Havanın kapalı olduğu bir sabahta Tiksav Lee bir yandan telefonuna bakarken bir yandan varacağı yere doğru yürümektedir. Birkaç dakika daha yürümesinin ardından ona atılan konumda bulunan kafeyi fark eder ve içeriye bakınır. Kafenin içerisinde Montana'yı gördükten sonra içeri girerek onun yanına gider ve ikili sarılarak selamlaşır. Montana ''Naber usta?'' diyerek gülümser. Tiksav Lee'de ''İyidir usta senden?'' diye karşılık verir ikili koltuklara otururken.
''İyidir ben de ne olsun.'' der Montana. Ardından kafe çalışanına seslenir ve kendilerine birer çay söyler. ''Çaylar benden.'' der Montana samimi bir sırıtışla. Tiksav'da ''Eyvallah.'' diyerek karşılık verir. Sohbetleri çaylarında gelişi ile beraber daha koyu bir hal alarak akıp gider. Montana daha fazla beklemeye gerek olmadığını düşünerek doğrudan konuya girmeye karar verir.
''Tiksav, seni neden buraya çağırdığımı merak ediyorsundur.'' Tiksav Lee ''Evet, gerçekten merak ediyorum.'' der gözlerindeki meraklı bakışları ile. Montana ufak bir iç çektikten sonra konuya girer. ''Son zamanlarda Hurdacı lobisinden uzak kaldığını düşünüyorum. Bu durum beni üzüyor doğruyu söylemek gerekirse.'' Tiksav bu sözleri duyunca şaşkınlığını gizleyemez ve ''Gerçekten mi?'' diyerek fincanını masaya koyar.
Montana net bir şekilde ''Gerçekten tabi la.'' diye cevap verir. ''Şu sıralar hayatımın yoğun bir dönemindeyim. Twitter'da moderatörlük yaptığımı biliyorsun. Gelememe sebebim bu.'' der Tiksav içinde olduğu duruma karşı anlayış bekleyen bir ses tonuyla. Fakat aynı zamanda kendini Hurdacılara karşı biraz mahcup hissetmiştir.
Montana ''Bana her şekilde güvenebilirsin. Devrimci lobisi ile yakın olmanı sorun etmiyorum, hatta bu iyi bir şey.'' diyerek çayını yudumlar. Tiksav'ın kafası karışmış gibi gözükmektedir. ''Nasıl yani?'' diye sorar. ''Çünkü ne yaparsan yap sen Hurdacı lobisinin bir üyesisin. Arkamızdan bir iş çevirmeyeceğine inanıyorum, sana güvenim sonsuz.'' der Montana içten bir gülümseme ile. Tiksav duyduğu bu sözler karşısında içinde büyüyen mahcubiyet hissine engel olamayarak konuşmaya başlar. ''Devrimci lobisi size karşı bir saldırı planı hazırlıyor.'' Bunu duyan Montana içinden söylentiler gerçekten doğruymuş diye düşünür. Şaşırmış gibi bir tepki vermeye çalışır. ''Sahiden mi la?''
Tiksav buruk bir şekilde başını sallayarak onu onaylar. Montana daha fazla bilgi alabilmek için Tiksav'ın ağzını yoklamaya devam eder. ''Nasıl bir saldırı planı bu?'' Tiksav artık bu işin geri dönüşünü olmadığını hissettiği için isteksizce de olsa detayları anlatmaya başlar. ''Amiral lobisini kışkırtmak için amiraller ile ilgili bir video hazırlıyorlar. Planımız sizi kendi karargahımıza getirip orada işinizi bitirmek. Bir yandan da sizi gafil avlamak için karargaha tuzaklar yerleştiriyorlar.'' Montana tüm bunlar karşısında hayrete düşerek Devrimci lobisinin düşündüğünden daha kirli oynadığını fark eder. Ardından çayını içmeye devam ederken ''Tüm bu bilgileri bizimle paylaştığın için sağol.'' der sakince.
''Rica ederim.'' der Tiksav Lee onun gözlerine bakamayarak. Montana biraz daha bilgi duyabilme isteği ile ''Eğer bana bilgi sızdırmaya devam edersen Hurdacı lobisinde sana büyük bir yer verebilirim.'' diyerek sırıtır. Tiksav ise anında bu teklifi reddeder. ''Yeterince şey anlattım. Devrimci yoldaşlarıma daha fazla ihanet etmek istemiyorum. Ayrıca Hurdacı lobisindeki yerim senden aşağıda değil zaten.'' Montana onun bu duruşunu anlayışla karşılayarak ''Peki, sen bilirsin.'' der. Tiksav Lee içinde gittikçe büyüyen pişmanlık duygusu ağır basmaya başlayınca daraldığını hisseder ve aniden ayağa kalkar. Montana şaşkınlık içinde ''Nereye böyle?'' diye sorar.
''Önemli bir işim vardı. Gitmem lazım.'' diyen Tiksav Lee apar topar kafenin dışına doğru yürümeye başlar. Tam dışarı çıkacakken Montana'nın ona seslendiğini duyar. ''Eğer savaşta karşı karşıya gelirsek ne yapacaksın usta?'' Tiksav ise bu sorunun üzerine duraksar ve hüzünlü bir surat ifadesi ile Montana'ya döner. ''Umarım bu asla gerçekleşmez.''dedikten sonra arkasını dönerek yavaş adımlarla kafeyi terk eder.
Devrimci lobisinde ise işler tıkırında gitmektedir, hazırlıklar tamamlanmıştır ve üyeler hep birlikte videoyu izlemek için televizyonun karşısına geçmişlerdir. Videoda Beyazasakal'ın Akainu'ya olan saldırısı, Luffy'nin Kizaru'ya olan saldırıları, Aramaki'nin Shanks'ın hakisine verdiği tepki ve Kizaru'nun Saturn'e çay getirmesi gibi sahneler arkada komik bir müzikle beraber kolaj halinde birleştirilmiştir.
Devrimci lobisi üyeleri videoyu kahkahalar eşliğinde izlemiş ve Amiral lobisini kışkırtmak için yeterli düzeyde olduğuna karar vermişlerdir. Gülmekten gözünden yaşlar gelen Skywalker gözlerini silerken ''Harika video olmuş. Eline sağlık Soldier Boy.'' der. Soldier Boy'da gülmesi kesildikten sonra ''Teşekkürler yoldaş. Bence de çok iyi oldu.'' diyerek kendiyle gurur duyar.
Skywalker diğer üyelere bakarak aklındakileri söyler. ''Geriye sadece tuzakları hazırlamak ve bir savaş planı yapmak kaldı.'' ''Tuzakları ben ayarlayabilirim.'' der Kadir. Soldier Boy ise ''Ben de Amiral lobisi buraya geldiğinde yapay zeka gücüm ile seslerini taklit ederek onları tongaya düşürebilirim.'' diye belirtir. Skywalker duyduğu planlar karşısında memnun olur ve kendisi de ekleme yapar. ''Çizim yeteneğim ile kopyalarını çizerek onları kandırabilirim. Böylece Amiral lobisi üyeleri kılığındaki çizimlerim sayesinde onları tuzağın olduğu bölgeye çekerim.''
''Ben de o esnada hacker yeteneklerim ile onların telefonlarını bozarak iletişimlerini engelleyebilirim.'' der Keepr heyecanla. Tiksav Lee ise tüm bu konuşmaların ortasında sessizliğini korumuş ve tek bir laf bile etmemiştir. Bu durumu fark eden Skywalker ''Neyin var Tiksav? Keyifsiz görünüyorsun.'' diyerek ciddi bir ifade takınır. Tiksav sahte bir gülümseme eşliğinde ''Bir şeyim yok. Sadece biraz yorgunum.'' der. Ardından düşüncelerle dolu olan zihnini toparlamaya çalışarak lafa girer. ''Ben de olası bir kapışmada şarap gücüm ile onları sarhoş edebilirim.'' Skywalker hafifçe gülümseyerek onu onaylar.
Bir süre sonra Büyük Korsan Kaidou ''Öyleyse planımız hazır, değil mi?'' diyerek ortamda oluşan sessizliği bir anlığına bozar. Skywalker tüm üyelere dönerek ''Bence hazır. Siz ne dersiniz?'' der. Diğer üyeler başlarını sallayarak ona katıldıklarını gösterirler. Soldier Boy ''Videoyu Amiral lobisine tüm hazırlıklarımız bittikten sonra gönderelim derim.'' diyerek fikrini belirtir. ''Mantıklı bir fikir. O zaman kararlaştırıldı. Hazırlıklar bittiğinde videoyu gönderiyoruz.'' der Skywalker. Böylece Devrimci lobisini planlarını tamamlamıştır.
Montana kafeden ayrıldıktan sonra Amiral lobisinin üssüne geri dönmüştür. Amiral lobisi üyeleri onu merakla ve ilgiyle karşılar. Üyeler toplantı odasındaki yuvarlak masanın etrafında oturmuşlardır. ''Bir şeyler öğrenebildin mi?'' diye sorar Sensey. Montana keyifli bir sırıtışla cevaplar. ''Elbette. İşe yarar türden bilgiler hem de.'' Artyomdh merak dolu bir şekilde ona bakarak ''Neymiş bunlar?'' der.
Montana Tiksav'dan öğrendiği bilgileri anlatırken bütün üyeler onu dikkat kesilmiş bir şekilde dinler ve çoğu zaman şaşkınlıklarını gizleyemezler. Sensey ''Demek bunları planlıyorlardı. Gerçekten bizi kışkırtarak onlara bodoslama dalacağımızı mı düşünmüşler?'' diyerek kendi kendine sırıtır. ''Bu plan kesin Skywalker'ın aklından çıkmıştır. Her şeyi hesap eden türden biri o.'' der ch3rlo düşünceli bir suratla.
''Öyleyse yaptığı planlarda mizahı gibi bayatmış.'' der Artyomdh gözlerini devirerek. Birkaç üye onun bu lafına hafifçe gülerek tepki verir. Mewtwo ise ''Öyleyse şimdilik planlarını öğrendiğimizi belli etmememiz gerekiyor.'' diyerek konuya dönmek istediğini belli eder. O anda Sodex aklına takılan bir konuyu dile getirir. ''Daha fazla bilgi alabildin mi peki?''
''Hayır. Tiksav tam anlamıyla bir taraf seçemediği için daha fazlasını söylemedi. Biraz pişman olmuş gibi gözüküyordu.'' der Montana kafeden aldığı poğaçayı ısırırken. Bunu duyan Sodex'in yüzü düşer. ''Tüh ya. Biraz daha detaylı bilgi işimize yarardı.'' Montana poğaçasını yemeye devam ederken tekrar konuşur. ''Yine de şansımızı zorlarsak daha fazlasını öğrenme ihtimalimiz var gibi.''
''Umarım öyledir. Güçleri ile neler yapmayı planladıklarını tam olarak öğrenebilirsek daha iyi olur.'' der Defterdar öğrendiklerini defterine not alırken. Tyr ''Güçlerini nasıl kullanacaklarını öğrensek bile bizimde oraya gitmeden önce kendimizce bir plan yapmamız gerekiyor.'' diyerek eklemede bulunur. ''Tyr haklı. Oraya plansızca saldırmamamız gerekiyor. Onlar bizi kışkırtmak için yaptıkları videoyu paylaşana kadar bir plan hazırlamamız lazım.'' der Sensey. Bunun üzerine Artyom ''Ayrıca planı hazırlarken Tiksav'dan da alabildiğimiz kadar bilgi almamız işimize gelir. Daha karargahlarının yerini bile bilmiyoruz.'' diyerek şapkasını tutar.
''Aramızda Tiksav'dan bilgi almaya devam edebilecek yalnızca Montana ve Sodex var. Sonuçta ikisi de aynı zamanda Hurdacı lobisinde.'' der ch3rlo. Montana poğaçasını bitirdikten sonra bakışlarını Sodex'e çevirerek lafa girer. ''Ben bunu denemeye devam edebilirim. Ya sen Sodex?'' Sodex konunun üstüne biraz düşündükten sonra bunu yapabileceğine dair inancının yeterli olduğunu hisseder ve ''Ben de yapabilirim.'' diyerek özgüvenli bir bakış atar. Sensey ellerini çenesine götürüp hafif kaşıdıktan sonra ''Pekala. Siz ikiniz Tiksav'ın ağzını aramaya devam edeceksiniz. Biz de bu süreçte bir saldırı planı oluşturacağız.'' diyerek gözlerini kısar.
Tiksav Lee Devrimci lobisi karargahının bahçesinde, ılık ve hafif rüzgarlı bir havada dolunayı izlemektedir. Dolunay tepede yükselirken düşüncelere dalmış şekilde bir bankta otururken birinin yaklaştığını fark eder. Gelen kişi Skywalker'dır. Tiksav'ı gülümseyerek karşılayan Skywalker yavaşça onun yanına oturur. ''Bugün seni biraz üzgün gördüm.'' der sakin bir ses tonuyla. Tiksav Skywalker'ın durumu fark ettiğini anlayınca daha fazla rol yapmanın gereği olmadığını düşünerek ''Evet öyle.'' der efkarlı bir tınıyla. Skywalker sebebini öğrenme konusunda istekli olduğu için tahminini söylemeye karar verir. ''Amiral lobisi ile olan savaşımızda Montana ve Sodex ile karşı karşıya gelme ihtimalin yüzünden mi üzgünsün?''
Tiksav Lee her ne kadar Devrimci lobisinin planlarını Montana ile paylaştığı gerçeğini söylemek istese de ağzından bir türlü o sözler çıkmaz. O yüzden sadece başını eğerek Skywalker'ı onaylar. Skywalker ''Öyleyse bir an önce bir taraf seçmen gerekiyor.'' diyerek Tiksav'ın yüzüne bakar. Tiksav bu sözün ağırlığı karşısında kendisini baskı altında kalmış hisseder. Skywalker ise lafına devam eder. ''Tarafsız kalırsan bu seni içten içe yiyip bitirir.'' Tiksav Lee bu duyduklarını kabullenmek istemese bile Skywalker'a hak verdiği düşüncesine kapılır. Ardından ''Bir taraf seçmem gerekiyorsa bu siz olurdunuz.'' diyerek kendisi de Skywalker'a bakar.
Skywalker ufak bir tebessüm eder. ''Cevabının bu olacağını biliyordum. Sonuçta Devrimci lobisinin kurucularındansın.'' Tiksav dolunaya bakarken ''Bu lobi için az emek harcamadık.'' der eski günleri aklına getirerek. Skywalker ''Kimse Dragon savunmazken sen savunuyordun. Sensiz bu lobi çok eksik kalır.'' diyerek elini Tiksav'ın omzuna atar. Tiksav Lee gülümseyerek ''Sağol.'' der usulca. Ufak bir sessizliğin ardından Skywalker ''O zaman lobideki yerini bir kez daha kanıtlaman için sana bir teklifim var.'' diyerek ciddi bir yüz ifadesine bürünür. Tiksav Lee meraklı gözlerle Skywalker'ı süzer. ''Neymiş o?''
''Hem Amiral hem de Hurdacı lobisinde olan arkadaşların Montana ve Sodex'ten bizim için bilgiler toplamanı istiyorum.'' Tiksav Lee duydukları karşısında donakalır. Bir kez daha başka bir arkadaşının arkasından iş çevirme ihtimali onu içten içe iyice yıpratmıştır. Fakat bu isteğin yaşadığı pişmanlığı biraz olsun dindirebileceğine inandığı için teklifi kabul etmeye karar verir. ''Pekala, kabul ediyorum.'' diyerek derinden bir iç çeker. Bunu duyan Skywalker'ın yüzünde tatmin olmuş bir ifade belirir. Tiksav'a bakarken ''Kabul ettiğin için teşekkürler. Bu konuda sana güveniyorum uşağım.'' der gururla.