Kırmızı pazartesi. Keşke bu kadar abartılmamış olsaydı.
O da fena değil.Santiago Nasar'a acıdım
Bir şey hissedemedim ben pek genel anlamda karakterlere karşı. Özellikle üzerinde durduğu şey namus meselesi ve bundan dolayı nasara olanların hak görmesi kasaba halkının fakat ben zorlama olduğunu düşünüyorum her şeye rağmen. Nasar da günlük hayatında çapkın biri o yüzden suç üstüne kalınca kimse şüphelenmemiş herhaldeO da fena değil.Santiago Nasar'a acıdım
Poirot'u sevdim. Zaten o kadar zeki bir insansan da rahat hareketler yapmalı ve başkaları tarafından deli gözüyle bakılmalısındır. Bu bir kanıt niteliği taşır.
Fakat Hastings'e ayar oldum. Adamın ne kadar zeki ve ne kadar iyi bir dedektif olduğunu biliyor fakat sürekli kendi fikirleriyle çeliştiği için, "Eh, yaşlandı artık." tarzı cümleler kuruyor. Burada yazar kendince ortalığı bulandırmaya çalışmış fakat başarılı olamamış. Neyse ki sonradan imana gelin Hastings. Bu Hastings kime suçlu gözüyle baktıysa onu eledim geçtim. En sonunda elimde 2-3 kişi kaldığı zaman fikirlerimi değiştirmeye başladım ve kılık değiştiren kişinin kadın olabileceğini düşündüm. Fakat Hastings kafa bulandırmaya devam ediyordu. Evelyn'in Alfred'e karşı bu denli nefretle bakması da dikkat çekici noktalardan biriydi.
Poirot'u tanıtmak için mi bu kadar uzun tutuldu bilmiyorum fakat kitap bir süre sonra akıp gitmemeye başladı ve artık katili öğrenelim de gidelim moduna girdim. Çünkü yazar olayları bilerek bulandırıyordu ve olur olmadık yerden yeni bir delil veya gizlenmiş bir bilgi çıkartarak akıldaki tahminleri sarsıyordu. Yani bir bakıma okuyucuya fırsat vermemeye çalışıyordu.
Poirot en son açıklarken de olayların ne kadar karmaşık olduğunu gördük ve bu açıklama kısmı da benim canımı sıktı açıkçası.
Birkaç kitabını daha okuyacağım fakat o kitaplarda Hastings'in olmadığına emin olacağım ve Agatha'ya biraz daha şans taniyacagim.
Fakat Hastings'e ayar oldum. Adamın ne kadar zeki ve ne kadar iyi bir dedektif olduğunu biliyor fakat sürekli kendi fikirleriyle çeliştiği için, "Eh, yaşlandı artık." tarzı cümleler kuruyor. Burada yazar kendince ortalığı bulandırmaya çalışmış fakat başarılı olamamış. Neyse ki sonradan imana gelin Hastings. Bu Hastings kime suçlu gözüyle baktıysa onu eledim geçtim. En sonunda elimde 2-3 kişi kaldığı zaman fikirlerimi değiştirmeye başladım ve kılık değiştiren kişinin kadın olabileceğini düşündüm. Fakat Hastings kafa bulandırmaya devam ediyordu. Evelyn'in Alfred'e karşı bu denli nefretle bakması da dikkat çekici noktalardan biriydi.
Poirot'u tanıtmak için mi bu kadar uzun tutuldu bilmiyorum fakat kitap bir süre sonra akıp gitmemeye başladı ve artık katili öğrenelim de gidelim moduna girdim. Çünkü yazar olayları bilerek bulandırıyordu ve olur olmadık yerden yeni bir delil veya gizlenmiş bir bilgi çıkartarak akıldaki tahminleri sarsıyordu. Yani bir bakıma okuyucuya fırsat vermemeye çalışıyordu.
Poirot en son açıklarken de olayların ne kadar karmaşık olduğunu gördük ve bu açıklama kısmı da benim canımı sıktı açıkçası.
Birkaç kitabını daha okuyacağım fakat o kitaplarda Hastings'in olmadığına emin olacağım ve Agatha'ya biraz daha şans taniyacagim.
Son düzenleme:
Eylül'den beri şunları okuyorum. 2 tanesi ders kitabım diğerleri de merak saldığım konularla alakalı.
Kısa 20. Yüzyıl Tarihi - Sina AKŞİN > Ders Kitabı
[/url][/IMG]
Gelişmekte Olan Ülkeler - İbrahim S. CANBOLAT
Bilim Tarihine Giriş - Prof. Dr. Sevim Tekeli
Eşkıyalar ve Devlet - Karen Barkey
Büyü, Bilim ve Din - Bronislaw MALINOWSKI
1939 Yazı - Werner Biermann
İletişim Tarihi - David CROWLEY - Paul Heyer > Ders Kitabı
Siyasal Düşünceler ve Yönetimler - Prof Dr. Ayferi Göze
Olaylarla Türk Dış Politikası - Mehmet GÖNLÜBOL
Kısa 20. Yüzyıl Tarihi - Sina AKŞİN > Ders Kitabı
Gelişmekte Olan Ülkeler - İbrahim S. CANBOLAT
Bilim Tarihine Giriş - Prof. Dr. Sevim Tekeli
Eşkıyalar ve Devlet - Karen Barkey
Büyü, Bilim ve Din - Bronislaw MALINOWSKI
1939 Yazı - Werner Biermann
İletişim Tarihi - David CROWLEY - Paul Heyer > Ders Kitabı
Siyasal Düşünceler ve Yönetimler - Prof Dr. Ayferi Göze
Olaylarla Türk Dış Politikası - Mehmet GÖNLÜBOL
Poirot'u sevdim. Zaten o kadar zeki bir insansan da rahat hareketler yapmalı ve başkaları tarafından deli gözüyle bakılmalısındır. Bu bir kanıt niteliği taşır.
