İtiraf Köşesi

Sugoı dedi ki:

18-24 yaş arasında olup da kitap,müzik ve sinema alanında uzman kesilen kimseyi samimi bulmuyorum. Özellikle üniversiteye başladıktan sonra fark ettim ki bu üç alan uçsuz bucaksız bir evren adeta. Birikimimiz olduğunu düşündüğümüz alanlarda bile aslında çok az şey biliyoruz. Değişik değişik bir sürü eser var.

Muhalif ve özgürlükçü geçinip de en ufak bir farklılığa bile saygı göstermeyen insanları samimi bulmuyorum.

Ülkemizin hayvanseverleri çoğu hayvana insanlardan çok ama çok daha fazla değer veriyor. Bu tarz hayvanseverleri samimi bulmuyorum.

''Metalciyim ben!'' ya da ''Rock benim hayatım! '' diye geçinen kadınları samimi bulmuyorum. Bir insan istediği her türlü müziği dinleyebilir buna saygım sonsuz;fakat ortamlarda sürekli bu özelliğini vurgulayıp düğünlerde ve bahar şenliklerinde Serdar Ortaç şarkıları eşliğinde göbek atmaları sinir bozucu. Az dürüst olun.

Dürüstlük demişken dürüst olduğunu iddia eden kadınları da samimi bulmuyorum. En dürüst kadın bile yüzüne güldüğü insanın arkasından konuşabiliyor,kolaylıkla yalan söyleyebiliyor.

Feministlik olayını bayağı abartan, kendi ailesinin bile kendisine sesini yükseltemeyeceğini ve olur da bir gün biri kendisine bağırıp çağırırsa o kişiyi çok kötü yapacağını iddia eden bir yakınımın, sevgilisinin kendisinine bağırıp çağırarak hakaret etmesinin ardından uzun uzun ağlamasının ve daha sonra da sevgilisini affetmesinin ardından ülkem feministlerini de samimi bulmuyorum. (İnsanların birbirine bağırıp çağırmaması gerektiğini düşünüyor ve kadın erkek eşitliğini destekliyorum.Bunlar ayrı şeyler.)

Tipin değil de iç güzelliğin önemli olduğunu iddia eden kimseyi samimi bulmuyorum. Tipini beğenmediğiniz biri ilginizi çekmiyor ki içi nasıl diye bakasınız.

Lince hazırım. Yine de ilk taşı günahsız olanınız atsın. Teşekkürler.

Genişletmek için tıkla ...

Sugoı dedi ki:

18-24 yaş arasında olup da kitap,müzik ve sinema alanında uzman kesilen kimseyi samimi bulmuyorum. Özellikle üniversiteye başladıktan sonra fark ettim ki bu üç alan uçsuz bucaksız bir evren adeta. Birikimimiz olduğunu düşündüğümüz alanlarda bile aslında çok az şey biliyoruz. Değişik değişik bir sürü eser var.

Muhalif ve özgürlükçü geçinip de en ufak bir farklılığa bile saygı göstermeyen insanları samimi bulmuyorum.

Ülkemizin hayvanseverleri çoğu hayvana insanlardan çok ama çok daha fazla değer veriyor. Bu tarz hayvanseverleri samimi bulmuyorum.

''Metalciyim ben!'' ya da ''Rock benim hayatım! '' diye geçinen kadınları samimi bulmuyorum. Bir insan istediği her türlü müziği dinleyebilir buna saygım sonsuz;fakat ortamlarda sürekli bu özelliğini vurgulayıp düğünlerde ve bahar şenliklerinde Serdar Ortaç şarkıları eşliğinde göbek atmaları sinir bozucu. Az dürüst olun.

Dürüstlük demişken dürüst olduğunu iddia eden kadınları da samimi bulmuyorum. En dürüst kadın bile yüzüne güldüğü insanın arkasından konuşabiliyor,kolaylıkla yalan söyleyebiliyor.

