Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

İzlediğiniz Son Film

The Thin Red Line



İnce Kırmızı Hat (The Thin Red Line) 1998 yapımlı James Jones'in eserinden yola çıkarak çekilmiş, Terrence Malick'in yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği, kadrosunda Ben Chaplin, John Travolta, George Clooney, Woody Harrelson, Sean Penn, Nick Nolte, John Cusack gibi ünlü isimleri kadrosunda barındıran ve müziklerini Hans Zimmerin hazırladığı 2. Dünya Savaşı sırasında bir grup askerin stres dolu dakikalarını ve savaş sırası ve sonrasında yaşadıklarını anlatan dramatik bir savaş sinema filmidir. Film çıktığında iyi yorumlar almıştır. Film 170 dakika sürmektedir. 7 Akademi Ödülüne aday gösterilen film aynı zamanda En iyi Film Akademi Ödülüne de aday gösterilmiştir.

Savaşın ön planda olmadığı daha çok askerlerin iç dünyasına ve birbirleri ile olan ilişkisine dalmış bi savaş filmi diyebilirim. Askerlerin duygularını izleyiciye iyi yansıtmaya çalışmış usta yönetmen. Meraklısı olmayana uzun gelebilir. Ama etkilenmemek mümkün değil.Kadroda da bütün hollywood var :)
 
Gemide



Bir kum kosterinin personeli ve kaptanının başından geçen öykü çerçevesinde Türkiye`nin çarpık yapısına eleştiri getiren film.

Film dört kafadar mürettebatın macerasını konu alıyor. Lalelide parasını çaldıran boksör durumu kaptana anlatır ve başı dumanlı kaptan da gidip adamları bularak parasını geri almayı ister. Gittiklerinde parayı geriye alırlar ama yanlarında bir kız ve arkalarında da kafasına betonla vurulmuş bir adam bırakırlar. Boksör sabah bırakması gereken kızı bırakmayıp gemide saklayınca olaylar daha da karışır. Bu arada tüm olanları kafası dumanlı olduğu için unutan kaptan olayları yavaş yavaş hatırlamaktadır. Gelişen bu olaylar Gemide gruplaşmayı da beraberinde getiririr. Film Laleli'de Bir Azize ile parelel bir senaryodadır.

İyi bir kurgu + İyi bir yönetmen + Erkan Can = Gemide.Efsane diyaloglar. İzlemeyen kalmıştır ki hemen otursun başına hiç vakit kaybetmeden..:of: tavsiye ederim
 
Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain



Ünlü Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet’nin beş dalda Oscar’a aday gösterilen filmi son on yılın en ses getiren yapımları arasında. Bu Fransız komedisi bizi genç ve özel bir kadınla tanışmaya davet ediyor; her daim hayat dolu, yaşama sevgi dolu gözlerle tanıklık eden ve sahip olduğu özel ışıltıyı her anında yanında taşıyan Amelie’nin hikayesine... Anne ve babasını kaybetmiş olan Amelie, kendini başkalarının hayatlarını tamir etmeye, onları mutlu kılmaya adamıştır; bu adanmışlığı fark ettirmeden, bu durumdan bihaber olan insanların hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik yapmaktadır. Peki başkalarının mutluluğu için çabalayan Amelie, yalnızlığının farkına vardığı an kendi mutluluğu için de çabalamaya başlayacak mıdır?

Film iyidi, hoştu, izleyin tavsiye ederim de şu cümle fransızcada karşılığı bu mudur değil midir bilmem kim çevirmişse çok hoşuma gitti. ''Hayat asla sahnelenemeyecek bir oyunun sonsuz tekrarından ibaret.'' Bide kızın gözleri.
 
Psycho



Marion Crane, Arizona'da bir emlak ofisinde çalışmaktadır. Sevgilisi Sam ile evlenmek istemektedir, ancak çiftin çok az parası vardır. Bir cuma günü, patronu Marion'a bankaya para yatırması için 40 bin dolar verir. Marion, bu parayla Sam'le hayal ettikleri hayatı kurabileceklerine karar verir ve parayı çalarak Sam'le buluşmaya gider. Yolda Bates Motel'de konaklamak zorunda kalır. Moteli işleten Norman Bates, annesiyle saplantısı olan genç bir adamdır. Norman ve Marion beraber akşam yemeği yerler. Daha sonra Marion odasına çekilir ve yatmadan önce duş almaya karar verir. Bundan sonraki olayları kestirmek herkes için güç olacaktır.

Zamanının ötesinde olan harika bir yapımdı. Filmin giriş, geliş ve sonucu gerçekten beklediğim gibi olmadı. Kesinlikle izlenmeli.
 
Se7en



Yedi (Orijinal adı Seven), senaryosu Andrew Kevin Walker tarafından yazılmış olan, Hıristiyanlık'ın 7 ölümcül günahını işleyenleri kendi vahşi yöntemleriyle öldüren bir seri katili ve onun peşindeki iki polis dedektifinin çabalarını konu alan, Hollywood yapımı bir gerilim filmidir. Sürekli yağmur yağan bir şehir, küf rengi tonlar, karanlık mekanlarda çekilen sahneleri ile sinema klasikleri arasında gösterilmektedir.

Muazzam bir kurgu ve son saniyesine kadar süren bir gizem. Bittikten sonra uzun süre düşündüğüm ve tekrar tekrar izleyebildiğim bir film.
 
Sunset Boulevard



İş bulmakta sorun yaşayan, maddi bakımdan zor durumdaki Hollywood senaristi Joe Gills (William Holden) ile unutulmuş ve hınç dolu eski bir Hollywood yıldızı olan Norma Desmond'ın hayatlarının kesişmesini anlatmaktadır. Joe zor durumda olduğu için Norma ile birlikte olmaya başlar. Zaman içinde senaryosunu kendi yazdığı film ile Hollywood'a muhteşem bir dönüş planlayan Norma'yı daha iyi tanımaya başlar. Norma evdeki hizmetçisi dışında kimseyle görüşmeden yaşadığı ve yaşlandığı uzun yıllar içinde gerçeklik algısı zayıflamış biridir. Unutulmuş bir yıldız olduğunu kendine itiraf etmektense kendini yalanlarla avutmayı seçmiştir. Genç Joe ile yeniden hayat bulan Norma, onu kaybetmektense öldürmeyi tercih edecektir.

Ustaca hazırlanmış bir senaryoya sahip, her yerinden karanlık akan bir film. Norma rolü gerçekten de insanı ürpertecek türden bir karakter ve bir o kadar da başarılı.
 

cirex

Hodejegerne






Norveç'in en başarılı beyin avcısı olan Roger kendi olanaklarının ötesinde lüks bir hayat yaşamaktadır ve bunu devam ettirebilmek için ikinci bir iş olarak sanat eseri hırsızlığı yapmaktadır. Bir galeri açılışında tanıştığı eski bir paralı asker olan Clas'ın nadide bulunan, değerli bir tabloya sahip olduğunu öğrendiğinde tabloyu ele geçirmek için herşeyini riske eder. Hazırladığı müthiş bir planla birlikte tabloya sahip olan yetenekli adam, peşine düşen deneyimli askerden kaçıp saklanmaya çalışacaktır.

Norveç filmi olmasına rağmen gerçekten çok güzel bir film. gayet sürükleyici ve şaşırtıcı. İzlerken hiç sıkılmadım ve herkese tavsiye ederim. imdb puanı 7.5 ama benim puanım 8.5' öldürmez...
 
The Fighter



Bir boksörün, sıfırdan başlayıp, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen inancını ve azmini kaybetmeden zirveye çıkışını konu alan bir film. Bu sırada Amerikan aile yapısı ve gençlerin içinde bulunduğu sosyal çöküşlere de değinilmiştir.

Çok orjinal bir hikayesi yok belki filmin ama başarılı bir yapım. Benzerleri gibi gerçek bir hikayeden sinemaya uyarlanmış mutlu son filmi gibi görünebilir. Filmde sıradanlığı bozan Dicky (Christian Bale) ve annesinin oyunculukları sanırım. Şahsen bu iki karakterin olduğu kısımlarda çok güldüm. Bu söylediğimi filmin sonunda gerçek Dicky'i azda olsa görünce hak verirsiniz.
 

keanexl

Seven Pounds



İzleyiciyi avucuna alan bir gizem ve şaşırtıcı bir aşk öyküsü sunan Seven Pounds/Yedi Yaşam hayat ve ölüm, pişmanlık ve bağışlama, yabancılar ve dostluk, aşk ve kefaret üzerine kışkırtıcı sorular soruyor ve insanların kaderlerini şaşırtıcı biçimde birbirine bağlayan şeyleri takip ediyor.
Her şey yedi isimden oluşan bir listeyle başlıyor: Ben Thomas, Holly Apelgren, Connie Tepos, George Ristuccia, Nicholas Adams, Ezra Turner ve Emily Posa. Tek ortak noktaları, her birinin bir dönüm noktasına ulaşmış ve umutsuz derecede ?maddi, manevi ya da tıbbi'yardıma muhtaç olmalarıdır.
Hiçbiri, Ben'in kefaret planını uygulamak için her birini teker teker seçtiğinden haberdar değildir. Ama hayat dolu bir kalp hastası olan Emily Rosa (Rosario Dawson), Ben'in olanaksız sandığı bir şey yaparak planın gidişatını değiştirir: Yakınlaştığı Ben'in dünyaya bakışını altüst eder.
 
Papillon



Kelebek (Papillon),1973 yapımı bir ABD filmi.Henri Charriere'in yazdığı ve gerçek hayat hikâyesini anlattığı kitaptan sinemaya uyarlanmıştır. Filmin adında da eserin orijinal Fransızca ismine sadık kalınmıştır. Kelebek, özgürlüğe adanmış bir başyapıttır. Gerçek bir hayat hikâyesinden alınmıştır. Arkadaşlığın, bağlılığın, vefakarlığın bu kadar iyi oynandığı, müziğin filmle bu kadar iyi bütünleştiği sayılı filmlerdendir. Filmdeki hapishaneler daha sonra kapatılmıştır.

Roman okumaya üşendiğim için filmini izledim. Filmde kopukluklar, bağlantı hataları ve matığa yatmayan durumlar var ama bunların filme özgü olduğunu düşünüyorum. Sanırım bunlarla kitapta karşılaşılmaz. Genel anlamda filmin dramatik, sürükleyici bir hikayesi var ve 2,5 saat sürmüş olmasına rağmen sıktığını söylemek ayıp kaçar. İyide oynamış adamlar ve aralarda sağlam diyaloglar da mevcut atasözlük.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 10)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık