duyuyorsunuz.
Oyundaki düşmanlar genel olarak ADAM maddesi alarak deforme olmuş insanlardan oluşuyor. Görüntüleri pek hoş değil ve çeşitli güçlere sahipler. Normal bir insan olarak bunlarla savaşabilmeniz mümkün olmadığından, oyunun başlarında siz de ADAM maddesi kullanmaya başlıyorsunuz ve bu sayede yıldırım atma, telekinezi, ateş yaratma, arıları yönetme gibi değişik ve farklı güçler elde ediyorsunuz.
Oyundaki silahlar tamamen konvansiyonel, yani oyunun geçtiği döneme uygun silahlar. Oyunun içindeki Power to the People isimli istasyonlardan silahlarını güçlendiriyorsunuz. Yeni güçler verdikçe daha da güçlü ve stabil hale geliyorlar.
Oyun her ne kadar 1960 yılında geçse de, şehrin içindeki teknolojik gelişim dış dünyadan ileride. Şehirde birçok güvenlik önlemi var. Kameralar ve günümüzdeki dronların atası sayılabilecek uçan robotlar mevcut. Bu robotları ve güvenlik sistemlerini kırarak kendiniz için kullanabiliyorsunuz.
Oyunun geçtiği şehirde tamamen kapitalizm hakim olduğundan, para çok büyük önem taşıyor. Mühimmat ve diğer şeyler için oyunun içinde bulunan otomat makinelerinden alışveriş yapmanız gerekiyor. Güvenlik sistemleri gibi bu makineleri de kırarak ürünleri normalden daha ucuza alabiliyorsunuz.

Ayrı parantez açılması gereken düşmanlar Büyük Babacıklar denen dalgıç kostümü giyen insanlar. Bunların birkaç çeşidi var ve oldukça güçlüler. Normalde siz saldırmadıkça size saldırmıyorlar. Büyük Babacıklar'ın görevi, Küçük Kız Kardeşler denen ufak çocukları korumak. ADAM maddesi yetişkin insanları bozarken, küçük kız çocuklarına zarar vermiyor ve onları ölümsüz hale getirerek hiçbir şekilde zarar almayan bir hale sokuyor. ADAM stoklarını stabil tutmak için bu küçük kızlar yanlarında Büyük Babacıklar ile dolaşarak ölmüş kişilerden ADAM maddesi çekiyor ve bunu içiyor. Normal şartlar altında bu kızlara ve Büyük Babacıklar'a dokunmadan oyunu bitirmek mümkün, ancak ADAM maddesi ile kazanılan süper güçleri geliştirmek için ADAM maddesi gerekiyor ve bu madde sadece bu kızlardan alınabiliyor. Burada oyuncunun iki seçeneği oluyor. Oyuncu kızı hasat ederek ADAM maddesini alırsa, kız bu süreçte ölüyor ve oyuncu daha çok ADAM maddesi kazanıyor. Kızı kurtarmayı seçerse de, daha az ADAM maddesi alıyor ve kız kurtuluyor. Oyuncunun bu konudaki seçimi, oyunun sonunu da etkiliyor. Oynayacaksanız bilginiz olsun.

Kısacası BioShock sadece bir oyun değildir, hikayesinin altında birçok felsefik öğe barındırır. Din, siyaset, toplumsal normlar ve daha bir sürü konu hakkında ince eleştiriler yapmıştır. Bu yüzden bana göre sadece konusunun derinliği için bile oynanması gerekir.

Daha sonra yapılan BioShock 2, tamamen başka bir ekip tarafından yapıldı. Yani ilk oyunu yapanlar ile ilgileri yok. Yine de güzel oyundur, ilk oyunun mekaniklerini daha da geliştirmişler ve oynanışı daha keyifli hale getirmişler. BioShock'un asıl devam oyunu BioShock: Infinite olarak kabul edilir, bir sonraki sefere de onunla ilgili yazarım.
Bunu bekliyordum senden reis.
 
Bioshock: Infinite



Yönetmen: Ken Levine
Türü: FPS
Çıktığı Yıl: 26 Mart 2013
Yayıncı/Geliştirici: Irrational Games/2K Games


Konusu
Yıl 1912. Oyunun ana karakteri olan Booker DeWitt eski bir Pinkerton dedektifidir. Bir gün kapısı bir çift tarafından çalınır ve kendisinden gökyüzünde uçan bir şehir olan Columbia'da esir tutulan Elizabeth isimli bir kızı bulması istenir, bunun karşılığında tüm borçları ödenmiş sayılacaktır. O sırada hiç parası olmayan Booker kendisine yapılan bu teklifi kabul ederek Columbia'ya gider. Her ne kadar Booker Elizabeth'i kurtarsa da, ikili istemeden Columbia'nın yerlisi olan Kurucular ile şehrin alt sınıfını temsil eden isyancı Vox Populi arasındaki savaşa dahil olur. Bu savaş sırasında Booker, Elizabeth'in uzay-zaman sürekliliğindeki "Yırtık" adı verilen boşluklara hükmetme gücüne sahip olduğunu öğrenir ve çok geçmeden şehrin ardındaki korkunç ve karanlık sır ile Elizabeth arasındaki bağlantıyı keşfeder.

İnceleme
Yapımında Unreal Engine 3'ün kullanıldığı bir oyundur. Grafik konusunda hem kendi döneminde, hem de günümüzde oldukça yeterli

Tıpkı ilk BioShock oyunu gibi bu oyunda da hikaye çok öne çıkıyor. Yine ilk oyuna benzer şekilde bir hikaye anlatıcısı yok ve yine ses kayıtlarını dinleyerek hikayeyi öğreniyorsunuz. İlk oyunun aksine bunun çok daha kompleks ve insanı şok eden bir gelişim süreci var. Oynayacaksanız kesinlikle spoiler yemeden oynamanızı öneririm. Hikayesi o kadar derindir ki, dört kere oynamama rağmen her oynayışımda daha önce fark etmediğim detaylar buldum. Yine oynasam kesin yeni bir şeyler çıkar.

Oyunun geçtiği Columbia şehri, Rapture kadar karanlık olmasa da en az orası kadar ürkütücü bir yer. Dışarıdan günlük güneşlik, çiçekler ve ağaçlarla dolu mutlu bir yer gibi görünmesine aldanmayın. Bir müddet sonra şehrin o aydınlık sokaklarında dolaşırken kendinizi tedirgin hissediyorsunuz. Kesinlikle güven veren bir ortamı yok.
Tıpkı ilk oyunda olduğu gibi bu oyunda da çeşitli süper güçlerimiz var. Ancak ilk oyunun aksine bu oyunda ADAM maddesi almak gerekmiyor. Vigor adı verilen sıvılardan içerek güçleri elde ediyorsunuz. Süper güçlere örnek olarak elektrik atma, düşmanı kendi tarafına çekme, devasa vantuzlar oluşturma, alev yaratma, katil kargaları kontrol gibi güçler var.
Bu oyundaki silahlar da tamamen konvansiyonel, yani yine oyunun geçtiği döneme uygunlar, fakat ilk oyunun aksine bu oyunda üzerinizde sadece iki silah taşıyabiliyorsunuz. Bu oyunda Power to the People isimli istasyonlar yok, onun yerine silahlara geliştirme alabileceğiniz otomatlar bulunuyor. İlk oyundaki Power to the People istasyonları ücretsizken, bu oyunda silah geliştirmeleri için para vermeniz gerekiyor.
Oyunda düşman çeşitliliği ilkine göre biraz daha fazla. En çok normal insanlarla çarpışıyorsunuz. Bunun yanı sıra Handyman ve Patriot denen dev robotlar, etrafındaki insanları zombiye çeviren Boy of Silence (bunu öldüremiyorsunuz, uğraşmayın), Vigor kullanarak süper güçler elde etmiş insanlar (içtikleri Vigor'a göre güçleri ve tipleri değişiyor) ve Songbird denilen devasa bir kuş var (bununla da savaşamıyorsunuz).
İlk oyundaki kırma sistemi bu oyunda bulunmuyor. Onun yerine düşmanı ele geçirmeye yarayan (oyundaki adı Possession) Vigor ile otomatlardan daha ucuza ürün alabiliyorsunuz.