Feministlik olayını bayağı abartan, kendi ailesinin bile kendisine sesini yükseltemeyeceğini ve olur da bir gün biri kendisine bağırıp çağırırsa o kişiyi çok kötü yapacağını iddia eden bir yakınımın, sevgilisinin kendisinine bağırıp çağırarak hakaret etmesinin ardından uzun uzun ağlamasının ve daha sonra da sevgilisini affetmesinin ardından ülkem feministlerini de samimi bulmuyorum. (İnsanların birbirine bağırıp çağırmaması gerektiğini düşünüyor ve kadın erkek eşitliğini destekliyorum.Bunlar ayrı şeyler.)

Tipin değil de iç güzelliğin önemli olduğunu iddia eden kimseyi samimi bulmuyorum. Tipini beğenmediğiniz biri ilginizi çekmiyor ki içi nasıl diye bakasınız.

Lince hazırım. Yine de ilk taşı günahsız olanınız atsın. Teşekkürler.

Genişletmek için tıkla ...

Monkey D. Luffy dedi ki:

Genç veya bu tarz şeylerde tecrübesiz arkadaşlar varsa en büyük düşmanlarının ortalıkta dolanan karizmatik ve yakışıklı Taylan veya güzeller güzeli Ece değil de, sevdiğiniz kişinin yanındaki masum, cana yakın biricik kankası, çok yakın arkadaşı Berkecan veya Merve olduğunu söylemek isterim.

Genişletmek için tıkla ...

twei dedi ki:

İnsanları farkında olmadan yönlendirebildiğimi farkettikten sonra bu özelliği bilinçli kullandım. Ve fakat utanıyorum çünkü kimseyi kendi çıkarım için yönlendirmedim taam mı :/

Genişletmek için tıkla ...

Monkey D. Luffy dedi ki:

İnsanın ikiyüzlülüğünü gösteren en önemli göstergelerden birisi de kız-erkek arkadaşlığıdır. Bizim de birlikte çay içtiğimiz, halini hatrını sorduğumuz, muhabbet edip eğlendiğimiz arkadaşlarımız var. Fakat ben çok daha fazla bir yakınlıktan bahsediyorum. Sevgiliye yakın bir arkadaşlık. Dostluğu/arkadaşlığı aşmış bir arkadaşlık.

Ha böyle arkadaşlığı olup da bir sorun yaşamayanı ya da işin başka yerlere gittiğini görmediğim olmadı. Çeşit çeşit insan tanıdım. Çok fazla şey yaşadım ve çok fazla şeye şahit oldum. Entel geçinip, kültürlü geçinip, modern geçinip yaa saçmalıyorsun diyip benim var öyle arkadaşım diyenin de sonra foyası ortaya çıkınca gördük.

Berkecan çok iyi arkadaşım tamam mı? Çok yakınız öyle bir şey yok aramızda kaç yıllık arkadaşım diyip belli bir zaman sonra o Berkacan ile çıkan, ya da Berkecan benden hoşlanmaya başlamış ühühüü ben onu arkadaşım olarak görüyordum diye ağlamayan insan görmedim.

Özetle bir noktasında ya iki kişide ya da sadece tek bir kişide illa bir sorun oluyor. Bu konunun üzerine tez bile yazabilirim fakat çok uzatmak da istemiyorum. İnsanlar böyle arkadaşlıklarla bildiğin bazı eksikliklerini gideriyor. Sevgi, ilgi görme, yalnız kalmama tarzı ihtiyaçlarını gideriyor.

Genç veya bu tarz şeylerde tecrübesiz arkadaşlar varsa en büyük düşmanlarının ortalıkta dolanan karizmatik ve yakışıklı Taylan veya güzeller güzeli Ece değil de, sevdiğiniz kişinin yanındaki masum, cana yakın biricik kankası, çok yakın arkadaşı Berkecan veya Merve olduğunu söylemek isterim.

Genişletmek için tıkla ...

Miko dedi ki:

fairy tail okumuslugum var...

Genişletmek için tıkla ...