Poyraz Karayel bu bölüm öyle klişelere girdi ki diziyle ilgili tüm iyi hislerim yok oldu la. Tabiki de kesinlikle fanservisdi bunlar. Türk halkı böyle şeyler seviyor aga yapacak bir şey yok. Adamlar bir bölümde hem ''oo bak bir Türk dizisinden hiç beklenmeyecek hareket bravo'' dedirtecek şeyler yapıyor, hem de facepalm yaptıracak klişelere giriyor.
Poyraz Karayel bu bölüm öyle klişelere girdi ki diziyle ilgili tüm iyi hislerim yok oldu la. Tabiki de kesinlikle fanservisdi bunlar. Türk halkı böyle şeyler seviyor aga yapacak bir şey yok. Adamlar bir bölümde oo bak bir Türk dizisinden hiç bkelenmeyecek hareket bravo dedirtecek şeyler yapıyor, hem de facepalm yaptıracak klişelere giriyor.
Evet katılıyorum. Ayrıca Eda Poyraz'a gönlünü kaptırırsa sen o zaman gör klişeyi
Ama herşeye rağmen bu diziden aldığım tadı hiçbir Türk dizisinden almadım ben. Her bölüm 1.30+ saat 70'ten fazla bölüm. Senaryosu gayette güzel geldi bence birçok başka diziye göre bu zamana kadar. Yavaş yavaş finale doğru geliyoruz. Bu saatten sonra ki klişeleri de ben bağrıma basarım
Evet katılıyorum. Ayrıca Eda Poyraz'a gönlünü kaptırırsa sen o zaman gör klişeyi
Ama herşeye rağmen bu diziden aldığım tadı hiçbir Türk dizisinden almadım ben. Her bölüm 1.30+ saat 70'ten fazla bölüm. Senaryosu gayette güzel geldi bence birçok başka diziye göre bu zamana kadar. Yavaş yavaş finale doğru geliyoruz. Bu saatten sonra ki klişeleri de ben bağrıma basarım
Aynen komedi dizilerini saymazsak ben de böyle lezzetli bir dizi hatırlamıyorum. Terör-istihbarat mevzularına girince kötü olacak demiştim ama baya kotarıyorlar gibi. Klişe mlişe izleyeceğiz artık ama o Eda-Poyraz'a girmesinler ya Senaristler zeki insanlara benziyorlar yapmasın öyle şeyler bu da bize fan servis olsun
Mümtazın hainlik mevzusunu yedin mi sen? Boşluğuma mı geldi bilmiyorum ama ben baya yedim Huylu huyundan vazgeçmedi diye düşündüm baya Mümtazın hainliğinin yalan olması, Başkan'ın görev için istifa etmesi falan baya Agents of Shield ters köşesi gibi kaliteli hikayelerdi.
Çizgi roman dizilerini seviyorsanız Agents Of Shield'ı ŞİDDETLE öneriyorum bu arada. İlk bölümler çok dandik, 6 bölüm sonra biraz kalite artıyor ama bölümlük maceralar 16-17 ye kadar devam ediyor. Yalnız 17. bölümden sonra öyle bir bağlanıyor ki.. dizi öyle bir kalite sıçrayışı yapıyor ki, öf anam öf. Spoiler yemeden izleyin yorum falan okumayın. MCU evreninde geçiyor dizi. Az buçuk hakim oluranız daha çok zevk alırsınız ama ben neredeyse hiç bir şey bilmeden başladım yine hastası oldum En iyi çizgi roman dizisi zaten o kesin, en iyi dizilerimin arasında da ilk 5 e koyarım.
Aynen komedi dizilerini saymazsak ben de böyle lezzetli bir dizi hatırlamıyorum. Terör-istihbarat mevzularına girince kötü olacak demiştim ama baya kotarıyorlar gibi. Klişe mlişe izleyeceğiz artık ama o Eda-Poyraz'a girmesinler ya Senaristler zeki insanlara benziyorlar yapmasın öyle şeyler bu da bize fan servis olsun
Mümtazın hainlik mevzusunu yedin mi sen? Boşluğuma mı geldi bilmiyorum ama ben baya yedim Huylu huyundan vazgeçmedi diye düşündüm baya Mümtazın hainliğinin yalan olması, Başkan'ın görev için istifa etmesi falan baya Agents of Shield ters köşesi gibi kaliteli hikayelerdi.
Çizgi roman dizilerini seviyorsanız Agents Of Shield'ı ŞİDDETLE öneriyorum bu arada. İlk bölümler çok dandik, 6 bölüm sonra biraz kalite artıyor ama bölümlük maceralar 16-17 ye kadar devam ediyor. Yalnız 17. bölümden sonra öyle bir bağlanıyor ki.. dizi öyle bir kalite sıçrayışı yapıyor ki, öf anam öf. Spoiler yemeden izleyin yorum falan okumayın. MCU evreninde geçiyor dizi. Az buçuk hakim oluranız daha çok zevk alırsınız ama ben neredeyse hiç bir şey bilmeden başladım yine hastası oldum En iyi çizgi roman dizisi zaten o kesin, en iyi dizilerimin arasında da ilk 5 e koyarım.
Valla ne yalan söyleyeyim bende yedim Ama Mümtaz ve Sadrettin favori karakterlerim baya beğeniyorum tavırlarını falan bu ikisinin. Hele Mümtaz'ın espirilerinin hastasıyım Bence de iyi kotarıyorlar ama nerde o eski duvar yazıları nerde o ödevler ..
İzlerdim senin zevkine güveniyorum ama bayadır yeni dizi izlemiyorum ygs yüzünden. En son Black Mirror'ı izledim kısa diye o da baya kaliteliydi. Ama o(AoS) dizinin biraz tırt olduğunu düşünüyordum ilk bölümünü izlemiştim.
İzlerdim senin zevkine güveniyorum ama bayadır yeni dizi izlemiyorum ygs yüzünden. En son Black Mirror'ı izledim kısa diye o da baya kaliteliydi. Ama o(AoS) dizinin biraz tırt olduğunu düşünüyordum ilk bölümünü izlemiştim.
İlk bölümler tırt biraz dayan o konuda ana karakterleri falan incelemeye odaklan, ilerde akıp gidecek. Şu an yarı sezon arasına girdi ocakta başlayacakmış. Başlayana kadar yavaş yavaş izle bence çalışma temposunu çok bozmadan.
İlk bölümler tırt biraz dayan o konuda ana karakterleri falan incelemeye odaklan, ilerde akıp gidecek. Şu an yarı sezon arasına girdi ocakta başlayacakmış. Başlayana kadar yavaş yavaş izle bence çalışma temposunu çok bozmadan.
Bu bölümde çok fazla bir şey olmadı ama bölüm de çabuk geçti. Anlamadım. Neyse.
Lagertha'nın Aslaug'u arkasından vuracağı fazla açık olmuştu. Sonrasında yaşananlar da keza öyle. Buralarda konuşulacak ya da yazılacak pek bir olay dönmedi.
Ecbert şerefsizini bu bölüme kadar zerre sevmezdim ama düşmanına karşı saygılı davranan insanlar hoşuma gidiyor niyeyse. Onlar da saygıyı sonuna kadar hak ediyorlar. Ecbert ve Ragnar arasında yaşanan muhabbetler güzel ve ilgi çekiciydi, Ivar'ın "Onlarla dalga geçme." lafını "teşekkür ederim" diye çeviren koca yürekli Ragnar'a da selamlar olsun. Burada ikili arasında yaşanan tanrı vs tanrılar, cennet vs vallahala ile "Ateizme Giriş: Ders 1" biraz tuhaf durmuş. Gerçi hoşuma da gitmedi değil ama neyse artık.
İkilinin her konuşmasında olduğu gibi konu gene Athelstan'a geldi de çok fazla uzatmadılar iyi ki. Kısa kesmeleri, Alfred'i de aradan çıkartmaları falan güzeldi.
Ubbe'nin, Sigurd'a ebeveynlerimiz ölmüş olabilir. Öksüz kalmış olabiliriz dedikten sonra Sigurd'un gülmesi ve babasına olan güvenini, Babamız ölmedi. Ragnar Lothbrok. O ölemez. Demesi çok hoşuma gitti açıkçası. Ama garibim bilmiyor ki babası tee Norveç'lerden İngiltere'lere ölmeye gittiğini nereden bilsin. Yazık.
Önceki bölümlerde niye sadece ikisi hayatta kaldı? Ivar ile ne yapmayı planlıyor? gibi bir kaç soru vardı da bunlara da kısa sürede cevap verilmiş oldu. Ama aklıma takılan mesele yukarıda da dediğim gibi ölme meselesi. Bir insan sırf bir kahinin sözüyle kalkıp deniz aşırı ülkelere ölmeye gider mi arkadaş. Nasıl bir kafa yapısı bu aklım almıyor. Gerçi herhangi bir savaşta yenilip rehin düşmesi zaten söz konusu olamazdı, dizi takipçilerinin hiç hoşuna gitmeyeceğinden böyle bir çözüm yoluna başvurmuş senarist kardeşler ama dediğim gibi biraz mantık dışı olmuş, gerçi rehin senaryosunu düşündüğümüzde de bu biraz daha iyi duruyor ama bilemedim şimdi. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal hesabı.
Abi bir de şu yaş mevzusunu bir çözsünler ya. Ragnar, Björn ve şimdi de Ecbert ile oğlu zamanın acımasızlığının kurbanı olmuşlar. Ama ne hikmetse kadınlara zerre etkisi yok. 10 sene önce nasılsalar hala daha aynı görünüşteler.