Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Oyun Dünyamız

Play Station oyunlarında %100 başarım yapma isteğinin sebebi nedir? Sadece zevk meselesi mi yoksa "şu oyunu yüzde 100 yap, şu oyundan yüzde 25 indirimi kap" gibi bir olayı mı var? 😅
Tamamen zevk- motivasyon- tatmin meselesi ya. Aslında bu sistem her platformda var hatta bu sistemi en son ekleyen Playstation oldu.
Playstation, başarım (Achievement) kavramından ziyade bu sistemi Ganimet- kupa (Trophy) adı altında yayınladı ve %100 yerine ''Platin'' kavramını kullandılar.
Bu kavram bir hayli popüler hale gelince de ''Trophy Hunter'' topluluğu ortaya çıktı ve yıllar içinde yaygınlaştı.
 
Hogwarts Legacy'nin giriş kısmı iyiydi, ardından iki ders alıp birkaç bulmaca çözdüm. Oyun bir yerlerde sıkmazsa yüzde yüz yapasım var çünkü öyle bir tasarlamışlar ki "Guide" kısmını, insan her şeyi yapmadan bırakmak istemiyor.

39 saatin ardından oyun %100 oldu. Dünyasını çok güzel kurmuşlar ama hikâye de görevler de ıvır zıvır yapılacak şeyler de genellikle ilgi çekici şeyler değil. Bulmaca açısından çeşitliliği var, yine de %100 yapmak ve hatta bunu başarım olarak da yapmak isteyecekler için bunaltıcı bir içerik sunuyor. Ubisoft'un açık dünyada yaptığı ne varsa, bu oyun da kendi dünyasına o şekilde uygulamış gibi. Dövüş sistemi beklediğimden iyiydi, düşman çeşitliliği aşırı düşüktü. Büyü sayısını yeterli buldum. Keşke Quidditch de olsaydı. Azkaban ve ruh emicileri de görmek isterdim ama Hufflepuff değilseniz göremiyorsunuz, kaldı ki o bölüm de oldukça kısa. Eklenebilecek çok şey var, çok güzel bir altyapı kurulmuş. Umarım daha zengin ve kaliteli bir içerikle devamı gelir.

Oyun eksikliklerini harika dünyasıyla kapıyor biraz da. Özellikle bu dünyayı sevenler bayılacaktır. Benim gibi o kadar bağı olmayan biri bile 39 saat oynadı, gerisini siz düşünün.
 
Genel olarak fikrimi söylemiştim ama Hogwarts’ın okul hayatıyla ilgili düşüncemi yazayım ben de:

Başlangıcı güzeldi. Okula geldiğinde lumos ve revelio’ya sahipsin. Revelio’yla ilginç nesnelerin açıklamasını veren kağıtları alıyorsun. Lumos’la kelebekleri tablolara taşıyorsun.
Levio açınca heykellerin ellerindeki topları kaldırıp sayfalar topluyorsun. Accio’yu açınca havada uçanları çekiyorsun. Ateşle meşaleleri yakıp sayfa çıkartıyorsun. Koridorlarda dersten derse gezerken böyle şeyler yapmak eğlenceli olabiliyor. Özel büyü istemeden çözülen bulmacalar da vardı.

Büyüleri öğrendikçe yan görevler açılıyordu. Accio öğrenince yüksek yerlerden toplarını toplamamızı isteyen kızın görevi açıldı. Ateş açılınca sarmaşıkları yakarak girdiğimiz gizli bahçe görevi açıldı. Tamir etmeyi kullanarak bi yerde asansör tamir edip bi arkadaşımız için şekerci dükkanına gizli yol açmıştık. Aynı görevde bazı şeyleri levio’yla kaldırıp üstünde gezebileceğimiz platformlar yaratıyorduk. İtme büyüsüyle de itip basabildiğimiz büyük tuşlar var 2 tane falan. Okulda gizli oda açılıyor öyle.

Bu 2-3 saat sürdü. Sonra oyun dışarı açılıyor ubisoft oyunlarına dönüşüyor. Okulu böyle derslerde öğrendiğimiz büyülerle açılan minik bulmacalar ve görevlerle doldurmaya devam etseydiler iyi olurdu bence. Glacio’yu bazı suları dondurup üstünde yürümek için kullanırdık veya meşale söndürürdük. Diffindo’yla zincir gibi nesneleri keserdik. Zaman yavaşlatma sayesinde yapılacak zaten çok şey var. Bunlarla öğrencilerden aldığımız yan görevler de açılırdı ilk 2 günde olduğu gibi. Canavarlar ve bitkileri de düzgün kullansalar okul hayatını 2 saatten 10-15 saate rahat çıkarırdılar.

Tabi rastgele denk geldiğimiz olayların da artması gerekirdi. Bi zırhın diğerini parçalamasını 10 kere görmüşümdür.

En azından oyun boyunca bahsedilen O.W.L adındaki sınavımızı görseydik bari. Adamlar okula gereken yeri vermemiş.

Dövüş mekanikleri beklediğimden zevkliydi. Room of requirement’la da güzel şeyler yapılıyor. Elimizdeki büyülerin dövüş dışındaki işlevi bol olduğu için puzzle’lar da zevkliydi. Hogsmead ve yan görevlerde gittiğimiz başka yerler de güzeldi. Atmosfer iyiydi.

Oyunda fizik bazlı hasar ve ragdoll olmasını beklemezdim. Wingardium Leviosa’yla bi kutu alıp adama kutuyla bi sağdan bi soldan vurmak, olduğu yerde adamı dondurup kutuyu aşırı yüksekten bırakarak adama tek atmak gibi şeyler yapılabiliyor. Kutu önümüzdeyken kutunun zamanını durdurarak kalkan gibi arkasında saklanabiliyoruz. Veya bi nesneyi ikimizin arasına çekip itme büyüsüyle nesneyi o adama uçurabiliyoruz. Büyü çeşitliliği ve kombolar da güzel olduğu için kendini fazla tekrar etmiyor. Ve vuruş hissiyatları güzeldi. Özellikle yasak 3 büyünün vuruş hissi güzeldi. Çok ahım şahım değil ama Harry potter evreninin hakettiğinden güzel bi dövüş sistemi vardı.

Dövüş konusunda 2 ciddi problem vardı. Biri düşman çeşitliliği. Diğeri de yakından vuran düşmanların saldırı anında direk yanınıza ışınlanması. Başka oyunlarda düşman size doğru kayıyor diye kalitesiz denir. Ama ona tepki veriliyor en azından. Burda direk ışınlanıyorlar. Bu yüzden araya koyduğunuz mesafenin zerre önemi yok.
 
HOI4 oynuyorum, normalde olmayan şeyler oluyor yine. Türkiye ile müttefiklerin yanında durayım dedim, insanlığa katkımız olsun diye. Durmaz olaydım. Almanlar Sovyetleri kısa süre işgal etti. İspanya iç savaşı aylar içinde bitti. İtalya Yugoslavya'yı yuttu. Japonlar Çin'in yarısını anında ele geçirdi. 1945 yılındayız, 1-2 seneye yok edecekler bizi.
 
Acayip derecede Epic Mickey 2 oynamak istiyorum ama hala Hercules'i bitiremedim. Adamalar bir film için ne uzun oyun yapmışlar.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 3)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık