Bu seri Shonen olsa bile, kendi içinde bir tutarlılığı var. One Piece'te hiçbir zaman Luffy'ye havadan güç gelmedi rakiplerini indirmesi için. İman gücü denen yerlere bakalım;
Lucci ile olan dövüşünde Lucci de ağır yaralı haldeydi, özellikle bacakları tutmuyordu. Luffy de son bir güçlü saldırı ile işini bitirdi. Kimse buna şaşırmadı, çünkü mantıklıydı.
Moriah ile olan dövüşünde tayfasından yardım aldı, daha sonra da içine aldığı gölgeleri kontrol edemeyen Moriah'ı pek zorlanmadan devirdi. Kimse buna şaşırmadı, çünkü mantıklıydı.
Sentomaru ve Borsalino'ya gücünün yetmeyeceğini anladığı anda tayfasına kaçmalarını söyledi, kazanmak için en ufak bir şansları bile yoktu. Kimse buna şaşırmadı, çünkü mantıklıydı.
Yanında iki eski Shichibukai ve tonla güçlü mahkum olmasına rağmen Magellan'dan kaçtı. Zira adamın son aldığı formu Impel Down'ı yıkacak güçteydi. Kimse buna şaşırmadı, çünkü mantıklıydı.
Doflamingo'ya karşı yaptığı dövüşte kendisi yıprandı, fakat Doflamingo'yu da yıprattı. Az biraz toplayabildiği Haki gücü ile varını yoğunu ortaya koydu ve Doflamingo'yu yendi. Bundan önde Doflamingo zaten bayağı hasar almıştı, o yüzden yenilmesi kimseyi şaşırtmadı, çünkü mantıklıydı.
Karşısında sonsuz sayıda bisküvi üretebilen Cracker'a karşı kaçak dövüşmek zorunda kaldı. Kendi gücünün bir sınırı vardı, Nami'den yardım alarak bir şekilde Cracker'ı alt etti. Kimse buna şaşırmadı, çünkü mantıklıydı.