En büyük saçmalık bu da değil. Pone için kaidou'nun ayagina geliyor, yaninda roger, ray, gaban gibi isimlerle, ona ragmen saldirmiyor. Fb deki en buyuk sacmalik bu bence.
[Spoiler] 973: Kozuki Hanesi
- Konbuyu başlatan Hero
- Başlangıç tarihi
- Durum
Momonosuke annemin ölümünü görenler olmuş hiyori yaşıyo mu bilmiyorum demişti 928.bölümde
Güzel yerlerden yaklaşmışsın ama Oden karakteri için bu tanım olması gereken veya hikayede verilmek istenen miydi emin değilim. En başından beri One Piece'in en güçlü ve net mesajlarından biri gerçek erdeme ulaşmak için gururun bir kenara bırakılması gerekliliği. Henüz ilk sayıda Shanks'ın Higuma'dan dayak yemesinden başlayarak seri içinde pek çok örneği var. Zoro'nun Mihawk'ın önünde eğilmesi, Beyazsakal'ın aslında Ace'ten Teach'in peşine düşmemesini istemesi ilk akla gelenler. Oden de Wano'ya dönünce düzenli olarak çıkıp meydanda dans etmeyi kabul ediyor ama 5 yıl boyunca yalnızca bunu yapması onu aptal ve erdemli değil yalnızca aptal yapar ne yazık ki. Oden tüm Wano halkının sorumluluğunu taşıyan birisi çünkü, sadece bir grubunu koruma motivasyonuyla hareket etmesi büyük bir sıkıntı. Serinin diğer iyi karakterleri gibi o da gururun kendisine engel olmasına izin vermiyor ama bunun için aldığı aksiyonların arkasında bir erdem yok. Oden'in sorumluluğunda bir karakter halkının çektiği acıya son vermek için tüm seçenekleri denemeli, Beyazsakal'ı bırakıp gittiği için ona haber yollayıp yardım istemekten çekinmemeli. Gururu bir grup insan için dans etmesinin önüne geçmiyor ama eski dostlarından yardım istemesine, farklı çıkış yolları aramasına veya söz verdiği için Orochi'nin arkasından iş çevirmemesine engel oluyorsa Oden zaten yeterince güçlü bir karakter olamamış demektir.Maalesef ki bu dediklerinin hiç birine katılmıyorum.
Oden'in 5 yıl beklemedeki motivasyonu gayet de ikna ediciydi, Oden'in baştan beri insanlara olan inancı, saflığı gözümüze sokuldu. 9 serseriyi yanına topladı böylesine bir şeyi kaç kişi yapardı? Yine Orochi'yi yanına aldı, her para istediğinde verdi. Adam saf denilene hep inanıyor mesajı verildi. Ne olursa olsun inanıyor. Kaynamasında olduğu gibi. Adamı kandırdı Orochi 5 yıldan sonra gideceğiz diye, hala "1 saat dayanırsam diğerlerini bırak" diye pazarlık yapıp inanıyor. Bu kadar olur mu diyorsun? Kurgu bu böyle insan gerek hayatta olmaz ama kurguda neden olmasın? Gerçek hayatta tek yumrukla dağları yıkan da yok ama kurguda var.
Seçilmiş kişi muhabbeti serinin ana teması zaten, baştan beri bu gözümüze gözümüze sokuldu, 10 yıldır da sokuluyor, Shanks'ın Rayleigh'e "Kaptanın sözlerinin aynısını söyleyen bir çocuk vardı, kaptanın beklediği" gibisinden bir cümlesi, Madam Sharley'in kehaneti, deniz krallarının söyledikler vs. bunlar her zaman gözümüze gözümüze sokuluyor yıllardır.
WB gelmiyor çünkü Wano dışa kapalı. Neden gelsin? Geleceği ne var? Oden onu terk etti, neden gelsin? Rayleigh niye gelmedi? Gaban niye gelmedi? Bu sayıda da Oden "Eğer bir şey olursa Zou'ya gidin" diyor WB'ye gidin demiyor.
Denjiro-Koshiro beklentileri de tamamen Fan beklentisi açıkçası, Oda hiçbir zaman böyle bir beklentiye sokmadı kimseyi, Shimotsuki ile alakalı bir şekilde Koshiro bağlantısı oldu ama Denjiro-Koshiro? Ben başından beri Denjiro-Kyoshiro ilişkisini tahmin ediyordum, çünkü o da gözümüze sokuldu, Denjiro başından beri yok, ama Hiyori'yi koruyan bir Kyoshiro var, Hiyori'nin yanındaki Toko Yasue'nin kızı, Kyoshiro Orochi ile dalga geçiyor, milletin parasını dalavere ile çarpanları Kamurasaki (Hiyori) dolandırıp paralarını alıyor ve özellikle gösterilen köye de İblis Saati Çocuk para bırakıyorKi iblis saati çocuk da yine Denjiro olabileceği birçok kişi tarafından tahmin ediliyordu. Açıklama şekli bana göre normal çünkü çok da önemli değil, en azından Kyoshiro kadar
Beni tatmin ediyor bunlar, yeterli banaGüzel gidiyor şimdiye kadar, sadece uzatıldı biraz ama onda da güzel açıklamalar gelince affedilebilir
Başka bir yönden yaklaşıp sebebi Kaido'nun beklenen zaman gelmeden yenilmeyeceğine inanması ve bu nedenle halkının 20 yıl daha acı çekmesi gerektiğini düşünmesiyse One Piece'de bu denli kaderci bir anlayış daha önce yoktu. Oda'nın da Oden için çizmek istediği karakterizasyon bu değildi diye düşünüyorum, o yüzden ortada hataların olduğuna inanıyorum.
Ace'in hatası dahi günün sonunda buna bağlanıyordu seride. Gururlu olduğu için canndan oldu ama en azından sırtında koca bir ülke insanının sorumluluğu yoktu. Oda'nın Ace'e ilişkin anlatmak istediği oydu ve hatta bunun üzerinden Roger'ın niçin Luffy'nin gerçekeştireceklerini başaramadığına dair bir anlatı oluşturmanın sinyallerini bile vermişti. Roger da Ace gibi karakterinden gerekli fedakarlıkları yapmamış olabilirdi veya karakterinden ötürü Mihawk'ın denizlerin en tehlikeli gücü olarak bahsettiği insan kazanma becerisine Luffy'nin aksine sahip olmayabilirdi. Seçilmiş kişi muhabbetiyle tüm bunları da kenara bıraktı, gördük ki Roger'ın bazı şeyleri başaramamış olmasının arkasında kendisiyle alakalı hiçbir sebep yok, tek neden doğru zamanın henüz gelmemesiymiş.
Beklenen bir zaman olduğunu deniz krallarının sözlerinden ve başka örneklerden daha önce duyuyorduk ama bu eskiden her şeyin belirli bir zaman çizelgesi üzerinden ilerlemesi üzerinden değildi. Bir soyun veya topluluğun arzularını miras alan birisi çıktığında, o kişi daha önce görülmemiş bir irade ve güç gösterdiğinde var olan düzeni değiştirebilecekti. D. ismini taşıyan kişiler zaten en başından beri kutsal ejderler için birer tehdit olarak ortaya çıkıyorlar. Hatta Law'un da bir D. çıkması ve buna bağlı olarak iki yıl önce Dünya Hükumeti'nin karşısında kendisi ve Luffy'yle beraber duran Kid'in de çok yüksek ihtimalle D. çıkacak olması bunu kadercilik çerçevesinden biraz uzaklaştırmaya yönelik hareketler. Yani D. her zaman tehdit ve bu insanların iradeleri olgunlaştığında sistemi bozacak tehlikeler açığa çıkarabiliyorlar, Law'un Vergo'yu keserken Doflamingo'ya yaptığı "Çarkları kırdım." konuşması da direkt olarak bununla bağlantılı. Kid için de ileride benzer şeyler göreceğimize eminim. Gelgelelim bizim bu seride görmeyi beklediğimiz böyle güçlü ve kırılmaz iradeye sahip kişiler içinde birinin geçmiştekilerin arzularını miras alıp o bir sonraki adımı atabilmesiydi. Miras alma fenomeniyle beraber esasında arzuların zamanla üst üste toplanarak gerekli olgunluğa ulaşmasıydı One Piece'de beklenen zaman, döngüsel bir zaman çizelgesi değil.
Son olarak Denjiro-Koshiro tahminleri için Oda kesinlikle bazı yönlendirmeler yaptı ki bunları yapmayı çok seviyor zaten. Hatırlarsan Dressrosa'da da Kyros kimliği için üzerinde durulan iki karakter vardı: Kurşun asker ve Rick (Riku). Bir yandan kurşun askerin o olabileceğine dair ihtimalleri kuvvetlendirirken diğer taraftan belli bir noktaya kadar Rick'in de o olabileceğine dair bilinçli yemler bırakmıştı. Koshiro için şöyle bir örnek vereyim hatta,
Genç Denjiro'nun sırtında taşıdığı kılıç:
Denjiro'nun gençken sırtında taşıdığı kılıcın hangisine daha çok benzediği ortada. Bunu bilinçsiz yapmış olacağını hiç zannetmiyorum ben.
Bir samuray kılıcından tanınabilir. Bu nedenle kabza da değişiklik yapmıl olması muhtemel. Ama tutamaç yeri deseni yine aynı, kınını değiştirmiş ve yuvarlak kısmı kare yapmış sadece.Güzel yerlerden yaklaşmışsın ama Oden karakteri için bu tanım olması gereken veya hikayede verilmek istenen miydi emin değilim. En başından beri One Piece'in en güçlü ve net mesajlarından biri gerçek erdeme ulaşmak için gururun bir kenara bırakılması gerekliliği. Henüz ilk sayıda Shanks'ın Higuma'dan dayak yemesinden başlayarak seri içinde pek çok örneği var. Zoro'nun Mihawk'ın önünde eğilmesi, Beyazsakal'ın aslında Ace'ten Teach'in peşine düşmemesini istemesi ilk akla gelenler. Oden de Wano'ya dönünce düzenli olarak çıkıp meydanda dans etmeyi kabul ediyor ama 5 yıl boyunca yalnızca bunu yapması onu aptal ve erdemli değil yalnızca aptal yapar ne yazık ki. Oden tüm Wano halkının sorumluluğunu taşıyan birisi çünkü, sadece bir grubunu koruma motivasyonuyla hareket etmesi büyük bir sıkıntı. Serinin diğer iyi karakterleri gibi o da gururun kendisine engel olmasına izin vermiyor ama bunun için aldığı aksiyonların arkasında bir erdem yok. Oden'in sorumluluğunda bir karakter halkının çektiği acıya son vermek için tüm seçenekleri denemeli, Beyazsakal'ı bırakıp gittiği için ona haber yollayıp yardım istemekten çekinmemeli. Gururu bir grup insan için dans etmesinin önüne geçmiyor ama eski dostlarından yardım istemesine, farklı çıkış yolları aramasına veya söz verdiği için Orochi'nin arkasından iş çevirmemesine engel oluyorsa Oden zaten yeterince güçlü bir karakter olamamış demektir.
Başka bir yönden yaklaşıp sebebi Kaido'nun beklenen zaman gelmeden yenilmeyeceğine inanması ve bu nedenle halkının 20 yıl daha acı çekmesi gerektiğini düşünmesiyse One Piece'de bu denli kaderci bir anlayış daha önce yoktu. Oda'nın da Oden için çizmek istediği karakterizasyon bu değildi diye düşünüyorum, o yüzden ortada hataların olduğuna inanıyorum.