Fakat Hastings'e ayar oldum. Adamın ne kadar zeki ve ne kadar iyi bir dedektif olduğunu biliyor fakat sürekli kendi fikirleriyle çeliştiği için, "Eh, yaşlandı artık." tarzı cümleler kuruyor. Burada yazar kendince ortalığı bulandırmaya çalışmış fakat başarılı olamamış. Neyse ki sonradan imana gelin Hastings. Bu Hastings kime suçlu gözüyle baktıysa onu eledim geçtim. En sonunda elimde 2-3 kişi kaldığı zaman fikirlerimi değiştirmeye başladım ve kılık değiştiren kişinin kadın olabileceğini düşündüm. Fakat Hastings kafa bulandırmaya devam ediyordu. Evelyn'in Alfred'e karşı bu denli nefretle bakması da dikkat çekici noktalardan biriydi.
Poirot'u tanıtmak için mi bu kadar uzun tutuldu bilmiyorum fakat kitap bir süre sonra akıp gitmemeye başladı ve artık katili öğrenelim de gidelim moduna girdim. Çünkü yazar olayları bilerek bulandırıyordu ve olur olmadık yerden yeni bir delil veya gizlenmiş bir bilgi çıkartarak akıldaki tahminleri sarsıyordu. Yani bir bakıma okuyucuya fırsat vermemeye çalışıyordu.
Poirot en son açıklarken de olayların ne kadar karmaşık olduğunu gördük ve bu açıklama kısmı da benim canımı sıktı açıkçası.
Birkaç kitabını daha okuyacağım fakat o kitaplarda Hastings'in olmadığına emin olacağım ve Agatha'ya biraz daha şans taniyacagim.
Poirot (Puaro) candır yav 
Hastings biraz Watson çakması gibi.Ama diğer hikayelerde o kadar göze batmıyor.Zaten bildiğim kadarıyla asıl dostlukları bu serüvenden sonra gelişiyor ben Hastings'li bi kitap daha okumanı öneririm.Bunun için dersimiz cinayet en idealidir.San temin ederim o kadar göze batmayacaktır Ha Hastings'i sevmediysen sana Doğu ekspresi cinayetini öneririm.Ayrıca Agatha Christie öldükten sonra Poirot bi daha yazıldı.Monogram Cinayetleri eğer Poirot'ya baplanırsan bunuda öneririm.Ve Hastings yok bunda Ve sana bi önerim daha var Poirot'nun dizisi var.Eğer istersen izleyebilirsin. Buradan Bazım bölümler türkçe dublajken bazıları türkçe altyazılı
Hastings biraz Watson çakması gibi.Ama diğer hikayelerde o kadar göze batmıyor.Zaten bildiğim kadarıyla asıl dostlukları bu serüvenden sonra gelişiyor ben Hastings'li bi kitap daha okumanı öneririm.Bunun için dersimiz cinayet en idealidir.San temin ederim o kadar göze batmayacaktır Ha Hastings'i sevmediysen sana Doğu ekspresi cinayetini öneririm.Ayrıca Agatha Christie öldükten sonra Poirot bi daha yazıldı.Monogram Cinayetleri eğer Poirot'ya baplanırsan bunuda öneririm.Ve Hastings yok bunda Ve sana bi önerim daha var Poirot'nun dizisi var.Eğer istersen izleyebilirsin. Buradan Bazım bölümler türkçe dublajken bazıları türkçe altyazılı Vaay iyiymis. Tesekkurler, ilk onerdiklerinden devam edeyim, onlara da gelirim.Poirot (Puaro) candır yav
En son okudugum kitap yazamayacaksin resmen
Biri zaman çarkı mı dedi!
En sağlam köklü fantastiklerdendir.
Gelmişken sessiz evi bitirdim.
Şu an 3 kitabı beraber yürütüyorum (ibni sina metafizik, nietche iyiliğin ve kötülüğün ötseinde ve dido satiryu benden selam söyle anadoluya)
Bu arada yukardan birisi kırmızı pazartesiye pohpoh demiş ama
Kırmızı pazartesi aşkı anlatır. Hiç aşk ile baktın mı olaya? Namus aşkı, kadın aşkı, intikam aşkı...
Garcianın tüm romanları aşkı anlatır aslında.
Neyse
En sağlam köklü fantastiklerdendir.
Gelmişken sessiz evi bitirdim.
Şu an 3 kitabı beraber yürütüyorum (ibni sina metafizik, nietche iyiliğin ve kötülüğün ötseinde ve dido satiryu benden selam söyle anadoluya)
Bu arada yukardan birisi kırmızı pazartesiye pohpoh demiş ama
Kırmızı pazartesi aşkı anlatır. Hiç aşk ile baktın mı olaya? Namus aşkı, kadın aşkı, intikam aşkı...
Garcianın tüm romanları aşkı anlatır aslında.
Neyse
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 4)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
