tüm sülalenin bi apartmana toplandığı, onlarca ağızı doyurmak için verilen iftarları hatırlıyorum ama içimde garip bi sorgulamayla. azıcık hiperaktif azıcık astım bronşit bi bücürük olarak bi tabak bi tabaktır deyip yardıma gittiğim o mutfaklarda tiz sesle on kişinin konuştuğu ve anlaşabildiği kadın kominikasyonunu aslında kaosun olmadığını sadece bizim o paternleri anlamadığımızı ahahasdşlfkgsdflşkj çünkü ben sadece kendi adımı seçebiliyordum. eski insanların olayı biraz farklıydı, ne gerekliyse yapıyorlardı çekinme gücenme üşenme olmadan, yetiştirme ile ha biraz da zamanında köyde yetişme ile alakalı sanırım. ben büyüdükçe ergen oldukça bakış açım da değişiyordu e tabi yazık değil mi bu kadınlara sadece onlar bu işlerle uğraşıyor diye bakıyordum, sadece onlar hizmet ediyorlar bu nasıl düzen. sonra büyüyorsun işte yaptığın indirgemenin ve genellemenin farkına varmıyorsun. bugünün eşitlikçi görev dağılımı o zamanın cinsiyetçi görev dağılımının ortasında yetiştiğim için çelişkide olan benim onlar değil. onlar yaptığı işten aşırı keyif alıyorlardı, onlarca kişiyi doyurmak yorulmalarına bile engel oluyordu ve her şeye de vakit ayırlıyorlardı??? galiba kadınlığın küçümsenmeyecek yanlarından birisi bakıcı olmaları ve bu işte iyi olmaları. bugünden bakınca aşağılama gibi algılansa da kadınlığı yücelten en büyük şeylerden biri gibi geliyor.