Ace'in hatası dahi günün sonunda buna bağlanıyordu seride. Gururlu olduğu için canndan oldu ama en azından sırtında koca bir ülke insanının sorumluluğu yoktu. Oda'nın Ace'e ilişkin anlatmak istediği oydu ve hatta bunun üzerinden Roger'ın niçin Luffy'nin gerçekeştireceklerini başaramadığına dair bir anlatı oluşturmanın sinyallerini bile vermişti. Roger da Ace gibi karakterinden gerekli fedakarlıkları yapmamış olabilirdi veya karakterinden ötürü Mihawk'ın denizlerin en tehlikeli gücü olarak bahsettiği insan kazanma becerisine Luffy'nin aksine sahip olmayabilirdi. Seçilmiş kişi muhabbetiyle tüm bunları da kenara bıraktı, gördük ki Roger'ın bazı şeyleri başaramamış olmasının arkasında kendisiyle alakalı hiçbir sebep yok, tek neden doğru zamanın henüz gelmemesiymiş.
Beklenen bir zaman olduğunu deniz krallarının sözlerinden ve başka örneklerden daha önce duyuyorduk ama bu eskiden her şeyin belirli bir zaman çizelgesi üzerinden ilerlemesi üzerinden değildi. Bir soyun veya topluluğun arzularını miras alan birisi çıktığında, o kişi daha önce görülmemiş bir irade ve güç gösterdiğinde var olan düzeni değiştirebilecekti. D. ismini taşıyan kişiler zaten en başından beri kutsal ejderler için birer tehdit olarak ortaya çıkıyorlar. Hatta Law'un da bir D. çıkması ve buna bağlı olarak iki yıl önce Dünya Hükumeti'nin karşısında kendisi ve Luffy'yle beraber duran Kid'in de çok yüksek ihtimalle D. çıkacak olması bunu kadercilik çerçevesinden biraz uzaklaştırmaya yönelik hareketler. Yani D. her zaman tehdit ve bu insanların iradeleri olgunlaştığında sistemi bozacak tehlikeler açığa çıkarabiliyorlar, Law'un Vergo'yu keserken Doflamingo'ya yaptığı "Çarkları kırdım." konuşması da direkt olarak bununla bağlantılı. Kid için de ileride benzer şeyler göreceğimize eminim. Gelgelelim bizim bu seride görmeyi beklediğimiz böyle güçlü ve kırılmaz iradeye sahip kişiler içinde birinin geçmiştekilerin arzularını miras alıp o bir sonraki adımı atabilmesiydi. Miras alma fenomeniyle beraber esasında arzuların zamanla üst üste toplanarak gerekli olgunluğa ulaşmasıydı One Piece'de beklenen zaman, döngüsel bir zaman çizelgesi değil.
Son olarak Denjiro-Koshiro tahminleri için Oda kesinlikle bazı yönlendirmeler yaptı ki bunları yapmayı çok seviyor zaten. Hatırlarsan Dressrosa'da da Kyros kimliği için üzerinde durulan iki karakter vardı: Kurşun asker ve Rick (Riku). Bir yandan kurşun askerin o olabileceğine dair ihtimalleri kuvvetlendirirken diğer taraftan belli bir noktaya kadar Rick'in de o olabileceğine dair bilinçli yemler bırakmıştı. Koshiro için şöyle bir örnek vereyim hatta,
Genç Denjiro'nun sırtında taşıdığı kılıç:
Wado Ichimonji:
Kyoshiro'nun kılıcı:
Denjiro'nun gençken sırtında taşıdığı kılıcın hangisine daha çok benzediği ortada. Bunu bilinçsiz yapmış olacağını hiç zannetmiyorum ben.
- Durum
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
