Adamların garip bir yaşam standardı var, mağara adamın hallice yaşamış reis.
O değil de böyle insan gibi yaşayan bir mangaka yokmu, yani bu kadar popüler olup bu kadar karanlıklarda yaşamak sadece mangakaların yaptığı işlerden herhalde.
Oda evlenmeden önce partiliyordu baya. Ama onun bünyesi çoğu mangakadan daha sağlam. 4 - 6 saat uykuyla arada sağda solda takılıp iyi yaşadı yani. O dünyayı göremedi diye yakınıyordu birde evlendikten sonra salmış biraz kendini emmi göbeği vardı en son. Karısıda bildiğim kadarıyla Nami cosplayer ıydı. Bir partide tanışmışlardı. Oda nın kızı marineford zamanında doğmuştu
( galiba 2009. O zamana kadar baya herşeyi idare edebiliyordu manga ayda 4 kere çıkıyordu. Ama artık o da yaşlanıyor fazla yıpranmasın diye ayda 3 sayiya indirdiler . Malum Jump ın ekmek kapılarından biri adam)
Tite Kubo nun sol omzu sakatlamıştı kronik ve iyileşemiyordu bir türlü hep sol kolla masaya dayanıyormuş yıllarca anlam verememiş ağrıları şiddetlenince gidip görüyor ki sol kolu çatlamış omuz ise bitmiş. Kolu sonradan kaynadı ama omzu hala sıkıntılı diye biliyorum + bir ara kanser demişlerdi ama emin değilim yalan olmasın
D gray man i yazan kişiyi ben yaşlı bir dede sanıyordum meğer genç kızmış (15 yil önce falan gençti tabi baya ) Çıtı pıtı kızın bel ve omurgasında rahatsızlık çıkmıştı. O baya inada bindirmisti yazabilmek için haftaliktan aylığa geçmişti sanırım yıllar sonra ise mevsimlik olarak dönmüştü manga her üç ayda bir çıkıyordu sonra ne oldu bilmiyorum. Tamamen hiç iyileşemedi diye biliyorum .
Togashi nin Yu yu Hakusho zamanında stresten sürekli kalbi sıkışıyor kolunda çekilme falan başlıyor o dönem. Sonra bir dönem toparlıyor ama artık sırtı sakat. Arada toparlayinca çiziyor . Ama büyük ihtimalle tamamen iyileşemeyecek artık.
Nana yı yazan kadin bildiğim kadarıyla hastaydı gene kemikli bir şey olması lazım.
Ilk aklıma gelenler bunlar . Inoue de bir şey yoktu bildiğim kadarıyla o tükenmişlik sendromu + ilham kaybı gibi bir sey yaşıyor. Yıllar sonra Real i tekrardan çizmeye başladı. Kafayı kirmadigi sürece yazar.
Ben sekiz ay masa başı çalıştım ölmek istedim. Insanin kolu bacağı uyuşuyor başı ağrıyor ekrana bakmaktan, tenisci dirsegi başlamıştı sağ kolumda anlıyorum az çok adamları.
Insan vücudu hareket etmeye uygun oturmaya değil. Bu mangakalik yapilacak iş değil normalde. Zaten bu kadar sistemli haftalik iş tek Japonya dan çıkıyor. Amerika dan çıkan hemen her şey aylık ya da iki haftalık. Zaten yazan ayrı, çizen ayrı, çinileyen ayrı, renklendiren ayrı. Hem doğru düzgün satmıyor cizgi romanlar hem gelen para çok dağılıyor. Bu fasiküllerin bir dolu farkli kapakla satılması, serilerin sürekli sıfırlanıp tekrar başlaması ( ilk sayılar suni satış yapar e-bay bebeğim) hep bundan.
Japonlar bir düzen tutturmuş gittiği yere kadar gidiyor işte. Şuan yer yüzünde manga kadar tüketilen başka bir format yok çizgi roman olarak.
Son düzenleme: