Ya şu konuyu biraz canlandıralım arkadaşlar, dökülün.
LYS dönemi yaklaşmış artık dersanedeki son günler, insanlar tek tük geliyor. Bir tane hafif peltek bir arkadaş var bizim sınıfımızda, arada sırada heyecanlı heyecanlı konuşurken etrafa tükürük saçtığı oluyordu. Dershanenin çıkışında merdivenlerden inerken bu da arkamdan geldi naber nasılsın konuşmaya başladık sınavdır, nasıl çalışıyorsundur bilmem ne... Konuşma hararetle devam ederken bu arkadaşın ağzından çıkan bir damla tükmük geldi benim alt dudağıma kondu. Ben de artık nasıl bir psikoloji içerisindeysem arkadaş utanmasın diye hiç oralı olmuyorum, sanki dudağımda adamın ağzından fırlayan tükmük parçası yokmuş gibi konuşmaya devam ediyorum ama bir yandan konuşurken dudağımdaki tükmük damlasının sıcaklığını ve bir aşağı bir yukarı oynadığını da hissediyorum. Arkadaş da benim oralı olmadığımı farkedince hiç istifini bozmuyor ve böyle bir şey yokmuş gibi konuşmaya devam ediyor ama bir yandan arada sırada gözünün dudağıma kaydığını da ben farkedebiliyorum. Konuşma normal bir şekilde sonuçlanıyor arkadaş hızlı adımlarla çıkışa yöneliyor ben de tuvalete gidip ağzımı yüzümü iyice bir yıkıyorum. Tesadüfen de son görüşmemiz oluyor o arkadaşla. O esnada kendi adıma mı yoksa empati yoluyla onun adına mı utanmıştım bilmiyorum ama bayağı utanç vericiydi.
LYS dönemi yaklaşmış artık dersanedeki son günler, insanlar tek tük geliyor. Bir tane hafif peltek bir arkadaş var bizim sınıfımızda, arada sırada heyecanlı heyecanlı konuşurken etrafa tükürük saçtığı oluyordu. Dershanenin çıkışında merdivenlerden inerken bu da arkamdan geldi naber nasılsın konuşmaya başladık sınavdır, nasıl çalışıyorsundur bilmem ne... Konuşma hararetle devam ederken bu arkadaşın ağzından çıkan bir damla tükmük geldi benim alt dudağıma kondu. Ben de artık nasıl bir psikoloji içerisindeysem arkadaş utanmasın diye hiç oralı olmuyorum, sanki dudağımda adamın ağzından fırlayan tükmük parçası yokmuş gibi konuşmaya devam ediyorum ama bir yandan konuşurken dudağımdaki tükmük damlasının sıcaklığını ve bir aşağı bir yukarı oynadığını da hissediyorum. Arkadaş da benim oralı olmadığımı farkedince hiç istifini bozmuyor ve böyle bir şey yokmuş gibi konuşmaya devam ediyor ama bir yandan arada sırada gözünün dudağıma kaydığını da ben farkedebiliyorum. Konuşma normal bir şekilde sonuçlanıyor arkadaş hızlı adımlarla çıkışa yöneliyor ben de tuvalete gidip ağzımı yüzümü iyice bir yıkıyorum. Tesadüfen de son görüşmemiz oluyor o arkadaşla. O esnada kendi adıma mı yoksa empati yoluyla onun adına mı utanmıştım bilmiyorum ama bayağı utanç vericiydi.