[Tartışma] Güzellik Göreceli midir?

Güzellik boru gibi görecelidir. Eğer göreceli olmasaydı mesela Avustralya Aborijinleri'nin soyu tükenirdi. O kıtaya ilk giden beyaz adamlar bunların zorla ırzına bile geçmemiş, düşünün o insanların motivasyonu yağma yapmak ve kadınlara tecavüz etmek. Onlar bile bakmamış bunlara ama kendi erkeklerinin gözünde hepsi bir prenses

Misal Margot Robbie bir kadın olarak oldukça güzeldir, çünkü yüz hatları, kaşı gözü gerçekten düzenli ve göze hitap eder. 10 kişi de bu kadının güzel diyebileceğimiz sıfatını kabul edebilir.

Ancak Kat dennigs için aynı bakış açısı olmayabilir. Kimisi burnu büyük der, kimisi çenesi uzun der vesaire.

Verdiklerim örnek, yani belirli bir skala üstü güzellik göreceli kavramını yitiriyor bence.

Iluvatar dedi ki:

Güzellik boru gibi görecelidir. Eğer göreceli olmasaydı mesela Avustralya Aborijinleri'nin soyu tükenirdi. O kıtaya ilk giden beyaz adamlar bunların zorla ırzına bile geçmemiş, düşünün o insanların motivasyonu yağma yapmak ve kadınlara tecavüz etmek. Onlar bile bakmamış bunlara ama kendi erkeklerinin gözünde hepsi bir prenses

Genişletmek için tıkla ...

Kontrol etmedim ama ırkçılıktan kaynaklıdır.Nazilerde bu hareketler sırf bu sebepten yasaktı.Kızılderiliyle evlenenlere de iyi gözle bakmıyorlardı döneminde.

Tabi ki görecelidir.. ön kamerada foto çekerken, normal ve mirror çektikten sonra bi bakıyom "bu kim a...!" diyom kendime

Her insanın birbirinden farklı olduğu gerçeği varken göreceli olmadığını düşünmek ne kadar doğrudur bilemiyorum. Birinin hayran olacağı kişiye evet güzelmiş bir başkasının eh işte diyebilirsiniz. Gerçi böyle dediğinizde olması genelde olma ihtimali neredeyse olmayan bir olasılığa bağlı bir soruyla karşılaşıyorsunuz çoğu zaman ama olsun. Neyse benim için zirve Irene Jacob'dur. Kimse beğenmezse daha çok sevinirim...

Güzelliğin on par'etmez,
Bu bendeki aşk olmasa.
Aşık Veysel

Ben de göreceli diyenlerdenim.

Güzellik göreceli değildir.

Sadece daha zarfını getirmek görecelidir.

Mesela üstte biri Kat Dennings ve Margot Robbie'yi örnek vermiş.
İkisine de kimse çirkin demez.
Ama kendi aralarında bu daha güzel diye kıyaslanabilir.

Ya bu konuda benim çok net bi cevabım yok aslında. Güzellik kimine göre göreceli kimine göre de büyük oranda mutlak olan bir şey.
Bu tarz subjektif konularda ben tümdengelimci yaklaşmayı daha uygun buluyorum aslında. Toplumun tamamını gözlemlediğim zaman gördüğüm şey aşırı güzel veya aşırı çirkin insanların çok çok çok azınlıkta kaldıkları oluyor. Toplumun geri kalan kısmı ise ortada bi yerde bi spektrumda dağılmış vaziyetteler. Ortada kalan insanlar için ise güzellik ya da çirkinlik benim için bir değerlendirme kıstası değil. Ama insanları gerçekten bir bütün olarak ilginç ve ilham verici buluyorum. Yüzlerindeki kırışıklıklar acaba ne anlatıyor, saçları acaba neden dökülmüş, giyim tarzları nasıl, kendilerine bakıyorlar mı, kendilerine saygı duyuyorlar mı, kendilerini geliştiriyorlar mı, nasıl hayatlar yaşıyorlar... merak ediyorum. Benim gibi resim yapan, sanatla uğraşan, estetik algısı çok seçici birinden duymayı bekleyeceğiniz bir cevap olmayabilir belki bu ama insanların büyük bir kısmı için gerçekten bir güzellik yargım yok. Hatta o kadar ki beğendiğim, güzel bulduğum bir kadın ya da erkek ünlü bile yok. En en fazla maşallah diyip geçiyorum jksksksjsks.

Ankette oy kullanamadım bu yüzden.