Şüphesiz oyunu en güzel yapan detay, Elizabeth'in varlığı. Kızı kurtardıktan sonra sizinle birlikte yolculuk yapmaya başlıyor. Bu esnada sürekli olarak etrafı ile etkileşim içerisinde oluyor. Kesinlikle çoğu oyundaki yancılar gibi mal mal yanınızda dikilmiyor. Örneğin daha önce hiç görmediği bir şeyi dikkatle inceliyor, para ya da mühimmat bulursa size veriyor, kilitli kapıları falan açıyor. Bazı konularda sizinle muhabbet ediyor, siz bir yerde çok oyalanırsanız oradan geçen birileri ile sohbet ediyor. Güçleri aktif hale geldikten sonra da açtığı Yırtıklar ile oyunun savaş mekaniğini değiştiriyor. Paralel evrenlerden geçici süreliğine dev robotlar ya da uçan savaş araçları getirebiliyor ve bunlarla düşmanlara saldırabiliyor. Canınız azaldığında size ilkyardım çantası bulabiliyor veya merminiz bittiğinde size başka bir silah verebiliyor. Herhangi bir can barı olmadığından onu korumanız gerekmiyor. Zaten sizinle birlikte saklanıyor ve silah kullanmasa da başka şekillerde savaşıyor.

Savaş mekaniğinden bahsetmişken, oyunun geçtiği şehirde havadan geçen bir raylı sistem var ve kolunuzdaki bir mekanizma ile bu raylı sistem üzerinde hareket edebiliyorsunuz. Düşmanlar bu sistemi etkili bir şekilde kullandığından sizin de kullanmanız gerekiyor. Yerden yüzlerce metre yüksekte o rayların üzerinde savaşmak insana büyük bir haz veriyor. Ayrıca çok farklı şekillerde savaşmanıza da imkan sağlıyor.

İlk oyunun aksine bunda gerçekleşecek sonlarda herhangi bir farklılık yok. Yani yaptığınız hamleler oyunun sonunu etkilemiyor. Yine de bana soracak olursanız insana akıl tutulması yaşatan bir senaryosu var. Bitirdiğimde ağzım açık ekrana bakmıştım şaşkınlıktan. Tabii bu şaşkınlık hiçbir şeymiş, asıl bombayı oyunun genişleme paketlerine saklamışlar.

BioShock: Infinite'in Burial at Sea ve Burial at Sea 2 isimleriyle çıkmış iki tane genişleme paketi mevcut. Bunlar ana oyunun aksine Columbia'da değil, ilk oyundaki olayların yaşandığı sualtı şehri olan Rapture'da geçiyor. İlk oyunun mekaniği hemen hemen ana oyunla aynı, sadece silahlar ve süper güçler farklılık gösteriyor. İkinci oyunun mekaniği ise tamamen farklı. Büyük ölçüde gizlilik esas alınmış ve her şeyi buna göre tasarlanmış, öyle de tasarlanması gerekiyormuş. Çünkü genişleme paketinin ikinci oyununda Elizabeth'i kontrol ediyoruz. Ayrıca bu genişleme paketlerinde serinin ilk oyununda olmayan bazı yeni süper güçler de var (Peeping Tom ve Ironsides gibi). Ek olarak ilk oyundaki bazı süper güçlerin isimleri bu oyunda değiştirilmiş (örneğin ilk oyunda Winter Blast olan dondurma gücünün adı, bu oyunda Old Man Winter yapılmış).

Bu genişleme paketleri, ilk oyunu ve Infinite'ı tamamen birbirine bağlıyor ve hiçbir açık kapı bırakmadan senaryoyu tamamlıyor. Sonunda "yok artık" demeyecek birinin olduğunu sanmıyorum, çünkü seriyi yapanlar kilim dokur gibi bir hikaye yazmışlar. İlk oyunda kapitalizm, ahlak ve toplum eleştirisi yapılırken, Infinite'te dini sömürü, Amerikan tarihinin kanlı yüzü, ırkçılık ve savaşın insan ve toplum üzerindeki etkileri derinlemesine irdelenmiş. Örneğin alt sınıfın isyanı en başta haklı bir dava gibi görünse de, siz işin içine girdikten sonra aslında olayın çok daha farklı olduğunu anlıyorsunuz. Yine aynı şekilde size verilen iş bir kızı kurtarmak iken, içine düştüğünüz durumun koskoca bir toplumu nasıl etkilediğini görüyorsunuz. Birinci oyunu ve bu şaheseri oynamayanlara kesinlikle öneririm. İngilizce bilmiyorsanız Türkçe yama kullanarak oynayın. BioShock serisi benim en sevdiğim oyun serisidir ve oynadığım en iyi oyundur. Bu yönden gözümdeki değeri çok başkadır. Ana hikayede yeri olmadığından ikinci oyunun incelemesini yapmadım, istek olursa onu da yaparım.

Yazımı Elizabeth'in en sevdiğim sözlerinden biri ile tamamlayayım;

Her zaman için bir deniz feneri, bir adam ve bir şehir vardır.

 
Son düzenleme:
@Smoker Eline sağlık. İnsanda oyunu oynama iştahı uyandırıyorsun resmen.
Bu oyunun felsefik temelleri çok sağlam. İlk oyunun başında binaya girince karşına çıkan pankartta "No gods or kings. Only man." yazıyor. O yazıdan bile anlıyorsun seni farklı bir deneyimin beklediğini. Şehrin kurucusu dış dünyanın yozlaşmış olmasından ve insanları devletlerin kontrol etmesinden bıkarak bu şehri kuruyor, ancak ironik olarak kendisi herhangi bir dine inanmayı yasaklıyor.

 
@Smoker Eline sağlık. Oyun tarihinin başyapıtlardan biridir bu seri. Bu seriye maruz kalmamış insanlar ne kaybettiklerinin farkında değiller. Hepsini zamanında oynayabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Konu ve kurgu başyapıt olması için tek başlarına yeterken oynanışı ve oyunlar içinde yaratılan atmosferi de on numaradır.
 
Son düzenleme:
@Smoker Eline sağlık. Oyun tarihinin başyapıtlardan biridir bu seri. Bu seriye maruz kalmamış insanlar ne kaybettiklerinin farkında değiller. Hepsini zamanında oynayabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Konu ve kurgu başyapıt olması için tek başlarına yeterken oynanışı ve oyunlar için de yaratılan atmosferi de on numaradır.
Bunun çok güzel dizisi olur, nasıl halen yapan çıkmadı anlamış değilim. İlk oyunun atmosferini bana hiçbir oyun veremedi daha. Kaç kere ilerlerken durup camdan dışarı bakarak etrafı incelediğimin sayısını unuttum. Bildiğim kadarıyla 2K Games, oyun çok tutunca oyunu yapan adam Ken Levine'e devam oyunları yapması için teklif götürmüş, ama Levine Infinite'i yaparken çok zorlandığını, oyunun yapımının sağlığını ve hayatını kötü yönde etkilediğini ve daha büyük ölçekte bir BioShock oyunu yapmayı bünyesinin kaldırmayacağını söyleyerek kabul etmemiş. Keşke devamı gelse demiyor değilim, ama bir yandan suyunun çıkarılmaması da iyi bir şey.
 
Bunun çok güzel dizisi olur, nasıl halen yapan çıkmadı anlamış değilim. İlk oyunun atmosferini bana hiçbir oyun veremedi daha. Kaç kere ilerlerken durup camdan dışarı bakarak etrafı incelediğimin sayısını unuttum. Bildiğim kadarıyla 2K Games, oyun çok tutunca oyunu yapan adam Ken Levine'e devam oyunları yapması için teklif götürmüş, ama Levine Infinite'i yaparken çok zorlandığını, oyunun yapımının sağlığını ve hayatını kötü yönde etkilediğini ve daha büyük ölçekte bir BioShock oyunu yapmayı bünyesinin kaldırmayacağını söyleyerek kabul etmemiş. Keşke devamı gelse demiyor değilim, ama bir yandan suyunun çıkarılmaması da iyi bir şey.
Keşke yapsalar ama adam gibi yapsalar, yer yerinden oynar. Oyunun yapımcısı seriye çok önem veriyor Elizabeth'i kızım gibi görüyorum diyordu. Hatta bir dönem Elizabeth ile yapılan pornografik içeriklerden ötürü kahrolduğunu böyle şeyler görmeye dayanamadığını falan söylüyordu. Adam seriyi öyle içselleştirmiş.
 
Keşke yapsalar ama adam gibi yapsalar, yer yerinden oynar. Oyunun yapımcısı seriye çok önem veriyor Elizabeth'i kızım gibi görüyorum diyordu. Hatta bir dönem Elizabeth ile yapılan pornografik içeriklerden ötürü kahrolduğunu böyle şeyler görmeye dayanamadığını falan söylüyordu. Adam seriyi öyle içselleştirmiş.
Oyun serisi Elizabeth'in yüzü suyu hürmetine yapılmış zaten. İlk oyunda adı bile geçmediği halde, her şeyin merkezinde o var.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 11)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık