The Diving Bell and the Butterfly
Film, Elle dergisi editörü Jean-Dominique Bauby'nin (okunuşu: Jan Dominik Bobi) gerçek hayat hikâyesinden alınmıştır. Bauby kendine geldiğinde, hiçbir uzvunu kıpırdatamadığını fark eder. Locked-in adı verilen felç hastalığına tutulmuştur. Konuşamamakta, yardım olmadan nefes alamamaktadır. Kıpırdatabildiği tek organı, sol göz kapağıdır. Bu sayede basit sorulara evet-hayır karşılıkları verebilir. Bu, dış dünyayla tek bağlantısıdır.
Bir konuşma terapisti, Bauby'nin daha etkin iletişim kurabilmesi için, harfleri Fransızca'daki kullanılma sıklığına göre sıralar (E, L, A, O, I, N, S, D, vs.) ve yüksek sesle okur. Doğru harfe geldiğinde Bauby göz kırpmakta ve bir sonraki harfe geçilmektedir. Bu yöntemi kullanarak Bauby filmle aynı addaki kitabı yazar.
Filmin önemli bir kısmı, Bauby'nin bakış açısından çekilmiştir. Öyle ki, Bauby sorulara cevap vermek için gözünü kırptığında, perde kısa süre kararmaktadır.
Gerçekten çok ama çok sağlam bir dram filmiydi. İlk başta anlam veremiyorsunuz filme ama sonradan sizi içine alıyor. Gerçek hikayelerden ve dramdan hoşlanıyorsanız mutlaka izlemelisiniz.