Güzellik göreceli. Sadece yağlı kadınlarla birleşmekten hoşlanan erkekler var.
Bunlardan biriyle arkadaştım. Eleman gayet fit uzun boylu, böyle yağ oranı düşük fit tiplerden. Bütün sevgilileri şişman, ya da obeze yakın sismandı. Şuan evli olduğu karısı da baya baya 85, 90 kilo civarlarında. Kendi gibi şişman kadın sevenlerin özel bir ismi olduğunu söylemişti. Klup adı gibi bir şeydi unuttum. Sevgiden aşktan falan bahsetmiyorum ya da fetistir demiyorum. (Yani adam seviyor zaten ama kadınlar zayiflasa ne hisseder bilemem demek istiyorum) Adamın hoşuna giden kadın tipi böyle ve belirli bir zümre olduklarının bilincindeydi.
Herkesin güzellik anlayışı kendine

İnsanların güzellik algısını etkileyen genetik kodlar olduğu için güzellikle ilgili insanlarda genel bir kanı oluşabilir. Bu güzelliğin %100 göreceli olmasını engelliyor. Ancak bir şeyin göreceli olması için %1 göreceli olması bile yeterli.

Mesela simetri insanların beğenisini etkileyen bir unsurdur. Güneş gözlüğü takan birisinin daha güzel/yakışıklı bulunmasının sebebi göze çarpabilecek muhtemel asimetrileri yok edip tamamen simetrik bir görüntü ortaya koymasından ileri gelir. Asimetri=kusur=kötü aday. Kötü aday? Açıklıyorum.

Yine sağlıklı görünümlü insanlar bilinçaltında sağlıklı üreme adayı olarak algılandığı için daha güzel/yakışıklı bulunabilir. Ancak bu noktada işler karışmaya başlıyor. Çünkü her insanın kafa yapısı farklı işliyor burada. Mesela düzgün giyinimli birisi de aynı intibaı uyandırabiliyor. Güler yüzlü insanlar da, iyi huylu insanlar da, zeki insanlar da.. Güzelliğini değerlendirdiğimiz kişinin huyu suyu bile o güzelliği etkiliyor. Hatta güzelliğin değerlendirildiği zaman, mekan, hayat tecrübemiz, psikolojimiz, o anki yaşımız bile bakış açımızı etkiliyor. Bırakın başka insanları kendi içimizde bile her zaman aynı tutarlılıkta olamıyoruz.

Bir başka mevzu da beynimizin bir şeyleri değerlendirirken hep kıyaslama yapması. Yani beynimiz hep görecelilik yasasına göre çalışıyor. Kenan İmirzalıoğlu normal insanlar arasında çam yarması gibi gezerken basketçilerin arasına girse cücük gibi kalır. Çünkü beyin 1.80-1.90 gibi ölçülerle ilgilenmiyor. İki uzunluğu kıyaslayıp bu uzun, bu kısa diyor. Güzellik için de aynısı geçerli. Güzelliğine 5 puan vereceğiniz birisi 10 puanların arasında 1 puan gibi, 1 puanların arasında 10 puan gibi görünüyor. Eğer dünyada sadece bir tane kadın olsaydı kıyaslayacak kimse olmadığından ne kadar güzel olduğunu bilemezdik. Yani aynı insanın güzelliği bile her zaman aynı değil.

Son olarak her insanın dünyayı algılama şekli farklı. Bu farklılık genetik kodlardan ve çevresel faktörlerden etkileniyor. Bu ikisi de her insanda farklı olduğu için her insan hayatı ve içindeki her şeyi farklı algılıyor.

Çevresel faktörler çok çeşitli. Dediğim gibi zaman mekan vs bir çok faktör var. Ama bunların da ötesinde yetişme tarzımız, içinde bulunduğumuz kültür, yaşadığımız olaylardan bize kalan travmalar veya güzel anılar hepsi birer belirleyici. Mesela toplumumuzda az görülen sarışınlık bir güzellik unsuru görülebilirken herkesin sarışın olduğu toplumlarda sıradan bir şey olarak güzellik kıyasında değerlendirilmiyor olabilir. Ya da küçükken size kötü davranan sarışın bir kadın sarışın kadınları itici bulmanıza neden olacak bir travmaya neden olabilir.

Genetik faktörlere bir örnek vermek gerekirse mesela gözümüzde bulunan renk algılayıcı koni hücrelerinin sayısı ve yoğunluğu her insanda farklı. Kırmızı, yeşil ve mavi renk algılayan bu hücrelerin yoğunluğunun farkından dolayı hepimiz dünyadaki renkleri sadece bize özel bir tonda görüyoruz. Tabii ki arada dağlar taşlar yok. Ancak internette dolaşan herkesin farklı algıladığı elbise ve ayakkabı renklerini hatırlarsınız. Düşünün ki biz daha renk gibi net (olduğunu zannettiğimiz) bir şeyi dahi aynı şekilde göremiyoruz. Çünkü renkler de göreceli. Aynı renk olduğuna hemfikir olduğumuz renkleri bile farklı parlaklık ve tonda görüyoruz. Sizin parlak gördüğünüz kırmızıyı bir başkası mat kırmızı görüyor. Belki de bunun için farklı renkleri seviyoruz. Gördüğümüz her şey gibi güzellik de beynimizin içinde şekilleniyor. Yani bizim nasıl algıladığımıza bağlı. Yani göreceli. Belki de bunun için farklı insanları güzel buluyoruz.